18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kapak konusunun devatnı. lane ve Öteki Şiirleri" yayımlanır. Ama iki yıl sonra, şans pcrisinin dudaklannda Poe için parıldayan o sıcak gülümseme, bir acıya dönüşecektir. Onu gerçek bir evlat j^ibi seven Frances Allan 1829'da yaşama gözlcrini yumar vc John Allan fazla zaman yitirmeden genç bir kadınla evlenir. Yeni kansından çocukları olan John Allan, top lum dışı davranışlarıyla West Point Askeri Akadcmisi'nden de atılan üvey oğlundan uzaklaşmaya başlamıştır. Aile içindc yaşanan scrt nir tartışmadan sonra Poe, aileden kesin olarak ayrılır. On sekiz yıl sonra karşısına çıkan ölüm, yaşamını ycnidcn altüst etnıiştir. Tıpkı on sekiz yıl öncc annebabasını yitirdiğindeki gibi yalnızdır. Üstelik bu defa onu evlat edinmek isteyen Allanlar da yoktur. Çcşitli işlere girer çıkar, üvey babasına mektuplar yazar. Öfkelenir, kızar, yalvarır ama hiçbir sonuç alamaz. Allan 1834 yılında Poe'ya tek lcuruş bırakmadan ölür. Genç şair, ayakta durabilmek için yeteneğinden başka bir dayanağı kalmadığını bir kez dana anlamıştır. Ama keşfedilınemiş bir yetenek, yerine ulaşmamış bir şişedeki mesaj kadar etkisizdir. Şişedeki mesaj yerine ulaşıncaya kadar çırpınıp durur. 1833 yılında "The Baltimore Saturday Visitor"ın açmış olduğu yarışmayı "Şişedeki Mesaj adlı öyküsüyle kazanınca, yazın dünyasında yeni kapılar ağır ağır da olsa açılmaya başlar. Açılan kapı onu dertlerinden tümüyle kurtarmaz, ama her aybaşında iicret alabildiği bir iş sahibi yapar. Böylece Poe yarışmayı kazandıktan iki yıl sonra "Southern Literary Massenger"da editör yardımcılığı yapmaya başlar. Dergi kısa sürede onun yönetiminde gclisir, güçlenir. Sanki işlcr yoluııa giriyor gibidir. Bir yıl sonra, zaten bir süredir yanlarında yaşadığı Maria Clemm'in on üç yaşındaki kızı Virginia Clemm ile evlenir. îki yıl boyunca "Southcrn Literary Massenger"da çalışır ve birçok öyküsü ilk kez bu dcrgide yavımlanır. Ancak iki yıl sonra bildik nedenlerle yöneticilerle anlaşamayarak hem dergiden hem de Richmond'dan ayrılarak New York'a gider. Poe bundan sonraki yaşamında kent kcnt dolaşır, çcşitli dergilerde editörlük ve yöneticilik yapar, konferanslar verir. Ama bildiği gibi yaşamaktan şaşmaz. Yoksulluğunun içinde bir prens gibi mağrur ve başı dik yazmayı sürdüriir. Asiliği, ayyaşlığı, düzensiz yaşamı nedeniyle birçok kişinin düşmanlığını kazanır. Yoksulluğu, dış dünyaya duyduğu öfkeyle birlikte attmayı sürdüriir. Öfkcsi belki çevrcsindeki insanları uzaklaştı rır ama ona, her yazar için gerekli olan yalnızlığı, tutkulu ya'.ma hırsını sağlar. Ardı ardına öyküler, şiirler yayımlar, eleştiri yazıları kaleme alır. Yapıtları onun giderck daha çok tanınmasına yol açar. Ama ün onun geçinmek için yeterli parayı bulmasını sağlamaz. Ögünleringazetelerinde Poe'nun ve eşinin yoksullıık ve hastalık içinde süründüklcrine ilişkin haberler yer alnıaktadır. Bu haberlerin doğruluğu 1847 yılında genç karısı Virginia'nın ölünıüylc kcsinlik kazanır. Çok scvdığı genç karısını elinden alan ölüm, on bir yıl aradan sonra bir kez daha Poe'nun karşısına çıkmış, yoksulluklarla, hastalıklarla, alkolizmle de olsa sürdürdüğü yaşanunı yeniden altüst etmiştir. Karısının ölümündcn henıen sonra ilk delirium trenıens krizlerini geçirmeye başlar. Zorlu günlerle geçen iki yılın sonunda, 1849 yılının 7 Hkım günü Poe sevdiği bütün insanları çekip alan, bir anlamda onu bahtsız, yoksul, mutsuz, alkolik, ruh hastası ve aynı zamanda benzersiz bir yaratıcı yapan ölüme yenik düşer. SAYFA 4 •" Onun yaşamını incelediğimizde ölüme olan takıntısını daha kolay anlanz. Başarılı öykülcrinden Usner Malikânesi'nin Çöküşü'nde ölümün yok ettiği bir aileyi anlatırken, kendi ailesinin imgesini çizmektedir. Roderick Usher'la özdeşleşerek, bu kahramanın dış görünüşünü sözeüklerle kendi portre Edoar Allan Poe Lanetliler soyundan bir yazar da, onun derin mutsuzkıöıınun altındaki nedcnin, çocuklugunda, gençliğinde ve olgunluk çağlarında karşılaştıgı ölüm olayları olduğu açıktır. Olüm onun yazgısına müdahale etmiş, ona güvensiz, umutsuz, yoksul ve kimsesiz bir yaşam sunmuştur. Ama bu, madalyonun biryüzü, deyim yerindeyse Poe'nun kişiscl tarihinin nesnel yö n üdür. Ma 8oKaktabirşalr sini çizer gibi anlatmaktan çekinmez. "Bir ölününki gibi solgun bir cilt; iri, savdam ve hiçbir şeyle karşılaştırılmayacalc dcrecede ışıltılı gözler, oldukça ince ve solgun, fakat çok hoş bir kıvrıma sahin dudaklar, göze çarpmak isteyen ve runsal bir gücün eksildiğini duyumsatan güzel yapılı bir çene, pamuklubir dokumadan daha yumuşak ve ince saçlar, şakakların üstündc aşırı bir genişlemcye neden olan tüm bu yüz hatlarının hepsi, kolayca unutulmayacak bir çehre oluşturuyorKimi eleştirmenler Poe'nun ölüme olan bu takıntısını, yaşadığı dönemde tıp biliminin eksiklikleri sonucu heniiz canlı olan hastaları diri gömme olaylarının yaşandığına bağlasalar dalyonun öteki yüzünde ise, uyumsuz, çılgın dehasıyla, olumsuzu olumluya çeviren büyük bir yazarın doğuşu vardır. Bütün o hastalık hastası haliyle, alkol batafiında yüzerken, dclilik krizleri gcçirirken Poe kendine dışarıdan bakabilmiş, gördüklerini de duru bir nesnellik ve büyük bir yaratıcılıkla kâğıda dökerek, deliliğe ve ölüme meydan okumuştur. Olüm duygusuyla birlikteliği öyleyoj*undurki, karısının ölümünden iki yıl önce yazdığı "Kuzgun" adlı şiirinde, onun ölümünden sonra hissedebilecejsi duyguları, çaıesizli^i, kederi, ironik bir dille anlatabilmis, kendi korkusuyla, çaresizliğiyle, acısıyla inceden inceye alay etmekten de geri kalmamıştır. Poe'nun ölümü yenmek için kafa yormadığını düşünmek saflık olur. Gerek ünlü şiiri "Kuzgun"da, gecenin içinden gelcn uğursuz haberciyi sorgularken, gerekse" Valdemar Olayındaki Gerçekler" adlı öyküsündc bir ölüyü hipnotize ederek öteki dünyadan haber almaya çalışırken asıl amacı ölümü alt etmenin bir yolunu bulmaktır. Ama bunun olanaklı olmadığını anladığında, ölümü yenmenin, başka bir deyişle ölümsüzlü^e ulaşnıanın tek yolunun sanat olduğunu açıklamıştır. Poe'nun yapıtlarını çevirerek, Amerika dışında tanınmasını sağlayan C. Baudelaire onun ölümsüzlük hakkındaki görüşlerini şöyle açıklar: "Bizi dünyayı ve sergilediklerini Tanrı'nm bir lütfu saymaya ve Cennet'ten bir parça olduğunu düşünmcyc iten güzelliğe duyarlı o takdir cdilesi, ölümsüz içgüdüdür. Önümüzde uzanan ve yasamın açığa vurduğu her şeye karşı duyduğumuz giderilmez susuzluk, ölümsüzlüğümüzün en canlı kanıtıdır. Ruh mezarın ötesinde yatan görkeme hem şiir aracılığıyla hem de şiirin içinden, hem müzik aracılığıyla hem de müzigin içinden göz atabilir ve nefis bir şiir bizi gözyaşlannın eşiöine getirdiöinde, bu gözyaşları aşırı zevkin kanıtı değildirler, uyandırılmış bir melankolinin, sinirlerin bir du" Usher Malikânesi'nin Cökiisü RONALD GOTTESMAN P Morgue Sokagı Cinayeti / Edgar Allan Poe / Çeviren: Memet Fua// Adam Yaymları / 11i s. Ölüm ve genç kadnlar Arthur ÇJordon Edgar Poe/ Pytn'in Oyküsü/ Charles Baudelaire/ Otc yandan, bu öyküdeki anlatıcının Türkçesi: Işık Ergü kendisi de, tıpkı okuyucular gibi, kendi Edgar Allan Poe / Çevtren.Hasan Feb den/ Nisan Ya'gerçekçi' ölçütlerini öykü kişilcrinc uyguytnlart / 39 s. mı Nemlı/ Ayraç lamaya kalktığında gerçek değil fakat sanYayınevi / 176 s. ki 'gerçekmiş gibi' bir izlcnim veriyor. Anlatıcı, Usher ile en basit 'insanlık' felsefesi ya da yaklaşımı arasında bir bağ kuramadığını söylüyor ve öykü boyunca Usher'ı anlamakta zorlandığını, şaşkınlığının arttığını hissettiriyor. 'Usher Malikânesi'nin Çöküşü' adlı öyküyü şişirme bir 'Gotik' ürünün ötesine taşıyan ve onu bütünsel ve anlamlı kılan, Poe'nun bizleri, gerçekliğin fiziksel ya da sosyal olmaktan çok 'estetik' olduğuna romantik bir biçimde ikna edişidir. Öykü, anlatıcının Usher'ın dünyasınagirmeKı/ıl Ölümün Ölümcül Oyküier/ siyle başhyor ki bu dünya zaten öykünün Maskesi/ Edgar Edgar Allan Poe / dünyasıdır. 'Evi çevreleycn sık bataklık Allan Poe/Türkçc Çeviren Hamide otları, çürümüş ağaç gövdeleri, kasabanın «: Tomris Uyar/ Koyukan / Kabalcı izini süren kasvetli yol' gibi motifler, TurNisan Yaymları / Yayınevi / 164 s. genyev'in "Bezhin Çayın" CBezhin Me oe'nun 'Usher Malikânesi'nin Çöküşü' ('The Fall of the House of Usher') adlı yapıtına ilişkin eleştirilerde temel tartışma, öyküde türsel bir özellik olarak sunulan, 'masalsı' ve 'gerçekçi' anlatım gelcncklerinin iç içe geçmiş oluşundan kaynaklanıyor. ilk akla gelen "Oykü kişilerinin sorunıı nc?" sorusu oluyor, fakat gerçekte hiçbir sorunlan yok. "Oykü kişilerinin sorunu nedir?" sorusunu sorarak, Shakespear'in kahramanı 'Gertrude'un şaşlunlığını yaşıyoruz: Gertrude Polonius'a, "Sanat yapmak yerine, sorundan söz et" diye seslendiöinde ve yine I lamlet Polonius'a okuduğu şeyin "Sözcükler, sözcükler, sözcükler" olduğunu söylediğinde Polonius'un ısrarla, "Demek istediğim, sorun ne" diye sorması gibi. Oysa Usher için de hernangi bir sorun yok; önemli olan 'sanat'. Usher, içinde yaşadığı öyküde öncelikle bir tür 'şifre' işlevi yuklenmiş görünüyor, her ne kadar güncel yaşam gerçekliği ile donatılmıs olsa da. adow'), Conrad'ın "Karanlığın Kalbi" CHeart of Darkness'), Shenvood Anderson'ın "Kadın Olan Adam" (The Man Who Became a Woman') adlı yapıtlarında ve daha sayısız kısa öyküde görülen arkctip imgelerdendir. Evin çevresi öylesine gizemli bir manzara biçiminde betimlcniyor ki, günlü yaşamın sıradan gerçeğinden koparılmış, kâbus yiiklü psikolojik bir dünya yaratılıyor. KatveH düşüncelep Anlatıoyı ciddi yoıuııı sorunlan içine sürükleyen, evin ta kendisidir; çünkü hem maddi gerçekliği hem de edebi bir eğretilemeyi kapsamaktadır: "Nasıl olduğunu anlayabilmiş değilim fakat malikâneyi daha ilk görüşümde dayanılmaz bir karamsarlık ve sıkıntı hissettim" demcktedir. Bu duyguyu anlatıcı dayanılmaz olarak betimliyor, çünkü bu duygu çürümüş ve korkunç olana ilişkin nitclikleri kişinin doğal karşılayarak kabul etme eğilimine yardımcı olan şiirsel romantizmle bile zayıflatılamıyor. Dahası, anlatıcıya göre evin yarattığı önlenemez kasvetli düşünceler, "düş dünyasına ait hiçbir dürtünün bilinçaltında yol açabileceği işkencelerc benzemez". Anlatıcı, ev ve öykuye ilişkin biricik soruyu sorar: "Usher Malikânesi üzerine derin meditasyonumda sinirlerimi böylesine geren ne olabilir ki? Bu, tümüyle çözülemez bir giz yumağı..." Anlatıcı, doğal nesnelerin belirli tarzda bileşimlerinin Kİşiyi bu şekildeetkileyebileceğini bilmesine karşın, "Bu gücün analizi ulaşabildiğimiz derinliği aşan değerlendirmeleri kapsamakta" duygusunıı taşıyor. Görüntünün ya da manzaranın ayrıntdannın farklı bir bicimde düzenlenmesiyle belki o kapkara nüzün ve ürküntü duygusunun önüne geçilebileceğini düşünerek evin göldeki yansımasına bakıyor. Ne yazık ki, suya yansıyan yeni imge Poe'nun öykülerinden birindeki çarpıtılmış imgelerden birini anımsatıyor ve anlatıcıyı önceki görüntüden daha çok ürkütüyor. Işte bu ola^anüstü stilize edil' CUMHURİYET KİTAP SAYI 503
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle