Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
mektedir (s. 49). Işte "Avrupalılaşma'nın hıızursuzluğu huradan kaynaklanır" (s.49). J. Rittcr'in 5O'li yıllardaki gözlemleri anlamını, bu saptamalarda bulmakta dır vc bu değerlendirmeler sanırım günümüz için de son derece anlamlıdır. Hiç kuşkusuz bu ycni durum sadece ilerlemeye konıı olan ülkelerle, toplıımlarla, uluslarla sınırlı kalmayacaktır; huzuısuzn.ık, bunalım, Avrııpa'nın dabunalımıolacaktır: "Yaşamıntcmclinde yalnızca bu iilkelerin dcgil, aslında uygar diinyanın da geleceğini belirleyengerilimleri" (s 49) üıetecektir. J. Ritter'inülkemizdegeçirdiğiyıllar gözönündebıılundurulduğunda.laikligin tam olmamakla birlikte bir ölçüde korunduğu daha sonrası için bunıı söylemek giderck zorlayacaktır bir dönemdir. Laiklik, kökengelecek bagiantısında, nıodcrnlik vc ilerlcme kategorileri için dc cn bclirleyici olan temeldir. Batı'nın modernliğegeçişıni kolaylaştıran hatta bir bakimahepöyle olmasını sağlayan tcmcldir laiklik. |. Kitter'in dinlcr bağlamında yaptı£ı çözümlemelerçok ılginçtir; 1 lıristiyanlık çerçevesinde Avrupa'yı, Islaınlık çerçevesinde Türkiye'yi dcğcrlcndiris,), üzerindc dikkatlıce durulmasi getekcn noktulaıı içermektedır. Bu dıısunccler, iki ılinin, dıger toplumsal kıırumlarla olan ılişkilcri çerçevesinde ö/.ünü yakalamıs, görünmektedir 1 lıristiyanlığm bas.tan bcıi Tan i sözuinsaniyasaaynmına,ycrvü/ü^:Kyü/.ü dcvlcti anlayışına bııyıık ycr ;yırması ve bu aymmı temele almaM çok öncmliılir: " Bntı iki dü/cnin geriliminde ayakta durmayı ögrcnmi^tir Aııuı Islaımla onlaı ın ayııımı bılinmc/ (...) Islanı cv vc ailcnin ahlaki bir yasal diızcnlcnıclcri, mıras vc mulk iliijkikıidir. tslanı, vcrgilcr vc savaş yiıkıımliılüğiidür. İslam, dcvlci dü/ctıi anlayı^ının takcndisidir" (s. 53). Ancakbütün bu saptamalara ili^kin olaıak birçnk tartışma noktası oriaya çıkabilıı. Tüıkiyc'nin ö/gül duıuınuntı saptama ç>\basında İslam dıs,ı yapılanmaları da, geleneklcıi dc hcsaba katmak gcrcklidir. ). Ritrcr, 5()'li vtlların oncc.sindc Türkiyc dc bulıınııuı^ Dİsaydı, kuşktısıu,gözlctıılcıi vc vaıclığısonusiarı;ok daha iaıklı olacaklı Türk kimliği, Islamiyetlc bu dcnlı ozdcşlcşmiş olabilir mi? Ancak giıniımu/dcki gclişrnclcr siyasal, gimdclik kazanıınları önc (< ,> karan tulumlann ödiinlcrindcn dolayıJ. RiUcr'ilıaklıçıkanvorgibigöıiinmcktedir. Üın ularak Islamı seçmiş olan toplumlar iı,in "ıkı du/cnin gcrilimi içcrsindc ayakta durmayı" başarmak oldııkça giiçtıir. Ancak Türkiyc bıınu dcncmeyi gözc almıştır vc hcr ^cyc ragmcn, bâlâ bu vöndcn "ayakia durmayı" ba^armaktadır. Anıa oldııkça hassas bir dcngcnin gunümüzdcsöz konıısu olduğu da dikkatli gözlcrC U M HU R IY E T K İ T A P S A Y I 2 5 5 Cıcero FALLUS'UN OÛSTLUK UZERINE 'JoactıimRıtier ftURUPfl'NIN SORUNU OLARAK IflURUPfiULflŞMA M, MerieauPoniv ALGININ FENOMENÛLÛJISINE ÛNSÛZ. GOSTERCEBİLİM GRAMATÛLOJİ Edmund Husseri AURUPA INSANLIĞININ KRIZI UE FELSEFE' Fallus'un Anlamı / ]acqual jicütı/ Çevırcn SuffctMural Turıf/AVA Yuyınlan/ DostlukÜzerine/ Cıcero/Çevırcn Çiğdcfn Durüşken/ Avrupa'nın Sorunu AlgınınFenomenoloOlarak Avrupalılajma/ jisineOnsöz/M Mer]oachüim Rıltcr/Çev leuuPonty/ Ayçj Stıhuncııo&lu/ Çev, MedarA tıa / AFA Yayınları/ ')2 s. A1A Yaytnlan/601 Göstergebilimve Demdü/Çev Tulın Abj,n/AFAYayınları/73s. Avrupalnsanlı^ının Kri2İ ve Felsefe/ Ldmund 1 Huuerl/ÇeL A\\üSa hutuutı^iuÖtitiy Sozcr/ AYA Ytiymlıirı/ 'Ji \ Kökengelecek bağlantısı den kaçmamaktadır. Çünkü son yıllarda bazı toplumlar yönetici kadrolarIslamiyctin siyasal öziinü "hısius" ayınmına izin vcrmcycn yanını ycniden kcijtctmi^ gibidirler. 1 Iırıstiyanlıkta yaşanan rcform hareketi "fasius" ayınmınıiyicekcskinleştirmiştir. Oysa islam dünyasında günümiizde bunların ayırımsızlığı iyicc kcskinlc^mcktedir. Eğcıkökcn gclcccksürcklili^isöz konıısu ise, "her şey kurahna uygun olarak scrgilenmclidir" savı çerçevesintlc, ınadcııı ki bu yönden bir ayırımsı/lık vardır, ijjtc* bu durum bizzat uygulama alanına gcçirilmclidir: Dinsel yasa, sürcklıliğı saftlamak için toplumu tıımııylc kuşatmalıdır kimilcrinc görc. Ikilı ya^am tarzınıngcrilimindcdengeyi yakalayamayınca büyük zorluklar oıtay.ı çıkacaktır; Ishımiycte inanmış insanların lilkcsindc/ıilkelcrindc gö riilcn zorlukların temeli bııdıır. "Bu nedcnle varoluşun bir bölünmesi olarak dcvletin laik tcmcllendirilmesi, bireyi de temelden etkilemelidir. lnsan dışarıda ve içeride iki düzenin arasında kalır, bunlar birbirlcriylc ilintisizdir ve dahası karşılıklı kcskin bir karşıthk içindcdir. Bununla birlikte ikisi de yaşamın tüm diizcni olduğıınu savunur. Ya^am iki alana böliinür; aralarında hiçbir aracı yoktur Eski ve yeni oluşumunarasındaköprücksiktir" (s.53). Işte bu ikiligı aşmak için cskiye özlem, eskiyedöniişistekleri öneçıkaıvc hatta I Rittcr'in dc saptadıgı gibi 50'li yıllarda bbylc bir çöziim yolunun belirgin şckilde tcmclleri atılır. Avrııpalıla^manın, modcmligin, aklın modcrn kııllanımınm yarattıgı tcpkı; günümiizde bu tcpki, son dcrecc belirgin bir biçimde hatta, Avrupalıla^manın kalıplarını, yollarını, yöntemlerini kullanarakkcndini savunııyor; çoğıılculuk, dcmokrasi (!) gibi kavramlankullanarak. Zaman zatnan, bu tür tutumlar için yeni vc modern nitclcmcleri bılc kııllanılabiliyor işte bu, son dcrcce yanlış bir değcrlendirmcbiçimidir. Bu tür tutumlar her tiirlü "modcrn" (!) görüntüsüne kaiîjin temcldc hiç de modern değıl, iistelik modcrn olana tam da karşıt.* I liç kıışkusuz hiçbir şcy iusan dünyasında sal oki!}umu içindc siiıüp gitmiyor; siirekli rmidahalclersö/konıısır Siyasct dünyasından vc ckonomi diinyasından gclcn miidahalclcr; |. Ritter bıınu "vurdıımduymaz ticarct kalası" deyişiyle («ctlıyor. "Avrupalılaşma sürccınde, Avrııpa uygaılı^ı dünya üzerine yayılıyor; uluslar onunla ilişkiye giriyorlar ve Avrupa'yla birlikte erıyip yeni bir tarihsel birlik oluştııruyorlar. Ama sorumsıızlıığıın ve vurdumdııymaz ticaret kafasının aşırıhğı içinde, Avrupalılaşmadan kaynaklanan sorunlar ve bu sorunların Avriıpa'ya yükledigi görev karştsında kapılarını kapama gcncl bir tutıım olarak kendini gösteriyor" (s.58). Avrupa'nm en büyük sorunu Avrupalılasjnıa, Avıupa'nın önündcki en büyük sorundur kendisinin de varlıgı için. Avrupa ile Avrupa olmayanın iİişkilendirilmesi gibi görünen Âvrupalılaşma olgusu.birçok yönden sorunlar içeriyor ve Avrupa kcndisini de düşünerek olup bitcnlerc kayıtsız kalmamalıdır. Bundan böyle Avrupa salt kendini, Avrupa'yı Ji'üjiinmekle yctinemez; kendini Avrıınalılaşma sürecinden gözlemek, incelemek zorundadır Üstelik Avrupa da Rcmi Bragııe'm dedigi gibi kendini Avrupalılaştırmış.tır; baştan bcri böyle degildir. Avrupalılaşma olgıısıı aracılıgıyla (cograli) sınırlarını aşan Avrupa diger deyişle Batı, ötekine yani Do£u'ya yönelmek, onunla olan ayrılamazlığını görmek, algılamak zorundadır. Salt kendi iç dinamikleri çerçevesinde kendi üzerine kapanmış bir Avrupa kendini anlama görevini yerinc gctiıcmez. Oylcvsc Avrupa artık "'eskı' Batı olarak Avrupalılaşma soıunlaıını kendi sorıınları olarak algılamaya hazır olmalıdır; böylece kendisi için vardığı sonucıı şımdi evrensellcşmis, toplıımun tcmclindc gclcccğinin ve kökcnin birliği için verimli kılmalıdır" (s 64). l^te ). Rittcr'in hiç mı hiç tcrk etnıedigi sürcklilik lıkıı bıırada bir kez daha kendini gösteriyor! Kökenilegclecegin olgusnl sürckliliği, bclirlcvici olan sürcklilik likrini gcrekli kılıvor llerlemckökcn vegelcccginbirliği ancak bu sürcklilik likı ı bağlamında gerçekleşme şansını elde edebilir. • "Bıı baglıtnuLı Nıliifcr Cîöle nın Modcrn Mahrcııı kıtnhını bıilırhılmak \ctcrlı iıluıriM Kılohın hti)ltgımn F.rcndız Atasii'ııün •ion dcre<<• ycrındc clcj/ırt/crını dc bcuıh<ı kalarıikbıından sonrakı hjhkılarındıi Postıııadcrn h\(lbrctn olıtrdlc dc^ı^tırıhucsını (incrıyortttu S A Y FA Esklye özlem jacgues Derrlda | S