28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Atila Eralp'ten kuramsal bir ilk kitap Devlet. Sistem ve Kimlik Türkiye'de Uluslararası Ilişkiler alanının kuramsal eksikleri ve bu yöndeki verim düşüklüğü gözleniyor. Atila Eralp'in"Devlet, Sistem, Kimlik"i, yalnızca bu alandaki önemli bir boşluğu doldurmaya değil, aynı zamanda 'çağdaş' denebilecek felsefi düşüncenin çözümlenmesinde ve Türkiye'de üstünde bilinçsizce tartışılan bir dizi konunun, olgunun aydınlatılmasında kullanılabilecek son derecede işlevsel, yararlı ve bir o kadar cıa önemli bir kitap niteliğiyle yalnızca belli bir akademik çevrenin değil daha geniş bir aydın çevresinin ilgisine aday. HASAN BULENT KAHRAMAN rta Doğu Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Atila Eralp'in derlcmeciliğini yaptığı ve Uluslararası Ilişkiler Kuramları Çalış ma Grubu üyelerinin yazılarıyla olu şan Devlet, Sistem, Kimlik başlıklı ça Iışma yalnızca Türkiye'de konusunda ki ilk çalışma olmakla kalmıyor. Yanı sıra, getirdiği kapsamlı bakış açıları, içerdiği sorunsallar, konuyu çerçevelemesindeki yaklaşımla da öne çıkıyor. Devlet, Sistem, Kimlik, altbaşlığı olan 'Uluslararası llişkilerde Temel Yaklaşımlar'dan da anlaşılacağı üzere bu uluslararası ilişkiler konusunda hazırlanmış bir kitap. Onun tarihsel gelişim içinde oluşturduğu kuramları irdeliyor. Uluslararası Ilişkiler (Uİ) konusu Batı Avrupa'da baştan beri önem taşımıştır. Bu coğrafyanın özgül tarihsel açılımları elbette uluslararası ilişkilerin dönemeçlerini de işaret etmiştir. Tarih içinde bu kavram çeşitli dönemlere ayrılmış olmakla birlikte asıl öncmini iki temel noktada ortaya koymuştur. llki, bir bilim dalı olarak gelişmeye başladıktan sonra bilimsel alanda ortaya çıkan hemen tüm oluşumlardan etkilenmiştir. Dolayısıyla pozitivjzm gibi, yapısalcılık gibi, artyapısalcılık gibi genel kuramsal yaklaşımlar bu alanı da belirlemiştir. En azından, Uİ kendi özgün bakış açısını bu kuramsal çerçeveıerle cklemfenerek oluşturma yoluna gitmiştir. İkincisi, hiç kuşkusuz bu disiplin dünya siyasetinin ve onun aktörlerinin konum ve rollerini tartışırken tarihin oluşumuna doğrudan katkıda bulunma şansına sahip olmuştur. Böylelikle önsel ve sonsal (a priori ve posteriori) bir yaklaşım içinde kendisini tanımlama, sınama ve yeniden tanımlama olanağına sahip bir alandır. Nitekim ner iki olgunun birbiriyle nasıl kenetlendiği, Dağı'nın yazısında ayrıntıh bir biçimde vc belli bir çözümlemeci yaklaşım içinde açıklanmaktadır (s. 200, 21). Ne var ki, elimizdeki kitap, sorunu daha ziyade doğrudan kuramsal açılımlarıyla kuşatmaktadır. Eralp, kitaba yazdığı önsözde bu durumu iki noktadan yola çıkarak temellendiriyor: Öncelikle, kuramla ilgili çalışmaların son derece sınırlı, hatta hiç olmadığını söylüyor. Dolayısıyla, hazırladığı kitabın konunun ilk yapıtı olduğunu vurguluyor. |kincisi, yayın yapmanın kısıtlamaları bir yana Türkiye de Uİ alanında kuramsal üretimin niç bulunmadığına değiniyor. Kuşkusuz, bu durumun kenui içinde çözümlenmesi gereken nedenleri var. Gene de, en önemli nokta, herhalde Türkiye'deki akademilerin bilimsel çalışmadan çok meslek eğitimine, işlevselliğe dönüıc olması, böylesi çarpık bir mantığm üstüne.bina edilmesidir. Ote yandan son dönemde özellikle küresellcşme denilen olgunun etkisiyle Uİ alanında yeni bir dizi arayış ve ğuk savaş sonrası dönemde Uİ konusunu değerlendirirken, daha önce de ele aldığı bu konuyu son dönem felsefecilerin görüşlerinden kalkarak okumakta, çözümlemekte ve özellikle kimlik/fark kavramlarının gerek evrensel konumlarını gerekse temellendirilme olanaklarını sorgulamaktadır. Kitabın son yazısı ise oldukça ilginç bir 'deneme'dir (tanım, yazarın, Necati Polat'ındır). Çok genel bir başlık taşıyan yazıda, 'PostYapısalcı Yaklaşımlar', belli bir söylem ve Türkçe zorlaması görülmckle birlikte son derece ilginç açıklamalar yapılmakta ve konu Uİ çevresinden çıkarılarak daha geniş bir kapsam ve içerikle ele alınmaktadır. Bu bağlamda Polat, özellikle Wittgenstrin ve Derrida çizgisinde gelişen bir dizi kavramı hem kendi içinde açıklamakta hem de onları Uİ ilc yeniden eklemlemektedir. Polat'ın yazısı özellikle artyapısalcı söylemin belli bir boyutunu tartışmak açısından son derece yararlı görünmektedir. Türkiye'de Uİ alanının kuramsal eksiklerine ve bu yöndeki verim düşüklüğüne yazının başında değinmiştim. Devlet, Sistem, Kimlik, yalnızca bu alandaki önemli bir boşluğu doldurmaya değil, aynı zamanda 'çağdaş' denebilecek felsefi düşüncenin çözümlenmesinde ve Türkiye'de üstünde bilinçsizce tartışılan bir dizi konunun, olgunun aydınlatılmasında kullanılabilecek son derecede işlevsel, yararlı ve bir o kadar da önemli bir kitap niteliğiyle yalnızca belli bir akademik çevrenin değil daha geniş bir aydın çevresinin ilgisine adaydır. • Devlet, Sistem ve KimlikUluslararası lliskilerde Temel Yaklaşımlar IAtila Eralp/ Hetışim Yayınlan / 311 s: PostYapısalcı Yaklaşımlar O Devlet, Sistem ve Kimlik açılım kendisini göstermektedir. Bu, iki yönlü bir g e l i ş m e d i r. Hem küreselleşme Uİ'i doğrudan etkilemekte hem de bu alanda ortaya koyulan kuramsal, hatta bir ölçüde de amprik çalışmalarla Uİ kavramına yeni boyutlar eklenmektedir. Devlet, Sistem ve Kimlik, kuramsal düzeyi oldukça yüksek bir çalışma. Kitapta yedi yazı yer alıyor. Ayrıca kapsamlı bir kaynakça, bir de dizin var. Yazılar, başlangıcından bu yana Ul'in gelişimini gerek kendi içindeki bölümlenmeleriyfe gerekse öteki alanlarla ilişkilendirerek irdeliyor. Yurdusev'in"'Uluslararası Ilişkiler' Oncesi" başlıklı yazısı bu tarihin temellerini gözden geçiriyor. Eralp, "Uluslararası Ilişkiler disiplininin Oluşumu: IdcalizmRealizm Tartışması" başlıklı yazısında alanın bilimsel bir disiplin olmaya yönelişini ve o aşamada ortaya çıkmış çok önemli bir tartışmayı sorguluyor. Tanrısever'in "Yöntem Sorunu: GelenekselcilikDavranışsalcılık Tartışması" isimli yazısında kuramsal alanın ikinci önemli tartışması irdeleniyor. 1970'lerde ortaya çıkan 'yapısalcılığın' bu alandaki etkilerini ise Yalvaç "Uluslararası Ilişkiler Kuramında Yapısalcı Yaklaşımlar" adlı yazısında ele alıyor. Dağı'nın, yazısı, "Normatif Yaklaşımlar: Adalet, Eşitlik ve tnsan Hakları", konuyu başliKtaki yönüyle değerlendiriyor. Keyman'ın yazısında, "Eleştircl Düşünce: îletişim, Hegemonya, Kimlik/Fark", postmodern dönemin açılımları çalışılıyor. Nihayet, Keyman'ın 'postmodern' diye nitelendirdiği dönemi 'postyapısalcı' olarak tanımlamak isteyen Polat, bu olguyu, daha soyut bir bağlamı öne çıkararak, kitabın, "PostYapısalcı Yaklaşımlar " isimli son yazısında 'okuyor'. Daha ziyade tarihsel gelişimin bilimsel alandaki yansımalarını içeren ilk yazılar bir an için bir yana bırakılarak Dağı'nın, Keyman'ın ve Polat'ın yazı Uluslararası llişkilerln gelişimi larına bakılacak olursa bu üç çalışmanın sorunu Ul'in ötesine götürdüğü rahatlıkla görülebilir. Dağı, daha ziyade Kantçı bir yaklaşımın çözümlemesini yaparak girdiği yazısında Ul'in en önemli sorunsalı olan 'savaş ve barış' çevresinde bir dizi kavram ve olguyu gündeme getirmektedir. Bunu yaparken bir yandan Ut'in bir disiplin olarak geçirdiği evreleri açıklamakta, bir yandan da, 1970 sonrasında ortaya çıkan ve genel olarak siyaset biliminin de yenilenmcsinde çok önemli bir rol oynayan Ravvls'un görüşlerindcn yola çıkarak adalet kavramını tartışmaktadır. Evrcnsel bir barışın 'adalet, eşitlik ve insan haklarf çevresinde kurulup kurulmayacağı sorunsalını tartışırken, Dağı, bu ilişkinin Uİ alanına kazandırdığı 'soyut' felsefi zenginliği vurgulamakhulır Oteden beri, çok genel bir tanımla 'radikal dcmokrasi' kavramı etrafında yazdığı kapsamlı ve ufuk açıcı yazılarıyla izlediğimiz bir siyaset bilimci olan Fuat Keyman, kitapta yer alan önemli yazısında ilginç bir çözümleme yapmaktadır. "Eleştirel Düşünce: lletişim, Hegemonya, Kimlik/Fark" başlıklı yazısında, Keyman, zaman zaman postmodern ya da geç modern, zaman zaman da artyapısalcılık diye açıklanan düşünceyi Gramscivan (kitapta 'Gramşiyan' diye geçmektedir) hegemonya kavram ından yola çıkarak irdelemektedir. Ne var ki, buraya gelmeden önce kapsayıcı bir yaklaşımla Habermascı görüşleri ele almakta ve o bağlamda 'eleştircl kuram' diye bilinen yaklaşımı değerlendirmektedır. Gramsci'nin görüşlerini ve türettiği olgusal kavramları, özellikle de hegemonya tanımını ise bu bağlama oturtmaktadır. Nihayet yazının 'Postmodern Söylem ve Kimlik/Fark' başlıklı son bölümündc, so ' Marksizmın felsefi ve küllürel boyutunu dogru ^ olarak kavrama cabasını goMerecek okuyucunun ilgiyle u/crıne cğileceğı bir kitap bilim ve sosyalizm yayınları BMNCİBA1KI 25 LENİN FELSEFE VE KÜLTÜR G. BESSE J. MILHAU / M. SIMON ÖTEKİ KİTAPLARIMIZ: Diyalektik ve Tarihsel Materyalizm J. Stalin • Faşizm Üzerine Dersler P. Togliatti • Devlet ve İhtilal V. İ. Lenin * Proleter Devrim ve Dönek Kautsky V. I. Lenin • Dün Köleydik Bugün Halkız G. P. Horvath • Yaşasın Halk Sava^ının Zaferı Lin Pıao • Ütopik ve Bilimsel Sosyalizm V. /. Lenin * Karl Marx ve Doktrini V. /. Lenin « Stalin J. T. Murphy • Komünizm ve lnsanlık Değerleri M. Cornforth • Ekonomi Politik J. Eatun • Bütiin Ülkelerin Işçileri Birle,siniz Belgeler • Pekin Moskova Çatıjması Belgeter • Özgürlük ve Yabancılaşma Öavidov * Diyalektik ve Tarihsel Materyalızmin Alfabesi Bo%uslavsky, Karpuftn, Rakitov, Çerükın, Eırin % Marx ve Bilim J. D. Bernal • Kitabın Ateşle Dansı S. Ege • Bolşevık Partisi Tarihi Stalin * Tarihsel Materyalizm Üzerine Mektuplar F. . Engels • Sosyalizm ve Dın V. /. Uniıı • Vietnam Halk Sava$ı V. N. Giap • Kuba Devrımin Gcçtigi Yol Grineviç • Komünist Manitesto K. Marx, F. Engels • Çağdaşımız Karl Marx G. Cogniol llginç bir çözümleme bilim ve sosyalizm yayınları ^ Ataç Sokak 36/2, YenişehirAnkara Tel: (03121 431 46 97 Fax. 491 10 58 ^ SAYFA 13 CUMHURİYET KİTAP SAYI 364
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle