25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

E.M. Forster'dan "Maurice" ya da... İngiliz toplumunun 'Gelismemis Kalbi' JVlaurice" Forster'ın îngiltere'nin 'gelişmemiş kaîbi'ne en doğrudan, en kendini ele vererek yönelttiği bir suçlama niteliğinde bir roman. FAHRİYETIRPAN üzyıl başı İngiliz edebiyatının en öncmli romanları arasında yer alan 'Meleklerin Ayak Basmadığı Ycr'in, 'Manzaralı Oda'nın, 'Hindistan'a Bir Geçit'in yazarı Edmunıl Morgan Forster, yaşamı boyunca İngiliz toplumunun olumsuz özellildcrinden, bağnazlıktan, snobizmden, ırk ve sınıl farklılıklarının verili olarak kabul edilmesinden, ortalania tngiliz insanının duygusal kısırhğından nefret etmiştir. Kendi deyimiyle, tngiltere'nin 'gelişmemiş kalbi' (1) ile olan didişmesi Forster'ı, daima lngiltere dışı ülkelere, Akdeniz'in duyumsallığına, sömürge Hindistan'ın daha bir titizlikle gözetilen insani değerlerine itmiş, dolayısıyla romanlarının kahramanları da kendı lerini bu ülkelerde bulmuşlar, Forster'ın yaşadığı ikilemleri yaşamışlardır. îlginçtir kı, Forster'ın yaşamı boyunca arkadaş çevresine karşı nisbeten açık, fakat kamuoyu önündc o yıllar göz önünde tutulduğunda anlaşılır, kapalı yaşamak zorunda kaldığı eşcinsclliğiyle doğrudan hesaplaşması olarak kabul edilen Maurice'in (yazılışı 1914) tamamı kahramanlardan Clive'ın ikı, üç sayfalık bir Yunanistan yol culuğuhariç, tngilterc'degeçer. Gerçi.en belirginı 1 lindistan'a Bir Geçit'tcki Aziz'le Fıclding arasındaki ilişki olmak üzere Froster'ın birçok romanlarında, erkek kahramanlararasındaki ilişkilerde eşcinsel bir tansiyonun sczildiği, bunun örtük, sembolik bir anlatımla dile getirildiği iddia edilmiştir. Bu iddia, Forster'ın otobiyofrafisine bakıldığında epeyce doğrulansa da, Maurice dışındaki romanlardaki ilişkilerde daha geniş bir anlamıyla sömürgecilik, sömürgeci psikolojisi, sömürgeci ülkenin vicdanlı bireyinin sömürge bireyi karşısında duyduğu eziklik, suçluluk, giderek o insana karşı beslediği kardeşlik, şefkat duygusunun ele alındığı da unutulmamalıdır. Yoksa yazarı tek, otobiyografik bir boyuta indirgemiş oluruz ki, bu da Forster gibi bir yazara haksızlık olur! Öte yandan, gene Maurice'e dönecek olursak, özellikle bu romamn tümüyle în Y giltere'de geçmesi de manalıdır, çünkü bu kitap, düşünecek olursak yazarın Îngiltere'nin 'gelişmemiş kaîbi'ne en doğrudan, en kendini ele vererek yönelttiği suçlamadır. Demek ki, 'gelişmemiş İngiliz kalbi'yle, onun yazarı en çok acıttığı, incittiği noktada, cinsel kimlik meselesi üzerinde, en önemlisi de' vatan topraklarf nda hesaplaşılmak gerektir. Forster da bilerek ya da bilmeyerek, böyle yaprruştır, denebilir. Şunu da söyleyelim, olayın, ikilemin, hesaplaşmanın ingiliz topraklarında cereyan etmesi açısından Maurice'in öncesi de vardır. Forster, İngiliz medeniyetinin 'pa gan'lıktan, yani doğatanrıctlıktan tamamiyle uzaklaştığından, bunun bireylere getireceği tabiata dönme, tabiata halli hamur olma mutluluğunu iyiden iyiye unuttuğundan, bu yüzden de o kadar 'yakası ilikli' oldıığundan sık sık dem vurmuş, yalunmıştır. Bir tür 'pastoral aydınlanma'nın kaybedildiği, artık yaşanamadığı kiiltürlerde özellikle de Kuzey'de, Akdeniz'den uzaklaşıldıkça, bırakın tabu sayılan cinsel uyanışlara, tabu sayılmayanlara bile zor imkan tanınır, demek ister yazar. llk hikâyelerinden biri olan 'The Story of a Panic'de (Bir Panik Hikâyesi) ondört yaşında bir erkek çocuk bir piknik sırasında, büyüklerden ayrıldığı bir sıra yarı düşsel bir rastlantı sonucuKeçi AyaklıTanrıPan'lakarşılaşırve bu olay bütün mizacını değiştirir. Ailesini şaşırtacak değişimler göstermeye, herkesle kucaklaşmaya, bir cezbeye tutulmuşçasına konuşmaya, kendini ifade etmeye başlar. Bu cinsel uyanıştır. Tabiatla tanışma, labiat ananın kucağında kendi tabiatını kabul etme de denebilir. Forster'ın ölümünden sonra yayımlanan Ansell adlı başka bir kısa hikâyede de belki Maurice ile ilgili daha somut, daha otobiyografik ipuçları buluyoruz. 1902'de yazılan bu hikâyede, bir Cambridge profesörünün Ansell adında, yaşıtı olan, çocukluğunda, daha bir bahçıvan yamağıyken tanıdığı bir avlak bekçisiyle yaşamak üzere kariycrinden vazgeçişi anlatılır. Işin ilginç yanı, Forster'ın da çoeukluğunda Ansell adında bir arkadaşı olmasıdır. Bu yoksul bahçıvan çocuk onun ilk oyun arkadaşlarından biri olmuş, ezcl cbed bir entclektüel olan ve öyle kalan Forster, tabiatın kucağında birlikte geçirdikleri oyun ve haz dolıı saatlerin karşıhğında Ansell'e çocuk kilapları okumuş, aritmetik öğretmeye çalışmış ya da bunda pek başarı sağlayamıştır. GelelımMaurice'ninüçerkekkahramanına; Clive, Maurice, avlak bekçisi Scudder... Anlaşıldığı üzere Ansell, Mauricc'deki avlak bekçisi Scudder'ın bireskizi, bir prototipi mahiyetindedir. Ansell de Scudder da tabiattır, doğallıktır, baskıcı orta sınıfların boğuculuğundan uzak tenselliktir. Fakat her şey sırasıyla... Maurice onu sonradan, romanın ikinci yansında, acılar içinde bulacak ve hak edecektir. Önce Clive vardır, hayatından bir Clive geçecektir. Maurice'i, Cambridge'deyken ilk cinsel uyanışına teşvik ederek onu platonik ve platonik kalmaya mahkum bir ilişkinin çıkmazına sokan Clive, okumuş, mal mülk sahibi orta sınıfları, taşralı toprak sahiplerini temsil eder. tyi niyetli bir yorumla aşırı entelektüel, fazlasıyla zihinsel, kendi doğrularından başka doğru görmeyen, dahası herkesi kendi doğrularıyla yönetmeye çalışan Clive, Maurice'i prensip üzre özetle, eski Yunan klasiklerinden aşırı bir etkilenme söz konusudur, bir cinsel uyanışa götürür, gene prensip üzre kendisi aradan çekilivererck Maurice'i acısıyla başbaşa bırakır, tutkusuz bir prensip cvlı liğınin dık sularına karışır gider. O, Fors ter'ın yakındığı lngiltere, yazarın 'gelişmemiş kaîbi'ne çarparak durmadan kırılıp döküldüğü kendini beğenmiş orta sınıf, burnu büyiik Cambridge'dir. O sınıfların bir üyesi olmakla birlikte, yolculuğunu sonuna kadar sürdürmeye kararlı olan dürüst Maurice, ancak Clive'dan geçerek avlak bekçisi Scudder'a ulaşacak, tabiatın kucağında kendi tabiatıyla barışacak, mutlu olacaktır. Fiziksel özellikleriylc yazar Forster'a hiç benzemeyen (Forster, romanda yakışıklılık, atletiklik ve zenginlik açısından kendi siyle taban tabana zıt iki karakter çizdiğini özellikle belirtmiştir) Clive ve Maurice, gene de yazar Forster'in iki yüzüdür denebilir. Kalpleri gelişmemiş, gelişmiş ya da nisbeten gelişmiş olsun, ikisi de tngiliz orta sınıfını temsil ederler ve de tabii onun Kâbesi, ilim irfan yuvası Cambridge'i... Clive, Forster'ın entelektüel, 'kitabi' yüzünden abartılmış bir resmiyse, Maurice deduygulu, duygusal, duygularına, heyecanlarına sadık 'pagan' yönünün bir nevi yüceltilmesidir. Ikisini nihai bir yol ayrımma götüre rek Maurice^romanı son hesaplaşmada enteresan kılan bir seçim yaptıran, Scudder olacaktır. Maurice, bir itirafname, bir itham, bir yakınma olduğu kadar sevginin, sınıflar arasındaki katı, kesin hiycrarşilerle zedelendiğinde çekmek zorunda kalacağı acıların Forster'ca anlatılmasıdır. Bu yönüyle onun bütün diğer romanlarından farklı olmakla birlikte onlardan farksızdıryadatersi. Forster duygusaldır, ama gerçeğe, kendi gerçeğine de bununla ulaşır. Yakın dostlarından olan, fakat en yalcın dostlarını bile hallaç pamuğu gibi atmaktan çekinmcyen Virginia Woolf, Forster, dönemin en etkili yazarçizer çevresi olan Bloomsbury grubunun bir üyesiydi onun için şöyle demıştir: "O, akıllı insanların uluorta söylemedikleri şeyleri söyleyiverir. Bu nedenle onun eleştirmenlerin en iyisi olduğunu ılüşünürüm. Insan, onda o zamana kadar gözden kaçırdığı apaçık bir gerçekle burun buruna geliverir." (2) Maurice kadar Two Cheers tor Democracy'nin de (Çok Yaşasın Demokrasi) yazarı olduğu unutulmaması gereken Forster, kendine özgü aydın ve çileci kımliğinc giden yolda şu düsturla hareket etmiştir denebilir: "Yurdumaihanetledostlarımaihanet arasında bir seçim yapmak zorunda kalsam, yurduma ihaneti yeğlerim." Maurice, bu tutumun cn radikal ve en Forster'a özelörneğidir denebilir. • Notlar: (1) King, Francıs: E.M. Forster Literary Lives DizisiThames And I ludson Yayınevi,1988. (2) Woolf, Virginia: A Writer's Diary (Bir Yazarın Güncesi) Pendulum Editions, 1982Quebec. (3) Penderecssen, Trombell: Quotable English Literature Weidenteld, Basset & Chunk, 1976,Saratoga. Yayınevi'nin düzeltmesi: Kıtabın233 sayfasınınsonu tekmkbiraksaklık yüzunden eksık kalmijlır. 2İİ say/a Artıkbırbtrtmtzden aynlmak yok.bu konu kapanmijlır 'olarak httecektır Maurice /E.M. Forster / Çeviren: Sadri Ûlkü / Hetijim Yaytnalık /240s S A Y F A CUMHURİYET KİTAP SAYI 2 4 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle