Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Gombrowicz'in dünyasında kemikleşmiş olan Biçim bir bireyde ya da bir toplulukta yönlendirici güç durumuna geldiğinde yıkırjp ortaya çıkıyor. Atlantik Ötesi'nde açıkça görüldüğü gibi, Gombrowicz'in Biçim konusunda çok ilgisini çeken şey, "ufusal kimlik" ve bu Biçimin bireyden garip istekleridir. Üstelik romandaki karakterlerin çoğu Polonyalı yurtseverler, aydınlar, suikastçılar, natta züppe Gonzalo bile, çoğunfukla çeşitli çelişkili Biçimlerin tuzaklarına düşmüş gibi görünüyorlar. Bunlann sözde komik serüvenlerinin ardında gizli gizli dolaşan koyu bir gölgç varsa, bunun nedeni belki de Atlantik Otesi'nin yazıldığı sırada Gombrowicz'in Biçimin yıkıcı gücünün bir kitlc toplumunda birleştirici bir ilke olduğunu acı duyarak farketmesiydi. Yaşamının sonuna doğru kendisi ile yapdan bir görüşmede şunları söylüyordu: "Avrupa'rıın, özellikle Orta ve Doğu Avrupa'nın savaş ile birlikte nasıl çılgınca bir biçim seferberliği dönemine girdiğini şaşkınlık içinde gördüm. Naziler ve Komünistler yüzlerinde tehdit edici, bağnaz maskelerle ortaya çıktılar. Inanç ve ideal üretimi top ve bomba üretimine benzedi. Körü körünc boyun eğme, körü körüne inanma temel oldu ve yalnızca kıslalarda değil. Halk kendini yapay olarak yapay durumlara sokuyordu ve her şeyher şeyin üstünde, gerçeklik bilegüç kazanmak için feda eailmek zorunday Mert Ali Başarır, Cumhuriyet Gazetesi'nde 19851992 yılları arasında çıkan röportajlarından derlenen ilk kitabı "Bu Soruyu Geçelim"in ardından ikinci kitabı "Dünyaya îzinli Geldim" ile yeniden okurların karşısında. Bu kitap Mert Ali'nin 1994 sezonunda Show TV Haber Bülteninde "Mert Ali Diyor ki" adlı köşede ve halen Cumhuriyet'te Deniz Som'unhazırladığı "Vaziyet" köşesinde yazmayı sürdürdüğü 'Sözdeyişler'den oluşuyor. M. ŞEREF OZSOY Mert Ali Başanr'dan yeni bir kitap Izinli Geldim • Mezar taşlarımız. Her yere ıl olma sözü veriliyor. îl yapılacak tlçemiz kalmayınca ne olacak? Bu sefer illere başkent olma sözü verilecek. Cellat kımdir? Adaleti arkasına almış katülerdir. îşkence nedir? Devletin masajına işkence denir. "Boş zamanlarınızda ne yaparsınız?" diye sorulsa, eminim ki pek çok kişi, "kitap okurum, müzik dinlerim, gezerim..." gibi cevaplar verir. Mert Ali bu cevaba en güzel cevabı veriyor. "Boş zamanlarında kitap okuyanların arta kalan vakitlerini neyle doldurduklarını merak etmeye gerekyok." Bir diğer Sözdeyişinde de "Dostoyevski bile olsan, günün birinde sahaflara düşeceksin" diyor Mert Ali... O zaman sahaflarda da buluşmak üzere efendim. Dünyaya îzinli Geldim Sözdeyişler/ Mert Ali Basartr /X8X Yayınlan /(J4 s lhan Selçuk Dünya'ya Îzinli Geldim için yazdığı önsözde şöyle diyor: "Şinasi Nahit'in ünlü sözüdür 'Bu memleket uzun laftan battı'. Ancak laftan kısaltarak, uzun laftan batan memleketi kurtarmanın olanağı var mı?.. Yazıda sözü uzatmanın iyi bir şey olmadığını, ünlü bir Frenk yıllar önce çakmış, mektup yazdığı dostuna 'kusura bakma vaktim olsaydı daha kısa yazardım' diyerek mizah içerikli bir özdeyişi dile getirmiş." Ideolojik ve siyasal çılgınlık Bu ünlü Frenk'i tanımak isterdim doğGombrovvkz'in Arjantın'de bulundurusu. Ama onun yerine Mert Ali'yi tanığu sırada döneminin şaşırtıcı gerçeğini mak ve onunla kitapları üstüne röportaj yaşamış olması çok olasıdır. Belki de bu yapmak imkanını buldum. gerçeği şunu kabul etmeye hazır olarak Röportajda öncelikle Bu Soruyu Geçedaha derin bir biçimde yaşamıştır: Yirlim üzerine birkaç soru sordum. "Röporminci yüzyılın ideolojik ve siyasal çılgıntajlarında çok karşılaştığın bir soru muylığı, tarihsel "obiektir" süreç ya da insadu da kitabın ismini Bu Soruyu Geçelim nın ilk günahı ile tam tamına açıklanakoydun?" sorusunu her zaman olduğu maz. Gerçekten de hiçbir yerde görülgibi, mizahı elden bırakmadan yanıtladı meyen kolektif düşüncenin yapay duMert Ali, "Röportajlarda sorulan öncerumlart ve yok olmuş bireysel Dİlincin den görebilirmiyimciler, aleyhimde olötesinde hiçbir açıklama yapılmış gibi maz değilmiciler, bana tam sayfa ayırabigörünmüyor. "însan acaba bunu yapmalirmisinizciler, daha ileri gidıp kaç gün ya hakkı olduğu için mi öldürüyor ya da yayımlanırcılar, konuşursam Türkiye ayaişkence ediyor?" diye soruyor Gombroğa kalkarcılar, bu aralar konuşmam doğwicz. "Însan, başkaları öldürdüğü için ru olmazcılar, cevabı ben de bilmiyorumöldürüyor. Başkaları işkence ettiği için işcular, şunu ilave edebilirmiyizciler, rökence ediyor.' portaj çıkınca haber verirmisinizcilerle Üstelik, Gombrowicz'in inanmış gökarşılaştığım gibi bu soruyu geçelimcilerründüğü gibi, Biçimden kurtuluş yoksa, le de karşılaştım tabii ki." bu tragedyadan nasıl kaçınabiliriz? Bu Kimlerle röportaj yapmamış ki Mert sorulara Gombrowicz'in dünyasında yaAli. siyasilerden: Turgut Özal, Süleyman nıt yok. Tek ipucu Atlantik Otesi'nin soDemirel, Erdal înönü, Bülent Ecevit, nunda kopan kahkaha tufanı. Adnan Kahveci; Komedyenlerden; Uğur Ne yazık ki komünizm sonrası dünyaYücel, Nejat Uygur, Fernan Şensoy, 2enın birçok kışlalarında yeni bir "biçim kiMetin, KemaFSunal, Ali Poyrazoğlu, seferberliği"ne benzeyen bir şey oluyor Şener Şen, Perran Kutman, Levent Kırgibi. Yugoslav tragedyasını en azından ca, Müjdat Gezen; Sanatçılardan: Barış psikolojik açıdan saçma bir düşünsel yaManço, Savaş Dinçel, Bülent Ersoy, Ahu pay durumun ürünü olarak görmek acı Tuğba, Huysuz Virün, Sibel Can; Âmeriverici. kafi siyahi sanatçı Doris Troy, dünyanın Bu durum küçük gelenek ve lehçe saydı işadamlarından Rockefeller ve pek farklılıklarını tam bir ' ulusal çekişme"ye çok kişinin 'Emret Başbakanım' adlı Indöndürmüş ve normal halkı tam Dİr bigiliz komedi dizisinden tanıdığı Paul Edlinçilik içinde komşularını öldürmeye ve dington ve daha niceleri... onlara tecıavüz etmeye itmiştir. Bölgenin Bu kadar röportajın yanı sıra, röportaj daha az etkilenmiş yerlerinde bile öyle siyapmayı çok istediği isimler de var Mert yasal ve entelektüef liderler var ki bunlar Ali'nin. "ICimler" dıve sorulduğunda biyabancı bir ülkede yitmiş, boşluk duyguraz hüzünleniyor. ilk söylediği isim ise suyla tedirgin olmuş ve geçmis,in boş naAtatürk oluyor ve devam ediyor: "Charyalleri, kuruntuları, boş sçjzlerı ile ardına lie Chaplin, Einstein, Nâzım Hikmet, düşülmüş olan Atlantik Otesi kahramaBernarcf Shaw, Beethowen, Salvador Dali nına benziyor gibi görünüyorlar. ve Deli Ibrahim gibi pek çok insanla röEğer Gombrowicz yaşıyor olup da bu portaj yapmayı isterdim." durumu görseydi, belki de doğduğu ülBu röportajlarla çeşitli yıllarda politik kenin yeni kimlik sorununun çözülmemagazin ve en iyi röportaj dallarında miş olduğu sonucuna varırdı. Erken bir ödüller alan Mert Ali, son olarak da zamanda, 1957'de, yurttaşlarının ancak TGC'nin düzenlediği 1995 Türkiye Gatarihten "hiç olmazsa bir adım ayrılabizetecilik Başarı Ödulleri kapsamında rölirlerse" geleceklerinin canlanacağını portaj dalının birincilik ödülünü aldı. Bu yazmıştı. • ödülü Aktüel dergisinde yayımlanan, Wasbington'da yaşayan Polonyalt yazar Aziz Nesin ile yaptığı röportajı ile kazanJaroslaıv Anders in bu yaztst The New dı. Republic dergistnin 12 Aralık 1994 tarihlı "Bir mizahçı olarak mizahi röportajlar sayısında yayımlanmısttr yapıyorsun. Peki en çok kimlerle yaptıIngilizce'den kısaltarak çeviren: MUğın röportajlardan zevk aldın?" sorusuna RATKOCADAGLI açık bir cevap vermemesi kendisi icin pek hayırlı olmuyor ve Mert Ali'yi bir Atlantik Otesi / Witold Gombrotüicz sözlü yapmaya başlıyorum. Bakalım söz/Çeviren: Yaşar Avunç / Aynntı Yayınlan deyişlerini ne kadar biliyormuş? /140 s. I Konuşma özgürlüğü ne zaman başlar? Arkanı dön ki konuşma özgürlüğü başlasın.. Demokrast nedtr? Demokrasi musluğa benzer; açarsın akmaz, kaparsın durmaz. Herkeun cennete gtdeceg'ini ıddıa edtyursun Bunu neye dayanarak wylü'yorsun '•> Cehennemin kontenjanı dolduğu için herkes cennete gidecek. Rüjvet nedır? Uluslararası para birimidir. Insanlardan başka ıkı yüzlu ne var? Kasetler de iki yüzlüdür, para da. Takvıye burç nıye icat oldu? Dünyada karakterler zayıfladığı için icat oldu. Aziz Nesin'in gelişi nereden bellt olur? Itfaiye sireninden. Apolet nedır? Bende yok ama, resmiyet kazanmış vatkadır. Pekı hayattaki son gayri menkul yattnmımız ne olacak? Mert Ali, son olarak da TGC'nin düzenlediği 1995 Türkiye Gazeteclllk Basarı ödulleri kapsamında röportaj dalında birincilik ödülü aldı. SAYFA 9 CUMHURİYET KİTAP SAYI 319