Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kendisi de bir gezgin olan Prof. Dr. Nadir Paksoy, bu kez de gezi ve keşif kitaplarını tanıtıyor kısaca. NADİR PAKSOY * 1 984 yılrydı. "Birleşmiş Milletler Gönüllüsü" sıfatıyla Pasifik Okyanusu'nda Vanuatu Adaları'nda (eski adı Yeni Hebridler) "yerli halka birinci hasamak sağlık hizmetleri götürme" projesinin sorumlusu olarak çalışıyordum. Düşle gerçek arasında "gitgel lerle dolu heyecan verici bir görevdi. Doğa ve yerleşim birimleri, insanlar "tncc Kırmızı Hat" tilminde savaşı değil de, yerli halkı kapsayan sahnelerin tıpkısıydı. Bir gün başkent Port Vila'dan, Sağlık Bakanlığı müsteşarı telsiz telefonda Dana, üç aylık geçici görevle "Kosrae Adası"na gitmek isteyip istemeyeceğimi sordu. Telsiz telefonun boğuk cızıltıları arasında adanın ismini tam olarak duyamadığımı düşündüm. Tekrartekrarsordum: "Kosracmi? Neredeoluyor?"... Müsteşar kendisinin de tam olarak bilmediğini, Mikronezya Adaları içinde bir ada olduğunu sandığını söyledi. Isterse Kaptan Nemo'nun nayal adası olsun, geri çevrilmesi zor bir teklifti. Tereddütsüz kabul ettim. Adanın nerede olduğunu, kimlerin yaşadığını, görevimin niteliklerini, insanlarının özelliklerini artık nasıl olsa sonra öğrenirdim. Gczgin rulılar şu Yörük atasözünün peşinden gider:' 'Kervan yolda düzülür!.." Adanın uzak, bilinmeyen, gizemli oluşu böyle bir iş teklifini kucaklamam için yeter de artardı bile. Neyse, o uçak senin, bu uçak benim; Port VilaNauru; NauruGuam; GuamPonapcKosrae yolunu izleyerek evden çıktıktan yaklaşık bir hafta sonra Kosrae Adası'na varabildim. Uçakla bir hafta, dikkatinizi çekerim! Kosrae, Mikronezya Federe Devleti içinde yer alan, bizim Gökçeada kadar yüzölçümde bir yer. Deyim yerindeysc "cim karnında bir nokta". Koskoca Pasifik'te bir "Gökçeada"!.. Pasifik Okyanusu coğrafi ve kültürel bakımdan üç bölgeye ayrılır: Avustralya'nın doğusundaki Papua Yeni Gine, Solomon Adaları, Vanuatu ve Fiji'yi kapsayan alana Melanezya denir. Insanları Afrikalıları andırır. Insan teninin rengini veren maddenin adı melanin'dir. "Koyu tenli insanlar bölgesi" anlamında buraya "Melanezya" adı verilmiş. Tahiti, Hawai ve Samoa Adalan gibi, Pasifik denincc insanın aklına ilk gelen yerleri kapsayan bölge ise Polinezya adıyîa anılır. Pasifik'in bir iiçüncü bölgesi vardır ki, burası Ekvator'un kuzeyinde kalan, Japonya ile San Fransisco arasında uçsuz bucaksız su kütlesidir. Buraya doğa yüzlerce küçük küçük (minik minik) adalar serpiştirmiştir. "Küçük Adalar" anlamında Mikronezya adıyla geçer atlaslarda... Insanları esmer tenli, parlak siyah saçlı, çekik gözlüdür; Filipinliler'i andırır yüz natlarına sahiptirler. tştc gcçici görevle gittiğim Kosrae böyle bir bölgede yer alıyordu. Nüfusu topu topu birkaç bin kişiyi geçmiyordu. En yakın adalara ulaşmak için birkaç saatlik uçak yolculıığıı yanmak gerekiyordu. Bir yanında Pehapc, uiğer yanında Marshall Adaları vardı. ABD'nin nükleer denemelerini gerçekleştirdiği Bikini (şu bildiğinıiz bikini mayoya ismini veren yer), Kwajalein, Pingelap gibi atollere yakındı. Işte böylesine yalnızlıklar adasıydı Kosrae; Mikronezya'daki çliğer tüm adalar gibi... Bazen hic urıulmadık bir telefon tesadüfen karşılaşılan bir satır yazı, kişiyi alıp anıların derinliklerine götürür ya; Sayın üsman Yener'le olan görüşmemiz de nenim için öyle oldu. Osman Yener, benim Pasifik günlerimi konu alan "Bir Demet Pasifik (Bağlam Yayınları, tstanbul) baş Keşif yeni yerler bulmak değil, var olana başka gözlerle bakabilmektir olan Guam'daki yerli halk arasında göze çarpan ölümcül bir sinirkas bozukluğu (tıbbi adı: amyotrophic lateral sclerosis). Oliver Sacks, ikinci hastahğın Mikronezya doğasında yaygın bir bitki olan "sikkat palmiyesi"nden yapılan yerel bir yiyecekle (fadang) ilintisini de sorguluyor. Dolayısıyla Mikronezya'run doğası ve bitki örtüsü dc yazann merak kapsamına giriyor. Renkkörleri Adası kuru bir üp kitabı de gil. Dediğim gibi gözlemci bir nöroloğun mesleki keşifdürtüsüyle yelken açtığı bir Pasifik deneyimi ya da kitabın arka kapağındaki tanıtun yazısında özedendiği üzere Mikronezya'nın ötesinde, kitabın benim için özel oir yanı var: yazar anılanmın adası Kosrae'ye de gitmiş ve o adaya ilişkin izlenimlerine yer vermiş. Bu satırları okurken, yıllar öncesinden bir sevgiliyle hiç umulmadık bir yerde bir an için gözgöze gelivermiş gibi içi ürperiyor insanın... Renkkörleri Adası, sadece hekimleri ya da nörologları değil akşamları TV'de (Prime Time'da) yanşma programları, abuk sabuk "showlar" yerine "Discovery Keşif Kanalı"nı (Discovery Chanel) seven herkesin beğeneceği türden bir kitap. Yalnız bir sakıncası bulunuyor. Kitabı derinlemesine okumak isteyenler büyiikçe bir Pasifik haritasına ihtiyaç duyacaklar. O kadar çok tuhaf ada ve yer ismi var ki!.. Gerçek mi, sanal mı anlamak için mutlaka adaslara başvurmak gerekiyor. Hülya Koç'un Güney Amerika'da gerçekleştirdiği bisikJet yolculuğunun güncesini içeren kitabın (Riizgâr ît BenıBigamekiba Suyake, Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı, 1999)ardından,birbaşkabayan gezginin Güney Amerika serüveni kitaba döküldü. Oya Ayman'dan Güneş Topraklan. Oya Ayman birgazeteci. 1997'de bir düşün peşinden Latin Amerika yolculuğuna çiKtı. Düşün öyküsünü kendisi şöyle anlatıyor kitabrnın önsözünde: "Allende'nin tutkulu kahramanları... lıklı kitabımı okumuş, çevirdiği Pasifik ile ilgili bir kitapta karşılaştığı yerel ve tıbbi terimler için yardımımı soruyordu. Ve sonra kitabın kendisi çıkageldi: Renkkörleri Adası... Kitabın yazarı bir hekim; ABD'de yaşayan, Ingiliz kökenli bir nöroloji profesörü. Adı Oliver Sacks. Yazarın en önemli özelliği, belki de kendisini özgün bir hekimyazar kılan yanı bence mesleğiyle kaşifliği harmanlayarak üstüne edebiyat tadı damlatmadaki ustalığıdır. Bazen küçücük mesleki bir ayrıntıdan yola çıkarak nöroloiinin (sinir hastalıkları bilimi) bilinmez dunyasında sonsuz yolculuklara sürükler okurunu. Oliver Sacks'ın öykülerine konu olan olgular gerçekten de, çoğu hekimin hatta nöroloğun üzerinde fazla durmadığı "marjinal" rahatsızlıklardır. Otistik zekâlılar (Dustin Hoffman'ın Uyanışlar" Awakenings" filmini hatırlayınız. Bufilminsenaryosu yazarın aynı adlı kitabından uyarlanmıştır), tuhaf belleldi insanlar, çok ender görülen hastalıklar yazarın geniş nöroloji deneyimi ve akıcı kaleminde kitaplara dönüşür. Karısını Şapka Sanan Adam (Yapı Kredi Yayınları, 1996, çev: Çiğdem ÇalkılıçSedat tngil) ve Mars'ta Bir Antropolog (lletisim Yayınları, 1997, çev: Osman Yener) Oliver Sacks'ın dilimize çevrilen diğer önemli cserleridir. Tekrar Renkkörleri Adası'na dönecek olursak, yazar bu kitapta, yazımın başında beni bellek yolculu^una çıkaran Mikronezya Adalan'nda rastladığı iki ilginç hastalığı konu alıyor. Biri, adalardan Penape (Pohnpei) ve Pingelap'ta görülen kalıtımsal renkkörlüğü ki bu hastalığa tutulan kişilcr dünyayı gerçekten "siyanbeyaz" görüyorlar; diğeri de günümüzde artık ünlü bir ABD deniz üssüne dönüşmüş Marquez'in fırtına öncesi siesta'yı yaşayan kasabalan... Bir avuç sömürgeci tarafından yok edilen milyonlarca yerlinin, askeri rejimlerin baskısına direnen gerillalann mücadeleleri... Dört duvar arasına sığamayıp sokaklara taşan renkli yaşamı... Ya da bütün bu öyküleri anlatan panflüt ezgileri... Ilangisi daha edtindi bilmiyorum ama aklımda hep bir Latin Amerikajya gitmek vardı..." Ûya Ayman Güneş Topraklan'nda Ekvator, Peru, Bolivya, Şili, Arjantin ve Meksika'yı kapsayan 5 aylık yolculuğunun öyküsünü anlatıyor. Günce türünde kaleme aldığı kitabında yazar, "yaptığının hiç de büyük bir şey" olmadığını beGrtmiş. Bence büyük olmasa bile önemli, en azından takdire değer bir "şey" yaptığı... "ne kesfedilmemiş bir şeyi keşfettim, ne de gidilmemiş, görülmemiş bir yere gittim diye de eklemiş. Oya Ayman bu konuda haklı. Dünyada gidilmedik görülmedik, ayak basılmadık neresi kaldı ki. Keşif artık günümüzde yeni yerlere ayak basmak değil kuşkusuz; ama varolana yeni ve farklı gözle bakabilmek. O nedenle Güneş Toprakları'nı bir yandan heyecanla okudum, öte yandan da bu kitabı nereden aldım diye kendime kızdım! Çünkü tam oturdum, yerleştim derken, hiç olmadık yere bu kitap hayallerimi depreştirdi, düşlerimi kırbaçladı daondan... Bu yazı Cumhuriyet Kitap'ta çıktığında muhtemelen yazın başlangıcı olacak. Yaz tatil demek. Tatil Arapça, hareketsiz kalmak anlamına gelen "atalet"ten gelirmiş. Tatili "atalet" olarak algılamayanlara sunulabilccck küçük bir demetle yazımı bitirmek istiyorum. 1) Orta(daki) Asya Ülkeleri (Cumhuriyet Kitaplan, 1999). Cumhuriyet Gazetesi'nin Ankara temsilcisi sevgili Mustafa Balbay'ın geçen yıl gerçekleştirdiği Orta Asya gezisinin izleri. Balbay'ın hoşuma giaen birözelliği var: Buluyor, buluşturuyor, küçük bir Dİrikim sağlıyor ve her yıl ilginç bir dünya köşesine yolculuk yapıyor. Biryıl Afrıka, ertesi yıl Balkanlar, geçen yıl Orta Asya. Sonunda da sevimli sevimıi kitaplar ortaya çıkıyor. Bu yıl yolculuk nereye sevgili Balbay? 2) Seyahatin Kültür Tarihi (Winfred Lösehburg, Dost Kitabevi Yayınları, 1998, Ankara). Alman yazarın geçen yıl yayımladığı kitabın çevirisi, ilk çağlardan günümüze keşif ve seyahat olgusunu, tarihi bir bakış açısı içinde önümüze seriyor. 3) Sibirya'dan Şili'ye (Orhan Kural, Inkılap Kitabevi, 1998). Gezginler Kulü bü Başkanı, çevreciliğiyle tanınan gezgin öğretim üyesi, madenci arkadaşım Orhan Kural'ın son kitabı. Coşkun Aral'dan sonra Türkiye'de cn fazla gezme rekorunu elinde tuttuğunu söyleyen Kural'ın, bu kitaptaki ülkelerden sonra gitmedik neresi tcaldığını merak ediyor insan. Dipnotlar: 1) Renkkörleri Adası, Oliver Sacks fÇV viren: Osman Yener), Yapı Kredi Yayınlart, Yaşantı Dızısi, Utanbul 1999. 2) Güneş Toprakları, Oya Ayman, Yapı Kredi Yayınları, Yaşantt Öizısi, Utanbul 1999, 194say/a, renklifotoğraflar. Ek Not: 29 Nisan tarihli "Günümüz Edebiyatında Hekim Yazarlar" konulu yazımda Sayın Prof Dr. Hüsnü Göksel ile ilgili eksik bilgi verdiğimi farkettim. Hüsnü Göksel Hoca'nın (şu anda Başkent Üniversi tesi ! nde Cerrani Profesörü) hepsi Bilgi Yayınlan'ndan çıkmış beş eseri var. Ben Bu Menekşeleri Senin İçin Topladım (öykü); Bunca Yağmurlann Söndüremediği (öykü), Bu Dağların Arkasında Başka Dağlar Var (öykü), Ayışığı Sonatı (roman) ve Lacivert Mayolu Kız (öykü, 2. baskı). (*) Prof. Dr. Kocaelı Üniyersıteu Tıp Fakülteu Patoloji Bölümü Öğ. Üyesi, hmitKocaeli. SAYFA 17 Tatl Içftı küçük Ur saçM Renkkörleri Man İlk Amerlkan trenlerlnden blrlnde gece yolculuğu. VValten Yeager In Lltograflsl CUMHURİYET KİTAP SAYI 489