25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ünlü Fransız düşünür Jean Baudrillard'ın yapıtları ardı ardına dilimize aktarılıyor. Sami Selçuk, okurlarımızın düşüncelerini kışkırtmak için Baudrillard'ın "Kötülüğün Şeffaflığı"ndan bir seçme sunuyor bizlere. Doc. Dr. SAMİ SELCUK ]ean Baudrillard'dan düşünceyi kışkırtıcı bir kitap Kötülüğün Şeffaflığı her tür iktidar isteğine gülme olanağı tanıması gibi bu aklı makinelere emanet etmek de bizi her tür bilme iddiasından kurtanr." (51). "Tüm makineler yalnızdır." (53). "Bedenler kendi antikorlarına giderek daha az güvenebileceklerinden dışarıdan korunmaları gerekmektedir. Tüm ortamlann yapay olarak arıtılması, yok olan iç bağışıkuk sisteminin yerini tutmalıdır. Genellikle ilerleme dıye adlandırılan tersine çevrilemez bir akım, insanın zihnini ve bedenini, yapay teknik ürünlere teslim etmek için önlem ve savunma sistemlerini terk etmeye teşvik ettiğinden iç bağışıklık sistemleri yok olur." (59). "Aşırı korunmuş bir alan içinde beden tüm savunma sistemini yitirir. Ameliyat salonları öyle korunur ki hiçbir mikrop, hiçbir bakteri hayatta kalamaz. Oysa gizemli, anormal viral hastalıkların burada doğduğu görülür. Çünkü virüsler, boş yer buldukları anda hızla çoğalırlar. Eski enfeksiyonlardan antılmış birdünyada "ideal"birklinikdünyada, mikropların öldürülmesinden doğan, ele gelmez, amansız bir patoloji yerleşir." (61). "Benzeri ile yaşayanın ölümü benzerinden olur. Ötekiliğin yokluğu, bu diğer kavranılamaz ötekiliği, virüsün bu mutlak ötekiliğini yaratır. (...) Aynılık hortlağı bir kez daha darbe vurdu. Her tür benzerlik zoralımında farklılıklardan vazgeçmede, şeylerin kendi görüntüleriyle her tür aynılığında, vamklann kendi kodlanyla her tür karışımında ensestli bir zehirliük tehdidi, bu güzelim makineleri gelip bozan şeytanca bir ötekilik vardır." (63). "Aşırı fenomenleri ortadan kaldırma yanılsaması bütünseldir. Sistemlerimiz geliştikleri ölçüde bu fenomenler daha da ağırlaşacaktır. Neyse ki böyle; çünkü bu fenomenler sistemi tedavi edecek en yeni şeydir." (65). "En iyivi de en kötüyü de salgına, bulaşmaya, zincirleme tepkiye ve en hızla çoğalmaya borçluyuz. En kötü olan şey, kanserde metastaz, politikada fanatizm, biyoloji alanında zehirlilik ve enformasyon alanında dedikodudur." (67). " îdeal bir sentez ve protez evreni içinde devrelerin homojenleştirilmesi, olumlu anlaşmalı, eşzamanlı ve başarılı sonuçlar veren bir evren; tüm bunlar kabul edilemez bir dünya oluşturmaktadır." (69). "Tüm reklamlar ve politik söylem, akla ve mantığa açıkça hakaretti." (71). "Bizim şiddetimiz, aşırımodernliğimizin ürettiği şiddet, terördür. Simülakr bir şiddettir bu: tutkudan çok ekrandan doğar, görüntülerin doğasıyla aynı yapıdadır." (73). "Hepimizrarkında olmadan Makyavelciyiz; çünkü temsilin diyalektik bir kurgu olduğuna dair belirsiz bir bilince sahibiz; ve bu diyalektik kurgu, olası anlatımını insanın gönüllü kölelik içinde kendini yitirmesinde bulan ötekinin kaybı istenci ile güç istenci arasındaki bir ölüm kalım düellosunu gizler: Her iktidar, Prens'in hakimiyeti ve halkın kurban edilişine dayanır." (76). "Bütün bıçımlerıyle terörizm, kötülüğün transpolitik aynasıdır. Çünkü asıl sorun, tek sorun şudur: O halde kötülük nereye gitti? Cevap: Her yere; çünkü çağdaş kötülük biçimlerinin anamorfozu sonsuzdur." (79). "Dünyanın geri kalanına yeterince tohum, hastalık, salgın ve ideoloii taşıdık, bunların karşısında onlar savunmasızdı, olayların ironik tersyüz oluşuyla bugün alçak ve arkaik mikrop karşısında savunmasız olan biziz." "Yapabileceğimiz şey, her şeyi dinsel bağnazlığa yükleyen zayıf düşünceden kurtulmaktır." (8283). "Insanhaklarının dünya çapında güncellik ka. zanması da günümüzde oluyor. Bugünlerde Kullanıa J 'ean Baudrillard, yurttaşları Alain Tourain, Edgar Morin gibi ünlü bir çağdaşımız . Bir başka ünlünün, Marksdüşünür Henri Lefebvre'in rahlei tedrisinde yetişmiş. Ama ona Marksçı denemez. O, kendıni şöyle tanımlıyor: "Kuramsal terörist ve nihilist". Bu nitelikler Batı'nın amansız ve öfkeli eleştirmenine yakısıyor doğrusu. Nanterre Universitesi'nin yetmişine merdiven dayamış bu toplumbilimcisinin yapıtları Dİrçok dillere çevrilmiştir. Dilimize çevrilenler: Metinler ve Söyleşiler, Izmir, 1988; Sessiz Yığınların Gölgesinde ya da Toplumsalın Sonu, Ayrıntı Yay., 1991; Kötülüğün Şeffafhğı, Ayrıntı Yay., 1995; Amerika, Ayrıntı Yay., 1997; Baştan Çıkarma Üzerine, Ayrıntı Yay., 1997. ' Kötülüğün Şeffaflığı" yapıtı üzerine daha önceleri yazılmıştı (2). O yüzden ben, bana göre önemli kimi alıntılarla yetineceğim ve yorumu daha çok okurlara bırakacağım. Çünkü onda her okuyan bir başka satırı seçebilir. Şunu da eklemek isterim. Baudrillard'ın her yapıtı özgündür. Sağlıklı tanılar için o okunmalı, mutlaka izlenmeli. Içinde bulunduğumuz an, "her alandaki özgürlüğün patladığı andır: Politik özgürleşme, cinsel özgürleşme, üretici gücün özgürleşmesi, yıkıcı güçlerin özgürleşmesi, kadının, çocuğun, bilinçdışı itkilerin özgürleşmesi." (9). "Artık hiçbir şey, Tanrı bile sona ererek ya da ölümle yok olmuyor. Hızla çoğalarak, sirayet ederek, doygunluk ve şeffaflık yoluyla, bitkinlik ve kökü kazınma yoluyla, simülasyon salgını ve ikincü varoluş olan simülasyon aktarüma yoluyla yok oluyor her şey." (...) Artık değerler alanında devrim yok; değerler birbırlerine dolanıp kendi üzerlerine katlanıyor. (11). " Her kategori olabildiğince genelleşir ve böylece tüm özgüllüğünü yitirir ve tüm öbür kategorüer tarafından emilir. Her şey politik olduğunda artık hiçbir şey politik değildir ve politika sözcüğünün anlamı kalmaz. Her şey cinsel olduğunda artık hiçbir şey cinsel değildir ve cinsellik tam anlamını yitirir. Her şey estetik olduğunda artık güzel ya da çirkin olan hiçbir şey kalmaz ve sanat da yok olur." (15). "Kendini aşmayan bir şey ancak yok olmadan yaşamaya devam edebilir" (17). "Sanat son derece hızla koşmak zorundadır ve değişimi olanaksızdır" (20). "Cinsel beden, günümüzde bir tür yapay yazgıya mahkum edilmiştir" (24). 'Her kişikendigörüntüsünü arıyor. (...) Varım, buradayım değil; görülüyorum, birimajım; bak bana, bak! Narsisizm bile değil bu; sığ bir dışadönüklük, herkesin kendi görüşünün menajeri haline geldiği bir tür reklamcı saflığı." (27). "... asıl terör, şiddct ya da kaza terörü değil, belirsizlik ve caydırma terörüdür" (43). "însanlar akıllı makineler yaratıyor ya da düşlüyorlarsa gizliden gizliye Kendi akıllarından umut kestiklerinden ya da dehşet verici ve gereksiz bir aklın ağırlığı altında ezildiklerindendir: O zaman bu aklı kullanabilmek ve onunla eğlenebilmek için aklı makinelere hapsederler. Iktidarı politikacılara bırakmanın bize AntMnttş btr dünya Hor alsnda özgürtoşnra KötüHik nereye gtttiT bilecek tek ideoloji bu. îdeolojinin sıfır noktası, tüm tarihin indirimli satışı adeta. însan hakları ve ekoloji, uzlaşmanın iki memesidir. Gezegenimizin güncel anayasası, yeni politik ekoloiidir.' (85). Heidegger olavı, yüz yıllık bilanço vakti geldığinde bu toplumu saran kolektif canlanmanın belirtisidir: Faşizme, nazizme, soykırıma duyulan ilginin canlanışı; burada da ilk tarihsel sahneyi yeniden öğretme, kadavraları aklama ve hesapları temize çıkarma eğilimi, aynı zamanda da şiddetin kaynakJarına dönüşün sapkın büyüleyiciliği ve kötülüğün tarihsel doğruluğuna ilişkin kolektif sanrı vardır. Geçmişten böylesine keramet umuyorsak, Dugünkü hayal gücümüz hayli zayıf, kendi durum ve düşüncemiz karşısında umursamazlığımız hayli büyük olmalıdır." (86). "^fazizmin> toplama kamplarının ve Hiroşima'nın anlaşılır olup olmadığını asla bilemeyeceğiz; artık aynı zihinsel evrende değiliz. Kurbanın ya da celladın yer değiştirebilmesi, sorumluluğun kırilmaya uğraması ve erimesi; görkemli ara yüzlerimizin erdemleri bunlardır. Unutma gücümüz yok artık, bellek yitimimiz görüntülere dair. Herkes suçlu olduğuna göre kim genel af ilan edecek?" (88). "Ozgürlük sorunu sanal olarak çözülmüştür. Batı'da ozgürlük ve ozgürlük düşüncesi ölümlerin en güzeliyle ölmüştür; yakın zamandaki tüm anma törenferinde ozgürlük düşüncesinin yok olduğu iyice görüldü. Doğuda ise ozgürlük düşüncesi öldürüldü; cinayet asla kusursuz değildir." (90). "Olaylar öylesine ironik ki Doğu Avrupa ülkelerinin tamamen unutulacağı bir gün Stalinizmin tarihsel anısını biz kurtarmak zorunda kalacağız belki de. Tarihin devinimini dondurmuş bir despotun anısını bizim dondurarak korumamız gerekecektir; çünkü bu buz çağı da evrensel mirasın bir parçasıdır." (93). "Insan türünün maruz kaldığı tehlikeler, eksikliklerden kaynaklanan tehlikeler (doğal kaynakların tükenmesi, çevrenin tahrip olması vs.) olmaktan çok, aşırılıktan kaynaklanan tehlikelerdir: Enerjinin zıvanadan çıkması, denetlenemeyen zincirleme tepki, çılgın özerkleşme." (98). "En yüksek güvenlik adına yerleşik bir terörün yerleşmesi, felaketin salgın tehdidi kadar tehlikelidir." (99). "Kotülük ilkesi bizi cennetten yoksun bıraktığından bu yana kötülük bir bilme ilkesidir. Madem cennetten bilme suçuyla kovulduk, hiç olmazsa bundan tam yararlanalım." (102). Hegel'in dcdiği gibi "ölmüş olanın kendi kendine hareket eden yaşamı içinde" dolu dolu yasıyoruz. (...) Özgürleşmenin hızını çoktan aşmış olan olayların hızını aşmak gerekiyor." (...) Her özgürleşme iyilikle kötülüğü eşit olarak etkiler, gelenekleri ve zihinleri özgürleştirir, ama cinayetleri ve felaketleri serbest bırakır." (103). Ötekinin haMarı "Sanayi nesneleriyle baslayan metastaz, hücre düzenlemesinde son bulur. Kanser kapitalist çağın hastalığı mıdır diye sormak gereksiz. Gerçekte kanser tüm çağdaş patolojiyi yöneten hastalıktır; çünkü bizzat kodun zehirlenme biçimidir: Hem aynı sinyallerin şiddetli biçimde tekrarlanmasıdır hem de aynı nücrelerin şiddetli biçimde tekrarlanması." (115). "Kişi artık ötekiyle yüz yüze gelmiyor, ama kendi kendısivle çatışıyor." "Yadsınan tüm ötekilik hayaleti kendi kendini yıkan bir süreç olarak diriliyor. Bu da Kötülüğün şerfaflığıdır." (116). "Bölünerek çoğalma karşısında bölünme yok oluyor. Oysa öteki her zaman bir diğerini saklayabilirken aynı, kendinden başkasını asla şaklamaz. Güncel ideal konumuz bu: Ötekinden antılmış, bölünmeden antılmış ve kendinin metastazına katıksız yinelenmeye mahkum özne. Bu artık ötekinin cehennemi değil kendinin cehennemi." (117). CUMHURİYET KİTAP SAYI 410 SAYFA B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle