07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

anlatımı çarpıtıyor. Sözdizimi bakımından henüz bir yabancılaşmadan söz edilemcz. Devrik anlatım üzerine dcvrımkarşıtlarının koyduğu kıırumsal yasak artık gevşc miş görüniiyor. Prof. tmcr: "sözcük varlıg'ıaçısından bakı lına, ddplanlamastnın ilk ellı ytlı bir özley tirmc dönemi olmuştur", diyor. 1. AlıntısözciikJcr Türkçeye çevrilmiş, 2. yeni üretilen C.umhuriyet'in Yurt Habcrler yadaoluşankavramlara Türkçe biçimlcrtü Servisi Şefi Mehmet Faraçla retilmiştir. Öte yandan Türkçe'dc kullanılan anlatıların dilde kalmasını isteyenler ile araştırmacı yazar Faik onların Türkçc karşıhklar ile değiştirmek Bufut'un birlikte kaleme isteycnlcr arasında 19501980 arasında bit mek tükenmek bilmeyen tartışmalar yaşanaldıkları "Kod adı: Hizbullahmıştır. 1980sonrasında/e//£p, evsel, konuj Türkiye Hizbullahı'nın landtrma,.. toplu taştma, toplu konut, kesın Anatomisi" örgütün temel dönüş, atık su,. . gibi çok az yeni sözcük olusmuştur. Canlandırma yoluyla Türkçe yapısını adım adım ortaya Sözlüğe katılan sözcüklcr dc az dcğildir: us, koyuyor. katnu, çevre, gerçek, oran, savas, çevtk, tanık, yankı, iava, evrcn, gezegen, Derleme (1932 ) yoluyla aymak elenli, gölet, pürçek DEVRİM SEVİMAY gibi birçok SÖZCÜK genel dile akımştır. Gene de özleştirmede en çok kullanılan "çeviod adlı kitaplar yazmak moda. ri" yolu olmuştur: kapakkızı, deg"eryargısı, Kaldi ki hepsi de son derece deanaokulu, soğukiava), içdeniz, icsduvart, ğerli: Kod adı Susurluk, Kod adı ortakpazar, geçişdönemi, gümrükbirliği, Yüksekova gibi. Ancak her başlıgı her gelirdağılımı, dışyardım,...// yeşiller, dazkavramın üzerinc "cuk" oturtmak zor. Laklar, çevreci,... Ancak bunlar planlı olma Devletin pervasızca içinde olduöu yapıyıp gelişigüzel, zorunlu çeviriler olarak ni lanmalara kod adı demek biraz iltifat gitelendirüiyor. bi kalıyor. O, yapacağını zaten göstere Sonuç (157165) olarak: Prof. tmer, Türgöstere yapıyor. kiye'deki dil planlamasının ilk elli yılından Ama Türkiye'de devletin bile kendi övgü ile söz edildiğini, Dil Devrimi çok bakcndine yabancı kaldığı, şifresi en az çevşarılı olup, gerek hız gcrekse çağallaşma yo rilen ve gerçek bir "kod adı" tanımını halunda özen göstcrilmcsiyle ünlendiğini k eden olgudan sözedilecekse akla tek ad (Fishman, 197111) belirtiyor. Kuşkusuz geliyor: 1 lizbullah. bunu da Atatürk'ün kararlılığı ve desteği ile Ne zaman çıktı; üzerine cidilmcsine neonıın kurduğu Türk Dil Kurumu (1932 den şimdilerde karar verildi; bu insanlar 1982) derneği sağlamıştır. kimdi; güçlerini ncreden aldılar? Bu soruları sormanın sırası nedense bir turlü II Türk Dil Devrimi, uluslaynn \ürecine en gelmedi. Onların hiç skandalları olrııadı. oncınlı katkıyı sağlamış olan icceneksiz bir Hiç gazete manşetlerine çıkmadılar. SIodcvrimdır. O uygulamanın son dcrecc başa ganları kentlerin içinde duyulmadı; Viiyın organları elden ele dolaştırılmadı; liclerrılı olduğunu konuyla ilgilencn herkes onaylamaktadır. Gerçekten de bütün engellemeleri popüler olmadı. Bu nasıl bir orgüttü lere karşın Anadolu Türkçesi Atatürk'ün de, hiç propaganda yapmıyordu; adını buyruğu doğrultusunda bütün kimligi: sesduyurmaya çalışmıyordu? 3 bin 500 faili letitni, sözlüğü, uizdızımı ile günyüzüne çı meçhul cinayete imzasını atan bu örgütün karılmtş, ortak kuralları seçilerek ögrctimbeyin takımının felç edilmesi bile mutlulc yaygmlaştırılmıştır. lıık yaratmadı. Çünkü Hizbullah nedense Türkiye'nin tamamının sorıınu olmaDevletçe gerçskleştirilen çahşmalar dı. Kanlı örgiit sadcce Cîüneydoğu'nun Atatürk döneminde (19281938) devletsorunuydu ve Türkiye, sadece tek bir teçe gerçekleştirilen çalışmalar, özellikle rör örgütüne verdigi şehidin hesabını sor1947'dcn sonra, şair, yazar ve ilerici aydınmayakilitlenmisti. lar ile Türk Dil Kurumu'nun çabalarına indirgenmesine karşın, Türkçe bugün her tür"Arşiv" çahşman lüanlatımauygunbirdüzeyeerişmiştir. KarIşteCumhuriyet'in Yurt Haberler Serşı görüşü savunanların ileri sürdükleri yetervisi Şefi Mehmet Faraç'la araştırmacıyasizîik dilsel değil, o kimselerin kendi anla zar Faik Bulut'ıın birlikte kaleme alaıktım becerilerinde aranmalıdır. ları kitap bu çok bilinmeyenli ve doğruSayın Frof. Imer, 1980 öncesi gclişmclesu "sokaktaki adamın" da pek farkına varri yukarda özetlemeye çalıştığım gibi verirmadığı bu denklemi ortaya koydu. Kita ken, ondan sorıraki kötüye gidiş üzerine bın adı tahmin edebileceğiniz gibi, "Kod elcştirilerini de açıkça dile getiriyor. Do$ru adı: Hizbullah Türkiye Hizbullahı'nın su Türk Dil Devrimi üzerine yapılması gereken çok çalışma var. Dilbilimciler (Prof. Anatomisi". üzan Yayıncılık'tan çıkan kiDr. Dogtın Aksan, Prof ür Abmet Koca tap 20 günlük olmasına karşın şimdiden man, Prof. Dr. Kâmtlc Imer,.. gibi) eski birçok kitapçının çok satanlar listesine girdi. TDK üyelerı dışında gcrcklı cesareti henüz toplayamamış görünüyorlar. Kimilcri de Kitabın en çok okuru arasında sanırız TDK derneğini kapattıran, artık miyadım istihbaratçılar ve gazeteciler yer alıyordoldurmuş yerli türkologların Devrimkar dur. Istihbaratçılar Hizbullah konusunda şttı olanlarıyla işbirliği içine ginne çabasınneyi merak eder, bilinmez ancak özellikda. Onlar yerine gerçek anlasmayı, hcnüz le biz gazeteciler için tam "armut piş a£zaınan varken, genç türkologlarla sağlayazıma uüş" bir kitap. bileccklcrini düşünüyorum. Öyle bir kaynakki, Türkiye HizbullahBugüne kadar yazılmıs olanları değerlen çılan'nın ideolojik kaynaklan; fikir adam diren: Aksoy (1970) "Gelişen veÖzle^cn Di ları; dış ve iç bağlantıları; liderleri; örgütlimiz", Ozdemir (1967) "DilDevrımı Üzerine", Yiicel (1968 ) "Dil Devrimi'', Imer sel yapısı; eylemsel özellikleri; sorgu yön(1976) "Dılde Değışme ve Celiime Açıstn temleri alt alta toparlanmış. Bize kalan açıp okumak. Ama Faraç'la Bulut bu kadan Türk DilDevrtmı", adlı yapıtlardan bu darıyla yetinseler belki de sadece bir "aranlaşılmaktadır. Imer (1976) dışında kalan şiv" çalışması yaptıkları için yine bizim yayınlar devrimkarsjitlannın yaptığı çıkar camia rarafından clcştirilirlerdi. Oysaki cıcleştirılere açık yadaörtük ayrıntılı yanıt kita[> okura "taze bilgi" de veriyor. lar içermektedir. Ûücyclim, bu yeni ve ilginç kitabıyla Prof. Imer, 1980 sonrasında tıkaI lizbullahçılar'a ait cami, mescit, kitanatı Dil Devrimi üzerine çalışmaların yol bevleri vesığınaklann adları; parasal kay unu yenıden açniüj olsun. • nakları, yoğunlaştıkları il ve ifçeler; bııralarda örgütün hangi kanadının daha faz Türkiye'de Dil Planlaması: Türk Dil la yoğunlaştığı; örgütün kara listesine giDevrimi/ Prof Dr. Kâıııile Imcr (1WX)/ Kül renler; tlimMenzil çatışnıasında öldürü tür Bakanlıgı Kiıltur Escrlerı Diznı / lenlerin listesi; 1 lizbullah'ın şifreleri; eyXlh H,5 s Metın + (li\ Ntolar, 14 s. Kaylem taktikleri; militanlara verdikleri talinakça, V) s. Sözlükçc, 5\ Dızın) matlar ve hatta bir "Hizbullah sözlüğü..." Bir öraütiin anatomisi Faraç ve Bulut'un Hizbullah yapılanmasına ilişkin verdikleri çarpıcı önreklerden birini de aktarmak sanınz okura bir fikir vermek açısından yararlı olacak. Kitapta anlatılan Kasımpaşa Hizbullah'ı, örgütü kavramakta belki dc en iyi örnek. "...Toplantı tarihi 1981 olarak saptanmıştır. Akıncılar Derneği'nden 78 kişi, Kasımpaşa semtinde, 'kitap okumak, sohbet edip tartışmak' amacıyla sık sık biraraya gelir. Eskiden MSP'nin yan kuruluşunu oluşturan Akıncılar'dan toplantıya katılanlar 'sohbet sırasında herhangi bir parti oluşturmamayı, bağımsız bir örgiit kurmayı' önerirlcr. Katılımcı 78 kişi arasında ikisi MHP kökenlidir. Biri uyuşturucudan, digeri hırsızlıktan sabıkalı bu iki MHP'liden Nejat Atiker isimli olanı, 'örgüt kurma gibi soyııt tartışmalarla kafa patlatıp lafazanlık etmek yerine, hcmen eyleme geçmeyi; bu yolla örgütün aciını cluyurmayı" ısrarla savunur. Oneri kabul görmüş olmalı ki zaten bazı silahlara sada çok değerli bir çalışma Daşlattı. Komisyon, Türkiye'nin faili meçhulleriyle ilgili bir bilgi merkezi oluşturmaya çabalıyor. Bunu yaparken nasıl bir çalişma yöntemi izleyeceklerini çeşitli kesimlerle de görüşerek tartışan komisyon geçen ekim ayında gazetecilerle bir toplantı düzenlemişti. ı lerkes orada: Er bil Tuşalp, Aydın Engin, Halil Nebiler, Nazım Alpman, Celal Başlangıç, Nadire Mater, Mehmet Güç, Miyase Ilknur ve dahası. Bir de konuyu tırtıklamaya çalışan, meslekte genç gazeteciler. Herkes sırası aeldikcc fikrini, önerilerini anlattı. üzeüikle uışalp'la I"ngin'i dinlemek bir zevkti. Söz Faraç'a geldiğinde ise konu birden başka bir nal aldı. Faraç, salondakilere "Siz neye faili meçhul diyorsunuz" diye sordu ve bu uyansını tamamlayan sorularını birbiri ardına yağdırdı. Salonda birden sessizlikoldu. Elbette herkesin Vaik. Bulut ve Mehmet Varaçtan "Kod Adı: Hizbullah" K hip 'Kasımpaşalı Hizbullahçılar' 1983 yılında tstanDul'da Tekel büfesi olayında olduğu gibi küçük soygunlarla siftah yapıp, 'vira bismillah' diyorlar. İlk büyük eylem bir yıl sonra aynı şehrin Mecidiyeköy semtindeki kuyumcu soygununda somutlaşıyor. İki Hizbullahçı soygun sırasında bir rastlantı sonucu farkedilip yakalanıyor. Sonradan yakalanan birkaç kişinin arasında gelecekte 'Islami Harekct' olarak basında adını duyuracak olan örgüt lideri Irfan Çağrıcı kardeşi Rıdvan Çagrıcı da bukınuyor. Çağrıcı, cami avlusunda saklanan silahların yerini gösteren kişidir. Tutuklular 1990 yılına kadar hapiste yatmalarına karşın, Ml IP kökenli ve sürekli eylemliliği savunan Nejat Atiker, her ne hikmetse erken tahliye oluyor." bir yanıtı vardi ama bölgenin iç me nir gazetecinin canlı, gerçeklerle bircbir ilişkili, "o var ama bu da var" dedir ten sağduyulu bakış açısı ve sırtını istihbarat örgütlerine dayamadan elde ettiği konu hakimiyeti tüm gazetecileri susturdu. Toplantı sonrasında konuştuğum bir komisyon üyesi de hiç tereddutsüz, gö rüşmeye devam etmek istcdiklcri öncclikli gazetecinin Faraç olduğunu söylcdi. F<aik Bulut'un sadece Güneydoğu de öil, Ortadoğu'ya bakış açısı da sağlam kabul edilen bir gazeteci olması araştırmacılığından kaynaklanıyor. Kitaplarla, ga zete arşivlcriyle yctinmeyen; bölge insanlarını, ülkelerini, dillerini, kavgalarını da araştıran veöğrenen Bulut, bu topraklardaki dinsel ve etnik krizlerin de ortasın da duruyor. Bu kadar sözün ne kitaba ne de yazarlarına bir övgü olmadığını anlamak hiç zor değil. Kitabın adı belli: Kod adı Hizbullah. Okuduktan sonra böylesi bakir kalmış bir konuda Bulut'la laraç'ın iyi bir adım attıkları görülecektir. Ama okuı adına bu kadarla da yetinmemek gerekiyor. Faraç'la Bulut'u bir an önce PKK üzerine de bir arastırma yapmaya ikna etmeliyiz. Tabii başlığının "Kod adı:PKK" olmaması şartıyla... • Kod Adı: HizbullahTürkiye Hizbullahı'nın Anatomisi / Vaik Bulut, Mehmet Varaç / Ozan Yaytınctlık / 220 \ SAYFA 17 Ortadofliryabataş Büginin kaynafr Bu kadar bilginin kaynağını merak edenler icin kitabın yazarlarını, her ne kadar okurları gayet iyi tanıyor olsa da, anlatmak gerekiyor. Bizim Mehmet Faraç'tan baslayalım. Faraç'ın Urfalı olıluğunu Gumnuriyet okurlarına sanırız artık söylemeye gerek kalmadı. Ama Faraç'ın Urfalı olduğunu bir kere daha belirtmek bu kitap için gerekli. Güneydoğu'nun yetiştırdiğı Faraç, bölgcyi ve sorunlarını avucunun içi gibi biliyor. Bıına bizzat tanik olduğum lıir olayı anlatmam, abartılı bir yakışıirmada bulunmadığımın da bir kanıtı oluı umarım: lstanbııl Barosu tnsan 1 laklan Komisyonu geçen aralık ayın CUMHURİYET KİTAP SAYI 480
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle