04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

sürekli bir biçimde dürtükleyen, birkaç ses telini Jımbırdatan değişik kaynakları devreye sokar. Cinselisteklerinbilinçtevegövdelerin bazı katmanlarında patlayarak oluşturduğu resimleri; kederden kurtulma sarhoşluklarındaki altüst oluşlan; hayallerin sert rüzgârlarıyla yelkenleri şişen gemilerin bilinen ve bilinmeyen ülkelere sürüldenişlerini; rıhtımlarda bıçaklanan gemicilerin öykülerini; kopan, eriyen, her zerresinde, birlikte yaşanan anların üşüdüğii iJişkileri; toplumsal ve sosyal çalkantılarla oradan oraya savrulan aydınlann şaşkınlıklarını, direnmelerini; Sansaryan Hanı'nda bir hortlak soluğu gibi fısılnlara karışarak dolaşan işkence iniltilerini sergiler. Geçmişi eşeler. Anılan eşeler. Aynı çatlaklarına sığınan ve o çatlaklarda bakımsızlıktan ölen güzeliikleri eşeler. Dünden bugünegeçemeyen yaşantılann özlem ve umutsuzluk yüklü zavallılıklarını eşeler. Geçmişin gürültüleri ayıklanmış ve durulmuş sessizliğinden zamanın biriktirdiği süzme ürünleri cımbızla sökercesine söker ve hemen şiirlerinin özüne döşer, döşedilderini orada bırakmaz, yabancı devinimlerin, yabancı değişimlerin dışına itmez, tam tersi onları hepimizin söyleyeceği, mırıldanacağı bir şarkı kimliğine büründürür; bol görüntülü kıpırtıların beslediği tabloların kimliğine büründürür, yoğunluklarıyla eîcsiklikkrini tamamlayan incelmiş duyguların kimliğine büründürür. yaklaşmıştır içtenlikle, sevgiyle, alayla, eleştiriyle ve acıyarak. Ben o 'ballad'larda var olan insanları bir albüme kapatılan, altlarına da öyküleri, dramları yazılan solgun fotoğraflara benzettim. 'Soğuk kadınlar balladı'nı okurken onlara ilişkin filmler oynamaya başladı beynimin perdelerinde. Soğuk kadınlardı usulca geçtiler/ koyu bir yalnızlığın kenarından/ adımları ürkekti değişiktiler/ kan mı sızıyordu dudaklarından/ başka bir yalnızlığa gittiler/ yosun yeşili aynalarda biriktiler/ kıpkızıl buğusu karanlığa dağılan/ tenha gözleri birer kilittiler/ uyanmışlardı vampir uykularından/ nasıl da ulaşılmaz fakat gündeliktiler/ kimbilir kaç yalnızlık eskittiler (...) yo gibi dikiyor sanki Yahya Kemal'in şiiriyle kendi şiirinin arasında bir birliktelik, bir yakınlık kurulması, edebi bir iletişim sağlanması için.. ya da başka bir şey.. ama saptadıklarım doğruysa, şiirden şiire sıçrayan bu evrensel enerji, evrensel işbirliği müthiş bir şey! Dokuzballad 'Dokuz ballad'ın dokuzunda da, Attilâ Ilhan'ın hoşlandığı, beğendiği, ötekilerden ayrı tuttuğu, belki de "Şiirleri mutlaka yazılmalı" diye düşündiiğü; bizaçları, kişilikleri, konumları, işlevlerik arşıtılıklarla dolu kadınların yaşamları sergilenmektedir. 'Kalk gidelim kadınlar balladı'nda, paralılarla düşüp kalkan, alınıp satılan, bir yerlere götü « Attilâ Ilhan, arka arkaya okura ve edebiyatımıza sunduğu Sisler Bulvarı, Yağmur Kaçağı, Ben Sana Mecburum ve Belâ Çiçeği gibi yapıtlarıyla hem genç yetenekleri hem de genç kuşakları etkilemiştir." rulmuş bir yanlışı yaşamaktan/ epeyce kadın gizliceerkektiler. 'Unutulmuş kızlar balladı'nda yılın sadece bir tek mevsiminde yaşadıklarını kanıtlamak istercesine or^alıkta görünen ama bu kısa sürede varlıklarının en belirgin yemişi olan sevdalarını.. genç, ateşli bir kadınla yalnızlıklarını, sıkıntılarını unutmayı hayal eden erkeklerin bedenlerine ve ruhlarına yazdıran, oralarda izler bırakan ama mevsim bitince de ortalıktan kaybolan ve Attilâ Ilhan'ın şiirlerindeki masalsı evrene çekilen kızlann durumu üzdü beni. 'Bilinmez nerde bitmiş hangisi nerde başlar/ unutulmuş kızları mevsimlik sevdaların/ yalnızlığa uzun kanlıca'da bir çınar/ savrulan yapraklan hicranh sonbaharın/ (...) porno bir romandan birisi çıplak çıkar/ öbürü bir fotoğraf cebinde her oğlanın/ Şiirin 'yalnızlığa uzun kanlıca'da bir çınar' dizesi bana, Yahya Kemal'in 'Günler kısaldı. Kanlıca'nın ihtiyarları/ Bir bir hatırlamakta geçen sonbaharları'nı anımsattı. O şiirdeki ihtiyarların hatırladıklarının arasına, unutulan kızlann ateşli sevdalarını katıp dünyalannı genişletiyor, Yahya Kemal'in ayrımına varamadığı çok önemli bir boşluğu dolduruyor. Ve o şiirin yanı başına 'Unutulmuş Kızlar Balladı'nı bir anıt Aynlık Sevdaya Dahil Attilâ Uhan'ın şiirlerinde görkem vardır. Benlikleri sırılsıklam ıslatan sağanaklar vardır. Yıkan, deviren fırtınalar vardır. Cinayetlerintrajikvedestansı alacakaranlıkları vardır. Hayal kırıklıklarının ruhlarda başlattığı bunalımlar vardır. Her şeyi arkada bırakıp kaçmalar vardır. Coşku vardır, gerilim vardır. Okuru evrenin çapraşık yollarında, bellerinde, kentlerinde gezdiren, gezdirirken de kendinin ve başkaların neşter vurulacak noktalarını işaret eden çağrışım zincirleri, çağrışım toplulukları vardır. Gerçek kitlesinin özünde yuvalanan sosyal çatlakları, aykınlıkları, olumsuzlukları, kişiyi hırpalayan ve alçaltan ayrıntıları yakalama ustalığı vardır. Harika benzetmeler, saptamalar, gözlemler vardır. Dili işlektir, kıvraktır, renklidir, müziklidir, resimlidir; hırçındır, öfkelidir, hüzünlüdür, ateşlidir, duyguyla yoğurulmuştur, dopdoludur ve yalnız Attilâ Ilhan'aaittir. Aynlık Sevdaya Dahil'in içerdiği şiirler, öbür yapıtlarındaki şiirler gibi bireysel ve toplumsal sorunlarla, o sorunların derinliklerinden fışkıran depremlerle dokunmuştur. 'Yanlış balladlar' bölümünde yer alan yazgıları başka, konumları başka kadınlara C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 218 Masalsı evren rülen, bu edimlerini bir yaşam biçimine dönüştürünce de insani duygularını yitiren, 'lâfı hiç uzatmaz sevişmeye geçer' dizesinde olduğu gibi robotlaşan kadınlar anlatılır. Tığ örgiisü yaşlı kadın balladı' şiirinde ise 'marifetli tığ'larından 'hayal kuşları, yaprakları tırtıllı esrarlı sarmaşıklar' üreten ve 'yaşadıklarından bir rüya çıkaran' yaşlı kadınların sıkıcı bir ömrü renklendirmek amacıyla didinmelerini, uzaklardaki güzelliklere hiç değilse düşleriyle erişme olanaklarını aramalarını, hiçbir şeyden, hastalıklarından bile yakınmamalarını serer gözler önüne ve içleri burar Attilâ llhan, 'Ötekiler' bölümünde, ülkesinin, insanının her alanda ilerlemesini, gelişmesini, yurttaşının üzerindeki siyasal, toplumsal ve ekonomik baskıların kaldırılmasını isteyen, sosyal uyanışlarla ilgili eylemlere katılan aydınların başlarına örülen çoraplar sıralanır. 19401960, hatta 1970'li yıllarda sıkı bir polis takibi altındadır şairler, yazarlar, ressamlar, sanatçılar ve öteki solcular. Yönetimce düşman, komünist, vatan haini ilan edildiklerinden, gece gündüz, adım adım izlenmektedirler. Ve izleyenler, 'taharri'ler, yüriidükleri yoldadır, girdikleri meyhanededir, kahvededir; garson, boyacı, işçi kılığındadır. Bir değil dört kulaklarıyla dinlemektedir ler ve her an otoritenin baskısını duyurmakta, suç işlemeleri için tuzaldar kurmakta, tongaya düsürmektedirler. Bizim de arkamızda dolaştılar, gölgelerini, korkularını bıraktılar ama yılmadık ve onları sevindirecek hatalar işlemedik. Attilâ tlhan, bütün bunları çok iyi bilen ve kovuşturmaya uğrayan bir toplumcu olduğu için bu konuya ilişkin şiirleri, gerçeklerin kanından sızdırmayı başarmıştır. 'Taharri' şiirinde şöyle der: 'içimdeki soğuğu dişlerim tutamıyor/ gözlüklerim duman bıyıklarımın kırağı/ yalın bir kötümserlik arıyorum/ buluşma sıfır on beşkod isimli cemal/ saatbaşı yalnızlıklar üretirmiş/ uzak yakın kimsenin anlayamadığı/ ağzındaki zehiri bir türlü atamıyor/ yüzünü görmedim resimlerinden tanıyorum/gözlerinden belli bir çığlığı sakladığı/ adım yusuf kısmı siyasi'de taharri/ böylelerini az mı yakaladım/ anladığım başıboş evsiz barksızın biri/ tuhaf şey ellerim ne fena terlemiş. Attilâ Ilhan, 'mevcutlu' şiirinde, müdüriyete götürülen bir siyasinin içini altüst eden duyguları, kaygıları, tepkileri, düşünceleri açıklamaktadır. 'Mevcutlu bir yanıyla müdüriyet yolcusu/ bir yanıyla bıraktığı sabah uykusu/ karısı kızkardeşi dokunsan ağlayacaklar/kulaklarında kalmış asansörün uğultusu/ çıktığı her basamak unutulmaz bir anı/ gazetelerde solmuş eski tevkifat'lardan. 'Fashback' şiiri, polisin gelmesini her an bekleyen ve o Jurumla ilgili çeşitli sorunlarla boğuşan bir adamın psikolojisini didiklemektedir.' yoksa geldiler mi korkularıyla büyük/ namlu siyahı karanlık sokaklardan/ o kullanılmış uyku otellerden dağılan/ ellerinde kelepçe gözleri iplik iplik kan/ o gözlüklü çocukla sansaryan hanı'ndan/ sarışın sevgilisi saçlarından asılan/ avuçları sıyrılmış omuzları çürük/ uykularında içsavaş yüreklerinde göçük.' 'Serbest gazeller' bölümünde Attilâ Ilhan, geçmişteki bazı durumların perdesini kaldırmaktadır. 'Meyhaneler dağılmıştır/ sarhoşlar mağlup/ asfaltlar yıldınm hızıyla soğuyor/ hava durgun yaprak kımıldamaz/ uzak lâternaların aydınlattığı geceyi/ kim arar kim sorar/ en tenha rakıların/ en ıssız kuytularından / sırılsıklam tefrikalar çıkaran/ mahmut yesari bey'i kim arar kim sorar. Attilâ Ilhan, bizim yaşamımızı anlamlandıran değerler yaratan ama sonra unutulan kişilerin mezarlarını açar ve hepimizi suçlar gibidir. Haklıdır. Çünkü biz çok çabuk unuturuz ve unuttukJarımıza, daha önce hiç yaşamamışlar gibi davranırız. Aynlık Sevdaya Dahil, Attilâ Ilhan'ın müzikle, resimle, anıyla, öyküyle, duyguyla yoğurduğu ve okura sunduğu bir şiir şölenidir. Ve ben diyorum ki: Yaşam da sevdaya dahildir. • lâllhan/BtlgiYayınevi/s. 108. Ayrılık Sevdaya Dahil/ Şiirler/ AttiSAYFA 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle