Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Özdemir Ince'den "yaz" ağırlıklı şiirler... Yazın Sesi, Divane Hasret ve Ozdemir Ince Şiir ve dil üstüne sürekli düşünen, düşündüklerini de yazan Ozdemir Ince'nin yeni çalışması, 2 uzun şiirden oluşan bir şiir kitabı: "Yazın Sesi". Kitabın adından da anlaşılacağı gibi yaz temasının ağır bastığı, daha doğrusu pek çoğu yazın yazılmış şiirlerden oluşuyor kitap. GÜLTEKİNEMRE /demir Ince, Şiir ve Gerçeklik'le (1985) başlayan I düşünce ağırlıklı yazıları1 nı derlediği kitaplarla, <2 Türkyazınında.haklıolarak, kendine özgün bir yer edindi. Özdemir Ince, ilk kitabın ardından Söz ve Yazı (1991), Tabula Rasa (1992), Dinozorca (1993) ve Yazınsal Söylem Üzerine'yle (1993) önemli konuları tartışma alanına sürdii. Yılların birikiminin, şiir üzerine düşünmenin, çeviri yapmanın yarattığı bir delta sayılmahdır bu kitaplar. Şiire gönül vermiş okurları olduğu kadar, şiir yazanları da çok yakmdan ilgilendiren bu kitaplartlaki yazıları döne döne okumak gerekiyor. Yazınsal Söylem Üzerine'deki "Şiirini Dili 1,2", "Dilin Yazınsal tşlevi", "Yazınsalhk", "Geleneksel ve Şiir" başlıklı yazıları bir kez okumak yetmez ğibi geliyor bana. • • O Yazm yaalmış şiirler Şiir ve dil üstüne sureklı düşünen, düşündüklerini de, iyi ki yazan Özdemir Ince'nin yeni çahşması, 2 uzun şiirden oluşan bir şiir kitabı: Yazın Sesi. Kitabın adından da anlaşılacağı gibi yaz temasının ağırbastığı, daha doğrusu pek çoğu yazın yazılmış şiirlerden oluşuyor Yazın Sesi. Daha önce hiçbir yerde yayımlanmayan şiirlerde Özdemir Ince, kendi şiir çizgisini aşarak, değişik imgelerle ve yepyeni sözcüklerle sürdürüyor şiirini. Söylemdeki rahatlık, giderek yalınlaşma ve düşünsel yanın yoğunlaşması şiirlerde hemen kendinibelliedivor. Özdemir Ince, "Gövdenin çeperinde bir başka gövde"yle, "ertelenmiş yaz"ın bir "heyelan" olduğunu duyumsaya duyumsaya çıkıyor şiirsel yolculuğuna Gölköy'de. "Homeros'un kehribar denizi"yle heyecanlanır, "sel izi"nde kalanlann izini sürer "şehvetli ağustos"ta. "Sakar bir haziran", "ekimin kalbinde bir vaha", "divane hasret" nerede olabilir "taşın günce"sinden başka "Ey şiir!". Nedir bu şiir "söziin gecesi ve gündüzü / gövdenin dört mevsimi" değılse? Özdemir Ince, "Çilehanemdeyim" derken, "Mavi kar suyu, mesnevi diliyle" oluşturmaya çalıştığı şiirlerinin yüreğindeki ağırlığından da söz etmiyor mu? Bu şiirler "hayrat maşrapa" ile su içilen ve "çekülsüz, pusulasız zaman"ın şiirleridir. Zaman "Vezinsiz ve kafiyesiz"dir; SAY FA 10 böylesi şiirlerin olduğu "dünyanın tanyeri" ise, öıdmnir inc« "Kadın teni koYflZIN SESİ kuyor"dur, ne güzel! Ortam, "bir cellat pazan"dır, "geriye göç" başlamıştır ve yaşanan "hicret düşü"dür ne yazık ki. Oysa "Yaz, bir mavi eğretileme"dir şairin "mecnun eti" nde. Aradığı nedir "dölyatağında?" onun ve bulduğuysa "Bir smog!" mu yoksa? "kör aynadan" da birşeyler öğrenılır şiir yolunda. O, yazdığı şiirlede, etinden çekip alır sözcükleri ve böylece ortaya "yıldız alfabesiyle yazılmış / devingen bir kitap" çıkar. Bu tür kitapların okunduğu yazıda "rüzgar", "bekçi köpeği'Mir etrafta, uğuldar durur, "birbuzul aynasında." Özdemir Ince, yeni şiir kitabı Yazın Sesi'nde "bir hicret yar«t"mayı amaçlıyor yaşamın "önünde ve erkasında", "camın içinde ve dışında." Bu da, "Bir masalın cümle kapısından" süzülmedir "sürmeli kırlangıcın nar çiçeği"ne. "Dönek kent"lere dönüp bakmak istemez, elinde "tayfölçer"le. Avucundaki "yıpranmış sözcükler"i bir yana bırakır ve sözcük denizlerinin derinliğinden yeni sözcükleri, imgeleri dolaşıma sokar dizeleriyle, şiirleriyle. "Kendi eti"nde "gurbetlen"ir, "bir kök akşamsefası"dır, "dilsiz esnaP'tır, "ağır su"dur ve aradığı gerçek "dilin içindedir." Duyarh, sıcak ve lirik Dili, diş söker gibi, gerçeğin içinden söker çıkarır. Şiirinin ve Yazın Sesi'nin özeti şu dizede kendini belli etmiyor mu? "Şiirime durmadan temiz birsuaradım." 50 şiirlik Yazın Sesi'nden sonra 12 şiirlik Monemvassia'daki Mezar şiiri yer alıyor kitapta. Dünyaya, yaşama, mevsimlere, tanhe, günümüze değişik bir bakışın "mersiye"si bu şiirler: Duyarlı, sıcak ve lirik. Yazın Sesi'nin arka kapağındaki şu değerlendirmeyi de almadan geçemeyeceğim: "Yepyeni bir sözcük dağarı, sınırları iyice genişlemiş bir imge alanı, şiire yeni alanlar açan çağrışımlar şiirsel sözdiziminin değişik çeşitlemeleri; bir dönüşüm, bir donüm noktası."Bunlara başka neeklenebilirki?B Yazın Sesi / Özdemtrlnce /Şıır, VarlıkYaytnlart,79s. < C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI J 216