08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

' saran egemcn ideolojiden kendimizi sıyırırsak, sayıları neredeyse sonsuza yaklaşan bu sözcük kümesinden yalnızca birisi, yaşadıklarımızı tek solukta özetleyiveriyor: Emperyalizm" diyor kitabın yazarları. Kitap Açık Tenimde/Güzde Gül/ Kendt Yayınları/ 64 s. "TorbalıYazıbaşı köyünde, annemin çatısı kargı evinde doğdum. Çocukluğum bugün bile hiç aklımdan çıkmaz. Bazen kuyunun taşına oturur, annemin verdiği yanm narı hiç dökmeden yerdim. Böylelikle günah işlemediğimi düşünürdüm. 67 yaşlarındaydım o zamanlar bir gece oturup güllerin süsü ateşböceklerini saydım. Tam otuz taneydiler!.. Karlı bir kış günü her taraf buz tutmuştu. Sedef ağacının kurdu donuvermişti dalda. O güne kadar hiç öyle şaşırmamıştım. Aradan yıllar gcçti... Uzun yıllar Almanya'da kaldım. Hem Almanya'da hem Türkiye'de çok şey yaşadım. Belki de hepsi birer yanılsamaydı. Ama bir şey var ki.onun yanılsama olmadığını biliyorum. Hem de çok iyi biliyorum.O da acı. Neyse... Şimdi de cezbe halinde yaşadıklarımı, şiirseverlere sözcüklerle sunmak istedim. îyi mi yaptım, bilemiyorum? Bunu en iyi siz bilirsiniz..." diyor Güzde Gül Sunu yazısında. Şık Ölüm Bir Kurtuluş mudur? Öldüren Öpiicük Namusla Açlık Meselesi Boşanmış Kadın (Mutallâka)/ Hüseyin Kahbt Gürpınar/ Günümüz Türkçesi: Kemal Bek/ Özgür Yayınları/384 s. Hüseyin Rahmi, Şıpsevdi romanının kaynağı olan Şık'ta, bizlere Tanzimat romanının gözde tiplerinden bir örnek sunuyor. Hem acınacak hem gülünecek bir tip bu. "Olüm Bir Kurtuluş mudur? "daysa daha ciddi ve dramatik bir konuya el atıyor yazar: întihar olgusunu, toplumsal koşullar ve ailenin eğitimi yönlerinden enine boyuna irdeliyor. Kitapta, bunların dışında her biri bir yaşam dersi veren öyküleri ve yazıları yer alıyor Gürpınar'ın. 62 Maket Seti/ julıo Cortâzar/ Çeviren: Aslı Biçem/ Ayrıntı Yayınları/ 216 s 60'larda büyük bir patlama yapan . Güney Amerika edebiyatının, en LrS\ önde gelen isimlerinden birisi \j£. Cortâzar. Arjantinli yazarı bu üretken dönemin oldukça iddialı diğer yazarlarından ayıran özelliği ise kuşkusuz dile çektirdiği azaplar. Usta, çok basit, çok sıradan gibi görünen deneyimleri en muhteşem biçimde anlatma hünerine sahip ender yazarlardan. Okuyucunun hem beynini hem de hislerini aynı anda açık tutmasını ve yazdıklarına şahsi tepkiler vermesini talep eden Cortâzar, edebiyatta dilin saydam bir araç olarak kullanılmasıyla yetinmeyen, olay örgüsünden çok üslüba önem veren okuyucular için tam bir okuma ziyafeti sunuyor. 62'de bu üslup zenginliğinin yanı sıra olağanüstü bir hayal gücüyle karşılaşıyoruz; roman, gerçekle gerçek ötesinin o son derece ince sınırının bir o tarafına bir bu tarafına gidip gelmelerle dolu; bu açıdan da yer yer bilinen gerçeklik tanımını fazlasıyla sınıyor. Kitabın en belirgin gerçeküstü teması vampirlik, ama bu kelime roman boyunca neredeyse hiç açık açık zikredilmiyor. Bir kavramın adım başı afişe edilmeden kendini duyurabileceğini gösteriyor usta bize. Bunun yanı sıra, bir grup insanın imkânsızlıklarını: îmkânsız aşkları, yaşantıları, olayları da durmadan geri dönüşlerle, şiirsel vurgular, tekrarlar ve saplantılarla; bazı bölümlerde ciddi bir mizahla çarpıcı bir biçimde aktarıyor. Hem kronolojiylc hem de psikolojik determinizmle oynuyor; başı sonu olmayan, adeta sonsuz bir zaman diliminde olayların peşi sıra sürüklenen "kişiler" yaratıyor. Kendine ait o bambaşka evreniyle, muhteşem diCUMHURİYET KİTAP SAYI 370 liyle, emsalsiz tuhafhklanyla eşsiz bir eser. Itır ve Güneş/ Aydın Afacanl Doruk Yayınları/ 87 s. Aydın Afacan, 1964, Bingöl doğumlu. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Yüksek Okulu ve Hacettepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü'nü bitirmiş. Ankara Üniversitesi'nde Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı'nda master yapmakta vc halen Ankara'da bir lisede öğretmen olarak çalışmakta. Çeşitli dergilerde, şiirleri; eğitim, toplum, sanat ve şiir üzerine yazıları yayımlanmıştır. Şairin ilk kitabı olan "Itır ve Güneş", 1996 Yunus Nadi Ödülleri şiir dalında birincilik ödülünü paylaşmıştı. Hey! Jack, Gary, Allen, Alp!/ C Hakan Arslan/ Yapı Kredi Yayınları/ 149 s C. Hakan Arslan, 1966 Ankara doğumlu, günümüz genç şairlerinden. Ilk şiir kitabı olan Kıya'yı (1991) Yurdakul Kavas ile ortak yayımlamıştı. Hakan Arslan şiir dışında deneme ve çeviriler de yapıyor. Zamanın Kültürleri (1992) ve Sinema Galerisi (1993) isimli deneme kitaplan var. Ayrıca, Allen Ginsberg'in Kuşbeyin: Seçme Şiirler'ini ve Thoreau'dan Sivil Itaatsizlik kitaplarını çevirdi. Hey! Jack, Gary, Allen, Alp! kitabı, her şeyin içinde ama hepsinin dışında kalma isteğinde bir yirmibirinci yüzyıl insanının kalabalık dünyasının şiirlerini içeriyor. Ingilizce yazılmış şiirlerden, düz metin şiirlere, haiku tarzında yazılmış minik şiirlerden klasik şiire dek şiirin hemen tüm şekillerini deneyerek yazılmış bir kitap Hakan Arslan'ın Hey Jack..'i. Hey! Jack, Gary, Allen, Alp!: Bir bilinçdışı uzmanının serbest şiirleri... Bin Dokuz Yüz'e Veda/ Uğur Kökden/ Yapı Kredı Yayınları/ 143 ı. Bin Dokuz Yüz'e Veda, Tiksinti Çağı ve Seslerin Resmi'nden sonra Uğur Kökden'in üçüncü kitabı. Kitap, 21. yüzyılın eşiğinde olduğumuz şu günlerde görsel metinler \ e kişiler aracdığıyla bir döneme bakış niteliğini taşıyor. Yorgun 1900'ler nelere tanık olmadı ki? Savaşlar, toplu ölümlcr, faşizm, yıkım, acılar ve tabii güzellikler... Uzun bir yüzyılda yaşanılanları, yaşatılanları bir mozaik olarak gözler önüne seriyor yazar. Bin Dokuz Yüz'e Veda, tüm dengelerin her an değiştiği bir dünyada yaşamı sorgulamak, tarihi canlı kılmak yolunda önemli bir adım... Yüzyıla hüzünlü ama umutlu bir veda! Sadece Ses Kalıcıdır/ Furuğ/ Çeviren • Cavıt Mukaddes/ Yapı Kredı Yayınları/ 42 s. Furuğ, modern Iran şiirinin cn parlak temsilcilerinden birı. 1934 yılında Tahran'da doğdu. Sinema ve tiyatro yönetmenüği yaptı. Yaptığı filmlerle Avrupa'da ödüller kazandı. Başarılı bir sinemacı olduğu kadar daha da önemli bir şairdir. 1959 yılından sonra, ünlü lranlı şair Nima'run etkLsinde kalarak, kendisinin en büyük eseri olan Tavalludi Diğar'ı (Yeniden Doğuş) yazdı. Son kitabı olan Soğuk Mevsiminin Başlangıcına înanalım'ı tamamlayamadan bir trafik kazasın Seyri Sefain Öncesi ve Sonrası/ Eser Tuteff lletıstm Yayınları/ 303 s. +16 s Albüm Elimizdeki kitap, Türk ticaret gemilerini anlatıyor. Sultan Mahmud döneminde ilk buharlı teknenin Istanbul limanına girişinden bugüne, 170 yılda gelip geçen büyüklü, küçüklü yüzlerce ticaret gemisini... Yıl: 1828... tlk buhar makineli vapurumuz, Sür'at adlı yandan çarklı bir gemi yavrusu... O ve benzerleri, önce Tersânei Âmire bünyesinde yer almış; sonra her padişah döneminde bir başka kuruluşa bağlanmış... Bunların arasında en iyi hizmet edenlerinden biri, Seyri Sefain, sonraki adıyla Türkiye Seyri Sefain îdaresi. Filosundaki gemi sayısını çoğaltarak, yeni yeni hatlar açarak, kıyılanmız boyunca ve Akdeniz'de güven ve itibar kazanarak... Daha sonraki yıllarda da, yine hepsi bir öncekinin devamı olan kuruluşlar birbirini izlemiş: Denizyollan, Denizcilik Bankası, Türkiye Denizcilik Kurumu gibi... Bugün, gemilerimiz, bacalarında dün de olduğu gibi, yine Türkiye Denizcilik îşletmeleri'nin ayyıldız ile çift çapalı forsunu taşıyor... Eser Tutel, yalnız Seyri Sefain îdaresi'ni değil, ondan önceki ve sonraki dönemleriyle bütün sivil denizciliğimizin tüm geçmişini anlatıyor. Vapurların pek çoğunun fotoğrafları da meraklısına ilgi çekici birer belge olarak sunuluyor. Küçük Tragedyalar/ Aleksandr Puskin/ Çeviren: Tomris Uyar/ Oğlak Yayınları/ 100 s. Rus edebiyat geleneğinin kurucusu olarak kabul edilen Puşkin, kısa yaşamında birçok alanda ürün vermiş olan çalışkan dahilerden biriydi: Şiirler, masallar, bir roman, uzun ve kısa öyküler, metinler, mektuplar, eleştiriler, tarih yazıları... Ancak, tiyatro oyunları îngiliz tiyatro geleneğinin etkisinde olduğu gözlenen yazarın, Rus kültürüne özgün bir katkısı olarak her zaman ayrıcalıklı yer tutuyor. Rus dilinin çatısını kurmuş olduğu her dönemde, her kesim tarafından kabul edilen Puşkin'in oyunları, onun dilindeki ustalığının olduğu kadar yaşam karşısındaki tavrının, her zaman "erdem"den yana olan ödün vermez tutumunun da ipuçlarını taşıyor. Delikanlı'nın 'D'si/ Sue Grafton/ Çeviren: Mehmet Harmancı/ Oğlak Yayınları/ 214 s Polisiyenin yeni kraliçesi Sue Grafton, alfabeyi saymayı sürdürüyor. Okurlarımız bildiği gibi, Grafton'un alfabesi her zaman kurnaz cinayetler ve katillerden daha kurnaz bir dedektifin kovalamacasmdan oluşur. A, ateş, B, baskın, C, cinayet demekti... D ise, delikanlı demek ama, bu delikanlının ardında da polisiyenin sürükleyici, eğlenceli akışı ve usta bir yazarın kalemi var. Olüm tlişkileri/ Selim tleri/ Seslendiren • Tuna Egemen/ Sesli Kitaplar Yayınctlık/ 2 kaset Selim îleri'nin Ölüm îlişkileri isimli eseri Sesli Kitaplar Yayıncılık tarafından 8. sesli kitap olarak hazırlanmış. Tuna Egemen tarafından kasete okunan eserin müziklendirme çalışma da öldü. Öldüğünde henüz otuz üç yaşındaydı, arkasın da önemli birkaç fılmi ve Iran şiirine vurulmuş çok önemli bir Furuğ damgası vardı. 1965 yılında ünlü şairin yaşamöyküsünü ünlü yönetmen Bertolucci belgesel fılm yaptı. Şiirleri pek çok Avrupa diline çevrilmiş ve ilgiyle okunmuştur. Işığın bilinciyle birleşmekten sözeden Furuğ, insanı, doğayı, gücü, zamanı, mekânı derin şiir diliyle sorguluyor Sadece Ses Kalıcıdır'da. ları Erhan Ersin tarafından ya pılmış. Bir grup entelektüelin yaşamları, duygusal ve cinsel etkileşimlcrini anlatan eser, Selim îleri'nin edebiyat dünyamıza kazandırdığı sosyolojik bir inceleme. Selim îleri ük defa bir eserinin sesli kitap olmasından dolayı çok heyecanlandığını söylüyor. • SAYFA 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle