23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1 8 E Y L 0 L 18 9 7 • Uğur Mumcu'nun "Bütün Yazılan" yayımlanmaya başladı 3 sayfada • Uğur Kökden, Stefan Zweig'in "Günlükler"ini dönemin özelliklerini de belirterek değeriendirdi 10. sayfada • I. Engin, Pertev N. Boratav'ın "Nasreddin Hoca"sını değeriendirdi 12 sayfada • Fatih Şükrü Tekin, "Folktor ve Edebiyat" dengisini tanıttı 13. sayfada Cumhuriyet "Bir Dunyalının Notlan" ve... KITAP Özkan Mert'in Toplu Şiirleri 19601995 yıllarını kapsıyor. Bu süre içinde 7 şiir kitabı yayımlanan Özkan Mert, Toplu Şiirler'ini "Bir Dunyalının Notları" adıyla sunuyor ve şiirlerini şu başlıklar altında buluşturuyor şiirseverlerle: Bir Elma Büyüklüğünde Sakallarım (1960), Djren! Ey Kalbim (1969), Işte Hayat! îşte Ölüm ve Tarih (1984), Stockholm'de Mavi Saatler (1987), Kentler Senfonisi (19841994), Allah ve Tango (1990), Mozart ve Akdeniz (1992), Bir Irmakla Düello Ediyorum (1995) ve Aforizmalar. GULTEKİN EMRE Toplu Şiirler'in ilk şiiri Lacivert Bir Zeki Müren başlığını taşıyor ve şiirin ilk dizesi babamın göğsünde bir ırmakla Özkan Mert, şiirinde sıkça yinelediği "ırmak"L imgenin ilk düğümü de böylece atıyor. Aynı şiirdeki "masmavi bir vals" dizesiyle de gerçeküstücü imgelerle sıkı dostlufia ilk adımını atar. Onun sevgilisinin saçları "rüzgârlıaır", "tahtadandır", tırnaklarıysa "bir mavi bir kırmızıdır." Başındaki "şapka değil Van Gölüdür." Şiirindeki adamların "bıyıldarı kayıp"tır, avurtlan da 'trene benzer." "Bir zenci beyaza" bakar onun şiirinde "portakal" ise "zenci"dir. Birbirine aykın.imgeleri ustâlıkla kullanan ender şairlerden biridir Özkan Mert. O, ağzındaki dişi mart kedisini okşayan bir şairdir de. "Bembeyaz yüzü"nü kınından çıkarır şiir yazarken. Onun elleri' tetik sesleri gibi upuzun"dur, ayrıca "sonsuz bir çalgı" ve "sonsuz bir akşamüstü"dür. Yüzü "bir boşlukta" sallanır. Ayaklannda çok sevdiği "rakı kokusu' yla, "alkol rengi gibi"dir bu dünyada. O kendini "kirli ve barbar bir virtüozum ben" diye nitelese de, eline bir silah alıp "kırlara" çıkmayı, "ırmaklara" karışmayı da düşünmeden yapamaz. "Sakallarım / Bir elma büiiklüğünde" diye imge düjürürken. Ülkesinin ve insanğın nalini düşünürken Kuşlarla sevişir gibi ağlar." Sonra da "Bir çare bulsam yaşamaya" diye kara kara düşünür. Sıkıntıdan "Kuşları bir cigara yap"mayı kurar. Çağdaş bir oyuncu" olarak "akşamı "karanfil"e dönüştürür. 1968 tarihini taşıyan Protesto Şiirleri'nin başlığı Diren Ey Kalbim! Kuracağız her Şey Yeniden'dir. Özkan Mert'in militan, yüksek sesli, korkusuz, pürüzsüz şiirlerinin serpilip geliştiği bir dönemdir de bu yıllar. Gömleğinin "üzerinde bir parça güneş"le sokaklarda, baskı altındaki halkının arasında, gösterîlerde, işgallerdedir tüm yüreğiyle ve şürleriyle. Şöyle haykırır dünyanın yü Özkan Mert S zünc: "Seni eksiksiz sevebilmek toprağım / Scni eksiksiz sevebilmek yıldızlarım, göğüm / Seni eksiksiz sevebilmek tütünüm, şarabım / Seni eksiksiz sevebilmek sevgilim." Her şeyi yeniden kurulduktan sonra, Nâzım Hikmet gibi düşünür ve duygularını şöyle dizeleştirir: "Yaşamak güzel şey olacak / O zaman / Güzel şey be / Kardeşim. Asya'nın öteki geri bıraktırılmış ülkeleri gibi yaralıdır onun da yürefii: "Asyalıyım, fermanlıyım / Başım, kaşım yaralı sevdaljyım / dağlar/ dağlar/ Benim yoldasım." O, ülkesini "Etim, kemiğim, kundafiım / Türkiye m" diyerek sevgiyle selamlıyor. Sevdadan, halktan yana bir şairdir o: Sıcak bir sevgi uzatıyorum / Sıcak bir yürek uzatıyorum / Kuşlar kadar özgür olsun diye / Bir ucundan dünyanın / Diğer ucuna lcadar. / Tüm insanlar." Işte onun mücadelesinin, direnmesinin ned^ni. Elleri dünyaya sığmıyordur ve durmadan "dünyayı protesto ediyor"dur. Dünyaya vurgun bir şair olan Özkan Mert'in sevdası, "Duvar dibinde yanan / Bir kâğıt parçası gibi"dir. Yine haykırıyor siirinin bir yerinde: "Hayır Arkadaş / Bir sinelc gibi / Olüp gidemez / însan / Yaşanacak güzel günler varken. /Söyleyecek sözlerimiz var / BirTcavgamız var / Dünyaya da ir." Yaşamak, aslında. "Yeniden / Yeniden / Doğmak değil midir / Biraz da." Özkan Mert, o yıllarda Burjuva kızları"nı kokmuş çoraplar olarak imgeleştirir. Çünkü o, şöyle düşünüyordur. "Yaşarsa / Havaya sıkık /..Bir yumruk gibi / Yaşamalı insan." Özkan Mert, ülkesinin sorunlarını fazlasıyla dert edinir, ne var ki şiirlerindeki politik özü iyi ayarlar. Aforizmalarının birinde şiir politika ilişkisini şöyle açımlıor: "Şiire politika giydirmek, balığa ceket giydirmeye »enzer. Balık denizin içinde neyse, politika da şiirin içinde 'O' olmalıdır." Onun şiirlerinde kendini çabucak ele veren politik bir tavır vardır. Bu, onun şiirini zedelemez, tersine onun bir üslubu olarak kabul görür. Bir başka aforizmasında da şöyle yazar politik şiir üstüne: Şiirini, yalnız siirinin gücüyle ayakta tutamayan sairlerin politik bildirilerinin hiçbir önemi yoktur.' O kavgalardan, sevdalardan, mücadelelerden geçilerek bir yerlere gelineceğine inanmıştır bir kez. Güzel günleri özler durmadan. Bu isteği kendisi için değildir, tüm insanlık için ister güzel şeyleri, mutlu geceleri, özgür yarınları, dünyayı insanlığa dar edenlere karşı, "kin" do C Devamı 4. sayfada. <•" CUMHURİYET K;|TAP SAYI 3 9 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle