Katalog

Vitrindekiler tçinden Rüzgâr Geçen Sarı/ Nursen Karas/Karas Yayınlan/ Us. Nursen Karas, daha önce, "SevgiSizler" (Dost Yayınları, 1967)ve "Türkü Olan Kadın" (1972) adlan ile yayımlanmış iki kitabındaki hikâyelerini, bu kez "İçinden Rüzgâr Geçen Sarı" adıyla bu kitabında toplamış. Adı geçen ikikitaptakihikâyeler, 196ü'lı ve 70'li yülarda Yeni Ufuklar, Dost, Güney, Yelken, Varlık ve Türk Dili dergilerinde yayımlanmıştı."İçinden Rüzgâr Geçen San"ya, bu dergilerde yayımlandığı halde bugüne kadar kitaplarına alınmamış üç hikâye de eklenmiş. Genel de insanın iç dünyasına ışık tutmaya çalışan hikâyelerde, değişik konumlarda ama hep yalnız "kadın" ve "çocuk"un sevgi arayışları var. İstanbul'a Yollar Açılırken/ Romanos Diogenıs/Çeviren: Krüon Dinçmen/lletişim Yayınlan/78 J . Bir tarih monografisi olan bu kitap, ilk bakışta, Bizans İmparatoru Romanos Diogenis'in 10681071 arasındaki kısa krallık dönemi üzerine bir inceleme izlenimi uyandırmakla birlikte, kuruluşundan 1453'tekiyıkımına kadar etnik, askeri, dini, sosyoekonomik ve siyasi bakımlardan Bizans devletinin tarihineeğiliyor, aynı zamanda Bizans ile Müslüman Arap devletleri ve Selçuklu devleti arasındaki ilişkileri konu alıyor. Doğu Roma İmparatorluğu'nun organik bir devamı olan Bizans devletinin çöküş sürecini haşlatan, Malazgirt C U M H U R İ Y E T KİTAP Savaşı'yla Anadolu'nunvedolayısıyla İstanbul yolunun Türklere açılmasıdır. Elinizdeki kitap bu nedenle, İstanbul tarihine ilişkin yayınlarımızı adeta "önceliyor". Kitapta, İstanbul yolunun Türklere açılma süreci, TürkYunan kültürlü bir tarih profesörü tarafından anlatılıyor. Yazarın kimliği kitabı özellikle önemli kılryor. Ord. Prof. Pavlos Karolidis Orta Anadolu'da doğmuş, orta ve lise tahsilini İstanbul ve İzmir'de tamamlamış, Atina ve Alman üniversitelerinde tarih eğitimi görmüş, Atina'da tarih hocalığı yapmıştır. 19001912 arasında Aydın milletvekili olardk Osmanlı Medisi'nde bulunmuş olan Karolidis, fetihten sonra Fatih'in sarayında kalmış, Bizanslı tarihçi Kritovulos'un îstanbul'un fethiyle ilgili eserini Osmanlıca'ya çevirmiştir. Tarihi Osmanî Encümeni'nde deçalışan Karolidis'in Bizans tarihi üzerine çok sayıda eseri vardır. Mağara/ Yevgeni Zamyatinl tletışim Yayınlanl 4İ s. Az,öz,yoğun, bol göndermeli yazmatarzınınııstalarından Zamyatin, Mağara adlı hikâyesindetambir yoksulluk ve yoksunluk halini anlatıyor. Hem hikâyenin kahramanlarının hem de içinde bulundukları ortamın yoksulluğu ve yoksunluğudur sözkonusu olan. Yine hem insanlarınyanıbaşında, ruhlarınıgözlüyor hem de küçücük ayrıntılarla büyük toplumsal gerçekleri okurun zihninde canlan , dırmayıbaşarıyor. Zamyatin'in asla "temsili" birer figür olmayan, kendi gerçeklerine sahip kahramanlarının, kendi ruh halleriyle birlikte bir dönemin atmosferini de nasıl canlı olarak bugüne, bizlere aktarabildiğine bir kez daha şaşacaksınız. Türkiye'de Devrimci Gençlik Hareketleri Tarihi/ Derleyen: ; Turan I eyizoğlu/ Belge Yaytnlan/Gltl:l%0l%8J20s. Turan FeyiTÜRKİtE'DE zoğlu'nun DEVMMCÎ < | çalışması dokümanter bir çalış1 ma. Tarihi kendidoğal akışının sorunsalıve TTTİ söylemi içinde yakalamaya çalışıyor. Yorumdan, tarihi içinde bulunan an ve konumdan kalkarak yeniden oluşturmadan kaçınıyor. Tarihsel malzeme ile okur arasına girmiyor. Ama kitap serisi tamamlandığında yorumsal bir sonsöz hakkını da kendisinde saklı tutuyor. Çalışma bir de görüşmeler dizisiyle tamamlanırsa, aslında bir sözel tarih çalışması için önemli bir ön hazırlık örneği sunulmuş olur. Kitabın giriş bölümünde, "Bugün Türkiye'de 60'ların gençlik hareketleri içinden gelenler, her kademede 'iktidar' başındadır. Bugün inşa ettikleri dünya, geçmişteki tasarırnlarından da izler taşımaktadır. Sonuç ise ya tasaunılarının son derece dar, utuksuz ve tutarsız olduğudur, ya herhangi bir tasarımları olmadığı, sadece iktidara oynadıkları ya da varolan tasarımlarına 'ihanet' ettikleridir. Veya hepsinde bir doğruluk payı vardır" deniliyor. iâfc Müzikolog ve müzik tarihçileri çalışmalarını geniş bir kültür tarihi bakış açısına yaslamak ihtiyacını duymuyorlar. Geleneksel Türk müziğinin tarihi hakkında yapılmış olan bazı değerli araştırmalar kenarda köşede kalıyor. Çoğu kez müzikle diğer kültür alanları arasında anlamlı bağlantılar kurulamıyor. Bu kitabın dört bölümü aslında birbirinden bağımsız birer uzun makale olarak düşünülmüş. Dördü de ayrı ayrı temalar izleyerek geleneksel Osmanlı/Türk müziği tarihinin çeşitli yönlerine ışık tutmayı ve bu köklü müzik geleneğinin önde gelen niteliklerini vurgulamayı amaçhyor. îzlenen temalar müziğin öğretimi (meşk), icra üslubu ve mekânları ve kuşaktan kuşağa aktarım yöntemleri... yani Türk müziğinin ayırtedici özellikleri. Mavi Deniz Beyaz Yollar • Deli Sarayh/ Fikret Adilllleti}tm Yayınlan/ 104 + 104s. Çok sayıda sanatçı, romancı, res^1^ın) aktör, ıısatrocunuııyakın 'lastu, desı ckçisi, SaIKU Dostları Derneği'nin kurııaı ve yöneticisi Fikret Adil'inbireysel hayatını İstanbul'un şehir hayatından ayın etmek neredeyse imkânsızdır. ömrünü geçirdiği bu şehrin tarihsel zenginliğine renkli kişiliğiyle katkıda bulunmuş bir simâdır Fikret Adil. Bir tür İstanbulluluğun doğal ve gösterişsiz bir temsilcisidir. Galatasaray Sultapîsi'ndeokumuş.Batı'yı özellikle Batı sanatını anlama yolunda büyük çabalar sarf etmiştir. Aynı insan, lise son sınıftayken Anadolu'ya geçmiş ve Kurtuluş Savaşı'na katılmıştır. Yetiştiriîişi, alışkanlıklarıyla seçkin bir İstanbulludur, ama bu kimliğin dayattığı kalıplan kırarak sanatçının kural tanı mazlığını benimsemiştir. Beyoğlu civanndaki evi bir küçük müze görünümündedir ve çok sayıda sanatçının vazgeçilmez uğrak yeridir. îstiklal Caddesi'nde, İstanbul'un o dönemdeki bütün ünlü restoran ve kültür merkezlerinde hemen her gün farklı sanatçılarla beraber olan Fikret Adil, ülkedışından gelen sanatçılarla da kişisel dustluğunu şaşırtıcı bir içtenlikle geliştirmiştir. Her zaman şık ve temiz giyinen, nazik, insanları "olduğu gibi kabul etme" olgunluğuna sahip bir insan olan Fikret Adil, sanat dünyasına adım atmaya çabalayan gençlere kapısını ve yüreğini açmaktan hiç kaçınmamış bir alçakgönüllü "efendi"dir. Bu nitelikleriyle, tükenmekte olan bir neslin başlıca özelliklerini kişiliğinde biraraya getirmiştir. Ama hiçbir özelliği, onun İstanbul'un kültürsanat, eğlence geçmişinin bir dönemiyle özdeşliğinin önüne geçemez. İşte, İstanbul dizimizde özel bir "Fikret Adil Kitapları" altbaşlığı açmamız bu sebebe dayanıyor. Fikret Adil Kitapları arasında, yazarın doğrudan İstanbul'u konu almayan eserleri de yayımlanacak. îstanbul'un ve Fikret Adil'in İstanbulluluğunun onun kaleminden çıkan her metne sindiğini ileri sürmek abartma olmayacaktır. İlkyaz Töreni/ Hüseyin Ataba}/ Fe Yayınlan/64 i. Şiirini 1960'lardan İlkyaz törı'ni akıtıp getiren Hüseyin Atabaş'ınbu beşinci kitabı. Sıvas olaylarında yitirdiğimiz MetinAltıok, kitaba yazdığı arka kapak yazısında şöyle diyor: "Bir şairin kimliğini şiirinde aramak gerekirse ki işin doğrusu da budur Atabaş/ın şiirinde kendini inceliklerle donatmış bir adam çıkarkarşımıza. Bütün incelikler gibi sessiz, sakin ve fark edilmeyi bekleyen bu adam elbette hüzün taşır yedeğinde. (...) Kim ne derse desin, hakkı yenmiş bir şairdir Hüseyin Atabaş. Ama inceliğin kaderi buysa bir ülkede; bunu da taşımak zorundadır, derim." • S A Y F A 21 Zaman, Mekân, MüzikKlâsik Türk Musikisinde Eğitim (Meşk), İcra ve Aktarım/ CemBehar/ AFA Yayınlan/ /76 i. Geleneksel Türk müziğinin evriıni Osmanlı şehir kültürününgelişiminden bağımsız olarak düşünulemez. Ne var ki, Osmanlı şehir kültürü ürünleri arasında mimari eserler en çok, nıüzik eserleri ise en az ilgiyi toplamıjtır. Osmanlı sanat ve kültürüne bakışta bütünsel ve tutarlı tarihsel bir perspektif oluşturmak henüz geçer akçe olmadı. S A YI 1 8 8