Katalog

E V L 8 L 1 9 9 9 • Ivo Andıiç'in "Drina Köprüsü"nü Cüneyt Akalın yazdı 6.sayfada • "Ateşin Efendisi Şaman" Harald Braem'in kurgusuylayeniden kitaplaştı. llhan Akalın değerlendirdi 8. sayfada • Osman Şahin'in yeni öyküleri "Mahşer"i S.Aslankara yazdı U.say/ada • "Kosova'ya Üç Ağıt" Ismail Kadare'nin kitabını S. Sezer tanrttı 18. sayfada Turgay Nar OSMAN ŞAHİN Nuh'un gemiye almadığı yazar lktTAl» Cumhuriyel Z E K Turgay Nar, şairliğiyle birlikte oyun yazarlığını sürdüren ve oyunlarında şiir diliyle tiyatro dilini buluşturmasıyla ilgi çeken, son dönemin başahlı yazarlarından biri. Turgay Nar'ı tanıtmaya çalıştık sizlere. T urgay Nar'ın şiirinin kanındaki yoğun ısı, ansiklopedi, kitap kanştırarak, okunarak elde edilen bırbirikımin ısısı değıldir; insan soyunun genlc rinde öteden beri varolan gizil seslerin, betimlemelenn ve yorıımların beslediği bir sözşiir yangınıdır. Nasıl kı mağaralardaki sarkıtlar, doğa ananın binlerce yıllık mc mesinden damlaya damlaya oluşmuşsa, Turgay Nar'ın şiirlerindeki yoğun dcstansı, buyiilü söylem gücü de, O'nun doğup büyüdüğü topraklarla, kültiir ortamlarının binlerce yıllık suzülmuşlügünden, petrollesmesindcn gelmektedir; Yunus Emre'nin ayağındaki bilgelık tozıından gelmektedir. Bir tapınma şiiridir Turgay Nar'ın şiiri. Bu tapınma, her gün yinelenen dinsel bir tapınma değil, ınsanlığın bınlccre yıllık özünden gelen gizil bir ağıttır, bir soy şiirdir. Bu tapınmanın büyülü dilinde Shakespeare'ın sonelerini, Jean Genet'in sözlcrini anımsatan yoğunlukta özlü bir söylem giieü ilc kar şılaşır okıır. Bu yüzden Turgay Nar'ın şiirinin dııygularının ateşi, en eski sur duvarlarının ta^larını eıitebiliı. J'urgay Nar şiirlerinde, geçmışın soruları ile günumıızıin sorıınları arasında bir koşutluk kurar. Zaman örtüsünün aralıgından günümüz ınsanının yanlışlarına, doğrıılarına yargılayan bir sesle seslenir. Geçmişle %im dikinin ve yarının hiç dcğişmcyccek olan sınırları üstıinde yürütür şiirinin ayaklarını. Sozcüklcrinin sinir liflerini, cski Mezopotamya, Ön Asya söylenceleri ile destanların köklerine daldirır. "Hatıra Foturafı", "Yüz Yapraklı Ateş", "Kuzgun Ve Gölgesi" adlı şiir kitaplarında yer alan şiirlerinin tamamı ayet, söylence ve Sümertabletlerının kokusunu taşır. Yaşam, ölüm, ölümsüzlük, gcikyüzü, güneş, ateş, toprak, zaman, çürüme gibi hiç değişmeyen temel mitsel öğeleri, felsefesi bir clüzlemde işler. Bir yandan da çağımıza ait tren, benzin, kanser, şilep, ayna gibi sözcüklerle şiirinin kumaşını dokur. Böylece geçmişle geleceği birleştiren sözcükten köpriilerle kurar şıirini Turgay Nar. Kimi zaman bir kül tozunun ufkundan bakacalc denli ince göndermeler yapar okurunun içine, kimi zaman da, somut ve özel durumlarda diişünmeye zorlar insanı. "Ey ölüm, Mezara dek yanından ayrdmayacağız sen bizleri içinde koru; Zaman bile bir ölümlü değil miydi, bir kuzgunu gölgesinden sonra var eden?. (Kuzgun Ve Gölgesi; s. 25) "Her ydan bir günes başıdır, Kapılar duymaz üç kez vuran gölgeni yoklu#una kör kalır pencereler... Ey yırtıcı zaman, kopar ve sakla yüreğini yeraltında bir kılıcm köklerine.,; ; . Aynalar senin çocuğun doğar doğmaz iner ;v ' > içindeki parçalanmış kuyuya...'* ' • • (Kuzgun Ve Gölgesi; s. 36) "Kurtulanlar yağmurlu bir aynadan çok gizli bir tannnın mumyasına dönüştü" (Kuzgun Ve Gölgesi; s. 26) . . . "bir düş getirtecekti, kömürleşmiş bir zaman oyuğundan, aynalar ki bir kuzgunun gölgesinde sabahlar..." (Kuzgun Ve Gölgesi; s. 27) "Ey sırtlan seslerini içen mezarhk, bir cehcnnem ki kendini ölümsüz bir denize dönüştürüp sarı bir gül bırakıyor güneşteki kuzgun leşine..." (Kuzgun Ve Gölgesi; s. 34) " Işte giriyor odama ölüm!... elindc, zamanı yırtan kuş tırnakları, aftzında, çürüyen tohum kokusu... Körleşen lcar..." (Yüz Yapraklı Ate§; s. 18) Yazımın öaşında da belirttiğim gibi, Turgay Nar'ın şiirlerinde kullandığı sözcükler, özünde geçmiş kültürferin DNA'lannı taşırlar. Sıkıştınlmış, yoğun bir söylem gücü, şiirlerini birer sözcük napına dönüştürüyor. Hem Dvvamt 4. sayfada. CUMHURİYET K İ T A P SAYI 499