Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
vaç ÇekiçV/7 imzası var Cnizcl adam Savaş Çekıç; birçok kıtaha çok güzel Çivilcr cakıyor Kitap tasartmları biraz da onaan sorulur dıye düsünüyorum. Bu adam savaş mı çıkarmak istıyor? Savaşla çahsmak nasıl bir duygu? Türkçenin saadetine böylesine sıkı şiirler yazılırken, kitap tasanmı şiir hitabtnı nasıl zenginleştiriyor? Burada incelik ve estetiğin buluşması karşıstnda 'kendini eskitmiş gençliğimiz uyanıyor; uyanıyoruz uzak yastıklarda.' (s. 33) Kısacası şu; yeminlerın boynunda gülhatmiler var mı? Alnımız her şeyi bumiyor mu yoksa? Hem sen şunu dememiş miydin; "Ateş! Düşer ve döner baslaaığı yere, o ebruli derinliğe, o hercaı benzerliğe tutsak. Isırırız elma'sını, gizli bahçenin; bahçeler kanar!" (s. 34) Savaş'la uzun sayılabileeek bir süredir tanışıyoruz; 1991'de ilk yönettiğim oyunun afişini yapmıştı. Sonraki tüm oyunlarımın afişlerini de o yaptı. İlk iki kitabımda Nazlı Ongan'ın imzası vardı. Özellikle İlk Gibi Son için yaptığı kapağı unutamam! Savaş'la uzun zamandır bir kitap yapmayı tasarhyorduk. Sel Yayıncılık'tan şiir dizilerini benim yönetmem öncrilince, doğal olarak gerçekleşti tasarımız; çünkii onların kimi kitaplarını Savaş tasarlıyordu. Ay İçin Küçük Şcylcr'i o dizidcn yayımladım. Yine Savaş/ın tasarladığı BDS'nin özel dizisi nedeniyle Öteki Sahne'de de Savaş'ın imzası oldu. Bu kcz Goya'nın desenlerini kııllandık. Goya'nın desenlerindcki şiddet ve tutku, bu kitaptaki şürlcrle örtüştüğü için sıcak geldi Savaş'ın önerisi. Her iki kitabımın da tasarım açısından keyif vcrici olduğunu düşünüyorum. Ustelik Savaş kitap tasarımı konusunda ülkemizin en önenıli adı bana kalırsa; kaldı ki bundan önceki çalışmalarıyla kanıtlamıştı bunu. Tasarımın şiirin önüne geçtiği yolunda kimi eleştiriler, görüşler dile getirildi zaman zaman. Son dönemde Savaş ve birkaç tasarımcının ürünlcri bu alanda birçok şeyin değiştiğini, bugün gelinen noktanın, kat edilen yolun doğru ve güzelin birliğini içcren bir noktaya vardığını düşünüyorum. Ustelik kitabın bir nesne olarak da değer kazanması söz konusu. tçeriği ve içeriğin belirlediği biçemi doğru sunan tasarımın bir katkı olduğunu düşünenlerdenim. Ilurufattan başlayan çizgi bugün tipografinin doruğunu oluşturuyor. Ustelik tasarımcının da bir okur gibi, yalnızca yeniden üretmekle kalmayıp, yapıta katkı sağlayan yan ürctimlere doğru yol aldığını ve bu birincil okumanın bir yaratıya, bir yapıya dönüştüğünü, (yeni bir yapıya dönüştüğünü) unutmamak gerek. Şiire olmasa bile, tasarımın nesne olarak kitaba çok şey kattığını söylcyebilirim. "Şiir bilir kâğıda verilen renk görülmez; sevmek senin evinde iyidir, ıyilik sizi de terk edebilir!" (s. 45) Ötekı Sahne'nin sonundaki o çok hoş şiir, kendi kuytusunda binnı mı beklıyor? Ezilmeyen bir rüyanın kanatlan koparılamıyor.. Bazı sözcükler, bazı ştırler hiç cskimiyor... Safltğın çığlığı yansa da, büyüsü bozulsa da kırmızının, boşlug'u boğuha da ıpğın, galiba ask herkesi sevmiyor!. Ne diyeyim ben de sana bu iki kitabın için ellerine ve kalbtne sağlık diyor ve sorumu bir ıkiligınle bttırmek istiyorum; "Bu sepette yemişler olgun arka bahçe bize dar gelir/ Bunca ateş arasında dudak! suya yazsam; boş gelir." (s. 69) Biri ya da birileri; hiç fark etmiyor benim için. Geçtiğim yollara, cebindeki taşları doken bir canavarım ben. Geriye dönmek için deöil, asla! Beni bulmalarını istiyorum o kadar. Işlediğim hiçbir cinayet faili meçhul değil! Aşk'ın herkesi sevmemesi meselesine gelince; şiir de öyle delmek düşüyor bana. En güzel cinayetlcr aşk ve şiir için işlenir. Eylemlerim sürecek! • CUMHURİYET KİTAP SAYI 370 Siirlere uvanmak ve Kantiirk şiirî GÜLTEKİN EMRE T urgay Kantürk, 96'da şiirseverlere iki güzel şiir kitabı armaftan etti: Şenol Yorozlu ile birlikte hazırladığı Ay İçin Küçük Şeyler (Eylül) ve öteki Sahne (Kasım). Bu iki kitap boyutuyla, biçimiyle, düzenlemesiyle, kapağıyla olağanüstü çekici ve güzel! Tasarımcı Savaş Çekic in emeği, oeğenisi, tasanmı hemen Kendini belli edi Sel Yayıncıhöın yeni şiir dizisinin editörlüğünü ae yapan Turgay Kantürk, şiir kitabını görsel maizemeyle zenginleştirmeye ve başka sanatçıların da kitap tasarımına katkıda bulunmalarına "disiplinler arası" işbirliği, diyor. Şiire, kitaba uygun desenlerle albenısi aaha da artıyor şiir kitaplannın, yeter ki şiir okuru bunun farkına varstn. Elbette, sılu şiir okurları, şiir kurdarı, şiir hastaları bu yeni kitaplara, örneğin yor. Nedim Gürsel'in, Ahmet Oktay'ın ve Cenk Koyuncu'nun bu güzelim kitaplarına, ilgiyi eksik etmemişlerdir. Sözüm, henüz bu güzelliklerden haberi olmayanlara. Ay İçin Kücük Şeyler'de Turgay Kantürk, haikular mı aemeli, (uzun Dİr şiirden oluşan) kısa kısa ve hoş şiirlerle çıkıyor şiirseverlerin karşısına. Sıcak, yalın, derin ve duyarlı dizelerde sevgi, aşk kendini hemen ele veriyor. Siirlere Şenol Yorozlu'nun siyah/beyaz resimferi eşlik ediyor; kimi zaman siir resim, resim şiir iç içe geçiyor sanki, iyi de oluyor!.. İki ayrı uisiplinle kitap da, şiirler de, resimler de daha bir zenginleşiyor sanki. Bir "yürek sızısını" yüklenerek çıkıyor şiirsel yolculuğa Turgay Kantürk. Kâğıda, hiç çıkmamacasına giriyor şiirleriyle ve uyandırır bizi kitaplarıyla. Dünyamızdaki hem bizden bağımsız, hem de bize bağlı uçuşup duran sözcüklerin peşinde bir şairdir o, yani "Suspus olmuş çiğ damlası"nın. "Sis bastı yine/yoksun" derken, aradığı sevgilisi değilse, kimdir başka? Yazdıkça uzayan bir ay ve yeri doldımılması zor; susarsa "eskiyen/dil" kanar elbette; onun için döker içini, yazar sevgısinı o da. Şiirin nasıl kurulduğunu mu merak ediyorsunuz? O "karakargalar gibi kâğıtta/yersiz yurtsuz/harflerle/kuruhır şiir" uer size. Şiir, yersiz yurtsuz harflere ev olur, yuva olur, kııcak açar. Yazının yolla ilişkisini herkcs bilir; iç içe geçmiştir bu iki eylem. "Döküyor yanrağını yazı/gitmek istercesine kenuini/yol. ' Zaman geçip giderse, sevgili de giderse, yaşanır mı, yaşanabilinir mi? Turgay Kantürk, şiirlerinde en çok hangi dili kullanıyor acaba? "Oysa su yun diliyle anlatıyorum/seni ikimize." Anlatımın diline su değince. "Uzun yağmurlar vuruyor duvarlara". Elbette "söz ve yazı" çınlar durmadan. Onun soyağacı, "dize"dir, onun için rahat rahat geçer "dil ırmağını", gölgesi köprüde kalır. Turgay Kantürk şiirlerini izlerken geride bıraktığı şiirler de onun' Sevgilim, öteki sahnem, sürprizim!. ENVER TOPALOGLU •• B üyük yayınevlerinin çoğunluğu şiir kitabı yayımlamama kararLlıöını sürdürürken, yayıncılık açısından bir tavır olarak da şiire yakın duran bir grup yayıncı, yayın listelerinae ısrarla şiir kıtaplarına yer vermeye devam ediyor. Büyük yayınevlerinin söz konusu tavırlannda önemli ölçüde etkili olan, pazara yönelik kaygılardır herhalde. Belki bir başka neden de maliyet sorunudur. Çünkü artık şiir kitabı yayımlamak düzyazıya dayalı başka türleri yayımlamaktan daha fazla emek ye sermaye gerektiriyor. Şiirin, bir toplam olarak bir araya getirildiği kitabın da bir tasanmla, şiirsel bir tasarımla oluşması gerekiyor. Şiir kitabı, şiire yakışan bir biçimde yayımlanması durumunda havasını bulabiliyor. Bunu gerçekleştiren yayınevlerini ise kudamak gerekiyor. Son zamanlarda Turgay Kantürk'ün, tasanmları Savaş Çekiç tarafından yapılan ve iki farklı yayınevinden çıkan Ay Jtçin Küçük Şeyler (1) ile Oteki Sahne (2) adlı şiir kitaplarını okurken bir yandan da bunları düşündüm. Ne olursa olsun kapağından iç düzenlemesine, yazı karakterinden sayfa boyutuna değin bir şiir kitabının hazırlanması büyük özen ve yaratıcılık gerektiriyor. Belki böylece şiir kitaplan hak ettiği ilgiyi görür, kitapçı raflannda tozlanmaz. Öteki Sahne Turgay Kantürk'ün 1996 yılında çıkan ikinci ve henüz son kitabı dedim ama, yeni bir kitabı daha her an yayıncısından kitapçılara ulaştınlabilir... Öteki Sahne bir sürpriz kitabı. Niçin sürpriz kitabı olduğunu ise ancak okurken anlamak mümkün. O yüzden başka bir açıklama, yorum yapmak istemiyo rum. Henüz kitabı okumayanlar için bir iki saptamada bulunmak istiyorum yalnızca... Bu kitabı okurken Şiirin, şairine benzediğine iyice inandım; şairin duruşuna, üstüne başına, tavnna, gelmişine geçmişine benzer sözünün içtenliğine, gerçekliğine tanık oldum. Turgay Kantürk'ün 'sevgilim beni incit ve terk et' demeye getirerek bitirdiği ilk şiirle başlayan gerilim ve çatışma, kitapta yer alan on iki şiirde yayîlarak sürüyor; sürüyor ve bitmiyor. Son'du başlıklı şiirde yer alan 'ilk söyledim bu şarkıyi; gibi sustum, yaza yaza son gelir (s. 69) dizeleriyle de bitmiyor. Çünkü 'sevgilim, öteki sahnem, sürprizim' sesi soruyor, sorguluyor: Kim bu yokluğuna ağlayan (flüt!) fiil, karanlıkta dans eden yabancı?.. Bir ev kuruyoruz; ne, neden, niçin?.. Ve Öteki Sahne: Denklemlerine çalışmak, simdi diye başlayarak... Aşkın, aş ka abanmanın... Inanmanın, kuşkulanmanın ve aldanmanın... Evindcn çıkıp sonbahar dalgınlığı içinde, ayaklannın altına çeke çeke pastel yapraklannı sokakların; vapura koşarken bir yandan burnunun üstüne düşmüş kara gözlüklerin üzerinden bakan şiirle karşılaşma sürprizi... Siyah bir cumlenin, siyah bir dizeye açılacağını beklerken taklalar atan bir martıya hayran olmanın sessizliği... Imgenin başını yazıya dayamasının, metin olmasının esenliği, yüceliği... Yazının şiiri kutsamasının veda töreni... Şair 'sevmek senin evinde iyidir; iyilik sizi de terk edebilir1.' (s. 45) dese de bu şiirler terk etmeyen iyiliğin inceliği... Hepsi ve dahası, kısaca: Öteki Sahne!.." (1) Ay İçin Küçük Şeyler, Sel Yaymaltk, Kastm 1996 (2) öteki Sahne, BDS Yaytnlan, Kastm 1996 SAYFA S