Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
K İ T A P Ö D Ü L L Ü B U L M A C A U(£R MUMCUOĞLU Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçirnde yazın. Sonra çızgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Karakareler ikı sözcük arasını gösterir. Bir satınn sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün alttaki satınn başına sarktığırıı gösterir). Bulmaca tamamlanınca, so Yitik insanların öyküleri Kitapta yer alan öykü ve denemelerin önemli bir bölümü daha önce bazı dergi ve gazetelerde yayımlanmış. Ancak sadece bu kitap için yazılan bölümler de var. MERDAN YANARDAG Yaylalarda güneşi karşılayan ve o güneşi ovalara taşıyan çocukları; bir Nasturi'nin yani bir "kafir"in sırtındaki palto için öldürülebileceğini; Saddam'ın uçağını vurarak düşüren ve diplomatik bir skandala yol açan Yüksekovalı köyü (eski peşmerge) Alo Kork'un fırtınalı hayatını; Nasturi katliamıni; Ermeni techirini; plastik bardak korkusunu; küçük taşrak entinin devrimcilerini; Maraşlı kahramanı; 67'de yaşamaya başlayıp 71 'de ölen insanları; Derviş'i, Abuzer'i, yengesine sevdalanan Faris'i, Çevşin teyzeyi ve onun Türkçe Kürtçe tekerlemesini, Qiro'yu anlatıyor Muhsin Kızılkaya kitabında. Kendisinde saklı olan fotofirafları bize, kamuya açıyor bir anlamda. Öyküler I Iakkari'de, Çukurca'da, ZapSuyu'nda başlayıp Istanbul a . ıııı » s ) v 11; kadar uzanıyor. Bende Kürtlerin dünmahfuz yasını anlatıyor KıfotoğrÜfli zılkaya. Dürüst bir sekilde yapıyor bunu. Ve siz şaşırtıcı bir şekilde onların da, başkaları gibi, masum olmadığını öğreniyorsunu. Nasturiler ve Süryaniler bahsinde. Sonuçta, büyük çıkar savaşlarının küçük ama sahici kahramanlarını tanıyorsunuz. Onların görkemli hikayelerinin yani sıra, bir tarih bilinci ve bir sosyolojik gözlemdir önünüzde duran. Yani kitaptan, o topraklardaki hayatı, onun yasalarını, iç ilişkilerini, çelişkilerini ve "ötekiler" ile olan bağlarını okumak da mümkün. Her düzeydeki soyutlamanın ve teorik mülanazanın ötesinde. Eğer hazırlıklı değilseniz bir suçluluk bile duyabilirsiniz kitabı okurken. Acının dili olmadığını öğrenirsiniz, suçun da. Kitap üç bölümden oluşuyor. îlk bölüm "Hatıra defterime yapıştırdıklarım." Ikinci bölüm ise "Kanın sızdığı yer" başlığını taşıyor. Yukanda yazdığım her şey hemen hemen bu iki bolüme ilişkindir. "îyi hal kağıdı için biriktirdilderim" başlığını taşıyan üçüncü bölüme gelince; aynı şeyi söylemek zor. Bu bölüm ayrı bir kitap gibi duruyor. Bazı "fotoğrafların" kadraj sorununun olması oir yana, Zeynep Oral'ın Milliyet'te yazdığı gibi, bu bölümün başka bir kitaba bırakılması belki daha iyi olurdu. Kitapta yer alan öykü ve denemelerin önemli bir bölümü daha önce bazı dergi ve gazetelerde yayımlanmış. Ancak sadece bu kitap için yazılan bölümler de var. Sonuç olarak şunu söyleyebilirim: Muhsin Kızılkaya'yı tanımak için bu fırsatı kaçırmayın. "Bende mahfuz fotoğraflar"ın hayatınızı değiştirip değiştirmeyeceğini bilemem, ama içinizde bir fırtına koparacağını söyleyebilirim. Bu da az şey değil. Bende Mahfuz Fotoğraflar/M«/> sin Kızılkaya/lletişim Yaytnları/200 SAYFA 19 Muhsin Kızılkaya dan "Bende Mahfuz Fotograflar" SO ADİ: y T I. Orhan Asena'nın bir oyunu. 44 74 3 5 33 59 26 21 30 67 23 rulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan asağıya doğru bir şairin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı şairin bir şiirinden alıntı ve §iirin adı ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: J. «... Camus (Içinde insan acılarının ... Camus" ("Içinde A. "Sansürttürme şair ..." (Akgün Ako kaynaştığı Pandora'nın kutusundan, Y YuPd' k d va'nın bir şiir kitabı.) nanlılar en son umudu çıkardılar, tümünün en korkuncu olarak. Bu söylenceden daha duygulandırıcı bir simge tanımıyorum. 78 8 46 14 48 Çünkü umut, sanıldığının tersine, boyuneğme anlamına gelir. Oysa yaşamak boB. "Güzel Avrat Otu" ve "Imbatla Dol yu n eğmemektir.") Kalbim" adlı öykü kitaplarını da yaratan yazar. 22 38 53 11 35 60 70 41 43 61 40 37 20 28 10 75 69 32 54 29 73 72 18 K. Pinekleme, uyuklama. 62 75 56 79 C. "Sen kitaplar ... yamultulmuş, kendi sosyal çevresinden yalıtılmış bir Yabancı'sın artık ye hep öyle kalacaksın. Estetik zehirlenmesi bu. Iç basıncın sana da öyle kitaplar yazdıracak; birileri daha zehirlensin, hayatla itişmekten yorulsun diye." (Neden Şen'in, "Değişin Rüzgân" adlı yapıtmdan). 36 71 49 19 27 24 6 66 39 77 894. sayımn çözümii: A. Azer, B. Kerr, C. Gül Mevsimidir, D. Ünsiyet, E. Nişimen,, F. Annem tçin, G. Küba Devriminde Uç, H. Odysseia, I. Vehb, J. Abese Suresi. Şiir: "severim sevmesine de seni eski bir hüzünle durmadan büyür içinde Girit yasemini Boşnakça" D. Hafız Mustafa olarak da tanınan Türk hattat. 55 4 34 68 63 2 12 E. Alban Berg'in bir prolog ve üç perdelik bitmemiş operası. 65 64 13 80 F. Yüzyıl. 31 50 17 57 G. ".... ve Günler" (Hesiodos'un öğretici şiiri). 58 47 45 7 25 H. Istanbul Beyoğlu'nda, bir dönem sanatçıların uğrak yeri olan pastanelerden biri. 15 42 16 51 52 Ankara dan: Necmiye Çahşkan, Gülay Çelikcan, Vural Yurdakul, Erdal Serdar, Feride Akyüz, Burcu Daşer, Deniz Aygün Bursa'dan: Ismet Çiçek, Melih Elal, Hanife Çiçek, Metin Kızanlıklı Çanakkale'den: Ebru Mayadağ Eskişehir'den: Melike Korkmaz îzmır'den: Ahmet Günbaş, Sezai Kartal, tlhan Incel htanbul'dan: Gül Tektürk Kırklareli'den: Mihman Şeker Kırşehir'den: Ali Şahin, Mesut Arıöz Izmit'ten: Rıdvan Atay Manisa'dan: Kenan Duman Muğla'dan: Nermin Eden Eregli'den: Müyesser Manyaslı Zonguldak'tan: Esin Oflas 894. sayımızdan kltap kazananlar: ürkçe edebiyatta uzun bir süredir yeni bir tad, yeni bir duyarlılık ve yeni bir soluk arayanlara önerebileceğim bir kitap var; Muhsin Kızılkaya'nın tletişim Yayınları'ndan yeni çıkan, "Bende Mahfuz Fotograflar" isimli kitabı bu. Okuduğunuzda belki hayatınız değişmeyecek, ama emin olun sarsılacaksınız. Muhsin Kızılkaya, bize şaşırtıcı, gizemli, baştan çıkarıcı ve yer yer inanılmaz bir dünyanın kapılarını açıyor. Bu toprakların "öteki" ucunda, yani Hakkari'de, Çukurca'da, Van'da, Diyarbakır'da, sınır boylarında, Kuzey Irak'ta yaşananları; bir "Yaban" sendromuna düşmeden ve şehirli bir aydın duyarlılığını aşmayı becererek anlatmayı başarıyor Kızılkaya. Ayağını doğduğu topraklara sağlam basan; yetiştiği kültürel iklim içinde soluk alıp veren, ama orada kalmayan, yerelliği içererek aşan ve modern eaebiyatın gereğini yerine getiren bir yazar ile karşı karşıyayız. Doğuyu batıya, Kürdü Tiirke ve Nasturiyi, Süryeniyi, Keldaniyi, yani yitik halkları, yani bizi terkeden, yani hayatlarımızdan çekilip alınan lcavimleri hepimize anlatan bir yazar Kızılkaya. Yazarın daha önce yayınlanan "Eski Zaman Eşkıyalan" kitabında yakaladığı espriye en yakın çalışma bu. "Bende Mahfuz Fotograflar" da anlatılan öyküler, kayıp ve gerçeküstü bir ülkenin masallan gibı. Eski zaman insanlarının o uzak diyarlardaki maceraları bunlar. însan yüreğini burkan, acılı... lyi ve sürükleyici bir film gibi her şey. Temposu yüksek, mistik ve sürprizlerle dolu. Muhsin Kızılkaya'nın lcitabı, bize, bugüne kadar o uzak diyarlara dair anlatılan hikayelere bir itiraz aslında. Bir çığlık, bir karsı tarih... Kızılkaya'nın sağlam bir dili var. Lirik bir dil bu. Şiir tadında. Bir aydın hezeyanı, propagandif ya da estetize edilmeye çahşılan bir bunalımın edebiyatı aeğil bu. Kızılkaya bu toprakların sahip olduğu kültürel zenginliöi, çokluğu, çeşitliliği sindirmeye çalışan; Önasya'ya özgü büyük anlatıcılar geleneğine bağlı, ama orada kalmaya niyetli olmayan, bu çizgiyi a§manın güçlü işaretîerini veren bir yazar. Marquez bize Latin Amerika'yı anlatır. Acımasız, gizemli ve şaşırtıcı bir coğrafyayı anlatırken; o coğrafyada yaşayan, acı ve sevinçle, iyilık ve kötüfükle, sevgi ve nefretle, dostluk ve düşmanlıkla, gelenek ve yenilikle, tabu ve isyanla, teslimiyet ve başkaldırıyla belirlenmiş insanı merkeze alarak yapar bunu. Işte Kızılkaya da aynı şeyi yapıyor. Bu toprakların doğusunda olup bitenleri batıya taşıyor. CUMHURİYET KİTAP SAYI 396