Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sana Sen benim umutsuzluğumsun, gücümsün tüm yaşamımı aldın elimden, ve her şeyimi istedin geri verdın sonra bir kez. sevinç çığlıklarıyla geriniyorum ve açıyorum kucağımı ilk aydınhğına gününçünkü yeni doğan gün sensin ışık sen güneş sen bahar sen ve beni bekleyen güzel en güzel yaşam sensin! Uzakta ince bir çizgi yeniden doğuş gününü bekliyor. Sabahın alevleri parlıyor küllerimin üzerinde. Gecenin taşıdığı her şey yitip gidiyor, utangaç, yanan bakışların yakalıyor beni saydam ve berrak. ovalar kadar büyük sevincin derin derin titriyor ağlayışın. Bahar gecelerinde Güneşin çocuğu yüce güçler izlesin seni! Elbet Acı Duyar Elbet acı duyar tomurcuklar açarken. Neden gecikirdi yoksa bahar gelmekte? Neden bizim ateşli özlemimiz donup gitsin acılarla? Yapraklarıniçindeydi tomurcuklar bütün kıj. Nedir yeni olan, doğan ve fışkıran? Elbet acı duyar tomurcuklar açarken, acı duyar büyürken her şey zorlanır. Güçtür elbet damlaların düşüşü. Korkudan titreyerek asıldıkları yerden, ne kadar sarılsalar da dallara büyüyerek, kayarakkurtuluş yoktur, düşerler ağırlıklanyla toprağa. Güçtür Dİlinmezlik, güvensizlik ve korku, güçtür uçurumlarda çağırmak birini, tutunabiımek titreyerekgüçtür kalabilmek düşebilmek. Hiçbir şeyin yararı yoktur doğuşa sevinçle fışkırır tomurcuklar daflarda tüm korkular yokolur ışıldar damlalar unuturlar doğuşun korkusunu unuturlar yolculuğun korkusunu o büyük güvenceyi duyarlar anında dünyayı yaratan. Olümden sonra "Ne hissederdik'kanatlarımız olsaydı, ölmüş mü olurduk, söyle anne? "Önce sırtımız kamburlaşır, genişler ve büyürdü. Sonra ağırlaşır, ağırlaşır. Bir dağı taşır gibi olurduk. Kürek kemiklerimiz titrer parçalanırdı ve omurgamız, iliklerimiz. Bir çalımla doğrulur ve taşırdı her şeyi, her şeyi. îşte o zaman anlaşılırdj ki artık ölüyüz ve yaşıyoruz yeni bir bedende" Hj&llmar Gullberg Olii Amazon Egemen güçlere çalınan kılıç sen kınlacaksın, parçalanacaksın! Güçlü askeri birlikler T.T.'ye göre Yunanistan'ın kilidi Thermopyle'ye ulaştı. Kırk yaşındaki Karin Boye, Aüngsos'dan aranıyor. îri ve kara gözlü; gezi giysileri vardı üzerinde, kaybolduğu zaman. Belki yüzyıllann ötesini arıyor, iz süren köpekler bile bulamadı oraya giden yolu, Sparta kahramanlarının son adamına kadar ölümü seçtigi özgürlük geçidini. Nike, flüt ve harp ezgileri eşliğinde zafer tacıyla taçlandırmadı Yeryüzünün belası Pers kralını. Unutulmuş tabutu parçalanıp ufalanıyor. Leonides'in yenilgisini kutlayacak kutlama korosu, sonsuza kadar. Kalbimizdeki Thermopyle için kaç kişi yaşamını verecek dana. O gün, Hades'e inecek gururlu Yunan erkeklerinin eşliğinde, ıri ve kara gözlü kızkardeş ve dostlar. Ntsan/1941 Başka bir yaşam yoksa.. Başka bir yaşam yoksa... Ah bu kısa saatler... Bir saat ne kadar çoğaltılabilir ki bir saat! O derin kaynaklar kı, ltimse su içmedi daha, o aydınlık ovalar ki, kimse geçmedi daha, ve biz, biz korkuyla sızlandık. Ah bu kısa saatler... sen yansısı tanrının karşılıksız an bir istek ver bize nişanla bizi duyumlann serüveniyle Sabah Sabah güneşi gizlice sızarken pencereden içeri sevinçli ve özençli, bir çocuk gibi şaşırtırken neşeli bir günü erkenden Eros'un Zaferi Anılarımda ne varsa hepsini yaşam elimden aldı, sokaklarından geçip gittiğim anılarım şimdi bitti artık. D Ü N Y A Y I D E Ğ İ Ş T İ R M E K İ S T E Y E N L E R E K İ T A P DILIMIZ USTUNE KONUŞMALAR Melih Cevdet Anday Türkçe hangi evrelerden geçti? Diğer dillerle olan farklılıkları neler? Tarihsel ve yapısal geçmişi nasıl? Melih Cevdet Anday, bu soruların yanıtlarını ararken, hızla kirlenen Türkçe'ye sahip çıkıyor. YAPI KREDİ YAYINLARI G d l a ı a s a r a y 8 0 0 5 0 I s t a n b u l Tel ( 0 2 1 2 ) 2 9 3 0 8 2 4 ( 4 h a ı ) F a x ( 0 2 1 2 ) 2 9 3 0 7 2 3