29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

rilmesi, böylece de sözcüklere dökülmesi olduğu kabul edilir cdilmcz gcrçekleşi " ( 1 0 ) Katharsis'e olanak vercn yalnızca şiir ve lirizmdir. Leiris yapıtını 1938 yılında bu amaçla tasarlıyor. Ama katharsis yazı yazma yolııyla tedavi • beklenen sonuçları vermiş midir? Her şcy bunıın tersini gösteriyor: "...hem utanç. vcrici hcm de göstermeci nitelikli oluşıı yüzünden küçük düşürücü yanıyla (günah çıkarma) zihnimde kaçınılmaz bir çekiciliğe yol açarken, hep bir tür 'lanctli gibi davrandığımı cn sonunda kendi kendimeoldukça iyi açıklayacak duruma geliyorum. Burada cczasını sonsuza dek sürdüren, bu cezadan acı çckcn, ama bu lanetlcnmeyi doruk nokrasına götiirmekten başka bir şey dilemeyen bir tür lanetli söz konusu..."(l 1) ttiraflaryazarıbirolaylarçarkının, bir kısır döngünün tuza&ına düşmüştür. Leiris, Gcorges Bataillc'ın "gerçek iletişiın" dedigi tanı bir sibteme, yani, kendisinin dc Journal'inde belirttiği, yıllar boyunca konuşmadıktan sonra konuşup sözle belki bir yanginı bile söndürme giicüne kavuşabilmiş o keşişin yaptığı gibi, gerçek bir kcndini vermeyi gerektiren etkili, kutsal söze ne ulaşabildi nc dc bu sistcmi aktarabildi. (12) Katharsis başarıyla sonuçlanmıyor, ama Mauricc Blanchot'nun "Doğası gereği aydınlatilamazolduöu için ışıöı dayanamayan bir boşluk, hirbölge: Yok olan belirtisi suskunluğun kendisi olan gizsiz giz" dediği şeyi ortaya çıkarmaya kalkışan bu kitabın değerini azaltmıyor.(13) Erginlik Yaşı dort yıl boyunca yayımcı anyor. Yayımlanmasından bir yıJ önce Leiris, Gcorges Bataille'la Rogcr Caillois'nıfı yönettikleri Sosyoloji Koleji'nde bir konuşma yapıyor. "Günlük yaşamda kutsal" (14)konulubirkonuşmanınmetninde birçok bölüm Erginlik Yaşı'nda anlatılan olaylan içeriyor: Çocukiuk anıJan, baba imgesi, özel neyccanlara neden olmuş, yegİenen eşyalar gibi. Kutsal, gün• le de opera düşkünlüğünü vurgulayan, on iki yaşından başjlayarak gördüğü belli başlı operalarla ilgili ızlenimleri izliyor. Şöylc yazıyor Lciris: "Çoculduğumun büyük bir bölümü her tür tiyatroya, özellikle de müzikle karışık tiyatroya düşkün olan annemle babamın bcni izlemeye götürdükleri oyunların, opcraların lirik dramların atmosferi içinde geçti... Repertuardakibirsürüyapıtı izledim: Romeo ve Jiiliet, Faust, Rigotetto, Aida, Lohengrin, Nürnbergli Usta Şarkıcılar, Parsifal, Hamlet, Salonie gibi. Belki de bu oyunların bende uyandırdıkla rı izlenim nedeniyle her zaıııan anıştırmalar, eğretilemeler kuÛanmak ya da sanki tiyatro sannesindeymişim gibi davranmak alışkan lığını kazandım." (3) Antikiteler başlığı altında, ünlü ressaın Cranach'ın Lucretia ile Yudit diptiğini gördüğü sırada nasıl etkilendiğini şöyle anlatıyor: "1930 güzii başında yazı yazdığım bir sanat dergisi için Aziz Yanya'nın (Vaftizci) boynunun vuruluşunu gösteren birfotoğrafı ararken Cranach'ın Drcsden Resim Galerisi'nde bulunan (çok ünlü) bir yapıtının röprodüksiyonu ilekarşılaştım. Lucretia ile Yudit'in simetrik olarak yapılmış çıplak resimleri vardı bu tabloda. Beni burada etki leyen ressamın "ince ve hafif" niteliklerinden çok, bu iki figürü kuşatan benim için olağanüstü bir şeydi erotizm oldu." (4) An tikitekadınlarından, "Yiğit savaşçının karı sı" Chanson de Roland destanında Roland'ın nişanlısı "beyaz kollu güzel Aude"dan, sungulardan söz ettikten sonra genclevlcrlc müzeleri karşılaştmyor: "Banabir müzc kadar gcnclevc bcnzer gibi görüncn hiçbir şey yoktur. Müzede de aynı namusluca olmayan yanı, aynı taş kesilmiş yanı bulursunuz. Birinde Venüs'ler, Yudit'ler, Suzan'lar, luno'lar, Lucretia'lar, Salome'ler ve donuk kalmış aynı güzel görüntüler içinde başka kadın kanramanlar, ötekinde ise geleneksel iç çamaşırları giyrniş, tümüyle kalıplaşmış jestleri, deyimleri, alışkılarıyla fıkır fıkır kadınlar. Her iki yerde de bir bakıına arkeolojinin havası içindesinizdir; genelevi uzun süre sevdiyscm, bunun ncdcni, buraC U M H U R İ Y E T K İ T A P lükyaşamıoluşturanönemsizolaylararacılığıyla açıklanıyor. Bununla birlikte, bir dönüm noktasına geliniyor, bir kopma oluyor, öyle ki Leiris bunu ancak daha sonra konu olarak ele alıp derinleştirecektir. Le regle du jeu (Oyunun Kuralı) adlı yapıtının ilk cildi olan Biffures'de (Karalamalar) Leiris Erginlik Yaşı'ndan kopmasına yol açan dile karşı bir duyarlıfiın ortaya çıkışını betimleyebiliyor. O n yildan daha uzun bir süre sonra yazdığı !JU tümccbunu kanıtlamaktadır: "Dillcügili her şey, bana, hiç olmazsa bir bakıma, kutsal birözelliğin izini taşıyorgibi görünüyorsa, bunun nedeni, dilin özünün bir iletişim, bir düşünce ve duygu ortaklığı aracı olmasıdır.' (15) Bundan böyle artık olaylar değil, sözcükler, daha doğrusu, Leiris'in "dil olaylan" diye adlanoırdığı şeyler aynı titizlikle incelenecek ve yenilenmiş bir biçinıi doğuracaldardır. • (*) "]can Genet'mn Poclikası ve Politıkası" adlı bir doktota lezınin sahibı olan Cathcnnc Pinguct İitanbul'a ycrlcimijtir Şu sıracla "Gcnet ve Vilis lın Direntji"famulubir dcneme yazmakta ve AlrvıBektaşı şııri uzenne araşlırmalar yapmaktadtr (1) 1927 yılında Letrıs somurgedekı durumla ilk kez kar)tla)tıg'ında kanstna bir mektup yazarah. ona sömurgealik anlayijtna karu o zamana kadar duyduğundan daha büyiik bir kin duyduğunu, tümü de çeşitliderecelerde attsubay kafalı Avrupalıları zavallt budalalar, rczıl kaba hertfler olarak pördüg'iinü anlatıyor (1Mtıt\e Codon'a 'J Mayıs l'J27 tarthlı mektup). (2) MıchelLeiris, Erginlik Yau, ÇevırcnYaşar Avunç, Ayrmtt Yayınlart, Mart 1998, sayfa 128 0) 1918 yılında MichelJ^eiris'in Miroir de la tauromachıe (Boğa (iürefinin Aynası) adlı kıtabı Cıuy Levis Mano Yaymları'ndan çıkmıştır. (4)]ean CJenet, Le Funambule (tp Cambazı) L'Arbalete Yayınları, Decines, 1958. (5) Erginlik Yaçı, sayfa 96. (6) Ibtd, sayfa 157 (7)lbıd,sayfaU9vel5i. (8) Maurice Nadeau, Mıchel Leiris et la Quadrature du C.ercle, (MıchelLeiris ve Çözümü OlanaksızSorun)juillard Yayınları, "Les Lettres Nouvelles" kofeksiyonu, Paris 196), sayfa 44. (9) Erginlik Yası, sayfa 12. (10) Ibıd. sayfa 19ve20. (11) Ibtd, sayfa 164 (12) MichelLeiris, journal (Günlük), Gallımard Yayınları, Parıs, 1992. Georges Batail le'ın etkiu Erginlik Yaşı'nda özellikle şu bölümde görülehilır. "Genellikle sadizm, mazosızm vb. bana göre 'kusur degıl, ama daha yoiun bir gerçekliğe ulaşmanın yollarıdır. Aşkta bana berşxry herzuman fazla nedensız, fazla anlamsız, ciddilikten fazla uzak gıhı gorünür, bunun gerçekten zahmete deîmesi için, toplumda saygınlığını yitirmenin, kanın, nlümün yaptmmlannın ışın ıçtnegirmesı gerekir" (Erginlik Yaşı, sayfa 160 ve 161) Ikısi 1924 yılında karştlasttlar ve 1929 yılında Georges Henrt Rıvıere ve Carl