Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
yağmur ve insanlar olacak, biz de olacağız. Bir gün bakacağız bu ellere: göreceğiz ki dana yalnız ama daha ustalar. (Escrito de memoria, 1973) yosundan, nitelikten (değerden) ve çelişkiden. Keşke bir başka su müziği yazsaydı vColfgang bitmeyen beaeninde bu ele açılan. Bu nesnelerin soluğu, bu uyaksız ölçüsüz dizeler, burada akşamları dağınık bitkin yazdığım, bütün bunıar sarıyor, anlıyor, içine gömüyor bizi yoksul ve sınırlı zamandan bambaşka bir dinginÜğe öyle bir dinginlik ki bu, ağzı sımsıkı kapalı içi açılarla dolu kaba bezden bir torba. Gene de, beni yaktığın alevinle aydınlanıyorum da, kırlara yağan yağmurum benim, kadınım, sevgilim. (Escrito de Memoria, 1973) ırmak yaratır şiiri, aynanın karşısında hayran hayran kendıne bakmak değil, işte, bu sözlerin ötesinde, yanıbaşımdasın sen. Nedir bu sessizlik? Denizci denizi duymuyor ve deniz kükrüyor. Deniz de denizciyi duymuyor. Nedir bu sessizlik? Ne çapacı cırcır sesini duyuyor, ne de ağustosböcekleri çapanın çeliğini sezinliyor. Işte bizi ırgalamayan gürültü bizim bir parçamız olduğu için: sessizlik, tekınsiz taçyaprağı uğultulu çiçeğin. Sana vereceğim bir şey var, bir taş kaldınma koyacağın, aydan bir varlık güneşin altında. Sana geri vereceğim bir şey var, senin olduğu için benim olacak, zamanda ve bu gözlerde ısınmış, Sana verebileceğim bir şey yeşilin arkasından esen saçlarında mavi diyen rüzgâr. (Escrito de Memoria, 1973) Çifte hazineniz var: çan sesi ve kulaklar. Meltem kaçıyor bir başka rüzgârdan: Atların su içmeye geldikleri yerde doğdun, ırmakların yüzlerini rüzgâra döndükleri yerde rüzgârların beslenme kaynağına değin birbirlerini kovaladıklan yerde. Gecenin rengini yitirdiği yerden geldin yavaşça kaktüs rengine ve sarıya dönüştüğü; açan gelinciğin bir çığlık, erinç ve an öğelerin bir mührü, sevinç, yeni doğmuş sessizlıkten başka bir şey olmaya öykünmediği yerden tıpkı senin gibi, içinde taşıdığı merkezler, ve ilk günün o uzun saatini yaşama gücüyle, bir kenarda duran, o şaşmaz alçakgönüllüğüyle ortaya çıkmanın. (Escrito de memoria, 1973) OVGU Gündemim, güç kaynağım, bana genç olmanın yollarını unutturan o incelikli hız yitip gittiğim günlerde. Gezip tozan, para yiyen biri değil de günlük ekmeğini duşünen biri olmam dışında neden öç alabilirsin benden? Gündemim, verdiğini ödünç verirsin, temelli değil, ne de satarsın, giydirir, kuşatır, okşarsın, avutur, korursun beni. Bense kenefe kitlerim kendimi ve kaydederim sana akıp giden sularda yaşamazlığımın sözcüklerini sulu sulu gülerek. Ve tam yiyecekken silleyi, ustaca başımı eğip kurtannm kendimi. Ne sözcüklerden söz ediyorum, ne de güllerden boynuma bağlı saatlerden söz ediyorum. Sevgili olabilmektir gerçek şiir: meyveyi soyup çekirdeğini atabilmek, her gün yüz yüze geldiğimiz o küçük ölümler arasında, yan bitkin yan uyanık, içimizdeki kuyuları ve çölleri çekip çıkaracak o son ölüm çığlığını atmasını bilmek. Bu yüzden sevgilim, sana verebildiğim, parlak ve canlı Dedenindeki o öpülmüş öpücük daha anlamlıdır bütün o dizelerden, bağlaçlarla vurgulardan, yinelemelerden. Her şey ona bağlı, istesek de istemesek de, Sen, göl kadını, rüzgârdan ve demirden dövülmüş, Ali Püsküllüoğlu'ndan Türkçedeki Yabancı Sözcükler İçin Kullanışlı Bir Başvuru Kaynağı Ali Püsküllüoğlu'nun Diğer Sözlükleri TÜRKÇEMKİ YABANCI SÖZCÛKLÎR Çıktı l ..agora, mozole, apsis, kült, entel, maço, bohem, cönk, duayen, idol, imaj, medya, laik, veto, tint, milis, cunta, balad, fonem, sone, tirat, reel, parite, repo, permi, etikjonoz, mistik, abstre... TÜRKÇE SÖZLÜK IIHOKUILAK İCİN OINİKLİIISİMÜ VE BÖYLE BİNLERCESİ! ANLAMLARI VE TİİRKÇE KARŞILIKLARI GiRlük ya$aında raslladıjı yakaıcı $«zcttklcriı iBİiBiıoı iircnmek vc vırsa Tirkçclcriıl kallaamak islcycılcr için bu sözlükle klrarada!. Mithatpaşa Cad. 28 ACD Arıkara Tel: 4344624 Faks: 4356057 TtİRKÇE CÖZLÜK TÜRKÇINİN YAZIM KILAVUZU Seçfcin