25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1 6 M A Y I 8 18 9 7 Cumhuriyet P A R A S I Z E K • Hakan Evrensel'in 'Güneydoğu öyküleri'ni Bülent Sanoğlu yazdı. . . 3 sayfada • Tansu Bele, Faık Baysal'ın 'Kırmızı Sardunyalar'ınıdeğeriendirdi. . .10 sayfada • Sina Akşin'in iki kitabı, Alev Coşkun'un kaleminden. . . 1 1 sayfada ü Şiir AtiasTnda Jacob Van Hoddis'in şiirieri. Ismail Hakkı Ünsal'ın Çevirisiyle. 14 sayfada Kamu mekânı, uygarlık ve... Kİ1AP Kafiısal Kendi alanlannda çığır açan, onlarla hesaplaşmadan yeni bir şey söylemenin zor olduğu kitaplar vardır. Richard Sennett'in düşünce tarihinin baş yapıtlarından biri olan "Kamusal însanın Çöküşü" böylesi bir kitap: Tarihten sosyolojiye, psikolojiden antropolojiye entelektüel bir şölen. Sennett, "Kamusal tnsanın Çöküşü"nde özgünlük ve entelektüel derinlikle kamusal hayat ve özel hayat arasındaki dengesizliğin nedenlerini ve bu dengesizliğin açtığı sorunları inceliyor. Ona göre, hayatın, aile ve yakın dostlar dışındaki parçası olan "kamusal hayat" bir zamanlar "hayat dolu"ydu ve kişiler için çok önemliydi. "Yabancı"larla duygusal bağlar kurarak insanın oyun yeteneğini çoğaltan,toplumsallaşmasını /medenileşmesini sağlayan bir kamusallık vardı. Bütünlüklü ifadesini 18. yüzyıl Avrupa şehirlerinde bulan bu kamusallık zamanla ağırlığını yitirerek yerini "özel hayat"a bıraktı.Sennett, buradan hareketle, yitik bir kamusal cenneti hayal etmek yerine, kişilerin yakın dostları arasındaki kadar rahat ve güvenli olduğu, oyuna önem verdiği, nezaketi elden bırakmadığı bir ortamda, şüpheyi en aza indirerek "ötekini tanıma"nın imkânlarını araştırıyor. Çokuşu ALİ AKAY 1 962 yılıntla Almancası yayımlanan "Kamusal Mekân' kitabının içinde Habermas 18. ve 19. yüzyıllar içinde bu oluşumu ele aldığından beri önemli bir çalışma daha "kamu" kavramını mükemmel bir şekilde ele aldı: 1974 yılında telif hakkını alan ve 1977 yılında ilk olarak New York'da ve 1986 yılında ise tneiltere'de yayımlanan Richard Sennett in "Kamusal insanın Çöküşü" (Ayrıntı Yayınlan, 1996, Çeviren: Serpü DurakAbdullah Yılmaz) adlı yetkin yapıtı. Her ne kadar modemliğin başlangıcını ele alan bir dönemi anlatmış olsa bile içinde yaşadığımız siyası durumun modernlikten uzak olduğunu iddia edebilir miyiz? Siyasi partilerin inandıncılıkları bıtmiş olsa bile, hâlâ yeni partilerin kurulmaya çalışması, "milli mutabakat" arayısları aracılığıyla kamusal söylemi işgal etmesi "modemlik içinde yaşadığunızın, en azından toplumsal bazı alanları "modernliğin" dısında ister modern öncesi ister modern sonrası örnekîcri ortaya dökelimkalsa bile bir temsili demokrasinin Cumhuriyet rejimi içindeki varlığını reddetmek mümkün değil. Bu Monarşik, nostajik yaklaşımlar bile (çok hukukluluk vb.) modemliğimizin içinden çıkılmazlığını gösteren ögelerdir: Sadece, beflci de, modernliğin türünun değişmesi beraberinde postmodern tartışmalarını getirmiştir. Ancak; yadsınamayacak bir gerçek var ki, o da siyasi modemliğimizin alternatiflerini pek yaratmış sayılamayız. Hayalgücümüz, belki, bilimkurguya çalışmakta, ama bu bilgi bizi daha sıyasi alternatiflere tasımış gibi gözükmemektedir. Elimızde tek kanıt, belki de, temsiüyet krizidir. Bu da bızı göturse götürse modern ^anatın açtığı yolda bu temsiliyeti sorunsallaştıran ve siyasallaştıran yapısalcılık sonrası düs,ünürlerinc götürebilmektedir. Daha sonrası ıçin hukuk ve demokrasi tartışmaları daha çok modernüğin sınırlarını zorlayan toplumsallığın belirtileridir ve tartışılan, tartışılmakta olunan konulardır. Bu açıdan baktığımızda, modern toplumlann insanının olu^umunu ele alan Sennett, siyasah deği^tirmeye kalkan önemli ipuçlarının örncklerini verıyor bızlere; kent yaşamı ve Kozmopolitık yapısr ModernliğimıDevamı 4. sayfada * " CUMHURİYET KİTAP SAYI 376
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle