Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sopumlulufiun Iarkında olmak icin Sarmal Yayınları'ndan yeni çıkan Milliyetçilik Kurumları: Eleştirel Bir Bakış adlı kitap, son dönemde yaşananları farklı bir açıdan değerlendirmemize olanak taniyor. Kitabın yazarı, Istanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası tlişkiler Bölümü'nde öğretim üycşi olarak görev yapan Umut Özkırımlı. Kitapta 1970lerden bu yana üretilen belli başlı milliyetçilik kuramları eleştirel bir bakış açısıyla ele alınıyor ULAS KARANLIK adlı kitap, son dönemde yaşananları farklı bir açıdan değerlendirmemize olanak taniyor. Kitabın yazarı, îstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası lliijkiler Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev yapan Umut Ozkırımlı. Kitapta 1970'lerden bu yana üretilen belli başlı milliyetçilik kuramları eleştirel bir bakış açısıyla ele alınıyor vc kuramsal açıdan karşı karşıya olunan sorunlar ırdeleniyor. Zaten yazar da giriş bölümünde temel amacının Türk okurunu Batı'da süregelen milliyetçilik tartı^masıyla tanibtırmak olduğunu süylüyor. Bunu yaparkcn de şu aralar gündemi sıkça ışgal eden milliyetçilik, yurtseverlik gibi temel kavramların tarihsel gelişimini, bu kavramlara yüklenen anlarrdarı tartışıyor. Bu anlamda kitabın son derece güncel olduğunu söylemek mümkün. Özkırımlı kitabında son yıllarda geliştirilen yeni bir yaklaşımı benimsiyor. Bu yaklaşım, milliyetçiliği bir hareket ya da ideoloji olarak değıl, bir görme ve yorumlama, bir algılama biçimi olarak görüyor. Buna göre milliyetçilik farklı biçimlerde ortaya çıkan tutum, davranış ve poütikalan birleştiren bir dil, bir söylem. Özkınmlı'ya göre bu söylemin üç temel niteliği var: Nasü tanımlanırsa tanımlansın milletin çıkar ve değerleri diğertüm çıkar ve değerlerden üstün görülüyor; millet, tek meşruiyet kaynağı olarak kabul ediliyor, yazarın deyunivle "millet adına hareket etmek" normal koşullar altında hoşgörülmeyecek pek çok davranışa göz yumulmasını sağlıyor ve dünya "biz" ve "onlar", "dostlar ve "düşmanlar" gibi ikili kategorilere avnlıyor. tak noktasını belirliyor. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, değişik bicimlere bürünen bunca hareket, ideoloji ve tutumu birleştircn milliyetçilik söylemi. Dördüncü önerme, bu söylemin ancak her gün yeniden üretildiği sürcce etkilı olabıleceğini ilcri sürü yor. Beşinci ve son önerme ise milliyetçi söylemin bireyler ve toplumu olusturan gruplar tarafından farklı şekillerde yaşandığını, dolayı sıyla milliyetçilik araştırmalarının ırk, etnisite, toplumsal cinsiyet ve sınıhan kaynaklanan farklılıkları dikkate alması gerektiğini iddia edivor Toparlayacakolursak, Mıllıyct^ılık Kuramları, milliyetçilik kavramı çevresinde şekillenen akademik tartışmalan, merak edenler ve şu aralar kamuoyunu meşgul eden tartışmalan farklı bir gözle değerlendirmek isteyenlerin mutlaka edinmesi gereken bir çalışma. SaintExupery yukarıda bir cümlesine atıfta bulunduğum minik öykünün devamında şunu da söyler: "Evcüleştirdiğın şcyden her zaman sen sorumlusun." E&er bazı şeyleri evcilleştircceksek, bunu hiç olmazsa bilinçli bir şe kilde yapmalıyız, sorumluluğun farkında olmak için. • Milliyetçilik Kuramları: Eleştirel Bir Bakış/ Umut Özkırtmlı/ Sarmal Yayınlan/Uisan 199() Umut Özktnmh'dan "Milliyetçilik KuramlarıEleştirel Bir Bakış" 1 8 Nisan seçimlerinin en çarpıcı sonuçlanndan biri de Türk kamuoyunun "milliyetçiliği keşfetmesi" oldu. Sandıkların açılmasıyla neye uğradıklarını şaşıran, hatta paniğe kapüan köşe yazarlarımız vakit kaybetmeden olan biteni yorumlama yanşına girdiler. Tepkiler ve açıklamalar farklıydı. Kimileri MHP'nin (ve bu partiyle özdeş gördükleri milliyetçiliğin) yükselişini nasıl olup da göremedıklerine hayıflanıyordu. Kimileri bunu doğal görüyor, milliyetçiliğin/vatanseverliğin Türklüğün vazgeçilmez nitcliklerinden biri olduğunu ekliyordu. Kimileriyse bu "oy patfamasının" altında yatan nedenleri sorguluyordu. MHP'ye atılan oylan globalleşmeye duyulan tepkiylc açıklamaya çalışanlar vardı. Avrupa Birliği kapılannın yüzümüze kapatılması barcıağı taşıran son damla olmuştu. Daha büyük bir çoğunluk ise seçim sonuçlannı PKK terörüne, Apo'nun yakalanmasına ve bu süreçtc Avrupa'nın takındığı olumsuz tavra bağlıyordu. Askere uğurlama törenlerinde, şehit cenazelerinde yaşananlar 18 Nisan'ın habercisiydi. Açıklamalarında ön plana çıkardıkları etkcnler ne olursa olsun, tüm yorumcuların üzerinde birleştikleri noktalar da vardı. Bunlardan ilki, Türkiye'de (ve bir ölçüde dünyada) milliyetçiliğin yükseldiğiydi. tkincisi, bu yükseliş geçiciydi, "konjonktürel" etkeniere bağlıydı; ortalık sakinleşince milliyetçi oylar da "gerçek adreslerine" geri dönecekti. Daha da önemlisi milliyetçilik eski milliyetçilik değildi. Dış dünyaya kapalı değildi, ılımlıydı, siyasetin gereklerini, örneğin "uzlaşmacılığr göz ardı etmiyordu. Bu görüşü benimseyenler MHP'nin de değiştiğini ıddia edıyorlardı. Parti yöneticileri ne derse desin, MIIP artık merkeze daha yakındı. Bir koalisyonda yer almasında, "denenmesinde" hıçbir sakınca yoktu. Bu yorumları okuyunca Antoine de SaintExupery'nin Küçük Prens'inde geçen bir cümle geliyor insanın aklına:" Yalnız evcilleştirdiğin şeyleri tanıyabilirsin". Toplu bir histeriye kapılmış, elbirliğiyle 18 Nisan'ı ve bu çerçevede milliyetçiliği "evcilleştirmeye" çalışıyoruz, olan biteni anlamlandırmanın başka yolu yokmuş gibi. la milliyetçiliğin su yüzüne çıkmasından ya da saldırganlaşmasından söz edilebilir. 18 Nisan seçimleri için de durum farklı olmasa gerek. Özkırımlı ayrıca kitabının son bolümünde milliyetçiliğin çalışılmasında kullanılabilecek bir analitik çerçeve önerisinde bulunuyor. Bu analitik çerçeve de beş önermeden oluşuyor. Birinci önerme, milliyetçılikler arasındakı farklılıkların çok büyük olduğunu, dolayısıyla tüm milliyetçilikleri açıklayacak genel bir kuram üretilemeyeceğini ıleri sürüyor. lkinci önerme, milliyetçiliklerin iç farklılıklannı gündemc getiriyor. Özkınmh'ya göre her milliyetçilik farklı millet tanırnlannın çatısma alanıdır; kimi zaman belirli tanımlar egemen olsa da.çatışma hep sürer. Ürneğin tek bir Türk milliyetçiliği yoktur. tslamcıların, Türkçülerin ya daîiberallerin milliyetçilik anlayışları, kendilerini tanımlama biçimleri birbirinden farklıdır. Üçüncü önerme, bu farklı tanımların or Farkk Ur gözle ttegerlendirme İTHAKİ'DE 2BÜYÜK USTA 2KESKİN KILIÇ IdeokDlkarhaplan Özkınmlı'ya göre bu bakış açısı, gerek akademik literatürde, gerekse medyada sıkça gözlenen bir yorum yanlışından da kurtulmamızı sağlıyor. Pek çok araştırmacı ve gazeteci, milliyetçiliği yalruzca çatışmalara, insanların birDİrlerini acımasızca katletmesinc yol açan saldırgan bir ideoloji olarak algdıyor. Dolayısıyla milliyetçilİK Karadziç, Miloseviç gibi uç kişiliklere mal edilivor. Batı'nın milliyetçiliği ise kriz dönemlerinde kendini gösteren, ortalık yatıştnca yok olan geçici bir "ruh hali", bir tür hastalık olarak görülüyor. Özkırımlı bu bakış açısının gerçekleri yansıtmadığını iddia ediyor. Yazara göre milliyetçi söylem her an bizimle birlikte: Gündelik hayatın minik ayrıntıları, örneğin gazete logoları, banknotlar, popülcr şarkılar aracıtığıyla sürekli yeniden üretiliyor ve bilinçaltına yerleşiyor. Bu da kriz dönemlerinde patlamaya nazır bir "ideolojik arkaplan" oluşturuyor. Bu noktadan hareket eden Özkırımlı "gündelik milliyetçilik" kavramınt geliştiriyor ve bunu "milliyetçi söylemin var olan güç ilişkilerini aevam ettiren bir dizi uygulama aracılığıyla gündelik hayatı sokulması ve bireysel tarafından içselleştirilmesi" olarak tanımlıyor (s.268). Özkırımlı gündelik milliyetçilikle saldırgan milliyetçiliğin özdeş olmadıöını belirtmekle birlikte, milliyetçiliğin her iki boyut da dikkate alınmadan anlaşılamayacağını savunuyor. Bu bakış açısı Türkiye'de son dönemde yaşananlan da farklı bir gözle değerlendirmemize olanak veriyor. Milliyetçilik bilincimize yön veren, aünyayı yorumlamamızı sağlayan bir söylemse ve milliyetçi söylem her an bizimle birlikteyse, o nalde "milliyetçiliğin yükselişinden" söz etmek de anlamlı değil. Buna göre en faz Ray BRADBURY FAHRENHEIT451 Bilimkurgu edebiyatmda bir doruk noktası. Sansüre, totaliter yönetimlere, • kültür endüstrisine ve uzunca bir süredir sürdürdüğümiiz yaşam tarzma yönelik en keskin eleştirilerden biri. Aldous HUXLEYCESUR YENİ DÜNYA Modern klasiklerden biri olan Cesur yeni Dünya, hem geçmişten geleceğe hem de gelecekten bugüne bir çağrı... * Çağrılara açık olanlar için... MüyetçMk tartışmaa Sarmal Yayınlan'ndan yeni çıkan Milliyetçilik Kuramları:. Eleştirel Bir Bakış SAYFA 20