06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

0 K U R L A RA Uğur Kökden 1934 yuında Çorum'da doğdu. İTÜ \nsaat Fakühesi'ni hitirdikten sonra, aym fakültenin Barajlar ve Su Yapılan Kürsüsü'nde asistan olarak göreve basladı. 196166 yılları arasmda Fransa'da kendi dalında çalışıp yurda döndükten sonra, özcllikle Yeni Dergi, Papirüs, Soyut, Miuiyet Sanat, Gösteri, Yeni Düşün ve Adam Sanat gihi dergilerde dcn emelerldeğerlendirmeler yaytmladı. Uzun yolculuklara çıktı daha sonraları. Yaztnaya 1960'lıyıllarda ' baslayan Uğur Kökden'in ilk kitabı "Tjhinti Çağı" 1985 tarihini taşıyor. Bu ecikmiş kitaptan sonra ısa aralıklarla şu kitaplan gün yüzüne çıkardı Uğur Kökden: 1989'da Umut Için Senfoni, 1992'deAm Kentler, 1993'teGüneş Damlıyor, 199'5"te Seslerin Resmi, 1996 'da Bin Dokuz Yüz'e Vcda, \99Tde Gcçmişe Açılan Pencere ve Yazının Yedi Rengi. Deneme yaztnaya adanmış bir yaşarmn elimize ulaşmış bu ürünlerinden hareketle Veridun Andaç'ın sorularını yamtlayan Uğur Kökden yazma serüvenini aktarıyor bizlere. Mehmet Serdar ile Behçct Çelik de kitaplannı değerlendirdiler Kökden 'in. Gezi edebiyatttmzın önemli adlarından ve kendisi de bir hekim olan Prof. Dr. Nadir Paksoy ise günümüz Türk yazınındaki hekim yazarlart ,yapıtlanyla hirlikte kısaca tantttyor bizlere. Bol kitaplı günlerl... Elinizdeki albünı, taşın ve inancın Mardin'deki macerasına dair. 20. yüzyıl biterken poz vermeye ikna edilmiş Mardin, kendi macerasını Bünyad Dinç'in fotoğrafları ve Refik Durbaş'ın kalemiyle anlatıyor bizlere. Kitaptan bir bölümü sunuyoruz aşağıda. Taşın ve inancın şiiri Tarih Vakfı'ndan nefis bir kent kitabı B f ' TURHAN GÜNAY Imtiyaz Sahlbl: Berin Nadi 0 Basan ve Yayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.s. > Cenel Yayın Yönetmenl: Orhan Erinç Cenel Yayın Koordinatöru: Hıkmet Cetinkaya : Yazıişieri Müdürü: Ibrahim Yıldız Sorumlu Müdur. Fikret llkiz Yayın Yönetmeni: Turhan Cünay o Grafik Yönetmen: Dilekllkorur Reklam: Medya C L Adım, nicc söylencenın adı olmuştur Birinı anlatmak ıstcrım. Babam, Dicle'nin elinin değdiği yerlerin hükümdarı ıdı. Safran ve baharat, ipek ve bakır kervanları onun ülkesinden geçerek öliimün ve hayatın sırrını ara maya çıkardı. Yeryiizü cennctinin sevgileri, sevinçleri, babamın hükmündcki topraklarda vermişti ilk lilizlerini... Yeraltı cehennemınin kederleri ve hüzünlcri geniş saj*rılı atlarla aşmışlardı karanıığın ovasını... Böylesi yiğit bir kralın bir tanesi, gönül neşvesi oğlu idim ben. Gün dağları aştı, sular aym ı^ı ğıyla karardı ve ner fani gibı ben de hastalandım bir gün. Babam, ülkenin cn ünlii hekımlerine ça^rı çıkardı. I liçbir hckinı derdime derman, yataına merhem bulamadı. Babamın, Mezopotamya ovası genişli|*indcki kalbi benim kelebek kanadı hükmündcki acılanma dayanamamıştı. Ve bedcnimın acısını, kalbimin fcryadını duymamak için, şimdi adımı ta;jiyan şanlı kalcnin duldasında hayatın ölümsüz iksirini yudumlavan bir diizliiğe bıraktı hasTaşın $iiriyle özgün bir mimarl. Mardin kent merkezl altta ve ustte) ta beclenim ile yaralı yüreğimi... 4 80 en, Mardin kenti... Kalker vc lavlarla bczeli, teninden basjka giysısi olmayan çıplak dağların anayurdu... Taşın ve toprağın ve doğıım yerirıi unutmuş suların, hammaddesi alın teriyle karılmış kerpicin ve nıavi bedenli bulutlann anası... Meşe ve sakız ağucı, dişbudak, sogüt ve çınar ve kavak, bir de çayırlar süsleı kapısı karanlı£a kapalı ^öklcrinıi. . Gecemi ve gündüzıimü, çcil ve çölleri ku şatan bozkır rüzgârlan donatır... Ayaklarmiin ucunda uzanır tarihin babası Mezopotamya, Yuzümün bir yanı safran kokulu Deyrulzalaran dır, bir yanı minaresini asma dallarından ördüğüm Ulu Caıni... Gün, ı^ıfiını Kasımiye medresesinin kub besındcn cuıker zamanın aralığına; gecc, aydınlığım Reylıaniye camisinin batı cihctini yurt edinmış Revaklı çarijidan... l lamurumu kavimlcr, etnık gruplar, dinsel cemaatler yofiurmuştur. Diclc kız karueşimdir benim; Mazıda^ı, Akçadağ, Dibek vc Karakaş daf*ları yeöen lerım; Derik, Kızıltepe, Ma/ıdağı, Midyat, Nusaybin, Savur, Yeşilli, Ömerli, Dicle, Dargcçıt ve llasankeyf çocuklarım... Dogu'nıın ve Batı'nın kervanları benim bcşiğimde açarlar ipeğin ve hayatın, baha rat vc ülümün sırrınııı kundağını... Ben, bedenini kalclcr üzre bina etıniş Mardin kcnti... Rivayete göre bir adımın da Süryani diliıv dc "kalclcr" anlamınagelen "Marde" oldtıöu söylenir. Adıma "yazılı tarih"tc ilk kez Isa'dan sonra 4. yüzyılda yaşamış Ammianus Mertellinus'un yapıtlarında rastlarsını/. Marccllinus, Amid (Diyarbakır)Nisibis (Nusaybin) yolundan söz ederkcn, bu uzun ve çilelı yolıın "1/ala dagı üstünden, Maridc ve Lorne kaleleri arasından geçtiğini" beyan eder. Su, sozıin testisinde sogu sıın; soz, damagın pınarında ınaya tutsun... l'ersler, yaylalarmıda yayladıcında "Maride" adımı "Marde" olaraK kııllandılar; Er menıler "Mardi", Bizanslılar isc soğuk pı Mardin S narlarımın buğdayını biçtiklerindc "Mardia" olarak düijtület künyemı Araplar, enış kalçalı kısraklarıyla aglarıma yaslandıklarında "Maridın" diyeyazdılar adımı. Bugünse imzam, hayatın çift çizgili dcftcrini "Mardin" olarak süslemekte... Ben, taşın ve inancın şiiriyım... Ben, Mardin'im çünkü... Dicle'nin elinln değdlği yerlerin hükümram yıl, kac ay, kaç gün ve gece o düzliikte acılanma mer hem çaldığımı hatırlamıyorum. Hatırladığım, eceün yaglı ilmiği tam boynııma gcçmck üzercykcn binbiı cza ve cefa ile sürünerek bir ırmak kıyısına ulaştıgım. Ve bir salkım söğüdi'ın polgesinde uykuya daldıgım Tanycri uyanmadan yaralı bedenim dinçlığin sırrına ermiş, kalbim kederini ırmagm serin sularına sal mıştı. lçimin ateşıni sularla sondürdüm. Salkım söğüdün serinliği mi, yoksa sula rın tazeli^i mi kendime deva olmuştu? Bılmiyorum. Bildiğim, kısa bir sürede iyileştiğim. Artık, scvdayla sevinçle yurduma dönebilirdim. Babamın hüznünii ve kederini bir sonsuz neşeyc çevirebilirdim. Ve anayurduma döndüm. Babam gerçekten de sevinçlere bogııldu ve dönüşümıin hatırasına derdimin derma nını buluugum oyerde, dinlerin ve mczheplerin anayurdu bir kent kurdu. Adımı da bu kentin adıyla onurlandırdı: Mardin... • Dicle ile Mardin'in Kardeşliğine Şiir Dağ konuşur bulutla Rüzgâr üstüne... Biz adaş değil miyiz? Vadi konuşur ovayla Bereket üstüne Biz kardeş değil miyiz? Dicle konuşur da£ ve rüzgârla Mardin üstüne Biz arkadaş değil miyiz? Şair, sen kiminle konuşursıın Mardin yoldaşın değiIscV Taşın ve tnancın Şiiri Mardin/ Tnrkryr Ekonomıh ve'Yoplumsal Yarıh Vuhfı / 22S \ SAYFA 3 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle