Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ö Bir Yaşam ve Ölüm Senfonisi Üretken bir yazar olan Oates'in yirmi altı romanı, çok sayıda öykü, şiir, deneme ve oyun kitabı vardır. Romanları ve öyküleri için çeşitli ödüller almıştır. Amerikan Sanat ve Edebiyat Akademisi ve Enstitüsü üyesidir. Oykücülükteki sürekli çalışmaları ve başarıları için iki kez O'Henry ödülüne ve 1996'da da PEN/Malamud Ödülü'ne değer görülmüştür.New York'ta doğan yazar, Syracuse Üniversitesi ile Wisconsin Üniversitesi'nde eğitim görmüştür. Evli olan Oates, Princeton, New Jersey'de yaşamakta ve Princeton Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yapmaktadır. SÜHA SERTABİBOĞLU masaydı bu iki insan zaman tüklerınin çoğu uçak kaçırma ,)<j>tc Canıl O.ucs içinde çok yakın iki dost olabiolayından önce bosanmayı asla lecekti Delki de. düsünmemis olduklannı söyleKARA SU Ya da güçlü kişi tarafından diter. Ama o dehşetli olay sıra"seçilmiş" olmanın gururuvla sında 'gözleri açılmıs' ve 'eslebinip, hasctle uğurlayan arkarini yeni bir tiik atttnda gördaşlarına el salladıfiı o tabutnıüşlerdi'. Her zamanki iyi kaaraba o son viraja biraz daha calar yalmzca kendilerini düşüyavaş girse Kelly yaşıyor olanen hencılyaratıklar olduklartcaktı. Arabanın savrulduğu m 'göstermışlerdi', cesaretli işayerde o ilk bakışta diz boyundamları iğrenç karkaklıklar dan daha derin değilmiş gibi duyapmışlar, becerikli 'bayat ran kara su birikintisi de olmayabilirdi; adamları' darmadağın olmuşlar, 'mahvoama vardı. O kekre kokulu çamurlu su, lacağız' diyeferyat etmek dıştnda pek bir içindeki yosunlarıyla, pıtrak gibi sivrisişey yapmamışlardı. Gazeteci kendi kennek larvalanyla, yaz günü çirtleşme tedine sordu; bu]anus(*)ların, ikisinide talaşıyla cırlayıp duran böceklcriyle, su kaşıyabildiği bu iki simadan hangisi gerçek mışlarıyla, ardıç kuşlanyla, binlerce yılyü'z, hangisi maske? (. .) dır oradavdı... Bu roman, otomobilin, hız düşkünlügünün (savaşların, sömürü hırsının, siyamsanlığın tpajedlsi sal dolapların) yani insanın kcndi eliyle Aslında basit ya da tekil bir olayı koyarattığı canavarların bir saman çöpü ginuediniyorgibi duran bir kitabı okuyan bi savurduğu insana bir ağıt; erkekle kaherkes bunun salt bir kazanın betimfendın, güçlüyle güçsüz arasında bir itişmemesinden çok daha ötclcre uzandıöını ye döndürülmüş yaşama bir isyandır. sezinler. Bu facia, kara sudaki debelcnKadın edilgindir, çaresizdir, yapabilemeboğuşma, tüm bu olanlar aslında ceği hiçbir şey yoktur. SürükJenir. Erketüm insanlığın trajedisi boyutuna dofiru öin hatasınm, cezasının sonunda, olan tüyler ürpertici bir salınım yapar. Aydın, nep kadına olur. Kadının yazgısı erkeğe uygar, "senatör" ve örnek insanların üç bağlıdır. metrelik, kara, pis bir suyun içine düşfnsan böyle boğulmayı kendi seçmez, tüklerinde en yabanıl vc ilkel bir yaşam böyle ölmeyi, batan bir arabada biryabaniçgüdüsüyle boğuşan gözü dönmüş, acıcıyla kıstlıp kalarah masız bir bencile dönüşebilmeleri, yaşamölüm paradoksunaan daha ürküFarkh ayrıntılar tücüdür. Bu bana, ünlü sosyolog ZygRomanın anlatım yönünden en belirmunt Bauman'ın "Modernlik ve Soykıgin özelliği, kaza olayının her seferinde rım" adlı yapıtında alıntıladığı bir haberarklı ayrıntılar katılarak, geri dönüşlerri anımsattı. le çeşitlenerek, insan gerçeğinin en kuy(...)Le Monde gazetesinden bir gazetetu derinliklerine dalıp çıkarak, tekrar ci bir zamanlar olmuş bir uçak kaçırma tekrar betimlenmesidir. Bu ritmik anlaolayının tamklan arasından örnek bir tımla yazar, bu anlattığının belirli bir yergrupla röportaj yapmutı. Bulduğu en ılde olmuş belirli bir olay olmaktan öte, gınç şcylerden biri, renin altnma deneyiçok yerde, çok zaman ya da her yerde her minin ölümcül tchlikcsini birlıkte atlatzaman olmuş, olmakta ve olabileceğini mtj çiftlerde bojanma olayına anormal vurgulamak istermiş gibidir. Daha nice derecede stk rastlanmasıyaı. Ka/ası kart arabalar kara sulara savrulmuş, savrulşan gazeteci boşanmış kifilerin verdtklemakta, savrulacaktır; içindeki kadın ern karann nedenlerini araşttrdı. Görüş keğe sarılacaktır; erkekse onu tekmele Joyce Carol Oates'in yirmialtıncı romam:"Kara Su" O lümde, insanları ozanlaştıran bir şey mi var? Eski Yunanlılarırf, kadertanrıçası Klotho'nun eğirdiği kadcr ipliğini makasıyla ansızın Kesivermesi diye yorumladıklan ölümde varolan, ondan söz eden yapıtlardaki o çarpıcı, o bcnzcrsiz duygusallığı esinfendiren şey nedir? Joyce Carol Oates'in "Kara Su" adlı yapıtı ölüm üzerine yazılmış en ilginç, en çarpıcı yapıtlardan biri. Gcrçek nir olava uayanıyor. Senatör Edward Kennedy nir tanıdığının davet ettiği kutlama partisindc Kclly adlı bir genç kızla karşılaşır. ABD Başkan adayı Senatör Kennedy ile Kelly arasında bir ilişki başlar ve Kennedy kıza birlikte geri dönmeyi önerir. Senatör'ün ünüyfc başı dönen kız bıınu kabul eder ve parti daha sürerken ikisi otomobille yola çıkarlar. Kennedy alkollüdür, arabayı çok hızlı sürmektedir, feribota yetişmeleri gerekir.. ve virajlı köy yolunda aşın hızla giden araba kayarak bir gölcüğe uçar. Araba yan dönüp kara, çamur gibi bir suyun dibine gömülür. Kelly'nin bacakları kırılmıştır. Çatlayan camlardan sızan kara su araoanın içini doldurur, Senatör kapıyı yukarıya doğru kaldırıp arabadan çıkmaya çalışır. Kız Senatör'ün bacağına yapışır. Senatör kurtulmak için kızı tekmeler, kızın kafasına basıp kcndini hızla yukarıya ittirir, ama kız can havliyle bu kez Senatör'ün ayağına yapışır, Senatör'ün yazlık ketcn ayakkabısı kızın elinde kaIır ve Senatör kızdan ve arabadan kurtulup su yüzüne çıkarak kendini kurtarır ama arabada kaJan Kelly o kara çamurlu suda boğularak ölür. Dönüp kızı kurtarması gereken Senatör ise o suya tekrar girmeye hiç niyetli değildir. (.. ) Senatör de kaçtyordu, bir ayağındapabucu, öbürayağıçıplak, sarhoşlargibı \ırtı bası perişan, ya bir gören olursa? bir tanıyan? fotog'raflarını çeken? (...) böyle les gibi kara çamurlara bulanmış, nefes nefese topallamak her seyın sonuysa? (...) yapartisince asla aday gösterilmeyecek, Amerika Birlesık Devletleri'nin ba\kanlıg'ına asla scçilmeyecekse? Kelly bir Demokrat Parti militanı, bu uğurda tutucu ailesini terketmiş, inançlı bir hümanistti. ABD'de idam cezast karşıtı hareketin etkin üyelerindendı. Yıldız falına ve dine inanmazdı. tnanmadığı bir şeyi asla söylemeyen, direngen, dürüst bir aydındı. Kelly'nin de herkes gibi sevgilileri olmuştu ve çantasında hep taşıdı^ı, ama kullanılmasını bir türlii kimseye öneremediği için kullanılmadan kalmış ve ambalajı yıpranmış bir prezervatifi vardı... Üstelik gittiği partide, Senatör henüz gelmeden önce, partideki erkeklerdcn, uzun boylu Trinidadlı bir zenci bilimadamıyla birbirlerinden hoşlanmışlardı. 1 lerKara Su /Joyce Carol öates /Çe kesin heyecanla karşıladığı SenaJoyce carol Oates'in "Kara Su" adlı yapıtı ölüm üzerine yazılmıs en llglnç, en çarpıcı yapıtlardan blrt. SenatOr Ed viren: Nıhal Ycğinobalt / Can törün arabası evin kapısına yanaş ward Kennedy İle bir kutlama partlslnde tanıştıgı Kelly adlı bir gene kız arasında geçen gerçek bir olaya dayanıyor. Yayınları / 140 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI yip kafasına basıp kendini kurtaracaktır. Kelly ana rahminin karanlığına benzeyen bu pis kokulu, vıcık vıcık yapışkan çamura düşüp de yaşama veda edcrkcn başka kara sulara savrulacak başka Kelly'fer ana rahmine düşüp yaşama başlamaktadır. Doğum, yaşam, ölüm arasındaki sınıryok olur (var mıdır ki zaten?), hepsi birbirine geçcr, hepsi birbirine benzer. O yapışkan, karanıık çamurdur yaşamın çıktı^ı ve döneceği yer. Kelly, kara su ağzını, burnunu, cigerlerini doldurup beynine giden oksijeni keserken kırık camın ötesindcki o kopkoyu karanlıkta annesinin, babasının gençlik halini görür birden. "Anneciğim, babacığım!" diye seslenir onlara, "O beni ölmeye bırakmadı, o çok iyi bir insan, şimdi kurtarmaya gelecek beni, göreceksiniz!.." Giizel Kelly, zavallı Kelly; o yemyeşil gözleriyle, güneşin ve rüzgârın sevdiği upuzun, kumral saçlanyla, tüm insanlığa yetecek sevgiyle doldurduğu o kocaman yüreğiyle insan Kelly... Insanoğlunun bir cinsindc sık rastlanan bazı zaafları vardı yalnızca; erkckte güç arardı, çocukça bir iyimserlikle kendi kendini kandırırdı ve namlunun ağzına konup da katiline gülümseyen bir kelebek gibi saftı. Oysa partiyi veren evsahibi arkadaşı ona Senatör'ün Nikaragua'yı kana bulayan Contra katillerine yardımı desteklediğini söylemişti. Bu roman, trafik kazasına bakışı açısından J.G. Ballard'ın (Ayrıntı Yayınlan'nca basılan) "Çarpışma" adlı yapıtını andırır. (...) Senatör 'saldırgan' diye tanımlanan sürücülerdendı, su andaki hasmı da yoldu. (.. ) Gazpedalına sertçe huysuzca basarak arabanın hızını kırk mile çıkarıyor, sonra bir dönemea alırken frenlere yükleniyor, derken gene gaz pedalınt köklüyor, sonra gene var gücüyle frene basıyordu. Arabanın bu baş döndüren sallanttlı devinimi hıçkırtk tutmasını andırıyordu ya da bir çiftleşme ritmini Her iki yapıtta da erkeğin araba kullanmadaki saldırganlıöıyla Freud'a göre, güçlü bir saldırganlık öğesi içerencinsellik Dcnzeştirilmektedir. Ama "Çarpışma"da ana eksen, insanın teknoloji çekimine kapılıp kendine yabancılaşmasıdır; "Kara S u d a ise konu, insanın insana yabancılaşmasıdır. Bu romana benzeyen diğer bir yapıt da edebiyatımızın yüz akı, ünlü romancımız Orhan Pamuk'un "Yeni Hayat"ıdır. Her iki yapıtta da insanların trafik kazasında ölümlerini görkemli bir şekilde betimleyen, hafifçe ironik bir destan havası varır. Ama " Yeni Hayat"ta betimlenen, trafik kazalarının alışılmışlığı, sanki sabahları yediğimiz yumurta gibi, climizi uzatsak dokunuvereceğimiz sıradanlığı, yaşamımızın yadırgamadığımız bir parçası haline gelmişliğidir. "Kara Su"da anlatılan ise trafik gibi yeni birolguya ba^lı olmayan, insanın ta magara döneminden süriikleyip gctirdiği bencilliğiçaresizliğidir. Bu kitap, olaöanüstü şiirsel ve ritmik anlatımıyla bir senfoni duygusu uyandırıyor insanda. Once basit bir temayı işleyen, sonra bu temanın giderek çeşitlenip, farklı ses renklerine büründüğü vc sonunda insanın gözünü radyoya çivileyen görkemli bir finalle sonfanan, güzel bir senfoniye benziyor. Bu incecik, ama çok çarpıcı ve çevrilmesi çok zor yapıtı dilimize başarıyla çeviren sayın Nihal Yeginobalı'yı yürekten kutlarım. • O Roına »ntolojısinde, hasında ıkı tane yiizti olan, kapılar tanrısı. SAYFA 8 395