Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Dr. ALEV COŞKUN Yaşar Aksoy ve Dr. Sabri Yetkin Ege'yi anlatıyorlar O nce Ege Sevgisi* üzerinde durmak istiyorum. Eae Sevgisi, gerçek bir Egeli olan lzmir doğumlu Yaşar Aksoy'un Ege üzerine yazdığı 254 yazının biraraya toplanmasıyla oluşmuştur. Yaşar Aksoy yirmibcş yıllık gazeteci, araştırmacı gazeteci olarak ün yaptı. Attıa her zaman izmir'de yaşadı. Her zaman lzmir gazetelerinde yazdı. (Özellikle Demokrat lzmir ve Ycniasır.) Hiçbir zaman fzmir'den ayrılmak istemedi. Yoksa birçok meslekdaşı gibi o da Istanbul'a gelir bir büyük gazetede fıkra yazarı olabilirdi. Şimdilerde çeşitli uluslardan oluşan bir grup araştırmacının güçbirüği yaptığı "Uluslararası lzmir Araştırma Merkezi" genel yönetmcnliğini yapmaktadır. Araştırmacıgazeteci Yaşar Aksoy tadına doyamayacağınız müthiş keyifli yazılarıyla "Ege Sevgisi" ve "Ege Kültürüne' sahip çıkıyor. Antik çağdanKuvayı Milliye'ye, oradan evrensel barışa uzanan ince uzun yolda Ege'nin sanat, edcbiyat, kültür ve sosyal sorunlarını güncele taşıyor. Bu kitapta nelcr yok ki... Tanrılar, tanrıçalar, filozoflar, sanatçılar, edebiyatçılar, şairler, efsanevi kentler, ören yerleri, müzeler, anfi tiyatrolar, agoralar, doğa harikaları, çevre eylemleri, bağbozumu şenlikleri birer birer dile gctiriliyor. Bu kadarla da kalmıyor... Amazonlar, Karyalılar, îyonyalılar, Lidyalılar ve lstiklâl Savaşı gazileri birer birer okuyucu ile sohbct cdiyor sanki... Troyalı Hektor'danHalikarnas Bahkçısı'na, antik çaölardanyeni yiizyıla; mitolojidençevre bilincinin yerleşmesine; tarih, sanat, turizmden "carettacaretta"lara kadar herşey var bu kitapta. Bu yapıtta, yazarın derin kültürünü algılamak olanağını yakalıyoruz. Yurtsever bir aydının, Yaşar Aksoy'un parlayan yüzü, ışıldayan Deyni ortaya çıkıyor. Yaşar Aksoy'un saydam ve duru Türkçcsiyle, Ege Sevgisi okuyucuyu bir kez daha sarıyor. Bu bir solukta okunan keyifli yazılarda, Yaşar Aksoy'un ne derece zengin bir belge ve arşiv sahibi olduğunu da gözlüyorsunuz. Yazar bir çerçeve yazı niteliğindeki Ege Sevgisi adlı ilk yazısında Ege'yi şöyle anlatıyor. "Ege önce bir doğa harikası... Sonra insancıl insanlann vatanı... Bu yüzden tarih boyunca en yaşanan bir yurt olmuş kavimlere... Kavimler, toprağı bir beşik gibi kaynatıp sayısız uygarlıklar yükseltmişler. Böylece uygarlıklar, tarihi yaratmış... Tarih, böylece mitolojiye ve toprağa gizlenmiş Ege bu bakımdan "gizemli bir ülke; bir kısmı gözlerimizin önünde, bir kısmı hâlâ gizli. Hem "mitoloji", hem "arkeoloji" bu gizemi aydınlatmaya çalışmakta. Antik dünya ile doğa güzelliğinin böylesine bir buluşması, turizm cenneti yapmış Ege'yi... Güneş, deniz, yeşil ve insancıllık hem Homeros'u etkilemiş, hem Danimarkalı turist Andersen'i... Efsaneler, tanrılar, filozoflar, güzel antik dişiler hem Herodot'u kavramış, hem de yörük delikanlısı Ahmet'i... Amazonlar tzmir'i ilk kez kurmuş, ikinci kez kuran Makedonyalı Büyük îskender olmuş, ama yüzyıllar sonra onu istilacı bir ordudan yine Makedonyalı bir kumandan Mustafa Kemal kurtarmış..." Anadolu'da emperyalizme karşı patlak veren tüm mazlum uluslara örnek olan Ulusal Kurtuluş Savaşı, Ege'de "Kuvayı Milliye" denilen bir halk ha Ege üzerine iki kitap lü'nü kazanmıştı. Kısaltılarak Tarih Vakfı tarafından yayımlanmıştır. Kitapta "mikro tarih" metodolojisiyle Osmanlı Imparatorluğu'nun son dönemlerinde Ege'de eşkıyalığın ortaya çıkış nedenleri çözülemeyen bu sorunun süregenliğe kavuşmasıyla ortaya çıkan sosyal gerçek üzerinde durulmaktadır. Yazar eşkıyalıöı çağdaşlığa ulaşamamış bir anlamda "premodcrn" ve "prekapitalist" toplumların ve devletlerin var oluş serüveninde sürekli yaşamak zorunua kaldıkları sosyal bir gerçek olarak ele almaktadır. 232 sayfalık ve 9 bölümden oluşan kitapta öncelikle "Eşkıyalık ve Sosyal Eşkıyalık" olgusu tartışılmaktadır. Daha sonra 19. Yüzyıl biterken üsmanlı tmparatorluöu ele alınmakta ve Ege'de Eşkıyalık üzerinde derinlemesine çözümler ortaya konmaktadır. ..Ege'de Eşkıyalıöın prototipi olan Odemişli Çakırcalı Mehmet Efe ele almarak, Çakırcalı'nın yaşam biçimi ve sosyal eşkıyalık modeli uzunca işlenmektedir. Sosyal Eşkıyalık, "bir tepki vedirenç kurumu olarak kır/köy insanının, denetleycmcdiği merkezi otoriteye ve ona baglı olan ya da ona dayanarak yaşayan yerel otoriteye başkaldırışının simgesi, yani sosyal protestonun en ilkel biçimidir." (s. 9) Sosyal Eşkıyalık, bir başka anlatımla, zenginlere, yabancı işgalcilere, baskı uygulayanlara ya da geleneksel düzeni nozup, adaletsizliği yayan sömürücü güçlere karşı, sessiz, güçsüz ve edilgen koylü kitlesinin, kendisini korumak için, simgesel olarak direnmesinin yaygın, somut ve evrensel bir örneğidir. (s. 10) Sosyal Eşkıyalarla halk birlikteliği çok somut olarak ortaya çıkar. Ingiliz tarihçi Hobsbawn'a göre "Sosyal Ejjkıyalar halkları için Napolyon ya da Bismark'tan daha önemliydiler ve onlar Ege deyince birbirini izlcycn uygarlıklar, efsanevi kentler, ören yerleri, agoralar, doğa harikaları, folklor, zeybekler, efeler akla gelir. Işte tüm bunları çağrıştıran iki kitap çıktı. Ege aşığı Yaşar Aksoy'un "Ege Sevgisi" adlı yapıtı ile Dr. Sabri Yetkin'in "Ege'de Eşkıyalar "adlı özgün yapıtı. reketiyle başlamış. Zeybcklik, efelik, kızanlık gibi geçmişe takılı eşkıya folkloru, bir anda yurtseverliğin simgesi olmuş... Hasan Tahsin'den Yörük Ali Efe'ye, Demirci Mehmct Efe'den Gökçcn Efe'ye nice nice kahramanlar, Ege'yi adım adım kurtaran Başkumandan Mustafa Kemal'in neferleri olarak parlamışlar." Bu yapıtta, Halikarnas Balıkçısı gibi romantık, Prof. Akurgal gibi bilime bağlı bir araştırmacıgazetecinin, üslubu var. Yazar Ege Sevgisi'ni yazarken aynı zamanda "Ege Kültürü" yaşasın istiyor, "Ege Sevgisi" sonsuza dek sürsün istiyor. Kitapta yazarın derın kültürünün yansıması her an karşımıza çıkıyor. Bu yapıtta kültürlerin karışması var, evrensel barışın sağlanması için gayret var, onun için Yaşar Aksoy "Benden Selam Olsun Anadolu'ya" romanını cesurca kaleme almış olan Aydın doğumlu Anadolu sürgünü, Alman işgalinde direnişçi, yazar Dido Sotiriyu'ya sevgilerini ve selamlarını sunuyor... Onun için bu yapıtta dillere destan Ege türküleri var, onun için bu yapıtta hem tarih var Zeus gibi, Efes gibi, ncm güncel var Selçuk gibi, Manisa gibi, Çeşme gibi... Insanca yaşama savaşını, mitoloji, arkeoloji, tarin, sanat, turizm, çevre, kentliük, yurtseverlik ve banş bilincini ve coşkulu bir "Ege Sevgisi"ni işleyen bu yapıtı keyifle okumalan için tüm sanatseverlere, şiir severlere, Ege severlere salık veriyorum. Dr. Sabri Yetkin'in 9 Eylül Üniversitesi'ne sunduğu doktora tezinden kısaltılarak ortaya çıkmış bir yapıttır. Dr. Yetkin'in doktora tezi Afet Inan Ödü Araştırmacıgazetecl Yaşar Aksoy tadına doyatnayacağtnız müthiş keyifli yazılarıyla "Ege Sevgisi" ve "Ege Kültürüne" sahlp çıkıyor. Ege'de Eşkıyalar** için özlem ve gurur dolu Türküler yakıldı."(s. 1011) Kitap doktora tezinin kısaltılmış bir biçimi olduğu için sosyal bilimlerin bilimsel ve metodolojik yaklaşımı korunmuştur. Kitabın Üçüncü Bölümü Ege'de Eşkıyalığı ele alıyor. Osmanlı lmparatorluğu'nun son üçyüz yılında (1718 ve 19. yüzyıllar) da eşkıyalık olgusu bclgelere dayanarak anlatılmıştır. Ama kitabın asıl yogunlaştığı ve incelemeye aldığı dönem 19. yüzyıl başında eşkıyalıktır. Bu nedenle kitabın Beşinci Bölümü Çakırcalı Mehmet Efe'ye ayrılmış ve 180 sayfadan ibaret olan kitabın hemen hemen yarısından çogunda ünlü Çakırcalı anlatılmıştır. Çaicıcı Efe olarak bilinen Çakırcalı Mehmet Efe (18721911), kitapta Osmanlı tarihinin en büyük eşkıyalanndan biri, hatta birincisi olaralc takdim ediliyor. (s. 83) Çakırcalı Batılılarca, "Türkler'in Robin Hood'u" ve "Dağların Krah" olarak tanınıyor. O dönemde Italya, Fransa, îngiltere, îsviçre, Macaristan basınında geniş yer alıyor. îngiliz Avam Yaşar Aksoy ve arkadaşları Zeus Tapınağı'nın gerl verllmeslyle llglll bir panelde. C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 3 6 4 SAYFA10