27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Şehir turu Şıı karşıda pişmiş ayakkabı boyacısı ama artık ayakkanıya ihtiyacı yok çünkü iki bacağı da çürümüş Uzak Doğu'da çok uzak geçmişte Bu tersanelerin dumanıdır tüten Bu cafe eskidcn simsiyahtı lşportacılardan, fakir şairlerden muhbirler, sivrisinek gibi sinmiş kan içerlerdi küçük fincanlardan Burada yumuşak kızlar var haşin dövizlerc karşı asfalt satıh bozulmuş yerinde panzcrin bir zamanlar Orada her yaz daima kayzer gezmcye çıkardı kent koruluğu yolu, Gorkij fasor lşte bu merkez komite Bu mezbahanelerin dumanıdır tüten Burada arkadaşım Sandör doğdu lkinci Dünya Savaşı öncesi zemin üstü dairede gece gündüz karanlık bir yerde Tüten dumanı görüyor musun? Bu köprü büsbütün yıkıktı Burada çay içerler zengin şairler vc kütrederler sessizce ve orada yeni I lılton yükselir Parkta bu tingildeyen bankta yaşlı bir adam oturur bazen o ki hakikati söylcr bazen Bugün yok artık yerinde Ya tüten duman. Görüyor musun dumanı üstündeki eski dumanı Budapeşte'nin? Uygunsuz akord Sesini böyle bozan şey böyle teneke gibi ve ince korkundur bilesin yanlış bir şey söylemekten ya ya ya ya da da da da hep aynı şeyi hcrkesin söylediğini söylemek önemsiz bir şeyi talihsiz Küçük tekne her daim dönmez geri Aynı mesele ve aynı meselc değil Kimsc yok Kaya kayadır Kaya kaya olmaya son verir Kaya yine kaya oluverir Bu hep böyledir Kaybolmaz ki hiçbir şey ve hiçbir şey durmaz Var olan şey vardır ve yoktur ve vardır Dün akşam olup biten Bunu söylemek kolay Nasıl da aydınlık yaz mevsimi burda ve nasıl da kısa Uçan adam Robert Eskapizm, diyorsunuz işime. kinaycli kinayeli. Ne olacaktı, diyorum ben de, bu pis havada!açıyorum şemsiyemi yükseliyorum gökyüzüne. Sizin gözünüzle bakarsak, gittikçe küçülüyor küçülüyorum, nihayet kaybolana dek. Hiçbir şey bırakmıyorum bir efsaneden başka geri, bununla siz kıskançlar, dışarda fırtına eserken, çocuklarınızın başına ekşiyin, uçup gitmesinler diye elinizden. Körler alfabesi Ses kartları uçuşuyor gökten elektron noktaları yağıyor tüm bulutlardan dijital peygamberler iniyor bağlanmış gözlerle dokunuyor baltazar pırıldayan duvara: elleriyle kavramaya hep aynı program: mene tekel mene mene tekel mene tekel* tasarım: okunmuyor çöz at bağını insan kraı ve oku körler alfabesinin altında kendi öz adını (*) Tevrat'taki bir anlatıya göre, Babil'in son kralı Raltazar, Nabukadnezar'ın Kudüi tapınagından çaldığı kurban kabını ıçkı kabı olarak kullandığı anda, esrarengiz bir clın ortaya çıkıp duvara yazdığı uyan metnı, karıunın ısteg'ı uzcrınc Yahudı peygatnber Danyal'ı bunu yorumlaması ıçtn çağırır "Sayılmış, sayılmı^, tartılmış ve parçalanmış" anlamındakı bu metın Baltazar ıçın tchlıke kehanetı ıçcrmcktcdır Nttektm aynı gece öldürulür ve iilkesı Per\ Kralı Darius tarafından ele geçinlır Ç N SAYFA 15 Zayıf bir anımsama Tartışmalarımızda, Yoldaşlar, bana bazen öyle geliyor ki sanki bir şeyi unutmuşuz. Bu düşman değil. Bu çizgi değil. Bu neuef değil. Bunun yeri yok Küçük Kıtap'ta Şayct bunu hiç bilmeseydik savaş da olmazdı. Bana sormayın ne olduğunu. Bilmiyorum nasıl olduğunu. Bildiğim bir şey varsa o da en önemlisi olduğu unuttuğumuzun. ya da yanlış anlaşılabilecek bir şeyi ya da yanlış insanların hoşuna gidecek ya da bayağı bir şeyi ya da gericilik üzrc bir şeyi ya da aptalca bir şeyi ya da çoktan var olan bir şeyi eski bir şeyi Artık bıkmadın mı sen salt koçkudan yanlış bir şeyi söylemek korkusundan duyduğun salt korkudan hep yanlışı söylemekten? İki hata Itiraf ediyorum, o zamanlar serçelerle toplara atcş etmiştim. Fin tangosu Dün akşam olup biten hem böyle hem değil Uzaklaşmakta olan küçük tekne vc yaklaşmakta olan küçük tekne Yüzüne değen saç yabancının saçıdır Bunu söylemek kolay Bu hep böyle Kara göf tamam kara göldür Dün akşamın taze ekmeği şimdi sert Kimsc oynamaz Kimse fısıldamaz Kimse ağlamaz Tüten duman uçtu gitti ve uçup gitmedi Kara göl şimdi mavi Biri çağırır Biri güler Biri çekip gider Hava aydınlık nava alaca karanlık CUMHURİYET KİTAP SAYI 364 1 liç isabet ettirememiş olmamı, görüyorum. Buna karşı asla iddia etmcdim, şimdi tamamen susmak gerektiğini. Uyumak, hava almak, şiir yazmak: bu hemen hemen bir cürüm değildir. Sakınacaksın ağaçlar üzerine şıı meşhıır nutuktan. Serçeleri topa tutmak, buysa işte aksi hayata düşmck dcmektir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle