Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Politikada insanlar halkın kucakladığı bir noktaya ulaşınca, bir süre sonra içlerinde yeni bir kişiliğin kıpırdanışını sezerler. Yavaş yavaş bu yeni kişilik o insana egcmen olur. Zaman geçtikçe insan, ilah katına çıktığına inanmaya başlar. Bizim ülkemiz, bizim toplumumuz bu tür kişilik değişmelerinin ccnneti olacak kadar bir abartı ortamıdır. Tek adamlık, birinci, ikinci adamlık gibi karaktcrleri üreten toplum olarak baştayız... DR. ALEV COŞKUN Cözümsüz Demokrasi Ünlülcr Galerisinden Portreler adını taşıyan bu bölümde, Prof. Ertuğ, Atatürk'le lnönü arasındaki farkları da ortaya koyar. Celal Ertuğ'un 256 sayfalık kitabı 35 bölümden oluşuyor. lştc kimi bölümlerin başlıkları: Gümüşpala vc Demirel'in AP'ye Genel Başkan oluşları, Dcmircrin Başkanlığı, Demirel'in zor günleri ve 72'ler mııhtırası, 12 Mart ve 12 Mart'ın darbe modeli, ünlüler galerisinde Ecevit, Demirel, Erbakan portrelcri, TarihiYanılgı I îükümcti (EcevitErbakan Koalisyonu), Ara Rejimler, Milliyetçi Cephe Hükümetleri, 12 Eylül'e Nasıl Gelindi ve 12 Eylül'de Postal Sesleri... Sadece bu başlıklar bile insanı bu kitabı okumaya özendirmeye yetiyor. Prof. Ertuğ, 25 sayfalık sonuç kısmında da Türkiye için çıkış yollarını ortaya koyuyor. Kitabın önsözünü Cumhurbaşkanı Sayın Demirel yazmış. Bu önsözde Demirel, Prof. Ertuğ için şunları yazmış: "Prof. Ertuğ, 20 yıla yakın bir süre parlamcntodaki çalkantıları, ara rejimleri, birçok tarihi olayları yaşamış bir politika insanıdır. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra siyaseti bırakmış, sonraları Yeşiller Partisi'ni kurarak içindeki alternatif siyaset ve doğa sevgisini gündeme getirmiştir. Prof. Ertuğ, içtenlikle, dürüstçe eleştiriJeriyle de AP iç dcmokrasisine parti yönetimine yardımlarda bulunan eğriye eğridoğruya doğru demekten kcndini alamayan samimi ve dürüst bir yapıya sahiptir". (s. 11) Bu önsöz önemli; çünkü Prof. Ertuğ uzun siyasal yaşamı sırasında Demirel i şiddetle clestirmekten kaçınmamıştır. Bu kitapta da bu eleştirilere yer verilmektedir. Ertuğ, değişik koşullardaki Demirel'i ve sonraları Dcmirel'de gelişen değişim niteliklerini de bir siyasal psikoloji uzmanı olarak dcğcrlendiriyor. "12 Eylül'dcn sonra sosyal demokratlarla DYP'nin yani lnönü ile Demirel'in bir diyalog çizgisinde buluşmaları çok önemli bir demokrasi adımıdır. lşte burada, değişen Demirel vardır". (s. 236) Buna karşın yazar, bu birlikteliğin özürlü demokrasimizi, yeniden yapılanmaya taşıyamamasını iç burukluğu ile anlatmaktadır. Ertuğ, ülkemizde uygulanan demokrasiye yer yer 'Ankara Demokrasisi', 'Özürlü Demokrasi', 'Postallı Demokrasi' adlarını veriyor. Ertuğ'a göre; "Nasıl, oir trafik kazasından kurtulanlar, ders almıyorlar, tekrar aynı hataları yapıyorlarsa, bizim siyasal mekanizmamız da, 'Allah kerimdir ', 'maşallah' levhalannı, mavi boncuklarını yenileyip yine yollara düşerek trafik kurallarını çiğnemeye devam ediyorlarsa, Türk demokrasisinin içinde rol olan aktörler de karşılaştığımız deneylerden ders almasını bilmiyorlar. Bu deneyler sanki hiç yaşanmamış gibi, aynen trafik kurallarını çiğneyen azılı trafik canavarları gibi tekrartekrar aynı hataları yapıyoruz". Celal Ertuğ, bu konuda ilginç bir yargıda bulunuyor: "Sanırını 1 üıkiye'deki 'özürlü Anka Prof. Dr. Celal Ertuğ dan "Ankara Demokrasisi" meclisi bir kurucular meclisi gibi çalıştırarak tüm antidemokratiklikleri ortadan kaldırın, l'ürkiye'yi bir yeniden yapılanma ve değişime kavuşturun, en geç iki yıl içinde de yeniden seçime gidin' diye yalvarmıştım... Bunu yapmazsanız hem DYP hem SHP kısa zamanda eriyecektir demiştim. Sayın Dcmirel'den ne kutlama ne de başarı dileklerime bir yanıt alabilmiştim. Özürlü, silindir şapkalı, postallı Ankara demokrasisi ile yine yola devam edilecekti". (s. 242) ProT. Ertuğ, çok yönlü bir devlet adamıdır. AP Senatörü olarak çalıştı. AP Genel Başkan Yardımcılığı, 16 vıl senatörlük, 4 yıl milletvekilliği, Sağlık Bakanlığı, Türkiyc Tüberküloz Derneği Genel Sekreterliği, Türkiye Ilava Kirlenmesi ile Savaş Derneği Genel Başkanlığı, Halk Evlcri Gcnel Başkanlığı, on yıl Avrupa Konseyi Türk Parlamento Heyeti Başkanlığı, en son görevi ise Yeşiller Partisi Gcncl Başkanlığıdır. Bu derccc çok yönlü, bu derece deneyimli, bu derece engin siyasal deneyimleri olan parlamenter vc bir tıp hocasının yazdığı kitapda çok boyutlu olur... Gcrçekten öylc... 1 lem de bu kitap, çok akıcı, duru bir Türkçe ile yazılmış, bir roman gibi heyecanla okunup bitiyor. Politika ile ülkemiz sorunlarıyla ilgilenenlere salık veriyorum. Ozellikle deneyimsiz, yctencksiz fakat boyları ve yeteneklerinden büyük makamlar işgaJ eden kimi politikacılara ozellikle bu kitabı öneriyorum. ükusunlar da yasadışı, hukuk dışı hareket eden politikacıların başlanna neler geliyor öğrensinler... • Çok yönlü bir devlet adamı P rof. Dr. Celal Ertuğ, onaltı yıl Cumhuriyet Senatosu'nda, dört yıl Millct Meclisi'nde toplam 20 yıl mcmlckcti Elazığ'ı temsil etti. Adalct Partisi Cenel Başkanhğı, C H P Milletvekilliği, Bağımsız Senatörlük, Sağlık Bakanlığı gibi görevlerde bulundu. Çözümsüz Demokrasi, 1950'den günümüze siyasal hayatın kuşbakışı bir irdelenişidir. 19601980 arasında siyasal yaşamın tam ortasında bulunmuş olan Prof. Dr. Celal Ertuğ kitabına "Siyasal Duruma Genel Bakış ve Ünlülcr Galerisinden Portreler" adını taşıyan bölümle başlamış. Bu bölümde Atatürk ÎnönüMenderes üzerinde duruluyor. Mendercs'in son günlerinde hııkuk ve demokrasi dışı uygulamaları özellikle DP'nin lnönü kompleksi üzerinde çözümlemeler yapılıyor. Iç hastalıkları uzmanı olan Dr. Ertuğ aynı zamanda ABD'de Columbia ve Duke Üniversitelerinde kardioloji üzerinde incelemeler yapmıştır. Yeryer bir doktor ve titiz bir gözlemci olarak politikacıları analiz ediyor. Yazar'a göre: "Politikada insanlar halkın kucakladığı bir noktaya ulaşınca, bir süre sonra içlerinde yeni bir kişiliğin kıpırdanışını sezerler. Yavaş yavaş bu yeni kişilik o insana egemen olur. Zaman geçtikçe insan, ilah katına çıktığına inanmaya başlar. Bizim ülkemiz, bizim topıtımumuz bu tür kişilik değişmelerinin ccnneti olacak kadar uir abartı ortamıdır. Tek adamlık, birinci, ikinci adamlık gibi karakterleri üreten toplum olarak baştayızdır". (s. 22) Bu doğru yargıdan sonra Yazar Menderes'i şöyle çözümlüyor: "Menderes'in de böyle bir psikolojik sendromdan uzak kalması olanaksızdır. Ancak özcl hekimi olarak bu durumun, onun asıl kişiliğinin silikleşmesinc varacak düzeyc çıkmadığını söyleyebilirim. Menderes, demokratikleşmeye özcnen bir ülkenin, ilk başbakanı idi. Yani, demokrasi içinde yetişmemiş, demokrasi denemelerinde çok acemi, eğitim, görenek, gelcnek düzeyi dcmokrasiye yabancı bir Türkiye'nin yönetiminden sorumlu ve demokrasi deneyimi olmayan bir Anadolu çocuğu idi. Üniversite öğrenimini milletvekili olarak yazıldığı Ankara Hukuk I'akültesi'nde pek ciddi sayılmayacak bir biçimde bitirmişti. Çocukluğıı üzüntü verecck bir tablo oluşturur. Çok erken yaşlarda annesini ve babasını yitirmiştir. Sıcak anababa sevecenliğindcn yoksun kalmış, doğal olarak 'problem çocuk' kişiliğine itilmiş, yaşanıı boyunca bu buruk luğıı içinde taşımıştır". (s. 22s. 24) Menderes ve demokrasl ra Dcmokrasisini' hiyerarşik, elitleşme piramidi bir koltuk sendromu yaratıyor, 'yeniden yapılanma, değişim' olayında bu olanakları yitirme tenlikesinden korkuluyordu. Örneğin, özelleştirmevi isteyen partilerin üvelerinin çoğu KİT'lerin yönetim kurulunda görevli olunca insan kendi ipini çeker mi ? " Türkiye'de hükümet olmaya koşanlar bilinç altında sınırsız bir güce, bir yetkiye, otoriteye talip olmaktadırlar. Zaten 'Ankara Demokrasisi' bütün yetkilerin çeşme başını tutmaktır. Çünkü devlet kavramı içinde hükümet * Cözümsüz Demokrasi/ Celal Erson derece yaygın bir yetkiler demetituğ/Bilgi Yayınevı/ 1997, s. 256 nin sahibidir. KlT'ler, devlet daireleri, tüm bürokrasi ağı, bankalar, hastaneler, okullar, pek çok sanayi tcsisi dcnizkarahava yolları, iletişim sistemi, aklınıza ne gelirse her şey hükümetin avucunun içindcdir... Milyonlarca memur işçi emeklilcri ve aileleri hükümetin ağzından çıkacak iki kelimeye bakarlar. (s. 238) Ertuğ, yer yer ve heyecanla çağrılar y a p a r . uüzentediğimiz getenekset indirim 1 99 1 ' d e n sonra DYPkampanyamtzda okurtanmızta buluşmaktan SHP koalisyonuna yalonur duyarız... varır: " M ektu bumda: 'Lütfen hemcn demokratikleşmenin bütün gereklerini yerine geBabıali Cd.No.14 CağaloğluİST. Tel:0212.522 52130212.527 79 82 tırın ve bu KITAP FUARI 300 ü AŞKIN YAYINEVİNİN TÜM KİTAPLARINDA %30 İNDİRİM BAŞLAMIŞTIR. 10 MAYIS20 HAZİRAN SOSYAL YAYINLAR K İ T A P S A R A Y Sosyalyy @ Orion.net.tr. C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 3 7 7