22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

0 K U R L A R A "194243 yıllannda çeşitli dergilerde yayıtnladığı yazdarla yazın yaşamına başlayan Yaşar Ketnal, önccliklc Çııkurova bölgesinde yaptığı röportajlarıyla tanındı .Sonra röportajlarmdaki özelliklen, gözlem gütiinü başarıyla uyguiadığı öykülcr yazdı. Kırsal kesim insanlarıni kuşatan yaşam sonnılanriın işlendig'i bu öyküler daha sonra "Sart Sıcak adıyla kitaplaştt. Koman türündehi İlk yapıtı încc Meınet, Çnkurova nın tarımda kdpitalist ilişkilere geçiş döncminin ön aşamalanna özgü sorutılardan kaynaklanır. (...) Yaşar Kemal'in romanlarında yaşlı erkek ve kadmlar, çocuklar, genç kadmlar, yigitlcr, korkaklar, ağaların, derebey artıklarmın adamlan, kirahk katıller, sevdahlar, bilgeler, asker, sivil bürokrauar vb. kişiler işlevleriyle uyum kazammşlardır. Genellikle iş koşullarının ve doğamn içindc görünürler. Betimlemclere sık rastlanır. (...) Yazann anlattmında Pir Sultan'ların. Karac'og'lanlartn sımgvledig'i cski Anadolunun sesi çag'ddar. Kinıilerinde, kişilerin birbirleriylc ilişkilerıyansıtdırken diyaloglarla birlikte bilinçaltı akımtna özgü tekniklerden yararlandır" diyor Şükran Kurdakul, Yaşar Kemal'in yapülannı deg'erlenairirken. (Bu arada, Fethi Naci'nin "Bir öykücü: Sait FaikBir Romana: Yaşar Kemal" adh dev araştırmasını okumanızı öneririz) Nedim Gürsel'in, Yaşar Kemal'le yaptığt söyleşide yazarlığı ön plana çtkıyor Yaşar Kemal'in. Bol kitaplı günler!... Ahmet Telli, Metin Demirtaş, Pertev NaliBoratav, Enise Kantemir ve diğerleri... Kitaplar arasında bir aerinti Muhsine Helimoğlu Yavuz, şiirdcn öyküye, araştırmadan romana, birçok kitabı birarada tanıtıyor. MUHSİNE HELİMOĞLU YAVUZ epsi teker teker okunup, notlar alınıp, geliş sırasına göre üstüste dizilmiş tanıtılmayı bckleyen kitaplar, yine masanın iizerinde bir tepecik oluşturdu. Ve yinc hepsi, geç kalan bu tanıtım yazısı ncdeniyle hcr gün bcni utandırmaya devam euiyorlar. Oylc ki, artık yüzlerine bakamaz oldum ve alıp elime kalemi, haydi dcdim "Cumhuriyet Kitap"ta anlatın maceranızı. Önce Ahmet Telli'den başlamak istiyorum. Hani şu güldü mü çocuk gözleriylc gülen, gülünce de bütün yüzü işığa kesen "sıkıştırılmış öfkelerin" şairi "Ahmet var ya, işte ondan. Yani, bizim güzel şairimiz Âhmet'den onun "Çocuksun Sen" kitabından söz etmek istiyorum. Bir dizesinde "Şairler vurulmalıdır, hayat yakışmıyor onlara" dcr. Oysa onlar hayata öylesine yakışıyorlar ki... Onları alınca bir dilden geriye "geldim, gittim, gördüm, yantım" biçemindcn başka ne kalır ki. Ayrılıklardan bir başka incelikle söz cder Ahmet. "Tam da susuşların birbirine cklendigi yerde" ayrılıklann başladığmı söyler ve sonra da sevilene "Çocuksun sen her ayrılıkta inılası bozulan" diye scslenir. Aslında ayrılıklarda inılası bozulmayan, yüreği titremcyen var mı ki... Meylana bile, o koskocaman "Mesnevi"sine "Dinle neyden ki hikayet etmede/ Ayrılıklardan şikayet etmede" diye başjamaz mı... Sık sık da gitmekten söz cder şairimiz. Çünkü, "Cîereklilik kipinde yaşamaktan" yorulmuştur vc onun için gitmek "Bir büyü gibi saran ağrılar, kışkırtılmı^ düşlcrdir." Böyle olunca da kalbi kendini, "Kederin o derin yalnızlıgından" esirgemektedir. Giderek bakarız ki, aşkların zamanı gelende bitmesi gerektigini söyler ve "Hiç kimse/ Onarmaya Kalkmasın/ Kaybedilmeye değer/ En güzel anında bitirilmişse eger" deyip noktalar işi. Sonra da şunu ekler "Biten bir ask için/ Söylenccek söz şu olmalı./ Güzelui yine de." Böyle der demesine ama, bu bitişin öyle pek kolay olmadığını da bilir. I lem de öylesine bilir ki. "Söz/ de sararır biterken bir aşk" diyecek kadar... Telli'nin "Belki Yine Cîelirim"ini de severek okumuştum, zaten o, hep kendini okutagclmiş bir şairdir. H riyle/ Seferden dönüyor." Demirtaş, ilk biçimini Can Yücel'e okuduğıı bu şiirinin macerasını, şöyle anlatıyor: "Şiirin ilk biçiminde, torbaya şarap şişeleri yerine şiirlcr doldurmuştum. Ve Can Yücel şiirleriyle dönüyordıı seferinden. Şiir okundu bitti. 'Gözümün içi dedi, halt etme. Sen yine şi;leri koy torbaya. Şişeler kırılsın, ama şiir ırılmasın.' Ben de öyle yaptım." Tam Sevgili Can Yücel'e yakışır bir söylem Dcmirtaş'ın. llhan Selçuk'un da begenerek bir yazısına aldıgı, şu dizelerini sizinle paylaşmadan edemeyecegim. "Hazır ol kalbim/ Türküsünü söylemeye/ Derin yara almış/ Bir umudun." Bir de insanı canevinden vuran, şu dizelere bakın: "Her gün kapanan kapılar önünde/ Başkaldıran öfkenle dikilsen de/ Kar etmez/ Çünkü bir şevler almak çarşılardan elvere/ Çünkü ço.cuklar dur bilmez/ Havasız koğuşlara alışılır/ Yatılır of demeden hücrelerde/ Hiçbir şey öldürmez insan yüregini/ Öldürür efiilmek bir ekmek uğruna/ Uç kuruşluk adamlar önünde." r TURHAN GÜNAY KtTAP imtfyaz Sahlbi: Berin Nadl 0 Basan ve Yayarv Yeni Cün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.$. o Cenel Yayın Yönetmeni: orhan Erlnc o cenel Yayın KoordinatörU: Hlkmet Çetinkaya Yazıişleri Müdürleri: Ibrahim Yıldız (Sorumlu) , Oinc Tayanç c Yayın Yönetmeni. Turhan Günay Crafik Yönetmen: Dilek llkorur o Rekiam: Medya C Şimdi de Metin Denurtas/ın önüınde duran üç kitabından söz etmeliyim. "Çocuklar Kediler Uskumrular", "Tersinden Okunan Masallar", "Bu Mendil Gökyüzü". Metin'i öfirencilik yıllanmızdaki nemen tüm "68"lilerin ezebere bildiği şu dizelerinden, tanımayanımız yoktur sanırım. "Bizim de dağlanmız vardır Che Guevara/ Bakma şimdi durgunsa/ Bir şahan gibi duruyorsa/ Yorgundur, savaşlar görmüştür, çeteciler barındırmıştır/ Yani satılmış değillerdir hiç tüfek patlamıyorsa/ Alaçamın, mor meşenin ardına silah çatıp yatmaya/ Bizim de davlarımız vardır Che Guevara." Metin Demirtaş bir güzel insan, bir ince şair. "Galata Köprüsü Söyleniyor Kendi Kendine" şiirini ne yapıp edip okumalı derim. Hele hele "Can Yücel'e Güzelleme"sine nc demeli. "Bazen dc sırtında torbası/ Şangır şungur şişderiyle/ Yara berc içinde/ Çıkar geiir bir yerlerden/ Ana avrat zil zurna dümdüz/ Gayrı seyreyleyin cümbüşü/ Bir şenlik/ Bir gümbürtü/ Bir kıyamet/ Yahu n'oluyor/ Can Yücel şiirle Metin Demirtaş'ın üç kitabı Edebiyatçılar Derneği deöerli kitaplar yayımlıyor. Bunlardan birisi de belki de en önemlisi, Pertev Naili Boratav'ın Nasreddin Hoca"sı Bu kitap için kapsamlı bir değerlendirme yazdığımdan, ayrıca iizerinde durmayacağım. Bir başkası ise "Sanatçı TanıklığıKent Yaşam Kültür" (Artist on the CityLireCulture). Sanatçılann konusmalarını derleyip yayına hazırlayan, Ali Cengizkan'ın emeği sağolsun Ozcan Karabulut'un yayına hazırladığı "Her Pazartesi Edebiyat Konuşmalan" da aynı yöntemle hazırlanmış bir kitap. Teoman Akgür'ün "Türkiye ve Batı 17891989 lktisadi Etkileşim ve Siyasi Yansıma" kitabı ise özenlc hazırlanmış şemaları, tabloları, grafikleri ile bu konuya ilgi duyanlara kaynak oluşturacak nitelikte, titiz bir çalışmanın ürünü. Enise Kantemir'in "Yazılı ve Sözlü Anlatım" kitabı, alanında önemli bir boşlugu dolduracak nitelikli bir yapıt. Bu kitapta yer alan "Sözlü ve Yazılı Anlatıma I^ngel Olan Altı İnsan Tipi"ni burada belirtmeden geçemeyeceğim. "Tip ]: Dinlemeyen Tip. Tip 2: Nezaketsiz Tip. Tip 3: Sabırsız Tip. Tjp 4: Kızgın Tip. l i p 5: Baştan Savmacı Tip. Tip 6: Olumsuz Tip." Umarım yolunuz bu tiplerden hiçbirine düşmez. Düşerse, "vay geldi" başınıza. Bu kitaptaki örnek parçalar da yerli vc yabancı çagdaş yazarlardan seçiımiş oldukça ilginç parçalar. Yani kısacası bu kitap, Ahmet Mitfıat Eiendi'nin deyişiyle "Eğlendirerek öğreten" bir kitap. Enise Hanım'ı kutla Edebiyatçılar Derneği'nin kitapları mak gerekir. ; Cahit Kavcar F crhan OöuzkanScdat Şever'in birlikte hazırladıkları "Türkçe Oğretimi" kitabını da ilgiyle okuyup inceledim Cahit Kavcar yine her zamanki "yerleşik" dili ve anlatımıyla çıkıyor karsımıza. Onun yazdıklarını okurken, kendimi çok iyi yerleştirilmiş yalın, düzenli bir köy evinc girmiş gibi duyumsarım. Onun anfatımı benim için, eksiği fazlası olmayan yolın aydınlık bir ortamdır. Her eline kalem alanın, ticari amaçlarla bu alanda "kitapçıklar" yazmaya kalktığı bir ortamda böylesine nitelikli kitaplara, büyük gereksinim olduğu kanısındayım. Metin Turan "Üç Kanatlı Masal Kuşu Oğuz Tansel" kitabıyla konuk oluyor masama. Tansel'i anma konuşmalarından oluşan bu güzel kitabın sonunda da oldukça zengin bir "Tansel Kaynakçası" yer alıyor. Masamın öteki konuklarıysa şöyle: Turgay Degirmenci bir yerinde "Dağlarla çevrili bu yerin/ Tutsak diişmüş kuşuyum/ Yasalar ve yasaklarla kuşatılmış" dedi^i, "Serüvcnci" adlı şiir kitabını yayımlamış. Mııcize Ozünal "Kızkovalayan" ve "Park Oyküleri" adlı iki öykü kitabıyla, Nafize Oztok ise "Karasevua Çiçeği" de parmak kaldırıyor yazın dünyamızda. Dursun Ozden şiirlerini "Yeni Zamanlar Dervişi Onat Kutlar" adı altında toplamış ve kapakta Onat'ın, hep o gülen aydınlık yüzü. Nerimen Calap şiir kitabının adına "Akiamdı Dökülen" demiş ve "Yalancı bakışlara kapadım gözlerimi/ Alıp gittim başımı/ Kafdağı'nın Ardına" diye bitirmiş. Ali Kemal Gözükara manzum fıkralarını "Çeyrek Adam'da toplarken, Ismail Karaahmeto^lu bir "Nasreddin I loca Derlemeleri" sunmuş bize. Faruk Cumbul'un "Mustafa Kemal Aşiyanda" yapıtını da ilgiyle okudum, okurken de Fikret'in oğlu Haluk hakkında bilmedigim ayrıntılar öfirendim ve "Haluk'un dramını' bir ölçikıe de olsa anladım sanırım. Zekeriya Saka'nın "Adı Kalsın"daki öykülerini» Funda Namc Kahveci'nin "Herşeye Rağmen'deki şiirlerini okuyup, climi yeni bir kitaba uzattığımda, (Janan Eronat'ın "Ertugrııl Süvarisi Ali Bey'den Ayşe Hanıma Mektuplar" adlı kitabı durdurdu beni. Yani bir başka deyişle yolumıı kesti. "Ismctli, Hakikatli, Feragatlı, Sadakatli Kadınım, Sultanım, Efendim Hazretleri" diye başlayan bu mektuplar, nasıl olur da yolumu kesmez ki... Ayrıca bu mektupların saklaıv dığı bohçanın içinde, "Deryalara sıgmaz bir sevda" dürülüdür. (^anan Eronat'ın "sunuş" yazısında kullandıgı lstanbul Türkçesi'ue bir başka şenlik. İşte birkaç ÖrneK: "Ayşanım tek o^lu Raur'u ne dediyse lebbey her yaptığına şebboy diyerek şımartmış". "Ayşanım koynunda Ali Bey'in mektupları, ondan bergüzar şala sarunup, tığı tebet canını zor kurtarıyor." "Ne gustosundan ne sefasından ödün veriyor, ne de ağzının tadından." "Yemek ortaya tetümmatıyla gelmeli. Sahanda yumurta yaşmaklı, fasulya helmeli olmalı." Bu bizim Canan Abla, hani Can Yücel'in "Bir hadise var Can ile Canan arasında" dediği "ikiz kardeş" Canan Abla'dır ki, işte bu kitabı o yazmış. Eline sağlık. i Oğuz Tansel. Ve elbettc ki masamın hiç eksilmeyen hatırlı konukları "Masallar". Maurice Mebayer'in "Eskimo Masallan", Richard Wilhelm'in "Çin Masallan", Korhan Kaya'nın çcvirdi|$i "Hint Masallan" ve kızı Aysu Tansel'in büyük bir değcrbilirlikle atlına gönderdij*i O^uz Tansel'in bütün masal kitapları... Yani anlayacagınız bir şiir, bir öykü, bir masal içinde yaşamadayım ki sormayın. Hcpinize kitaplı günler... • SAYFA 3 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 354
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle