06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

0 K U R L A RA Hüner Tuncer den bir ilk "Ben de birçok insan gibi birden fazla ölümün yanında'yaşadtm'; hem, kendi 'Ölümlerimin' hem tanıdıklanm ve ottlartn ölenlerinin yanında. Hele heklenmeyen ölümlerde kaza, intihar bildik cümlelerle karşılaşhm; açtk ya da örtük başkaldmlarla: 'Ben ne yapacağım şimdi?' ya da 'Bilmiyorum' ifadesiyle en çok. 'Ne yapacag'ım'daki gizli öznenin kimseyi yantlttıpnı sanmtyorum, geride kalanın bu duygu karşısındaki çaresizliğini vurgulayışı açık; ancak 'Bilmiyorum'da gerçekten bilinmesi gerekenin bilinmezliği değildir kastedilen, şaşkınlıksa hiç değil; bilinmeyenin öğrenilmeye başlanmasıdtr ilk kez." Evet, yukandaki sözler Melih Ergen'in. Hepimizin yaşadığt bir bilinmeyenin peşine düşüyor Melih Ergen, kısa aralıklarla yayımhnan "Fotoğrafitt Arka Yüzü" ve "Tünel"adhiki kitabtnda da, Yaşamla ölüm arasındaki incecik çizginin ikiyanına götürüp getirerek ölümü anlattyor okurlartna Melih Ergen. "Tünel"in sonunda yer alan "Yazann Ölümü" adlı öyküsünde ise bir daha bu konuya dönmeyeceğinin işaretini veriyor, Mehmet H. Doğan ve înciDoğaner, Melih Ergen'in yapttlartnı de&erlenairirken Sina Akyol da nefis bir söylesi gerçekleştirmiş Melih Ergen'le. Bol kitaplı günler!.., TURHAN GÜNAY üğ Irkçılıktan Ozgürlüğe Günev Afrika Dr. Hüner Tuncer'in Çağdaş Yayınları tarafından yeni basılan ve Türkiye'de bir ilk olma özelliğini taşıyan "Irkçılıktan Ozgürlüğe (Güney Afrika)" isimli yapıtı, ırkçılıktan ozgürlüğe geçişi uzun bir süreç sonrasında başaran Güney Afrika halkına ve bu savaşımda yaşamlarını yitirmiş olanlar üe bu başarının sonuçlarını görme şansına ulaşanlara adanmış bir kitap. Doc. Dr. HUSEYIN BAGCI azar, 199394 yılını bir diplomat IRKÇILIKTAN OZGÜRLÜĞE olarak görevli Ciineı Afrika bulunduğu Güney Afrika'da geçinniş ve yüzyıllar boyunca "beyaz adam" tarafından aşağılanmış ve dışlanmış olan siyah derili Afrika«t. lılar'ın bu ülkede özgürlüklerine kavuşma sürecine bizzat tanık olmuştur. "Irkçılıktan Ozürlüğe Güney Afrika" isimli yapıtta, Dr. uncer Güney Afrika'nın tarihini yazmaktan çok, bu ülkede birkaç yıl öncesine kadar uygulanan ırkçılık rejimine ve onun tüm kurum larına ilişkin gözlemlerini tarihi gerçekler çerçevesinde değerlendirerek, analizini okuyucuya yansıtmaya çalışmıştır. Y f ıınff P"de bezeme sanatı kaleme aldı. Çağdaş sanatın Türkiyeli ustalarından Sarkis ise, P'nin sayfalarına, Ferit Edgü'nün metinleri eşliğinde, çok kişinin ilk kez görme olanağı bulacağı tkonaiar'ıyla konuk oldu. 16. yüzyılın Istanbul tutkunu ressam ve oymabaskı ustalarından Melchior Lorichs'in, Galeri Alfa tarafından yayımlanan Osmanlılar albümünde yer alan Kanunî'nin Altı Askeri. bu sayıda, gravürün tadı ve aokusunu yansıtabilmek amacıyla, özel bir kâğıda basılarak sunuldu. Tarihçi Stefanos Yerasimos da, P'nin 7. sayısına, Lorichs üzerine bir incelemeyle katkıda bulundu. Hemen her sayısında saygın bir koleksiyoncuyu tanıtan P Dergisi, bu kez, nümizmatik düm/asına değerıi katkılarda bulunmuş olan Cüneyt Ölçer'i, Nazan Ölçer'in kaleminden gündeme getirdi. Cüneyt Ölçer'in, bugün Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi'nde bulunan Osmanlı madenî paraları, görsel bir şenliği dergi sayfalarına taşıdı. Raffi Portakai, 1974'te düzenlenen olağandışı bir müzayedeyi, olanca görkemi ve çarpıcılığıyla anlattı. Gerçek bir 20. yüzyıl serüvencisi sayılabilecek Satvet Lütfı Tozan'ın muhteşem koleksiyonunun, baba Aret Portakai ve oğul Raffi Portakai tarafından gerçekleştirilen satışı, müzayedecilik tarihimizin temel taşlarından birini oluşturacak boyutlarda. P Dergisi, geçen sayısında "Tophane Işi" ile başlattığı Küçük AnsikJopedı "yi, yeni sayısında, 'Yüdız Porselenleri" ile sürdürüyor. • P Imttyaz Sahlbl: Bertn Nadi o Basan ve Yayan: Yeni Cün Haber AJansı Basın ve Yayıncılık A.ş. o Cenel Yayın Yönetmenl: Orhan Ertnço Cenel Yayın Koordlnatörü: Hlkmet Çetinkaya OYazılşlerl Müdürteri: Ibrahlm Yıldız, Dlnç Tayanç oSorumluMüdür: Flkretllklz o Yayın Yönetmenl: Turhan Cünay OCraflk Yönetmen: CMIek HkoruroRekJam: Medya C ortakai banat vc kuitur Evi'nce üç ayda bir yayımlanan P Sanat Kiiltür Antika Dergisi, Güz '97 sayısında, müziğin Islam'dan, Batı'ya bezeme sanatları, hat sanatı ve resimdeki yansımalarına geniş yer ayırdı. Sanat tarihçisi Esin Atıl, Müslüman toplumlarda önemli işlevler üstlenmiş olan müziğin sanat ve mimarlık yapıtlarındaki yansımasım, tslâm Sanatlarında Miizik ve Raks Tasvirleri başlık lı incelemesinde görsel örnekleriyle ortaya koydu. Türk müziği üzerine inceleme ve araştırmalarıyla tanınan Cem Behar'ın, kendi başlarına birer sanat yapıtı niteliği taşıyan Manol udlarla Baron kemençelerin tarihsel ve teknik özelliklerini anlattığı Türk Müziği Çalgıları ve Yapımcıları yazısına, Istanbul Divan Edebiyatı Müzesi ve bazı özel koleksiyonlardakı çalgılar eşlik etti. Ferit Edgü, Karalamalardaki Müzik'te, îslam hat sanatının gizli müziğini; karalamaların miizik sanatına olan yakınlığını çağdaş bir yaklaşımla gündeme getirdi. Son yıllarda çağdaş sanatta resimmüzik ilişkileri üzerine araştırmalar yapan Nazan îpşiroğlu, 20. yüzyılın ilk yarısının yenilikçi ressamı Paul Klee'ye müziğin nasıî yol gösterdiğini inceledi. P'nin 7. sayısının bir başka ana konusunu da 20. yüzyılda sanat ve modernizm oluşturdu. Kısa bir süre once Berlin'de düzenlenen ve çok geniş bir kitleye seslenen Modern Çağ sergisinin yapımcılanndan Christos Joacnimides Modernizm ve Ötesi'ni incelerken; Enıs Batur, sergiden başyapıtlar eşliğinde, modernizm üzerine beş metin 20. yüzyılın son yıllannda, birbirinden bu denli farklı halklann yaşadığı bir ülkede, demokrasiye geçişgöreceli olarak kansız bir biçimde gerçekleştirilmiş ve bu geçişin oncülüğünü, yüzyıllardan beri birbirlenyle kolonyaDzmin bir sonucu olarak siyasi ve ırki bakımdan sürekli bir çatışma içinde yaşamış olan iki ırkın lideri, siyah derili Nelson Mandela ve beyaz derili De Klçrk gerçekleştirmiştir. "Irkçılıktan Ozgürlüğe" isimli yapıtta, yazann Güney Afrika'da bulunduğu süre içerisindeki değişik olaylara ilişkin anılarının ve gözlemlerinin yer aldığı birinci bölümden sonra ikinci bölümde, Güney Afrika'nın tanhçesi özet olarak verilmekte; üçüncü bölümde, ırklann aynlığı, rejimin kökenleri üzerinde durulmakta; dördüncü bölümde, ırk aynmcılığının yasalaştınlması, siyahlann direniş hareketleri ve "siyah bilindnin" oluşturulması olgusu dile getirilmekte; daha sonraki bölümlerde ise, beyaz yönetimden siyah yönetime geçiş dönemi, ülkedeki ilk özgür seçim, yeni siyasal partilerin niteükleri anlatılmakta; banşsever bir lider olan 20. yüzyılın büyük devlet adamlanndan Nelson Mandela değişik düşünce, eylem ve söylemleri ile Türk okuyucusuna tanıtılmaya çalışılmakta ve yeni Güney Afrika ulusunun oluşma süreci vurgulanmaktadır. îngiltere'nin 1903 yılında Güney Afrika'ya koloni valisi olarak gönderdiği Lord Milner'in: "Beyazlar ve Siyahlar arasında siyasal eşitlik söz konusu olamaz. Beyaz insan yönetmelidir çünkü o siyah insandan birçok basamak yukandadır. Siyahlann bu basamakları çıkabilmesi yüzyıllan alacak ve belki de, siyah nüfusun büyük çoğunluğu bunlan hiçbir zaman çıkamayacaktır" biçimindeki sözlerinin tarih tarafınaan haksız çıkanldığı ve yanlış olduğu, Mandela'nın ve De Klerk'in siyasal önderliğindeki siyah ve beyaz halklar tarafından tüm dünyaya en güzel şekilde kanıtlanmışUr. An bir Türkçe ile kaleme alınmıs olan Dr. Hüner Tuncer'in "Irkçılıktan Ozgürlüğe (Güney Afrika)' isimli bu yapıtı, ırkçılık politikalannın ne olduğunu özellikle genç kuşaklara anlatmaya çalışmaktadır. Demokrasi, eşitlik ve özgürlük savaşımı uğruna insanların hangi siyasi ve kişisef fedakârlıklan yapabileceklerini gözler önüne sermesi açısından, Türk okuyucusu için çok yararh bir kaynaktır. • Irkçılıktan Ozgürlüğe Güney Afrika/ Dr Hüner Tuncer/ Çağdaş Yayınlart/116 s SAYFA 3 Aniar ve göztamiep CUMHURİYET KİTAP SAYI 404
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle