25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Pertev Naili Boratav, Nasreddin Hoca fıkralarının açık saçık oluşu yüzünden sakıncalı bulunduğuna, dağıtılmayıp üzerine kilit vurujduğuna çok üzülüyordu. Oteki kitaplarını basan bir başka yayınevi de Nasreddin Hoca'yi basmaya yanaşmıyordu. Bunca yılın cmeği boşa mı gidecekti? Sakıncalı görülen 510 fıkra düzeltilebilir, dahası kitaptan çıkarılabilirdi. MUSTAFA ŞERİF ONARAN rünür. Gülüveıdiniz mi düşmanlıklar dostlııga dönüşür. XIII. yii/yılın parçalanmış Anadolu'sunda ne denli gerekseme vardı o gülümsemeye! C) gülümsenıe; sevginin, hoşgörünün beslediği barışı getiriyordu. Günümüz Anadolu'sunda da o barış özlemini duyuyoısak Nasreddin I loca'ya sığınmamız gerekecek. Nasreddin Hoca'dan alacagımız bir başka ders daha var: Yasaklar kuşatmış çevremizi. Yasaları kendine göre yorumlamak isteyenle rin getirdiği yasaklardan çok; kendimizi denetleme çabasından doğan, kendimize koydıığunıuz yasaklardır öncmli olan. Kendi dar anlayışımızdan gelen; diizeni korumak adına, birilerine yaranmak uğruna benimsediğimiz yasaklar. Bu yasaklara da gülümsüyor gibidir Nasreddin Hoca. () zaman önemli görünen davranışlarımızın ne kadar gülünç olduğunu daha iyi anlıyor insan. Vf * Vf P ertev Naili Boratav'ın Nasreddin Hoca'sı altı aylık bir gecikmeyle ulaştı okurların ilgisine. liu altı ay içinde olanları, Edebiyatçılar Derneği'nin çalışmalarını, kitabın özelliklerini kısaca anlatmak istivorıım. Pertev Naili Boratav, kırk yılı aşkın bir çalışmayla XV, XVI., XVII. yüzyıldaki elyazmalannı inceleyerek Nasreddin Hoca fıkralarını topladı. Bunıın için dünyaııın önemli kütüphanelerinden clyaznıalannının mikrofilmlcrini getirtti. Belli bir dizge içinde, yeni yazıma uyan bir çeviriyazıyla günümüz okuruna kazandırdı. En az bu ö/gün (ıkralar kadar Nasreddin Hoca'nın kiınli£i, fıkralann özelliğiyle ilgili incelerrıeler de Pertev Naili Boratav'ın ne denli (itiz bir halkbilimı araştırmacısı olduğunun belgeleridir. Yarı özel bir yayınevi gcçtiğimiz yılın son aylarmda bu kitabı yayımladı. Aneak dağıtıma çıkaramadı. Bu kııruluşıın yetkilileri fıkralann açık saçık oluşunıı sakıncalı bııldu Basılan kitapları kilit altında tuttu. Yayınevinin danışmanları bu olayı bir onur sorunu yaptığı için görevlerinden çekildiler. Ne yazık ki bu onurltı davranış yazın ortamında tcpki uyandırmadı. Görevi alan başka yayın danışmanları hiçbir şey olmamış gibi yayınevi çalışmalarını sürdürdü. Derneğimizin bir toplantısında düşüncc özgürlüğünü sınırlayan bu davranışa tepki gösterme kararı almak istedik. Genel Başkan Yardımcımız Ali Cengizkan cn iyi tepkinin bu kitabı yayımlamak olduğu görüşündeydi. Bu görüşü benimseyerek Edebiyatçılar Derneği adına gerekli biitün ilişkileri onun yürütmesini istedik. kitabının yayın serüveni Bu arada Pertev Naili Boratav la doğrudan ilişki kuracağımız bir olanak doğdu. Kiiltür Bakanlığı'mn çağrısı üzerine Edebiyatçılar Derneği adına "Expolanque 96" toplantısı için Paris'e gittim. Orada "Bilim Dili Olarak Tiirkçe" konulıı bir konuşma yapmam istenmi^ti. Pertev Naili Boratav Paris'in güney batısnida, Ivry'de, oturuyormuş. Hasan Ali Yiicel'in kızı Canan Yücel Eronat, babasının bakanlığı zamanından Boratav'ları tanıdığı için, bize öncülük etti. Biz; Adalet Ağaoğlu, (^anan Yücel, bir de ben ivry'de Boratav'ların evini güç bela bulduk. () yolculuğun anlatılnıası gereken eğlenceli yönleri var. İvry'de General Leclerc sokağını arar gibi oyalanan süriicüye, rahat bir Fransızcayla Adalet Ağaoğlu'nun çıkı^ması çok tatlıydı: Bana bak, dedi. Burada böyle bir sokak yok uiyc aranınakla bizden fazla para koparacağını umuyorsan avucunu yalarsın. *** "Nasreddin Hoca" gıtılnıayıp üzerine kılıt vıırıılduğuna çok üzülüyordu. Oteki kitaplarını basan bir başka yayınevi de Nasreddin Hoca'yi basmaya vanaşmıyordu. Bunca yılın emeği boşa mı gidecekti? Sakıncalı görülen 510 fıkra düzeltilebilir, dahası kitaptan çıkarılabilirdi. Edebiyatçılar Dernegi olarak kitabın yayımlanmasını isterkcn hiçbir değişiklige gidilmeden, olduğu gibi yavımlanmasından yana olduğumuzu bildirdim. Türkiyc'de işlerin düzenlenmesi için Korkut Boratav'ı görevlendirmişler. Oöulları Korkut Boratav eskilerden gelen arkadaşımdı. Cîerckli işler kolayIıkla çözüldü aramızda. Burada bir başka konuya açıklık getirmck isterim: Kitabı basan yayınevi kendi ilkeleri gereöi, dağıtım yapamayışın, kitapları kilit altında tutuşun üzüntüsünü duyuyordu. Derneğimizin basmak isteğini sevinçle karşıladı. Gereken her türlü kolaylığı gösterdi. ıV •!; * İvry'de, evlerine konuk olduğumuz zaman, evsahibinden dayak yiyen konuğun öyküsünü anlattı bize Pertev Bey: Eve bir konuk gelir. Iğreti olarak ilişir bir yere. Birer özür bularak kcndisine sunulan yiyecekleıi gerı çevirır. Söyleşi yapılacak bir konuk da değildir; öylece duvar gibi durur. Gitmeyı akıl ettiği zaman palto falan tla tutturmaz. Hey Tanrım! der cv sahibi, ben bu konuğu dövmeyeyim de nc yapayım şimdir' Biz iyi konuklardık. Kıtlıktan çıkmış gibi saldırdık yiyeceklere. Sözün biri biterken biri başlıyordu. Duvarıla, Şefik Bursalı'nın yag'Iıboya bir resmiııden Hayrünnisa llanım bütün davranışlarımızı denetler gibi bakıyor, "Ona göre ha!" demck istiyordu. Bu iki yaşlı insan ne kadar bağlıydı birbirine! Ne denli yaşam dolu bir coşku içindeydi! Boratavlar'ın cvinden ayrıldığımız zaman tüy gibi hafiflemiştik. Sanki Nasreddin Hoca önümüze düşmüş de bizi buralara getirmis gibiydi. Bir bakıma gerçekten öyle olmadı mı?" Hoca'nın Evine Hırsız Clrmesi (Ahmet Yakuboğlu'nun Minyaturü). CUMHURİYET KİTAP SAYI 338 Pertev Naili Boratav ile eşi Hayrünnisa Boratav bizi kapıda kar ijiladılar. Pertev Bey doksanıııa yaklaşıyordu. Kat kat olmu^tu artık. Kulakları da iyi duymııyordu. Ama belleği verinde, sevecen, coşkultı bir insandı. Pertev Naili Boratav, Nasreddin Hoca lıkralarının açık saçık oluşu yüzunden sakıncalı bulıınduğtına, da XIII. yüzyıl Anadolu'sunda Hoca Ahmet Yesevi çizgisinden gelen dört bilge vardı: Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre, Celalettin Rumi, Hoca Nasreddin. Bu bilgelerin ortak özelliği; sevgiyi, lıoşgörüyü benimseyerek, parçalanmış Anadofu'da barışı .sağlamaktı. Nasreddin Hoca'nın ayrıcalığı bir halk filozohı olmasıdır. Günlük davranışlan ıçindcki Anadolu insanı pek de değişmiş değildir. ( ) hkralardaki yaşam günümüz insanına ayna tutar gibidir. XIII. yüzyıl Anad.olu'sunun gündelik yaşamını, Anadolu insanındaki içtcn davranışı, çocuksu kurnazlığı bu fıkralarda görmek olanağı vardı r. Bu hkraları açık saçık, sakıncalı saymak yanlıştır. Gülmecede açık saçıklığı temizleyen, yıkavan bir güzellik vardır. Cîülüverdiniz mi sakıncalı sandığınız olay yumuşar, daha bir sevimli gö ... ..J Nasreddin Hoca (Taner Alakus un Mınyaturu) SAYFA 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle