04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

AT CAPAN MANUEL FORKANO Natürmort Resimlerdeki nesnelerden dağılarak yayılan huzurlu ve yumuşak ışığı scvcrsin sen, natürmort'a çevirmek istersin anıları. Ancak zonklar durur anılar: kiraz ağacının altına kurulan o masayt görüyorum. Günes, bardaktaki şaraba vurmuştu. Çatalbıçağı fırlatmıştık bir kenara, cllerimiz vardı nasılsa. Farketmeyip başlayan yag'muru hemen oracıkta scvişmiştik; bardaklarımızı doldurmuştu yağmur suyu. Çevirenler. Çtmen Aytaçoğlu / Deniz Noonan VI. Uluslararası Akdenizli Ozanlar Senlini nden Siirler llk beşi Bergama'da gerçekleştirilen 'Uluslararası Akdenizli Ozanlar Şenliği'nin altıncısı bu yıl Bodrum'da yapıldı. PEN Yazarlar Derneği ve Bodrum CHP Ilçe Teşkilatı'nın, Bodrum Marmara Kolejı'nın katkılanyla düzenledikleri şenlik 1316 Mayıs 1999 tarihlerinde yer aldı. Şenliğe çok sayıda yerli ve yabancı ozan katıldı. Halka açık toplantılarda yabancı ozanların okudukları şiirlerdcn bazılarının çevirilerini sunuyomz. ŞAHAB MUHAMMED Kuşattna Altında EIli Yıl Elli yıldır senin yolunda meşalemiz bize rehber. elli yıldır scnin yolunda irademiz bize rehber, irademiz bize rehber. önümiizde attığımız adımlar, elli yıl bu, cy sevgili, sevdanla tutuşmuşuz. Elli yıl, güzeller güzeli, senin şanın kalbimizde bir bayraktır, bir hcdef! Nasıl istersen öyle ol, felakct karşısında. Nasıl istersen öyle ol, şafaktır bizim saatimiz; kanımızda diriliş var kefensiz. Nasıl istersey öyle ol elimizde, istcr başjangıç, istersen son ol, ey vatan, nasıl istersen öyle ol. Ruhlarımız yenecektir zamanı, mcsafeyi. Elli yıl bu, sen ey sevgili, elli yıl, kuşatmadan kuşatmaya, elli yıllık bekleyiş, elli yıldır kurşunlar paralıyor, yürekleri, elli yıldır akan kanı durmuyor gençlerin. Çeviren. Nıbal Yeğtnohalı JELKOIVANKOVÎÇ Barbarlara Ovgü Barbarlar Doğu'dan akın akın gelirler, yoreun gözleri ve hasret sinmiş gövdeleriyle. Barbarlar günbatımından, tatlı düşlerden ve yürekliliğin başdöndürücü kokusundan yoksundurlar. Tüm yaşantılarını bir çığlığa dönüştürürler. Barbarlar mezarlığa giderler, ağıtlar yakın bir köpeğin hüzünlü bakışlarıyıa ufka dalarlar. Barbarlar nefret ncdir bilmezlcr, acnak gerçekte nefrcti yaşarlar ve yaşatırlar, çünkü nefretin gerçek mucidi onlardır. Çevirenler. Deniz Noonan / Çtmen Aytaçoğlu / Merve Güldal SULAMET KURYANSKİ Yaz Sonu tşteyazsonu, yağmurlardan anladım. Düşsel ve hiizün dolu çayırlara koştular. Daha sonra, sen ve ben, o çoktan yitip gitmiş trenleri arayacağız. Trenin çığlığının ardısıra derin ve karanlık suların arasından bir orınan çıkar karşınıza, ürpererek. CUMHURİYET KİTAP SAYI 496 Nasıl olur da anımsamazsın ok'u ve yay'ı? Ve hasret dolu kavuşmayı. Çevirenler. Denız Noonan / Çtmen Aytaçoğlu VENUS HURIGATA Dört Yapraklı Yonca Çaldığı kelimeleri yere düşürsün diye silkeliyor onu, akçaağaçla nişanlarını bozmaya zorluyor, bağlıyor onu aynı bağla bir keçi ve dört yapraklı yoncayla, veriyor ona ödül olarak tarlaların anahtarlannı. Deviriyor onu tulum gibı bir dikiştc içmek için, omuzlarının üzerindc dikeltiyor onu eğimi tırmansın diye, dolduruyor ağzını çakılla, kumla tanış olsun diye dağla, acısına kulak versin istiyor. Yedi dile çeviriyor çığlığını, katırtırnaklarının yüreğini hoplatan yankısının ağzına kilit vuruyor. Evine zincirliyor onu, gpmüyor evinin içine. Oylesine sakin ki örümcek örebilir ağını kafasının içinde. koyulduğu yolda bir düğün alayıyla karşılaşıyor çayırı geçen, en önde yürüyen melek bir nırka örüyor kendi saçlarıyla, düğün yemeğine çağınyor onu, ama öteki başını olmaz diye sallıyor, yükü gönlü gibi ağır. Akşam gölgesiyle birlikte tek başına yiyor yemegi, anlatıyor ateşe: kadını melegi dört yapraklı yoncayı, hikâyesinin nc zaman geçtiğini hiç belırmeden. Çeviren Eray Canherk VENUS HURIGATA Gölgenin ayakta durabildiği o yeri kaz, diyor kadın, ve kadın kapatıyor kapısını yasını paylaşmaya gelen ağaçlara. Yaseminin hoş kokusu geziniyor sokağın üstündc ve tek bir kişinin taşıdığı tabutu haber veriyor. Genç ölü penceresindeki begonvilin yaşında, pencereleri zangırdatıyor bir atın kişnemesi. Keder bahçe kadar geniş, kanaryanın kafesi kadar kapanık. Bahçıvan bir pazar günü haçını taşır gibi taşıyor merdivenini; makası nasıl kesiyorsa dalları, öyle kesiyor hatıranın saç kıvrımını. Camın üstünde gözyaşları kırmızı renk alıyor gün batımında. Çeviren Eray Canberk AGNES MEADOWS Meksika Sabahlan tstanbul Günleri Meksika sabahlan, çelik mavisi gök. Serin seher saatindc bckliyorum başında hiç çalmayan bir telefonun: çal, çal, çal, çal, çalmayan bir telefon. Kapalı duvarların sürmelenmiş kapıların ardından tavus kuşları çıöınyor, katlanılnıaz şeyîer bağıran çocukların sesiyle... Kimi zaman karanlıkta uyandığımda duyuyorum onların kentin öbür ucundan bana, sırf bana seslenerek sırlar anlattıklarını, benim sırlanma dokunduklarını ürperen saç diplerime doğru bir ağrı yayarak, keserek soluğumu, yüreğimi paralayarak o keskin yakarılarıyla. Hâlâ duyabiliyorum onları, uzaklıklara ve yıpratılmış yıllara karşın seher saatinin ayazında uyanık yattığım zamanlarda, bekleyerek. BALFOUR HAKAK Ölüm Denizden Gelen Işık Ölüm dcnizinin kıyısında uzanıp sığınmışken anıları unutmaya, şöyle dedim kendi kendime: şu ânâ kadar yaşananlan unut bir an için, uçup gitsin tüm yorgunluk ve acılar. ü anda denizden bir adam geldi bana doğru; dalgalardan yatağında sürüklenip gelmiş gibiydı. Bedeni tuz ve sudan parlamakta, kanı coşkuyla akan. Elinde tuttuğu badem âsâsına özenle işliyordu, tek tek, kutsal harf ve sözcükleri. Ve denizden gelen bu adam benim için şcîkat ve sevgiydi, dedemdı. Deniz, uzayıp giden piirüzsüz bir kumaştı Dalgalanan, sislerin ardındaydı ak yüzü, ve ölüm denizindcn ışığı akitıyordu uzanan elime doğru. Dileğim odur ki o âsâdan yansıyan ışık yaşamıma dolsun ve ben onu çoğaltıp sunayım oğullarıma. Çevirenler: Deniz Noonan / Çimen Aytaçoğlu SAYFA 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle