04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Prof. Dr. Emre Kongar'dan ses getiren bir yapıt "Ben Müsteşarken.,." Atatürk ve Devrim Kuramları, Türkiye'nin Toplumsal Yapısı, Toplumsal Değişme Kuramları ve Türkiye Gerçeği, Kültür ve Değişim, 12 Eylül Sonrası, Türk Toplumbilimcüeri gibi toplumsal cserlerle ve "Hocaefendinin Sandukası" adlı romanıyla zaten yeter derecede üretime ulaşmış olan Kongar bu kitabıyla yaşadığı günlük bürokratik sorunlara el atarken, çözüm önerilerini de okuyucuya veriyor. DR. ALEV COSKUN Bu kitap ileride bürokrasi konusunda inceleme yapacaklar için deneyimleri, cözlemleri ve yargüarı içeren bulunmaz bir laboratuvardır. Ama asıl önemli olan, bu ilginç olayları gözleyen, bu deneyimleri aktaran kişinin kimliğidir. Emre Kongar sosyal bilimci, toplum bilimci, sosyolog, çok üretken bir araştırmacı, üniversitede "bürokrasi"yi bir sosyal olgu olarak okutmuş bir bilim adamıdır. Kongar deneyimli, arıduru, seçkın bir kültür adamıdır. Böyle bir kişinin Kültür Bakanlığı gibi bir örgütte müsteşarlık yapması asünda ülkemiz için kazançtı. Bü dört yılın sonunda böylesine bir yapıt ortaya çıkarması da toplumsal yaşamımıza önemli bir katkı sağlamıstır. Kongar olayları eleştirirken kendisini de kimi zaman yargılıyor. Kendisini eleştiriyor, hatta kendisini alaya alabiliyor. Doğaldır ki, Kongar'ın kitabında kimi politikacılar kimi yazarlar ve kimi kültür ve sanat adamları da nasibini alıyor. Bu kimi yerde eleştirel, kimi yerde de övgü biçimine dönüşüyor. Ben Müsteşarken, arkasına eklenen dizinle de beraber 619 sayfadan oluşuyor. Kitapta 63 tane başlık vardır. Kitap Ankara'nın siyasal ve yönetimsel yapısını ortaya koyan bir çalısma... Bu kitapta "habersiz, randevusuz kapıya dayanan" milletvekillerini "Parti kurultayında Shakespeare'den okunan dizeleri" "Erbakan ın Inönü'ye yolladığı mesajı" aydınlann davranışlannı, "Kırk milyarlık bir yatırıma nasd sıfır kadro verildiğini", dana bunun gibi yüzlerce olayı bir güçlü kalemden zevk alarak, keyifle okuyacaksınız. Kongar birikimli bir toplumbilimci, Kültür Bakanlığı Müsteşarı kimliğiyle yaşadığı, bürokratik olayları, siyaset, sanat ve edebiyat çevrelerinin de o olaylara nasıl katıldıklarını anlatıyor. Türk Liralık yatırıma izin veren Maliye Bakanlığı, bu yatırımlar tamamlandıktan sonra, bir tane bile ilave uzman kadrosu vermiyor. Kırk milyarlık yatırımı nasıl işletirsen işlet! Ve bunun adı da "tasarruf tedbiri" oluyor. (s. 340: Prof. Emre Kongar'ın edebiyat yapıtı lezzetindeki bu anıları, geleceğin Türkiye'si için de kimi çözüm önerileri içeriyor. Kongar kitabın sonunda bu önerileri üç bölümde toplamış: (l)Devlet Nerede ve Nasıl Kurtulur (s. 492498) (2) Bürokrasi İçin Somut Öneriler (s. 499506) (3) Liderliğin On Altın Kuralı (507511) Devlet Nerede ve Nasıl Kurtulur sorusuna vevap olarak Kongar, Kurtuluş Yerinin Büyük Millet Meclisi olduğunu, Kurtuluş Yolunu'nun, siyasal partilerden geçtiğini belırtiyor. Buna göre, belirleyici kurum olan parlamentonun, bürokrasiden yakınmak yerine, Meclis'in daha çağdaş ve güncel yasalar yapması gerekmektedir. "Adaletin işleyişini eleştiren politikacının yapacağı şey, savcı ve yargıçları suçlamak değil, onıarın uyguladığı yasaları değiştirmek" olmalıdır. Devlet nasıl kurtulur sorusunun "Nerede Kurtulur" biçimde değiştirildiğınde bunun yanıtının Büyük Millet Meclisi olduğunu vurgulayan yazar, Parlamentoyu "Doğru Dürüst Çözüm üreten bir kurum" haline nasıl sokacağız sorusunun yanıtının da, "siyasal partiler yoluyla" olduğunu belirtjyor. Kongar'a göre, "Ülke sorunlannın çözüm yeri Meclis, Meclis'in oluşturulma yeri ise, siyasal partilerdir." (s. 495) Çözüm önerlleri M odern devletlerde kamu yönetiminin yapılanmasj ve işleyişi çok i MÜSTEŞARKEJ" önemlidir. "Bürokrasi" deyimi, kamu yönetiminin diğer bir adıdır. Bir örgütün program ve pianlarını gerçekleştirmek için kullandığı insan gücü, yöntemler ve otorite sistemini belirtmek için kullanılır "bürokrasi". Gerçi, bürokrasinin kötü anlamı da vardır kı, işlerin yavaşlatılmasını, halk deyimi ile "ipe un serilmesi"ni içerir. Şurası bilinmelidir ki, ister kamuda, ister özel sektörde bürokratik örgütlenme giderek yaygınlaşan niteliktedir. Ve bürokrasinin yeniden yapılanması (Reorganizasyon) bütün çağdaş devletlerin ve çağdaş organizasyonların baş işlevi olarak ortaya çıkmıştır. Çok sayıda insan, ortak bir yönetici otoriteye bağlı olarak belirli bir programı gerçekleştirmek amacıyla çatşmalar yaparsa, buna uygun bir örgütlenmenin gereksinmesi yadsınamaz. Bu nedenle, istesek de, istemesek de bürokratik organizasyon olacaktır. RE ONGAR Bürokratik yapırmzda plandan yoksun görüşlere çok çarpıcı örnek "Kırk Milyarlık yatırıma Sıfır Kadro" başlığında verilmiş. Olay şöyle: "1993 yılında Kültür Bakanhğı'na yeni bir matbaa ve yeni bir Bilgisayar Sıstemi kuruluyor. Her ikisi 20 şer milyarlıkyatırım. Ozellikle matbaa, çok büyük bir baskı hacmi olan Bakanluc için büyük bir tasarruf sağlayacak. Yaklaşık Kırk Milyar Kırk milyarlık yatırım sıfır kadro Bürokrasinin özelliklerini ilk kez sistemli bir biçimde Alman Sosyolog Max Weber tanımladı. Weber'in tanımı ve kuramları, bu konuyla ilgili sonraki çaIışmalann da temelini oluşturdu. Buna göre bürokrasinin özellikleri: 1) Iş bölümü, 2) Otoritenin yapısı ve dayanağı, 3) Her görevlinin konumu ve rolü, 4) Görevliler arasındaki ilişkiler noktalarında belirginleşir. Günümüzde bürokrasi, sosyolojinin ve Kamu Yönetimi biliminin derinlemesine incelediği bir olgudur. Her devlette, her bakanlıkta, ister kamu, ister özel olsun kurum ve kuruluşta bürokrasi vardır. Genel olarak bürokrasi, tabandan yukarı doğru daralan hiyerarşik bir yapı içinde örgütlenmiş, kişisel olmayan genel kurallar ve işleyiş iflcelerine göre çalışan ve bu işler için yetiştirilmiş bir görevliler grubudur. Türk kamu bürokrasisi, Osmanlı devlet düzeninden de gelen gelenekler ve ilkelerle epeyce oturmuş geniş bir yetişkinler grubudur. Türk kamu bürokrasisinin genel geleneği ise merkezi yapısıdır. Diğer bir deyişle Türk kamu bürokrasisine egemen olan'yönetim düzeni merkezciliktir. Çünkü, yönetsel kararların çoğu merkezi birimlerde alınır, dolayısıyla günlük işler dışında yerel birimlerin tek başına karar verebilecekleri alanlar çok kısıtlıdır. Işte böyle bir bürokratik sistemde, bakanlıklar merkez kamu birimleridir. Bakanlıklarda da bürokrasinin en tepedeki başı müsteşardır. "BEN MÜSTEŞARKEN" adlı yapıt. Emre Kongar'ın Kültür Bakanlığı Müsteşarhğı'nı yürüttüğü 4 yıl gibi uzun bir dönemin deneyimlerini kapsıyor. SAYFA 8 CUMHURİYET KİTAP SAYI 396 Büpokrasinin özellikleri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle