Katalog

Kapak konusunun devamı. * • ya yemek yemeye giderdik. Ama biz çocuklar için yemekten daha heyecan vcrici bir şey vardı. Bulunduğumuz tcrastan dikizlcdiğimiz pavyonlar, inanılmaz renkli bir yaşam vardı oralarda. Rengarenk giyinmiş, kadınlar, sürekli nara atıp, kadınlar için kadeh kaldıran erkekler. Bazen hasat sonrası bir fıstık ağası bütün bir pavyonu kapatır Bütün bir gece kendisi ve on, onbeş misafiri pavyonda eölenirlerdi. Görülccck şeydi. Çocukluk kentim hovarda bir kentti. Para boldu. Ve zengin ya da dcğil hcr crkeğin payvonda bir sevgilisi vardı. Zaman zaman ortalığı birbirinc katan cinayetler işlenirdi. Çocukluğumda duyduğum bir cinayet beni yıllar yılı düşündürdü. Bir adam sevdiği kadını vermediler diye kızın anasını, babasını, anıcalarını vc kızı öldürüp dağa kaçmıştı. Kentte günlerce bu konuşuldu ve ben adamın yaptığının hcm bir kahramanlık dcdim ya, kentim biraz hovardaydı ve ben tam bir sokak çocuğuydum. Sonra bir başka kent girer bu çocukluk kentimin görüntuleri arasına. Bir başka kent ve bir baraj yapımı için kurulmuş şantiye. Şantiyede aşık oldugum gcnç mühcndis ve onun dinamitle ölümü. Ona ben "mclcğim" dcrdim vc yıllar sonra Hindistan'a giderken çölde birdenbire onu anımsadım ve mcleğime olan aşkımı yazmaktan ilk kez hiç gocunmadım. Beni engellemezseniz çocukluğum bir roman olup çıkar. Burda kesmek en iyisi. Nclerokuyup, nelerle ılgıleniyordunuz? Belleğrnizdekı o günlerden izlere dönelım Ben eline ne geçerse okuyanlardandım. Resimli romanlar, çizgi roman, Kemalettin Tuğcu, Reşat Nuri sonra bugün beyaz romanlar olarak adlandırdığımız romanlar. Elime ne geçerse okurdum. Ama benım asıl biiyük tııtkum sinemaydı. O günlerde Antep'te yabancı tilm oynatan iki sınema vardı ve her matinede iki fîlm oynatırlardı. Sinema beniın için neredeyse kutsal bir mekândı ve en sevdiğim günler cumartesileriydi. Çünkii o gün iki seanstan dört film seyrederdim. O günlerden bcndc iz bırakmış filmlcri düşünüyorum. Ası Gençlik, birjames Dean hayranı olup çıkmıştıtn. Gene Elizabeth Taylor ve James Dean'ın başrolü oynadığı Ûevlerin Aşkı. Bu arada beni en çok etkileyen bir Türk filminden söz etmek gerekiyor. Adını unuttum. Ama filmin bazı karelcri belleğinıde hâlâ capcanlı. I'ilnı şöyle, bir bilim adamı laboratuvarda günlerce çalışıp kuıjjil ftzgcnıurk Hayatın büyülü yolculuğunda bir yazar duz ıçın bir aşı bulur. Ama bunu üstünde deneyecek kimse yoktur. ü zaman kendi kolunu kuduz bir köpcğc uzatır vc köpck kolu ısırır. O sırada bilım adamının <Jüşmanlan laboratuvara girip aşıyı çalarlar. Bilım adamı kudurarak ölür ama sevgilısi aşıyı başka insanlarda kullanabilir. Bu fılmden inanılmaz derecede etkilenmıştim. Bende her zaman bir misyoner ruhu vardı, şimdi de. ü bilim adamını vdlarca kcndimc idol bellcdigimi söyleycDİlirim. Sonra tiyatrolar gelirdi ama nedense tiyatroya sinema kadar düşkün dcgildim. Evct, madem söz çocukluğumdan açıldı Arzu Tramvayı'ndan ve Marlon Brando'dan sözetmem gerek. O filmde Marlon Brando'ya vurulmayacak bir insan olduğunu düşiinmüvorum. Kadın, erkek hiç farketmiyor. Tabii ben de vuruldunı ve hâlâ bu vurgunluğum devam ediyor. Onun çağımızın en etkileyici oyuncusu olduğu herkesçe bilinen bir gerçek, en etkileyici crkek olduğu da. Çocukluğuma dair, beni en çok etkile. yen hikâyeyi henüz söylemedim. Bu olay Işıt Ö/.genUirk tftltSt I WW (**J )*>*#. ca bize bunu komünisdcrin bile yapmayacaöını söyledi. O zaman bu sözcüğü merak ettim, sözlü^e baktım pck bir şey anlamadım, komünist sözcüğü o sıralar vatan haini dcmck gibi bir şey. Bunun üstüne biz de vatan haini olarak nitelendirildiğimiz içm hocalan boykot ettik. Dedim ya biz beşkişiydik ve sıntfı geçecek kadar not almak bizlere yetiyordu. Geriye kalan zabizim evde yıllarca çalışan man mı? Bol bol relsefe, günlerce tartıştıSıdıka Abla'nın hikâycsiöımız tiyatro gösterileri, kitaplar ve filmdır. Annem onu kendi buller, filmler. duğu eli yüzü düzgün biGerçek bir kitap kurdu olmayı o zaman rıyle evlendirmek istiyordıı öğrendim. Elime ne geçerse okuyordum ama annesi itiraz etti ve Sıama şimdi de rahmetıe andığım sosyolojı dıka Abla'yı aileden birine hocası, Ankara'dan sürgün cdilmişti ve vermeyi kararlaştırdılar. kulaktan kulağa onun komünist olduğu Bunun ustüne Sıdıka Abla söyleniyordu, mescleye cl koydu vc okukendini lurat nehrine attı ma işini bir plan içinde götürrneye başlavc tam o sırada nehir kıyıdım daha doğrusu başladık. Oncc klasiksında balık tutan genç bir ler, sonra bizim klasikler, sonra modern zamühcndis tarafından kurmanlar... tarıldı. Sonra mühendisle Sosyoloii dersimız ise gerçek bir derstı. Sıdıka Abla cvlendi. Ama Oyle ki, tantaya yazdığım şu sözcükleri hiç dört yıl sonra Sıdıka Abla unurmuyonım: çocuğuyla bir kamyonetin "İnsan açkalmaya görsün.dinsel inançarkasında giderken kamyolarını bile yer." netin kapısı acıldı ve yere Sermet Çağan'ın Ayakbacak Fabrikası yuvarlanan Sıdıka Abfayla oyununu ycni görmüştüm ve orada bu çocuğu öldü. sözler beni çok etkilemişti. Tam üç ders sıBunu hiç unutmam. Bir nıfça bu sözlcri tartıştığımızı anımsıyonım. dc okuldan çoluk çocuk Sonra bir arkadaşımızın intiharını hiç idam edilen bir adamı seyunutmam. Bir başkasinın bir gün çamlaretmeye götümlmüştük. rın altında basıldığını da. Darağacı kentin tam merDedim ya, okul benim için sadece yapkezinde kurulmuştu ve mak istediklerimi engelleyen bir barikat adamın dili kapkara dışarı tı. Çok geçmeden onun üstündcn atladım sarkmıştı. O günden bugüne ne zaman bir ve gene filmlerimibuldum.O sırada muhidam sözü duysam tüylerim ürperir ve bu teşem filmler vardı. ürneğin, Gece. Yöcezaya lanet okurum. Sonrasında, o kentten kopuş, tstanbul'a netmen Antonioni'nin bu filmini tam yedi kez üst üste izledifiimi anımsıyorum. İlk gelti. Hangi düş, bangi umutlar vardı o yazı deneyımim de bu film üstünedir. gençlik ateştnde? Bütün bunlar olup bitcrkcn asla bir ya Nclcr yoktu ki... Tasradan lstanbul'un zar ya da sanatçı olmayı hiç düşünmediğıen gözdeokullarından birine Çamlıca Kız mi, hiç düşlcmediğimi biliyorum. Ben Lisesi'nc konuvermiştim. Beniın gibi ycni doktor olmak tstiyordum o kadar. Bunda gelenlerle dolu bir sınıfta bııldıım kendidehset kararlıydım. Doktor olacak vc Alıni. Ve hemen grubumuz oluştu. Biz beş rıka da çalışacaktım. Misyoner ruhluyum kişıydık ama iyi Laş belasıydık. Öğretmendedim ya. , lerin isteğine inat fen okudum ben. Ge 1%0'lt yıllar.. Sizin için nasıl bir yüzometrim 10 cebirim O'dı ve bu beni fende istcmeyen matematik hocasını deliye çeviriyordu. Çünkü ortalamam beşti ve sınıfı geçiyordum. Lise kızlar, kızlar ve inanılmaz serserilik günleri demektir bcnim için. Önüm arkam her yanım kızdı vc yeni yetişen, ergen kızların ne denli canavar olduklarını çok iyi öğrendim. tlk kez komünist sözcüğüyle tanıştım. Bir ölüm yıldöniimunde okulun bahçesinde duran Atatürk heykelinin cevresindeki çiçekleri yolup, o çiçcklcrlc laubali pozlar verdiğimiz ve fotoğraf çektirdiftimiz için sınıfça tam bir hafta cczalandırıldık. Vc hcr gclcn ho HançerI likayeler/ ljtl Özgentürk/ Yazko / HH ı "Derdim Yeter Sakin OI...'V ljil Özgentürk/ Say Yaytnlart / v 7 < Geniş Mavi Bir Gök/ l$ıl Özgcntürh/ Altın Kitaplar/ 112 s Yokuşu Tırmanır Hayat/ hıl Özgcntiirk/ Telos Yayınalık/ 144 s. ışıl Özgentürk 601 yıllarda Ali özgentürk le blrllkte Alevin ve Actnın Içinden/ Işıl üz genturk/ Telos Yaymaltk/2)1 s. Kiiçük Sevinçler Bulmalıyım Oyunlar/ \)ü Özgcnturk/ Mttos Boyut/ 96 s. Büvülü Bir Yolda/ lştl Özgcntürk/ Telos Yayınalık/ 14Ss Seni Seviyorum Rosa/ ljil Özgcn turk/Anadolu Sanat Yayınlart/Vls Al Gözüm Seyreyle/ gcntürk/ Cumhurıyct s Kıtapları/ 157 y CUMHURİYET KİTAP SAYI 487 SAYFA 4