Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bırak, gelsin ne varsa tutkulardan JVavram Yayınlan'nın çıkardığı şiir seçkilerinden biri de "Rilke". Böylesi özveri ürünü bir "Kilkc" seçkisini Türk okurunun imge dağarına kattığı içirı çevirmenini ve yayınevini kutlamak gerekiyor. MELİH NÂSIR de şıı dizeleri kurar büyiik şair: "bütün kendimi adadıklarım, ömrümce, ansızın zenginle^ip beni harcamaktalar." Kuşkusuz tutkııları kcndi yatağına ağdıran bağımlılıklar, yaşatnın kenarında idlen şarapların esrikliğinde daha bir ııca yönelmeye eğilimlidir:" Vc hcp sınır boylarında Cîczinir sevenler, birbirlcrineniceenginleri, (ianimetleri vc yurtları vaat ıılerck." der. Rilke de dördüncü ufiıtındii Duino Ağıtları'nın. Ancakhemenardından eklcr: "Kim korkmamıştır otıırıırkcn kcndi kalbinin perdclerinin önünde?" Yaşamın tutku boyutundan algılanmasının ve onun izlencesinde sürdürülmesinin bire bir tanıklıklandır aslında tüm bu dizeler. Rilke'nin şiirinde tutku, gece imgcsiyle çakışır, tek bir beden olmak üzere yuvarlanır gider dizelerin içinde. Dilyetisini gece ve tutkuyu bulıışturmak üzere kııllanır şair. Gece, tutkulaıı bcsler çünkü. Yalnızlıgı besler çünkü gece. inkü gece, tiim kentin sahibi yapar ııindeyaşayanı. tştebunun için "kalalıalık için yaratılmamıştırgcccler" der Rilke, geceyeinsanayaşama hükmedercesine. I lükmeder Rilke geceye. Bilırgeceyı çünkü. Geceninkötülüğünü, acımasızlığını, yoksulluğunu, kısası öteki yanını da bilir tüm boyutlarıyla. Gecenin karanlık çekiciligi, sokakların yalnızlıgı onu da çckmiştir kendinden içre çünkü. Bunun için bilir Rilke gcccyi. Bilir ve gecenin o korkunç biçimleyiciliğini, sınırsızlığını, içinden doğurduğu yasak cenneti "Evet neden, ey acımasız gece, hissetmeyi bilen, isteyen biri, kenclini açan biri, sonunda neden benzemesin sana?" diyerek tanımlamaya çalışır onu da. Ve tüm bunlara karşın, gcceye ilk kez soyunan birinin gece karşısmdaki yalınlığını, saFlığını, el değmemişliğini "Ey bıiyük gece, bir ayıp değildi senin için bcni tanıman" diyerek betimler. Ancak gece çekcr içinc insanı, yııvarlar kendi boşlugıında, bitmck bilmcz birdoyıımsu/.luga dogru. Rilke dcmiyormu gecenin insanı, sonunda kendincbcnzcdiginc? Benzctirelbette. Bclki de Sancaktar'da bunun için "Affet beni, Magdelana, hep böyle olduğum için affet beni" diyerek içini driker o anılar ıskclelıne donmüş aşkının nes Usta işi bir şiir derlemesi: Rilke Ç eviri yazmımızın kontu Ahmet Ccmal, bu kez de tutkuların şövalyesi Rilke'yk' buluştu: Olasıdırbeklenendir böylesi bırbuluşma Yalmzca is,çili£iyledegil, seçip i/inı sürduğü snnarın/yazının öteki yakasına ait şair vc yazarlarla daha doğrıiMi onlann tutkulanyla dil düzeyinde sevişcrek Türkçedeki haz ormanlarını gcnişleten Ahmet Cemal'in, bir seçki düzeyinde Rilke'ye de ugraması kaçınılmazdı. Zorunluydıı böyle bir bıılıışma. Tııikıılar, lutkuları çağırır çünkü. Vc anlam ancak, benzer yeğinlikteki ve yogunlııktaki duyumların aynı akım üzerinde birbirleriylekanjikarşıyagelmelerisonucu varolabilır Akşit Göktürk, "(,"eviri,hirşcyıanlaş,ılırkılmaynlıındaki temel yonım sürecının özel bir biçimidir" derken, yorum sözciıgTınü üstünkörü kullanmıyordıı kıışkusuz. Klasik ya/.ın yapıtlaıının vc ardından kutsal kitapların yorıımsanmasüıc^lcriylc kcndı tckvinıni kııran vc Gndamer'leçagımızdaenüstnoktasınaıılaşan yorumbilim, çcviri etkinligini dı kendinde içsclleştirirkcn, eşanda çe viı inin, aslında yogun bir yorııınsam.ı siireci oldugunu da muştuluyoıdn Heidegger'in, yorıırnlama edimimiı ancak, olguların yaşanmasıyla birikcı ı veriler üzcrindc temelleneecği tc/ı büyiik öncm kazanmaktadır bıı baglamda. Tüm bımlan çeviri sürecinc uygııladığımızda ise; çevirinin, dolayısıyla da yorumlaına ediminin, tiirdeşdııyumlarasahipyazarlarveçeviımenleıi arasında okurıınu, metnin gerçek anlamlarına ulaştıracağı kesinlenmektedir böylecc. Borges'in o giizelim "ba^landıklaıımız, kendi yü/iimiiziin imgesını oluştmur" sözii bıı nokhula Ahmet Cemal'in; lîrccht'tcn (.anctti'yc, Z\vcıg dcn Mıısil'c, Pa/'a, Ingeborg Bacbmann'diin Kal'kn'v.ı, l.ukacs'lan BcnJMinin'cvcnihavcr Rilkc'yc dcjtiıı hangi duy.ırlıklar ii/crindc kcndincmccıa bıılnuı^bir ırmag'ın tadııulaki gi/leri ele vcrıne/ mi? I ııikıılar, tııtkıılanvağırırviinkü. Veoda onun için soyıuuır Rilke'ye: "Kadcıdır bu rüzgârın cstiıdiği; bırak, gelsiıı gelsin ne varsa lutkıılaıdan" diyc Tiirkçc'ycdoniışti'nerek. Tutkuların şairidir Rilke, evet. I lem de öyle bir tutku kı, şiir atlasının sırtını kaplayan lallanların dokusu "Zaman, koyıı renkli şarabın içinden ve binlerce gülün arasından geçip, hışırtılarla gecenin riıyaUrına kaymaktadır" dedirtir kcndine Sancaktar Christoph Rilke'nin Aşkı vc Ölümü Üzerine Bir Ezgi'de. Tutku boyutu şiirinin bcslendigi harıdiysetekkaynaktırRilke'nin (hangimizi boftmadı ki zaten tutkularımız ve yarım bıraktıklarımız). Yaşadığı dönem itıbarıyla derinligine tutkuların göveıdiği, kentlcıin damarlarından içeıi olası/lıklaıın sı/dıgı, çökiiş kültürünün bütün süreçlerıyle insanlaıın bedcnleıinden içeıi şııınga edildıği bir topludurumd.ı lanctlı şüirlerın de boyk'M bir etkıden paylannı almamaları duşıınulemezdi clbette' (,'okıiş, bağımlılıkl.ırı tutkııya dönıişruriır çünkü. Bunun için deduşuşebağlanır Rilke; "bu dünyada diişmeyi sürdiirmektir cn büyiik bcceıi" diyerek. Buna gerekçe olarak da, bir başka şıirin nesine: " Yalnızca geceleri insan, kimi zaman gittiği yolıı tanır gibi oluyor. Ama sakın bütün yaptıgımız, yabancı bir güneşin altında onca zahmctle alınan yoldan geri dönüp hcp aynı yerc gclmckolmasıni'" Bütün sapkınlar gibi, daha doğrusu bütün şairler gibi Rilke de mutlağın, saltığın, el değmemişin, dokıınulmamışın ardındadır. Elinde sakladıgı tüm kozlarını, o saflıgı yaşama getirebilecek çılgın oyunun olası potlarını ortaya sürebilmek için tutar. Katıksızın ardında koşarı Rilke, Duino Ağıtları'nda bıı kez şunları söyler: "Oysa yalnız başımıza kaldığımızda hep Kalıcılıktı peşinden koştugumuz, yerimiz Diinya ile oyıın arasındaki bir araalandı; ta başlangıcından bıı yana ancak terîemizadımlarahazırbiryer." tnsan tekinin var oluşundan bu yana kendi ötckibeniyle, aynadaki suretiylc örtüşme, bülünleşme gizliistenci, sonunda o büyük arayışı da doğurmuştur bagrmda: Kendi yüziimüzün yansısı mutlaka, saltıkta gizlidir çünkü. An be an acıyla hırpalanan ve darp izlerini sarmaya dahi fırsat bırakılmadan bu kez yerlerde haince, kalleşçe sürüklenerek yüzü gözü tekmelenen insan teki, karşı koyabilecek yaşama direnebilmek için mutlagı gereksinir. Mutlağı gereksinir çünkü; mııtlak olan dürüsttür daima ve bütün ideal sevgililer o mutlağın çelik kaplı koridorları arasında yaşarlar. tnsanı kurtaracak olan o ideal scvgilileridir (hani hiçbir yerde, hiçbir zamanda bulamadıklarımız ve bulamayacaklarımız). Oysa o aradaki koridorlar, o koridorlar izin vermezlcr hiçbir zaman bu buluşmaya. îştc Rilke hcm bunun bilincinde, hem dc arayışındadır hcrşeye karşın. Vc arayışlarının üzcrini geceyle örter, bulamayacağını bilc bile: "Biitün kentler birbirinin aynıdır böyle gecelerde" der ve bir keşis. gibi izini sürdüğü o mutlağın, o gizin, o felsefe taşının ardında yÜEÜne bulanmış yorgıınluğuyla kendine sorar, kendi yüzüne bakar aynada: "Neyim ben, bir şahin mi, bir fırtına mı, Yoksa eski bir şarkı mı." diyerek. Çünkü hep şairler llölderlin'in dediği gibi üziinç devirlerindedirler. Böylesiözveri ürünü birRilkeseçkisini Türk okurunun imgc dağarına kattığı için, sıkı bir okuru olarak çeviri yazmımızın konlu Ahmet Cemal'e kendi adıma teşekkür ederken; bu kez Broch'ta, Musil'de, Auerbach'ra, Kleist'ta yeniden, kendisiyle yeniden bıılıışma isteğimi de burada yazmaktan kendimi alamıyorıım. • Rilke (Bütün Şiirlerinden Seçmeler)/ Ahmet Cenıal / Kavram Yaytnlan /128s C U M H U Rl Y E T K İ T A P SAYI 2 5 5 S A Y F A