07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ya yalnızlık achna Bir savaşa girdiler Bundan korkulur." Uzak dediğl ycr bellidir NccatİKİl'in, bu kolaydır "kurtuluştur" ama zor olan yapayalnız olduğunu bile bile yaşamaya devam ctmektir. "Tazmıştı birisi/Hangi kitaptaydı/Onun anlattığı oldum". Ölüm, tanrı ve yalnızlık şiirlcrini yazarkeıı Necatigil, bu tcmaları okuyucuya da sorgulatır onu bu örgünün içinc çcker. Birçok şiirinde şairlcrin kendi aralarındaki çekişmcleri, şairin oruruşu, duruşu, kendi yazdıklarına ilişküı değerlendirmeleri sunulur. "Yemek vakti"nde: "Karanlıktan usulca bakarlar ne yapıyor Nc yapsın masasında bir şeyler arıyor 0 şeyfcr ncrden mi geldi Söylenıiyor, yazıyor." dizcleriyle bir şairin çalışmasını görüntülcrken, başlıksız şıirlerinin birinde: "Ben ne Batılı bir şair/Ne öyle düşün adam:/Sular akar düşünür/Nasıl onarsa danıı" di yerek şiirinin ipuçlannı verir." Ama bunların topıı/Şair mi, nâzım/Bcn olsam onların yerincic/yazmazdım." iladesiyle de "Iplik" şiirinde divan şiırine ılişkin görüşlerini belirtir. "Orhan Kcnıal" başlıklı şiirde "keyiP diye yazdıgı şiirden söz ederkcn, "Bu Ozanlar" da ' DU ozanlar birbirini çekemcz" deyişiyle edebiyatçıların iç çckışmcsini anlatır. Necatigil şiiri büyiik aşkların, ulaşılmaz sevdaların ya da düzene, kurallara baş kaldıran, bunun kavgasını veren yüksek söylemli bir şür değil, küçük durumların, küçük duyarlıkların, özlemlcrin, acıların küçük insan dünyalarında nasıl başlayın bittiğini, söyleyen derinlcmesinc vc çok boyutlu incclenmiş bir şürdir. Şürlerinde erotizmi, cinsclliği fazla işlemeyen şair kadınlarla ügili şürlerde kadının cinselliğinden, görüntüsünden çok onların çıkrnazlannı, toplum baskılarını, suskunluklarını sunmaya çalışır." "Gözleri yaktığımız ölügözü ışıkta 1 ler an kapısı açık vc geçeriz önünden tzler kısık Dakışları bezgin adımlarımızı Bir şcy yapamıyorsak belki dc bu yüzden." "Bağ" adlı bu şiirde kadının ezilmişligini sezdirirken, "Kadınlar, da "ltilmiş gündüzlerdc/Çoğu ancak gecelerdc vardılar/Çağrıldıkça geçici/fısıltılara kandılar" dizelcrinde gündüzlerde ekonomik özgürlügünü kazanamamış, bircy olına haklarını bilmeyen, kullanamayan itilip, horlanan kadının mutlu olma hevesiyle küçücük hsıltılara kanışları, aldanışları anlatılır. "Neden öncc bogulmuşlar bu kadar uzaklarda/ Bir daha boöulurlar" dcrken dc bu boğulmuşlıığun daha da süreceğini söyler. Komsu kadınların ev içi çıkmazları, fclcli yaşlı lcadınlar ve birçok şürinde de evindcki; kaçmak kuılulmak istediği kendi karısı ve çocııklan dizclerinde yer alır.. "Hcp kendi çıkarında Kaçardın, kaç Bu çocuklar bu kadın O sabahlar bu gcce tşte gcnc karşımda Nefret ya da acıma Şimdi nc yapaeaksın?" "Sinanpaşa' adlı bu uzun, yer yer konıışma diıi, tasvir vc anlatıyla siiren şiirde hcm kendi özeleştirisini yapar, hcm de sorumluluk duygusuyla birlikte toplumun bireyler üzerindeki baskısını sezinletir. Evlilik kurumunun insanları tükctişi, birini birine yedirişi birçok şiirde karşımıza çıkarkcn "Evler" temasının sık işlcnişinde dc bu kurumun yıpratışlarının büyük ctkisi oldugu düşünülebilir. "Çatı'ua: "Bı kılır, tükendi/ Hep aynı/ Bicimsiz boşluklar/ Dolu sandıklarınızda." Şair kenui ya şamını anlatırken yıfiınJarca insanın da tazeliğini, rcngini, kokusunu yitirmis, bıkılan tükenmiş sevmclerdcn; zoıuniu birlikteliklerdcn söz cder. CUMHURİYET KİTAP SAYI 478 Necatigil'in kendi çocukluğunu gördüğii .aradığı çocukJar da neşcli cıvıl cıvıl, yerinde duramayan türden değildir. Verileni alan, sorulanı yanıtlayan, otur deyince oturan suskun çocuklardır. "Kısık' şiiri hem özgeçmişi hem de çocukluftunun resmidir. "Hem ben ne yazdımsa ağırlığı altında lizildim de yazdım Kımse divemez ki özenmış yazıyor Dogdunı diinya harbi, birincı dıinya harbı Çocukkığunı veremlı ınek süderi Boynumda kollarımda oyuk lenfa bezleri 1 lastane koridoru, beklemek, küvet, ırın Acısını ancak bir ben bilirim. Derin izleri derimde utanacak dcğiliın." Birçok şiirinde okullardan, okullann çocuklanndan sözeden Necatigil bunları anlatırkcn, sınava, sınıf gcçmeyc ilişkin durumlardan ve cğitinıde kullanılan ncsnelerden (Kâgıt, çanta, kalem vb.) de yararlatıır. "Yol çantası"nda: 1 lazırhk sınıfına gidcn bir çocuğun dalgalara dalarak çantasını raşıtta unutuşu, " Dersiniz vardı/ Gel miştim, yakmdım" dizclcrindeki dersi hep bırerverilcrdir. "Bir bir daha Birdaha"da: Tanrı imtihan eder/ Tekrar imtihan eder/ Kul hazır ümitlcr/ Kendi öyle zanncdcr" söylcminde dc yine mistisizme başvurur. "Bunlar da eüerim yazgı çizgi", "Okunmuş toprak/ Çocukluğumun resnıi" diyen şair kaderciliğini, inançlarını gösterir. "Ağzındasigara Bir yanar bir söncr" dudaklarından sigarasını eksik etmeyen Necatigil zaman zaman sigaradan, alkolden de söz cder. "Geldik atmaya bir yükü/ Karşınuz yanımızsırtlanınz/ susmak, içki, gürültü/ Birinden biri." Arada kalabalıklarda sıkıntısmı unutmaya çalışsa da gürültii ve gereksiz konuşmalardan rahatsızlığıııı dizelerinc yansıtır. "Bir iki şey almaya girdiğimiz dükkânlar Daha? Başka? Söylerdim, tczgâhtar, yorulma Olsa." Bazen sezinleterek, bazen açıkça ironiyi de kullanan şair gereksiz görgü Kuralları, gizil insan bencilJiklerini, özlemleri gülümsetcrck sunar. "Geçmiş olsun, neden oldu/ Biraz içten, biraz sinsi/ Olur ya ilerde/ Çok hafif bizdcki" dizelerde; başkalarının başına gelen kötü olaylar kendi başına gelmediği için gizlice sevinen, içtenfikten ırak insan egosunun eleştirisi yapılır. "Gerekliydi uzaklarda bunalınca tkinci ev!" Evler şairi en tazla yoran, cn çok inceledigi, sürekli anlattığı bir konudur. Ahşabı, köşkii, betotıu, apartman veya sitc görüntüieriyle evler. Bunaldıgı, sıkıldığı, yazdığı, yediği vc hcp ölümü tlüşündüğü bu duvarların içi... Bu duvarlann arasındaki tiiın nesneler görüntü vc adlarıyla şiirlerinde yansırkcn, aile içi kavgalar, çekişmeler, geçim darlığı, dargınlık, dağınıklık da ayrıntılarıyla gösterilir. "Ertc"dc: "Evler dediniz, evlerdeydiniz/ Anlatın evleri/ Anlattı, yetmedi/Artık güz dönemi." dizeleriyle evleri bilinçli olarak scçtiğini, incelcdiğini anlatır. "Eşya gücü" kınlan esyanın ycrine yenisini koyamayan dar gelirli insanı gösterirken, "Sıcak Mutfak"ta. "Kan, ter, yag/ Birkaç çeşit:/ Fırın, kuyu, kızartma/ Buğu, bastı, kapama/ Çengel, kâğıt, kiremit." dizeleriylc nesnelcri simgeleştirerck iç dünyasını duyumsatır. "Bizi bcklcyen evlere Gitmeyiz, gidemeyiz de Sürüklendiklerimiz Dönüşleri pişmanlık." Kendisini bekleycn, gitmek zorunda kaldığı evlere isteksiz, bezgince girer. "lkinci Ev" de olsa kendinden kaçışı bitecek midir? lkinci ev neyin istemini simgelcr? Aşka, umuda, sorumsuzluğa vanş mı?.. "Evde Zaman Aşunı"ında kullandı Behcet Necatigil. Adaiet cimcoz ve Salt Falkle birlikte. (Maya Sanat caiertsl. 5 Mayıs 1952) ğı sözcükler (konserve, cips, mısır gevrcği, pirinç, torbalarda bulgur, acımış yağ, boceklenmiş yiyccek) sıkıntısının göstergelcridir bir bakıma. Yollar, evler kentin genel görüntüsü değistikçe, gökdclcnler siteler hızla çoğaldıkça şair hem ycni evlere özlem duyar hem de: " Adım nereye verilir Evlere ilcrde Kalmaz böyle evler" dediği evlerde hep aynı kiri soluyan, gökdelenlcrin yanınua ufacık kalmış "Batıkta evlerin", kendi evinin yok olacağını düşünür. Eve gelen konuktan, ocakta kaynayan yemeğin tuzuna, pencere kıyısında ölmüş sincğe, balkon görüntüsüne, yanmayan bacaya, bacağı kırık iskemleye, toz bezi, deterjana kadar evleri, eviçi konuşma ve nesneleri anlatan Behçet Necatigil'in özgün sesi, özgün şiirleri de yine bu evlerde yazılmıştır. B8hç8tNacatWtaşlri ım, yaşadığım evlerden gelir. "Çevre"deki "Evler" şiirinien iyi şiirlerimden biri sayaH S ] rım. "Evler" kitabın^4 ^ # c ' a ' s c > ' s t e t ^ 8 ' kadar V % sokağa açılsın, sonun^*"« | "^ da gene evde, kendi evinde yaşamak zorundaki insanın, yerine göre bunalan, yerine göre ümitlerle, küçük, küçiiklü^ü ölçüsünde büyük sevinçlerlc ferahlayan, kendi dünyasını kendi yaratacak olan insanın çeşitli halleri ayrıntılı olarak anlatddı." Şiirin Anlamı "Kapanık, örtülü, mecazlar altında saklı bile olsa, gcne de belli, hiç değilse sezilebilir bir anlam, bir yazılış sebebi görülmeli şiirde." Şiirde Bütünlük "Birçok şiirler; yer yer güzel de üstelik; biçiın, duzen, istif yoksulu olduldarı için unutulup gitmişlerdir. Bu seziş, bir bıılus, bir tema ne kadar yeni ve güçlü olursa olsun, sağlam bir deyişe erişemedi mi ömürsüzdür. Gcnç yaşlarda heyecan sonsuz, ilham boldur; ama çokluk, bir şey eksik olur: Mısralarda en azından güzellik. Şiirdcki bütün güzelliği, parça güzelliklerinin kesiksiz sürüp gidebilmesinden doğar. Arada, bir mısraın bile aksamaması; şiirde verilmek istenen bir hava, yaratılmak istenen bir iklim sahiden varsa onu bozar, zedeler...." Şür ve Sözcükler:" Siire her zaman sözcükle gidildi. Rasgele bir duygu vcya düşüncenin anlatımında bile yerini yadırgayan bir sözcüğü karanlık, belirsiz diyc çizer, daha uygun düşenini ararız. Bu böyle olunca yazının en yüce doruğu olan şiirde sözcüğün özellikle (...) Kralçiçeği olması gerekir. Şu da var ki bir başına sözcük, yani ycter sayıda destekten, yardımcı öğelerden yoksun bir sözcük bir ıssız ada mahkumudur." "Evet, şür gelir gider, ama bu geliş gidiş, bu dönüp dolaşma bir sözcük dolayında sanılsa bile, bclli veya gizli atkılarla birbirlcrine bag me vuran ışık tanıdı Evler " Benim şiirleri lanması gereken sözcükler arasındadır, yani cümlede, Şiirin gelip sözcüğe dayanması sözünden bunu anlıyorum." Şiirle Savaş "Şür, bilgi mi? Kuramsal bilgilerle mi yazılır? Yoo, hayır, küçültür şiiri bu! Bilgiyi, bildiriyi öne alarak, standart maddelerle şür yazanlar da olur. Ama şür bir yaşantıdır; bize el koymuş, içimize taş gibi oturmuş olayları, olguları biçimlere, kalıplara dökme işidir' ." Entelektüel şiiri mi savunuyorum? Oyleye benziyor.' Yaz Dönemi'ndeki(l 963) şiirlerimden başlayarak uzun bir süre, bu önerileriıni kendüVı uygulamaya çalıştım. 19701972 arasında "Karclcr" başlıklı3035 şürde bu işi daha da ileri götürdüm: Sözcüklerin aralannı açtım, sözcüklerden değişik kombinezonlarda başka başka anlam dizileri çıkarmayı denedim."..."amaeım okuyucunun rasgele bir şürde, alışılmış yazışın içinde de böyle şeyler aramasına dikkati çekme isteğiydi. Bütün öğeleri, öznesi, yüklemi, tümleçleri yerli yerinde, kurailı ya da devrik cümlclcrlc şür yazmanın, ne diyeyim, öyle pek zor bir şey olmadıgını göstermek isteğiydi. Şiirin bazı boşluklan, kopukluklan, eksiklikleri olursa, daha çok şeyleri aynı anda anlatabileceği inancıydı. "Şiirime bcni ben eden eşyalardan, evlerden, üısanlardan silinmez gölgeler düşsün; ortak yaşamlardan yerli Dİr hava girsin isterdim. Yazdıklanm kendi büyük değcrlerimizden, yüzyıllardan bu yana sürüp gelen diri sözcüklerden, deyimlerden, söz ve edebiyat sanatından beslensin isterdim." diyen şair yazılarının birinde "Çokgen" şürden yana olduğunu belirtir. Gerçekten de söylcmi, kurgusu, dili kullanışı, bir anlamdan binlerce anlam çıkanşı, şür biçemleriyle "Çokgen, açılımı geniş, özgün şiirlcrdır Necatigil şiirleri. Türk şiiri içinde aykın ve aynksı durak farldı bir ses, farldı bir renk... "Ne yazlar, ne yazılar Kıştır kalan Taşlara gideriz Yaşamın sonu taşlara gitmek olsa da, " Ne gördükse iyi kötü/Omür biter biz hâlâ/Söyleriz" 1979 yılında vitirdiğimiz büyük usta Behçet Necatigil söylemeye devam ediyor hâlâ... "Bir yere bir şeyler koymuştuk Gözler, sözler arasında bir ycrc Belki işlerine yarar biz yokken Dilerim aörmüş almış olsunlar!" "OlümAapanmasıdır bir evin" diyen şairin, tüm cvlerine girerek, sözlergözler arasına koyduğu seyleri dileğine uyarak arayıp bulduk. Belki değil, kesinlikle işimize yaradığından daha da çok yarayacağından kuskum yok. Bulduklanmtza en içten saygıyla... Kaynaklan 1 Behçet Necatigil Bütün Eserleri Şi irler 19481972 Yapı Kredi Yay. 2. Bas. 2 Behçet Necatigil Bütün Eserleri Şi irler 19721979 Y.K. Yay. 1. Bas. 1996 3. Behçet Necatigil Bütün Eserleri Bi le/Yazdı Y.Kredi Yay. 1. Bas. 1997 SAYFA 1 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle