Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bulabilcyim diye dışarı çıktığımda, Omuzlarımı geriye atıp yürürken gecede aklımca Bir kahramandım. Bu sabah penceremi tıklatıyorlar. Çok geç Uyanıvorunı bir sattcının eennetinden. Kasıklarımda kurııyan ıneni Ve yeni Kasabalarda adım bir serseri yalnızca Bir Baraj Başka bir zamanın kıvısında 1942 Windsor doğumlu. Serbest yazar olarak çalıştı. 19661970 yıllan arasında "London Magazinoe editör yardımcısıydı. Şiirlerinde "Haykay" formunu anımsatan tanıdık sannclerin yakın çekimlerine, belirli anları donduran sinema tekniklcrine ycr vcrdi. Londra'da yaşıyor. Yapıdarı şunlardır: Symptoms of Loss (1965), Sugar Daddy (1970), Some Sweet Day (1975), Love Life (1979), Writing Home (1985) ve SelfPortrait With A Slide (1990). Kasap Iki kişilik dana eti doğruyor kasap. Puslu, kırılgan dilimler bıçağın üstüne düşüyor. Yüzü burkuluyor dokular ayrılırken. Eti teraziye koyarken rahathyor bakışları. Al yanaklı bir adam, beyaz kirpikli. Bir boğa gibi. Alışverişimi hep ondan yapıyorum. Hayatım hakkında birşeyler biliyor olmalı. Soğuk 1 lavalarda nasıl evde yemcği seçtiğimizi. Yabancı Aksanlı birinin nasıl yalnızca et pişirebileceğini. Yağ geçirmez kâğıdın üstüne ücreti yazıp Paketi kibarca bana uzatıyor. Gülümsemesi Evliliğimin üstündeki münür. Üst Kattaki Çift Mcrdivenlerin dibinde terliklerin yerine ayakkabılar. Giyinik olarak koşup çıktı kadın Dıs kapı çarptı ve çıplak gibi, Sallanarak yürüdüğünü gördüm bir arabaya. Yııkarda adamın yanında dcğildi her zaman. Yine tle sarsılmaz görünüyorlardı, bizim gibi. Şefkai dolu aş.klarımız gibi. Gidişi Üzüyor vc korkutuyor bizi. Uykumuzu atıp Kcndinıi/dcn söz ediyoruz heyecanla, misafirlcr giSonsuzca gidiyorkcn şansımız Başka bir zamanın kıyısına. Hugo Williams/ Şiirler/ Çeviren: Hazmi Agıl Annem adımı çagırıyor. tanıdık, iki notalı bir ses, aşıp geliyor tarlaları vebeni nurada bulııyor. bir çayın kıyısına diz çökmüşiim, kollarım bileklerime kadar çamura gömülü. Evin yolunu tutuyorunı ve açıklamaya çalışıyorum bıınca zaman ne yaptıgımı evden bu kadar uzakta. "Baraj mı yapıyordun?" diyor annem. "Baraj yapmak üstüne şiirler mi yazıyordun yoksa?" Ateşkes Elbiselcrim hâlâ üstümdeydi uyandığımda. alt kata indim. Sessizdi ev, bir evin anısı gibi. Az sayıda mobilya, geçici, duvar kıyısına dizilmiş. Bir ampulun altında ayaktaydı babam. karaturp sosuna batırılmış sosis yiyordu. Bir kurabiye ve muz aldım ben de. Taraçada dikildik ve birlikte işedik fulyaların üstüne. Tatiller Eşyalarımızı kuma yayıyoruz Otelin önünde Vc saatlerce oturuyoruz Şemsiyeler altındaki tüccarlar gibi Düşüncelerimiz koyıın karşısında dizilmiş Buharlı gemileri izliyor Bu ara geri dönüp bize Şaşkınlıkla bakıyor tatillcrimiz uzaktan Balıkçı teknelerindcn ve panayırlardan Ya da o an nercye gidiyorlarsa ordan Deniz yosunu saçlarıyfa. Bu Dizeler Boyunca Ve işte o kadın için ağlıyorsun, ve sayfaya düşerken şiir kcndimizi birbirimizin kalbindcn aldıklanmızla yarattığımızı hep biliyormuş gibi dövünüp bagırarak aldıklanmızla, ö^reninceye değin ki, üst katta ve kapalı kapılar ardında, ne kadar acemice, nntlan ödünc aldıklarımızın faiz borcuyla gcliriz dünyaya. Bir Serserinin Jttirafları Tu Mu'ya (M.O. 803852) Yeni Kasabalarda kokular satardım. Pek scvilirdim salonlarda. Profesyonel kadınlar uyurdu karavanımda. Satıcı kızlar kalbimi kırardı. ()n yıl boyunca 1 liç uğramadım Merkez Büromuza. Bir dükkândan öbür dükkâna Sonra bir kapıdan öbür kapıya dolaştım. kapıda Etrafımda gitgide daralan bir büyü çemberi. aralan b " S i d P i " ve " Şark Çiçeği " Ş k Çiği "Soir de Paris" Bütün şansımı tükettim Barlarcıa "Ingiliz Gülü" Ve "Afrodizyak"la ıslatarak Gençlcrin bileklerini. Bir kızdan öbür kıza Sonra bir bardan öbür bara dolaştım Bir daha dnldurmaların Gitgide geniijleven çemberinde. Arabaını bir kapı önüne bııakırdım Kör Saatlerde Kör saatlerde. bellek savaşlarında, hiç olmadı, onu hiç sevmedim diyerek kandırma kendini. böyle boş umutlara kapılıp küçük düşme. Pencereye git. Ağaçları dinle. Yalnızca hava, içinde yaşadığımız. Korkacak bir şey yok. Işıklar Sönsiin ()n dakika iznimiz var. , Günün olaylarını konuşmak için, sonra zorundayız, ne düşler gördüğümüz önemli değil. Kaza Kriket topıı bir sonsuzluk boyu tlurdu mavi göğün yamasında sonunda yeryüzüne dönıneden önce. Kollarımı açmış dikiliyordum, gelecek bütün gücüyle ağzıma çarptıgında. Çizgilerimizde En geriden ben çıkıyorum porsuk ağaclı patikada, çömelmişim. parmaklarım yere dcöiyor. î Iemen önümde kardeşim, tam bcni zorlayacak kadar ilerde. Evin en yakınında kız kardeşimiz, omzunun üzerinden bize bakıyor, biliyor büyük olasılıkla kazanacağını. Patikanın sonunda sen dikiliyorsun, bir elinde sarı bir mendil, yukarda. Çizgilerimizde bekliyoruz, kalplerimiz daha hızlı carpıyor şimdi, gözlerimiz havada duran elinde, rüzgârda cırpınıyor mendil. C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 3 7 7 bi. Şubatta 20'nci Cadde Bir rastlantı Bağlantılannı bilemediğim Kopuksuz bir zincirin bir parçası olmalı. Gittigim hcr yerde Etrahmda duyuyorum onları, kuyruklarda, Trcnlerde, köprü altlarında, lnsanlar ya da raslantılar, benim Yüzümdcn tutunamaması Mantığın, ne de olsa Caddelcrde bir başımıza ilcrliyoruz. Hüzünlü bir türün son iiyesi. Hayvanat bahçelcrini adımlayan. Çimenlerin arasından arka arkaya SAYFA 14