Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ögrenmeyi, gönüllü olarak neden kaldım düşler dışarıda sokaklarda birisiyle karşılaştım mı, derim ki sensin ve düşürürüm gozyaşlarımı işte büyük geliş nhun isterim gör bizi okşa beni anlat bana sıyah cylcmi: "evetkarga konııyor yapraksız ağaca, budur yaptığı ve tıklatır ileriye saniyeleri, kuyruğuyla sabırsızlıkla kudretli bir parmağı vardı kuyruğunu bustırdı aja^ıya ve saphyor parlayan çekıcı boğiırtleni budur yaptığı ağırlıktan sarkan yaprakları üzerinde bambunun berrak böğürtlenlerı yagmurun yapışık karıncaların sağnafiına samimi aranışında kendi ikliminin aınrnsatır sana olabilecekleri gclcn günlerde kışın beyaz sürüsüylc üstünde aynı çalıların bir negatif kaplanmış kırmızı damarlı labırentinde sert okyanusunda belleğin saydam a^ı ile ince tabakaların titreyen tınler körleşir kendi dönüşlerinde etrafında kendi kendilerinin toprak alnında senin en derin dinlenişin sırasında ve tahrik edcrek bir tablo gibi çarpık asılı ve çagırırlar seni gen düşünmek için nileli reklamı havaya yerleştirilmiş ve gelen iletiyi ve ayrıca biten iletiyi tanıtan bir metinle ama görünürde tek bir sözcük eksiktir onda senin adın diyelim ölçmek zorunda oldu^un kapı olsun o ikı yanından birini kısa ötekinı uzun yapıyorsun yapma çekinbilmcktcn cvet reddet çizmeyi sonuç olarak geride kalanları bildijîine ilişkın öngörüyü" Bir kişjyle konuşuyorum uünışığının yıkamadığı yansıması körederdi daha net görmek istiyorsanız odaklarının yanıbaşınızdakine ışık hafiflemiş olduf*u zaman da ve gözlerimde girişiniz genişleterek bizi öyle ki . hırakırım ortalıkta yalnız dolaşmayı artık işaret ederek (at fa deres munde) AĞIZLARIMIZ birleşsin diye insanlar daha iyi olabilecekken olmuyorlar olabiJecekken bükebilecekken gövdelerini büyük ellerin kavrayışı gibi sert bir barışı onlar için yeterli öörcnmelcri öyle de olmahydı olmalıydı kı çıplanıyorlar dcncysel biçimde gövdelerini bir kısmını birbirlerinin karşısında zemin geri çekiliyor öyleyse gen çekıl saf çamura yapışık vahşi buharlaşan melezler terlc sırılsıklaın bükülmüş göydeye istiyorlar kı biçimlesin eller onları, büyük diişlere kanat gibi davransın organları başlıyorlar kullanmaya henüz yaratılmış cinsclliklcrini şimdi ve öteki kişininkini aralanndaki nabızdır içindcn baktıkları bir mercek Büyük Kasap açar ve döndürür burar gövdeyi gcriyc ve a^a^ıya doğru bir ışgale doğru nöbet ardından nöbet terkedilmiş derilcri asılı durur sonsuz bitmek bilmez ağır kanca sıraları halinde ötekilerle süslcme gibi kuru çiçekler CUMHURİYET KİTAP SAYI 437 Merete Torp/ Şiirler/Çeviren: Ali Cengizkan Doymazlık içinde ve agır agır ölüşe geçeriz yaşarken gtirültiisüzcL' harlanan bir ateşle, uykumuzda. BAKIRDAN BtR GÖVDEDE (I en krop af kobber) Heykcl hiç diinyaya gelmemişti ancak ölüydü, göz kapagımn üstünde kanat çırpsa da bir KUŞ evetevet, evetevet durmadan figan ederler ağlayanlar vc yuva kurarlar onun uzanmi!} eline; bu ülkaıin çirkin ışığı altında, ccnnetin dilınin içeri çekildiği yerde, ve yağmurun kursun gibi, aksırık gibi yagdıgı ycrde, dikıien ncykellere. Yeryüzü açıyor gövdesini * araya girmıyorum ben. Başka heykeller de var çok giizel olan, o kadar ki geceleri koparılıp tabanlarından çalılara sürüklenip sevişiyorlar onlarla eller daha cesur karanlıkta, cinsellikleri siyaha dönmüş, pörsümüş ve o denli fazla karalamayla dolu ki iistlcri soluk yazısıyla meninin ve öte yarıda o heykeller ki üstlerinde soluk bir giysi tümüyle sıradan kuş pibliklerinden oluşan, bu yazılar basit sözcükler parlak boyasıyla ve yakıcı vuruşuyla yağmur tokmaklar zencarı saçlarından, • onlar, yabancı bir kentte dururlar haberci çocuklar gibi onlar ki soluk yüzlikliirler (kanlarının da soluk olduğu söylenen) bırakınız ger(,(.klı*^tirsinler projelcrini parmaklar gıbı açık gövdclcriyle rüzgârın aradan tırtıkladı^ı, biliyorsun yabancı bir kentte dururlar bir parkta yapayalnız ya da evde. BİR PENCKREDEN (af et vindue) siyah mckânırıda görerek yelkcnbezinin ısığın gaddar üçgeninde ölcüyor geniş uzunluğunu çıplak gövdenin dijital sarsıntı titreten sonııç halitası kürsünün kiistah sürüngen yumurtası sert tenı mermerin yorgıın gövdc başkalaşımdadır ortasında pencerenin kum saatinin ı ve ışık birdenbire yarar (liiarıya yansıtıcı göğe yükselen sütununu onunla terkederim ben de eöer bir pencere akjjamın Kizıl güneşinde oturursa (gar ud af) beyaz bir evden dışarı cıkmakta olan gövde ncredevsc kor gibi bir mcsale, terkeden ya da yolumda giderken arkamdan omzuma dokunan ve çöken içime dogallıkJa yabancı bir dil gibi birdenbire anladığımız sıcak bir söz yıldızlanarak anlamında ve çevresine düşenler arasında tutu^turulnıu^ bir bayrak kayniyor beşinci kattan onun kendi elinden bir ıntıhar bana doğru bir şey yalımlıyor istemiyorum Benliğime işkence ediyorum, cıt vok Kopenhag'da oturan genç Danimarkalı şair Torp, Danimarka dilinde ycrli ve yabancı şairleri tanıtan Digtcrnes Saloon dergisinin yayımlanmasına 1993 'ten beri omuz vcriyor. Bir iç yolculuk şiiriyazmakta olan Torp, 1995 Cambridge semıneri'nde Danimarka'yı temsil etmişti. ONSOZ OLARAK (jet foretager) Benli£imc işkcncc ediyorum, çıt yok Yanıyorum karanlıgımızdaki atcş çukurlarıyla Yakryorum ateşle gövdeıni tüketesiye Yakıyorum kendimi görüntünden kurtulmak için Ateşi yerleştiriyorum gözümüzün ortasına, bir acı mı bıı, Kokıısu var havada yanmış boynuzun Ciülüyorum tiz bir çıglıkla, kahkahayla ağlıyorum donuk yüzlerimize karşı acıyı htssetmiyorum, hele şu an hıç çünkü karar vcrdim bir daha hic nc ulur actt beni acı hissetmeyeceğim BİZE BAŞLANGIÇ SÖZÜNÜ BAĞIŞLA (Giv os begyndelsens ord) Bize başlangıç sözürıü bağışla. Ve bitiriş. Biz kcndimız doldııracağız cümle hapisanesini cklerken eksik olan tudını yaşaının. 1 liçbir zaman ve hatta ölüm bile degiştiremez bıı yalanı kendi süreöen ömründe bir sonsuza doğru koşan bir portakal rcnklı çızgi, gercklilikten uerlcmck zorunda olan ve kcndini bcslcnmek zorunda bırakan. Sinirlerimiz arasındaki uzaklık, bu istim üstünde, ikiz gösterir bizi gcliştirmekteyiz sürcgcn olarak yollarını kendimizi bulmanın. Itirat et ya da yargılan obur düşüşiinden aynada koşan yüzlerinin yıkanan ve yeni kök uzaklığında yenilcnen az ötede. Tırnakla kazıyarak başardık batırmayı köpüklcrdcn yaptığınnz aynaları, böylccc baskın çıktı kcndı öncü yt'tciK'ğimiz, gökscl adasından a^kııı. SAYFA 18