Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sonuçta, Platon'tın "Sokrates'in SaVLinması" adlı yapıtıyla başlamaya karar vcrdik. Bu, çok öncmli, hcrkesin, özellikle bcn ayJınım diveıı herkcsin okııması gcreken kitabı, yinc Platon'un "Devlet Adamı" adlı yapıtı izleyecck. Onu da, Fransız Dcvrimi'nin düşünce babalarındatı Voltaire'in üıılü yapıtı Candide. Listemizdc ycr alan vc daha sonıaki hafta larda vereccğimiz kitaplara l>iı kay önıek daha: Platon'dan "Devlet", "Philchos" vc* " Timaios" adlı diyaloglar; Aristoteles'ten "Atinalıların Devleti"; Balzac'tan, Stcndhal'dcn, Daudct'dcn öykülcr... Bunlar ilk aylaıın kitapları. Biryıl içinde okıırlarınıı/a vapıtlarını sunacagımız vazarlardan ba/ılaııııı dıı şöyle sıralayabili riz: Didcrot, Montesquicıı, Rousscau, Descartes, Beıgson, I lııgo, Mussct... vb. Fransızlar... Alman klasiklcrı: Schillcr, (ioethe, Klcist, Lessing... Kus klasiklcri: Puşkin, Turgenvcv, (J.ehov, Dostoyevski, Tolsıoy... Ingiliz klasiklcri: Baeon, Paine, Mill, ()ı\vell... ltalyan, ispanyol, Macar klasiklcri... Vc Doğıı klasiklcri... Kitapların seçimındcn sonra sıra dilleriniıı günürnüzdiline uyaıianmasına gelnıişti. Çeviıilerin yapıldıgı 4O'lı yıllardaki Türkçede, bııgüne. oranla çok daha lazla Aıapça vc I arsça kökenli Osmanlıcasözcük vardı. Ayrıca.oyillardadilimiz hcnüz olurmamıştı, bir degişim döne mindeydı. Çevirilcrde, bugiin hiç kııllaııılmayaıı Osmanlıca sözcüklcrin yanı sıra ycni önerilmiş, o günlerde kulfanılan, ama tutmadıg'ı için daha sonraları kullanılnıaz olan 'İürkçe sözcüklerc de rastlanıyordıı. Kitapların, günümüzde rahat okunnıası vc anlaşılması için, bu tür sözcüklcrin ayıklanması, de£iştirilmesi gerckiyoıdu. Ancak, biz bununla yetinmedik. Bugün <le kimilerince kııllanılmakla biıiikte, verlcşmis; Tüıkçe karşılıklan Kskiler "müktescbat" derlerdi. Yasa mayla, deneyimle, deneyle, okıımayla, görgüvle cdinilmiş, kazanılmış şeylcrin toplamını anlatırdı bu sözcük. Iştc, insanoülunun "müktcscbat'ında öncmli yeri olan klasikler, toplumların, kişilerin, bircylerin kazammları söz ko nusu oldugunda da önemli yer tutuyor; bıınları okumak kazanım, birikim sağlıyor. Ozelliklc, geçmişintlc kaılere boyun egmenin ("tevekkül"ün) uygaılıgı bira/ ıla ha ilcriycgötürmeçabalarından dahaağır bastığı, dogma rüzgârlarının esti^i ülkeler için... O ülkelerin Aydınlanma yolunda daha hızlı adımlaıia yürümck zorun da olan toplumlan ve bireyleri için... Dil anlayışıımz MEB Basımevl calıjanlan. "klasiklerın mutfak emekçllerl" iie. olan sözcuklcri dc dcuişlirip vcrlcrinc Türk(,clcrini koyrııayı ilkeolaıak benimscdik. Diline özcn gösrcrmcycn, kalcminc Kt*ldiği gibi yazan; aynı anlanıa gclcn, aralarında en küçük bir anlam .ıvrılığı bulunmayan sözcuklcri aynı yazı icinde bilc kullanan kişilerin yaptığı yanlışa düsmcmcyc çalıştık. Birkay örnck vcrmck gcrckirse: "Kanun" yerine "yasa", "idarc" ycrinc "yönetim", "imkân" yeıinc "olanak", "temcnni etmck" ycrinc "dilcmck", "fazilct" ycrinc "erdctn" sözcüklcrini yeölcdik... Ama, yineörnckJcrle konıışursak, "ruh" yerine "tin", "dava" ycrinc "aranc", "zengin" yerine "varsıj", "mevsim" yerine "si'ırem" demedik. O1 çütümüz; ycrlc^nıi^, yaygın, herkcsin an layacaâı sözciikleri seçmek oldıı. Çevirilcrin dilinin uünüınüü I'üık^esine uyar lanmasmda, hu konuda ıızman olan de ğerli yazarlarla çalıştık. Burada sıınıı chı belirtmek istiyoruz: 4O'Iı yıllarda, ^O'li yıllarda yapılan bıı çcvirilerin dili cskiydi gcrçi; ama, aynı an lama gclcn iki sözcügü birliktc kullanma yanlı^ına bu kitaplarda rastlamadık. ()y sa, bugün çok kişinin özcnsizliktcn düştüğü bu yanlışı bilerck yapan, dahası bunıın dili zenginleştirdigini ileri sürenler bile var. Çevirilerin dilinin giınümüzTürkçesineuyarlanması çalı^malaıı.yalnızcaeskilerdc gclişim dö ncmlcrinın yanı bira.duraklamave gerilemc dönemleri olduğunu da biliyoruz... I lelc ulusların yadatck bir insanın yaşa mının tarihindc bu olgu yeterince açıktır. İnsanlık tarihininoluşum süreçlcrinde birçok ulııs, birçok etnik toplııluk yok olııp girti. Tek tek insan yaşamlarının da kesintisiz geli şim süreçlcrinden oluştu£u kuşkusuz ki söylencmez... "Klasiklcı" evrenin, dün yamızın, insanlı^ın, insan topluluklarının vc tek tek insan yaşaınlarmın olusuın süıcçleıindeki döniim noktakîrının nelgelcridir... I'elsetede, dogal bilimlerde,edebiyatta va tla sanatın bir başka alanında, "klasik", bize aklın ve duygunun hangi yollardan gcçerek oluşup geliştiğini gösteıivor...Bir başka deyişle,klasiklcri okumak aklın vc duygunun tarihini, bu denıektir ki insanlıgın asıl tarihini okıımaktır... Yaşamı, var oluşu derinliğine algılanıak, akıl ve duygu yetilerimizi son sınırlarına kadar geliştirmek, bu sınırları da zoılamak...Cieçmişinbilinciyle,bugünün sorumluluğuyla, gclccc^in sezgileriyle donanmak... Cierçck ve asıl anlamıyla, daha çok, daha çok insan olabilmek... Bunun yolu öncelikle klasiklerin bilgisine sahip olmaktan geçiyor... mi^ .sözcüklerin dcğistirilmcsiylc sınııiı kalmadı. Cîerekriğinde tiimce yapılan, bugün artık rastlanmayan, kulağa garip gelen bazı söyleyiş bicimleri dc dc^iştirildi. Bu <,alı^malarda, olabildiğiiKv kitapların asıllarından da yaraılanıldı; öncmli degiijiklikler, asıllarına ya da varsa l)aşka çevirilerinebakılarakdoğrulandı. Vcdoğal olarak, en kiicük bir anlam ılcj^i^ikliği olmamasına cn büyük özen göstcrildi. Dünya klasiklcriııin bazılarını da ycni çevirileriyle vereceuiz. Bunun i(,in çevirmenlerle görüşmclcrimiz sürüyor. Zaman icinde, yeni çcvirilerin sayısı da artacak. • Cumhuriyet (edebiyat) dünyasında varattıklaıı başyapıt lar (şahescrlcr) dcğil midir... Ulusaklan cvrcnselc giden özekin (kültür) yolu klasiklcri okumaktan gcçcr. Umen dünyaya, ümanizmaya, kısacası insanlığa ve insancılıga, banşa, scvgiye, insanı insan yapan özelliklcrc "klasikler"i okumadan nasıl ıılaşabı liriz... Yenidendoöuş (Rönesans) eski (îrek ve Latin kaynaklarına ıJaşmakla gcrceklcştirilip aydınlanma sağlandı. Özcllikle 18. yüzyıl "Aydınlanma Çağı" oldu. Us(akıl) inaklardan (dogmalaıdan) dinsel baskı lardan kurtuldu, özgürleşti. Bu özgıırleşmenin gelirdigi aydınlannıayla yepyeni bir yaratıcılığa ıılaştı insanlık. Bilim yolu 'dency vckuşkununöncülüğünde'açıldı. Sanatın her alanında (resim, yontn, miızik,yazın...) yepyeni yaratıcı akınılar, "klasik "ler dediğimiz başyapıtlannı vcrdi. Gönül zenginliği, ruh zengiııliği kazanan insanlıgın anlagı (/ckâsıl gclişiji kes kinleşti. Uygarlık parlaklaştı.estetik inccliklerlesanatyapıtlarıbiıbiriniizlcdi. I^oğanın cşsiz güzelliklerinin ayırdına varıldı. lnceiik ve güzelliklcrle bczcmeye baş ladıkdünyamızı. Uluslaşmamızı, aydınlanmamızı sagla yan, bizi "Türk Röncsansf'na ulaşîiran Atatürk'ün ülkcsine yakışan eğitim ve özekin (kültür) atılımını, klasiklerin çevirisiylc pckiştiren uıuıtulmaz Milli Egitim Bakanımız I lasan Ali Yüecl'c nc büyük gönül borcumuz olduğunu düşünüyorvc sevgili C^umhuriyet'imizin, 4()'lı yıllarda kalan klasikler çevirisini yeniden halkı mıza armağan olarak ulaştırmasını sevinç lerle alkışlıyorum. Parasal olanaklardan alabildigine yoksun duıumdaki (Aimhu riyet dazetcsi'nin bu özverisini, büyük özekin atılımını yürektcn kutluyorum. SAYFA 7 ŞUKRAN KURDAKUL oğu vc Batı klasiklerininl940'lı yıllarda dcvlctçc yavımlanmasıgeçi^ döneminc özgü öncmli kültür harcketlerindcn biri savılmalıdır. Bizim kusak çok yararlandı bu tliiijünsel eylcm den. Hasan Ali Yücel'in, yapıtların önsözlcrindevurguladığıgibi hümanizmanuı kaynağında en etkili sanat olan edebiyat vardı çüııkü. Çcviri çabaları öteki ulusların ede biyatlarını tanımakla kendimizi tanımanın yollartnı aemış oluyordu. Batılı ülke lcrin 500 yıl öncc Yunan vc Latin klasik lerini tanımada gösterdiklcri özcni, Türkiyc lc)40'lı yıllarda göstermi^ oluyordu. Kültür harekctlerinin alabildiğinc kısırlaştırıldığı bir dönemde kl.ısikleri ycniden yayımlama giri'jimi bu bakımdan çok anlamlı bence. Dilcrim genç kuşaklar, bu girişimi dcğcrlendirirlcr. KİTAP SAYI 436 D llasik yapıt k lar;bilim,saııat ve ekin ala nında insanlı^ın ortak dcğerleıini nlııştııran, duygu ve düşünceleıini, değer yargılarını, acı vc sevgilcrini, buluşlarını, ya şamdan bcklentilerini, toplumu vc düzc ni dcgi^tirme çabalarını açıklayan ve bu ncdenle dc yüzyılların yıpratamadığı.ku^akian ku^a^a etkisini sürdüren ürünler tlir. Bu açıdan Milli F.girim Bakanlıgı'nca 1940'h yıllarda vesonraları yaptırılan çe virilcrin bilim, sanat ve kültür yaşamımıza büyük katkıları olmustur. Bu nedcıılc çeviri progıammı gcrçekleştiren I lasan Ali Yücel'i minnctle anmak gerekir. HALİT ÇELENK K Tiirkiyc insanının dünya klasiklerini okumasının, başka ulusların düşünscl yasamlarını, yarattıkları çe^itli ürünlcri yakından tanımasına vegiderek kültürel gelişmcsinc ve dünyaya açılmasına yaıdımcı olacauı açıktır. Bunlar her ülke için olduğu gibi lilkcmiz için dc çağcıl bir uygarlığa uta^nıa doğrultusunda gerekli birikime katkı saglayabilir. Ozelliklc aydınlanma dönemi yaşayan I'ürkiye için bunun önemi yadsınamaz. ATAOL BEHRAMOĞLU Daha çok insan olmak... . nsan dcdi^imiz varlığın bilebildiğimiz T evrendeki biricikli^i "akıl" ve "duyffı" yetileriyle ilgilidir. "Akıl" ve "duygu" dediğimiz şeyler ise birdenbirc olmadı; evrimlcr, gelişmeler sonucunda olusjtu ve oluşmaya devam etmektc... İnsanlık tari lıi kesintisiz bir gclİ!5İmler tarihi midiir1 Bu soru tartıijmaya açıktır. I'arihsel süreç SAMÎ KARAÖREN Klasikler yeniden halkımıza ulaşırken... lasiklcri, duyuş, düşünüş zenginliği sa^laması için, yaratıcılığımızıarttırması vc özgün kılması için okumalıyız. "Klasikler" dediğimiz, eski çaölardan günümüzc kcndimizin ve çcşitli ulusların sanat vc diişiin alanında, ozelliklc yazın K CUMHURİYET