Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Yaşlan" son sansüre uğrayan kitaplardan biri tabii son yıllardaki bir iki siyasi kitabı saymazsak ki, bunlar da, nıhai olarak kamuya başka yollardan da olsa ulaştılar. Kafka, daha hayattayken Action dergisinin anketini cevaplandırmıştı: Kitaplarının yakılmasını dilemişti Kafka. Oldiikten sonra kendisine ait olan her şein yakılmasını istiyordu Kafka. Bataile'ın ise başka bir konumu var felsefe tarihindc: walter Bcnjamin kendisine îspanya sınırını geçmeye çalışırken, bir aksilik sonucu, geçemeyeceğini düşünerek intihar etmeden önce "Pasajlar"ın el yazmalarını bırakmıştı. Eşsiz bir eserin kurtancısı olmuştu Bataille. Sansüre uğramamış, sahte adlarla pornografik kitaplaryazmış ve lanetlileri ele almış olan Bataille'ın kendisi de bir lanetli: Hem gizemci, hem de sapkın. Bize önemli bir edebiyat bıraktı gerisinde. Özgürlük ve kötülüğün birlikte ele alınmasına karşı çıkan Sartre'ı çıkmazlara sokan cdebi çalışmalarıyla, "üretim toplumunun çelişkiîerini edebiyatta vc toplumsal durumda gösteren yazılarıyla "tek başına imkansızlık sunan" bir yazar. Erotizm, harcama ve kötülük değil mi ilkelerin vahşiliğini ortaya koyan? Bataille da modern toplumlarımızın kabul edilemez, dayanılamaz adaletsizliklerin eşiklerinde artakalan ilkellikleri ortaya koymak istemişti. 1962'dcki ölümündcn sonra onu gömmeli miyiz yoksa yakmalı mı? Başka bir seçenek ise; onun yazılarıyla zihnimizdeki koru ycnidcn ateşlemek olmayacak mıdır? 1961 yılında Express dergisinde kendisiyle yapılan bir söyleşide şöyle yazıyordu: "Biraz abartacağım belki, ama ölüm bana dünyada en komik şeymiş gibi geliyor. Olümden korkmadığım için değil! Ama korkulana da gülünebilir. Hatta, git gide giilmenin, ölümün gülmesi olduğuna inanmaya bile başladım." Mezannda sadece rakamlar, ismi ve soyadı var: Georges Bataille, 18971962." 'Edebivat kotuliifiun vandaşnhr' • • •• u Georges Bataille diyor ki: •• w •• i Bataille'ın incelemeleri, bir edebiyat eleştirisinden çok farlclı. Bu incelemeler, aynı zamanda filozofça düşünceler ve açıklamalar. PIERRE MAZARS Georges Bataille'ı Paris'te çok sık görmek mümkün olamıyor. Onu, altmışıncı yaş gününü, elde kadeh kutlamaya ikna etmek için, üç yayınevinin editörünün işbirliği yapması gerekti. Yayınevleri, bu yaş günü için Bataille'ın birer kitabını yayımlamayı öngördüler: Gallimard La litterature et le mal'ı (Edebiyat ve Kötülük), Minuit Yayınlan L'Erotisme'i (Erotizm), JeanJacques Pauvert de Le Bleu du ciel'i (Göğün Mavisi) yayımladı. Bataille son derece resmi bir giyimle ve koyu renk bir kravatla geliyor davete; gözlerindeki pırıltı ve hep gülümseyen yüzü Georges Bataille'ın ağırbaşh halini dengeliyor. Critique dergisinin bürosundayız; Minuit Yayınları nın editörü Jeröme Lindon, birkargaşa döneminin ardından dergiyi yeniden çıkarmayı başardı. Critique'in ilk sayısını, 1946'da Georges Bataille çıkarmıştı ve toplum, Fransız ve yabancı yayınları konu alan genel dergi olarak tarif cdilcn, dünyada çıkan her tür ve her alanda yayını parlak bir biçimde değerlendiren böyle bir yayından mahrum kalmamalıydı. Ismimi kullanmadan sağda solda romanlar yayımladığımı biliyorsunuzdur hcrhalde, diyor bana Georges Bataille esrarlı ve oldukça sıkıntılı bir ses tonuyla.Georges Bataille'ın Orleans Kitaplığı'nın Müdürü olduğu yıllar... Okuyucular kitaplık müdürünün, şu "serbest" Edebiyat ve Kötülük / Georges Bataille / Çev.. Ayşegül Sönmezay / Ayrıntı Yayınları /205 s. kitapiardan (bu dönemde yayımladıgı kitaplarını böyle niteliyor) yazdığını duysalardı ne derlerdi sonra? Araştırmaya ayrılmış raflara, pek yakında açıksaçık kitapların doluşacağını bilseler huzursuz olmazlar mıydı? Editör JcanJacques Pauvert hakkrnda Sade'ın kitaplarını yayımlamaktan dava açtlmıştı ve ben de tanık olarak duruşmaya katılmıştım. Mahkeme heyetine, Saue'uı eserlerinin Orlâns Kitaphğı'nda da bulunduğunu, ancak okuyuculara verilmediğini söyledim, diye konuşmayı sürdürüyor Georges Bataille. Fransa KitapükTar Müdürü Bay Julien Cain'in içi ranat olsun: Cehennem, kesinlikle kıüt altında. Edebiyat ve Kötülük'te de Sade ile ilgiü bir bölüm var; bu bölümde Bataille, Critique'te yayımlanan makalelerini elden geçirerek bir araya getirmiş. Kitabın adının anlamını soruyoruz: Edebiyatın "kötülük yandaşı olduğu anlamına geliyor, diye cevaplıyor Georges Bataille. (Yazarük dışında iyiliğin yanındayım.) Edebiyatın aradığı şey, insanın teknik etkinlik kapsamındaki arayışının tümüyle dışındadır. Edebiyat, toplumun teknik etlunliğinin payını azaltır. Fazlaca genç yandaş bulursa iyi mühendislerin sayısı da azalacaktır. Bu kitapta anlatmak istediğim şu: Insanın disiplinsizce davrandığı anlara ihtiyacı var ve yararlı etkinliklerde bulunmak koşuluyla kötülükle içiçe yaşaması mümkün. Ancak kötülüğe olan eğilimimizin artması bizleri, giderek yıkıma sürükler. Bataille'ın eserlerini ve yaşamını incelediği disiplinsiz insanlar ise şunlar: Emily Bronte, Baudelaire, Michelet, William Blake, Sade, Proust, Kafka, Genet. Başka bir kitabının konusu olan Manet'yi de ekleycbilirdi, hiç kuşkusuz: Manet ilgimi çekiyor, çünkü gelenek sel toplumla anlaşmazlığa düşen ilk ressamlardan biri. Bataille'ın incelemeleri, bir edebiyat eleştirisinden çok farklı. Bu incelemeler, aynı zamanda filozofça düşünceler ve açıklamalar. Ona, günümüzde felsefenin, nasıl olup da edebiyada bu denli sıkı bir ilişki içinde olabildiğini soruyorum. Felsefe, akademik ortamda her şeyi sonuna kadar açıklamıyor. Felsefe, yalnızca edebiyat dıliyle kendini ifade edebilir. Bu durum, yaşadığımız çağın ayırt edici özellifii; Nietzsche, Kierkegaard ve hatta Hegel'in etkilediği bir gelişme sürecinin sonucu. Her ne kadar bu tür bir yönelimi yeni yaşamaya başlamış olsak da cok öncelerden başladığuıı bilmeliyiz. Edebiyat ve Kötülük'te, çağdaş yazarlardan yalnızca Genet yer alıyor. Bataille'a, hangi yazarların kendi yaşadıkları dönemi temsil edebileceğini ve nangilerinin temsil etmeye aday olduklarını soruyoruz. Dolaylı bir cevap alıyoruz: Bence, Maurice Blancnot (şu günlerde, onun romanlarını konu alan bir inceleme hazırlıyorum) vc Rene Char, bu konuda en riskli yazarlar arasında. Editörleri tararından küçük mavi bir fasikül biçimindc yayımlanmış biyografisini cebinden çıkarıyor; verirken özür diliyor ve kendisini prospektüs dağıtıyormuş gibi hissettiğini söylüyor. Biyografidc, bugünc dck yaptığı çalışmalar yer alıyor: Documents adlı dergiden, La Critique sociale'dcki siyasal incelemelerinden Sosyoloji Okulu'ndaki öğretmenliğine, lc Deney'den Lascaux ou la naissance de l'art'a (Lascaux ya da sanatın doğuşu!) Georges Bataille, kötülükle yapılabileçek en kazançlı anlaşmaya imza attı. Özür dilerim! Edcbiyatla... • Çev Ayşegül Sönmezay • SAYFA 6 CUMHURİYET KİTAP SAYI 395