Eınsteın ile birlikte Docunıents (Belgeler) dergısını kurdular Leiris ile Ba/aılle ljıure takma adı altında, Bataille'ın kadın arkadaşı Colette Peignnt nun(19i8yılındai'tldü) yazıları yayımladılar Georges Bataille'ı, onun bu ılışkısıni hesaba katmadan ve bu yaztları ele almadan incelemek ve anlatmak yanlıs olur. (13)MauriceBlanchot, L'amitieÇDostluk), Gallimard Yayınları, Paris, 1971 (14) Michel Leiris, "Günlük yaşamda kut sal", KOcak 1918'deSoryolojiKoleji'ndeyaptığıkonuşma, LeCollegedeSociologıe V)İ71 )i'), Denıs Hollıer, Gallimard Yayınları, "Essaıs" (Denemeler) koleksiyonu, Paris, 1995, sayfa 94119. (15) La regle dujeu (Oyunun Kuralı), Bıjfures (Karalamalar) 1 alt, Gallimard Yayınları, Paris, 1947, sayfa 2526 ^mükyaşamdakutsar Michel Leiris, Pabloo Pllcasso İle Yanda ise Plcasso'dan leiris portresl, 1965. sımn resmi fuhuş yeri, köle paza rı yanıyla antikiteye benzemesidir." (5) Leiris "Don Juan ile Komandör" başlıklı bülümde ise Racine ile Moliere'i karşılaştırmaktadır. Moliere'i sevmediğini şöyle açıklıyor: "Bu yazarın tüm yapıtlarından, ortaya bayaöı şeyler koydukları için nefret ederim, ama Don Juan dışında ('kötü adam, büyiik senyör'; büyüklüğü alçı gibi beyaz, antikite gibi sert Komandör Heykeli'nin şimşeklerin ortasında knrkunç bir biçimde ortaya çıkışıyla doruk noktasına ulaşan Don Juan) (6).' Ancak kitabının sonuna eldediği notlarda, 1941 yılında Cimri'nin bir tcmsilini izledikten son ra Moliere hakkındaki yargısının değiştiğini belirtiyor: ".... bu temsüden büyük bir haz duydum ve Moliere hakkındaki yargımı değiştirdim; bu yargıın zaten Tartuffe ü gördügümde önceden oldukça de£iş,miş,ti. Molierc'in buoyununu izlerken ilgimi çckcn şey tiyatroda çok az görülür 'duyulan' dildi: Canlı, somut bir dildi bu; her sözcüöü sahneden ötcye geccr, bu sırada olay kötek, şamata arasında sanncde kalır." (7) Leiris eski Romalı kadın kahraman Lucretia ile Kutsal Kitap'ın kadın kahramanı Yudit'ten uzun uzadıya söz ediyor Krginlik Yaşı'nda. Bu iki kadın ve anıları konıısunda diyor ki: "Her biri içinde bir Lucretia, yani yaralanmış ya da cezalandırılmış bir kadın bulunması gibi bir özellik taşıyan çeşitli anı lar, ne kadar canlı olsalar da tehlikell kadınlara, yani Yudit'lere iliskin anıların yanında sönük kalıyorlar." (8) Âyrıca Yudit için sjöylc yazıyor: "Yudit'in öyküsü (Yudit, iki üç kez darıa korkunç kadın kahraman, çünkü önce dul kalıp ardından katil oluyor, hcm dc biraz önce yattığı adamın katili) onu ilk kez çocukken o küçiik Kutsal Tarih kitabında okuduğumda beni çok heyecanlandtrmadı. Bu öykünün her türlü açık saçık ayrıntısı çıkarılmıştı. ...Ama, sevgılisinin başını onun küıcı ile kestikten sonra bu başı alıp götürmek üzere bir örtüye sararak torbasına koyan Yudit, çevresiııde yaşamını kesin bir bi çimde ctkileyen imgelerin belirginleştikleri bir figürdür." (9) Sonraki bölümlerde Leiris opera şarkıcısı teyzesinin oynadığı rollerc dcğinirken, Carmen, Salome, Elcktra, Samson ile Dalila, Uçan Hollandalı operalannı dcğcrlendiriyor. Holophemos'un başı" ana bölümü içinde kurban. Promcthcus cfsancsi, gördüğü düşler, bcş ya da altı yaşında ikcn, boğazındaki etlerin alınması, iltihaplanan penisi ile ilgili anılan, aynca erkek kardeşleri ile ilgili olanları yer alıyor. 'Lucretia ve Yudit" ana bölümü içinde ise Yuvarlak Masa Şövalyelerinin romanları, özellikle de Kleopatra söz konusu. KJeopatra ile ilgili olarak Leiris şöyle yazıyor: "Kleopatra adını söylediğimde düşündüğüm son şeylerden Dİri elbette Pascal'ın onun burnu hakkında söylcdiğidir, ama dünyanın yüzünün bu nedenle adamakıllı değişebilmesi için, bu burnun daha uzun mu yoksa daha kısa mı olması gerekirdi, bilmiyorum. Çok şcyi anlatır gibi görünüp hiçbir şeyi açıklamayan bu tür özdeyişlcrden tiksinirim. Bu, belki de o kadar önemli dcğil, ama hcrhaldc "Kleopatra" dediğimde ilk önce, bir incir sepetinde gizli engcrcği (çok insan gibi ben de yılandan tiksinirim); ardından, sevgililerini parçalattığı aslanları diişündüğüm Kesindir.' (10) Micheı Leiris'in kendi imgesini düşsel bir biçimde yansıtacak kişisel bir mit yarattığı söylenir. Daha önce yaratılmış mitler aracılığıyla kendisini görüp okuyor Leiris. Bu mitler antik ve "primıtif" ya da tiyatro ve operanın dirilttiğı modern mitlerdir. Özyasamöyküsel bir yapıtta da bu efsane fîgürlerlc diyaloğun amacının, insanın içlerinde kendisini daha iyi görcbilmcsi, inceleyebilmesi için, bunların bir tür ayna görcvi yapmaları olciuğıı ileri sürülmekteuir. Michel Lciris, Erginlik Yas/nın "Boğa güreşi gözüyle bakılan yazın' başlıklı önsözünue yazarı boğa güreşçisi ile karşılaştırarak yazınla ilgili görüşlerini dile getirmekte, l'rginlik Yaşı nı yazma nedenlerıni deaçıklamaktadır: "Birkaç yildan bu yanaöylesine tutulan (sanki yazınsal yapıtın yaratma ya nını bırakıp, onun artık yalnızca ifade açı sından ele alarak, üretilmiş nesneden ÇOK, arkada gizlenen ya da görünen insana bakılıyormuş gibi) bunca özyaşamöyküscl roman, günlük, anı, itiraflar arasında Erginlik Yaşı da, yazannın kendisinden olabildiğince açıklık ve içtenlikle söz etmeye çalıştnaktan başka bir şeyle övünmek istemeksızin, okıırun karşısına çıkıyor." (11) Boğa güreşi vc boğa güreşçisi, yazın ve yazar bağlamında söyledıkleri ilginçtir: "Evet, boğa boynuzu düşlüyordum. Yalnızca önemsiz bir yazar olmaya kadanamıyordum. Karşı karşıya kaldığı tehlikeden çok daha parlak olma firsatını elde eden ve en çok tehdit edildiği anda stilinin tüm üstün niteIiğini gösteren matador: Iş^te, beni hayrarı bırakan; işte, olmak istediğım şey buydıı. ' (12), "Bununla birlikte torcro için gerçek ölüm tehlikesi vardır, oysa sanatçı için böy le bir tehlike hiçbir zaıııan olmayacaktır; ol sa da sanatının dışında olacaktır (C)rnegin, Alman işgali sırasında, kuşkusuz tehlike içercn, ancak yazının kendisinden bağımsız olarak, kısacası dahagjncl bir savaşımla bütünleştjği ölçüde, gizli ve yasadışı yazın böyleydi). Oylcyse, karşılastırmayı sürdürün bir yazınsal yapıtın içıne niç olmazsa bir boğa boynuzunun gölgesıni' sokma denememi geçerli saymaya hakkım yok mu? Yazmak olayı bunu meslek yapan kişi için ölümcül olmasadacn azından pozitif bir tehlikeye bir gün yol açabilir mi?" (13) • *Çevirmen, lstanbul TürkFransızKültür Derneği Başkanı. Erginlik Yaşı/ Michel Ijeiris /Çev. Yaşar Avunç/ Aynntt Yayınları/ Mart 199H, 174 s 1) Michel Butor, Essai sur les nıodernes, Gallimard, 1964, sayfa 361. 2) "Otuz dört yaşına bastım, ömrün yarı sı eder." Sayfa 21., 3) Sayfa 36,4) Sayfa 46, 5) Sayfa 51,6) Sayfa 56,7) Sayfa 171,8) Sayfa 71,9) Sayfa 74,10) Sayfa 113,11) Sayfa 10,12) Sayfa 12,13) Sayfa 13 SAYFA 13 S A Y I 446
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle