Katalog

Halidözkul Yeni yapılanma cağının esiğinde Dünyamız altyapısal köklü değişikliklerden kaynaklanan, bir başka deyişle Bilim ve Teknik devriminin zorunluluklarından doğan yeni bir yapılanma çağınin eşiğinde. Halid Özkul Yeni Dünya Düzeni olarak nitelenen bu çağı irdeliyor ve yeni önermelerde bulunuyor kitabında. EROL MÜTERCİMLER "YeniDünyaDüzeni"mtartışıyot (karar vericiliğe katılma), tarihi belirleyebilme hakkı (geleccği tayin edebilme hakkılnı, akılcı kullanabilmeleri için "DemokratikBirlikteliği" bir "öz" ilke olarak görüyoruz ve öneriyoruz."(s:41) H. Özkul, "birimkentler, kırkentler, hilimkentler" kurulmasını öneriyor çevreciliği, tüm kurumları ile teknik okulları desteklediği gibi, çalışma süresinin 4 saate indirilerek, üretimde robotlaşmaya geçişi kapitalistlere mey sorusunun yanıtını da yine bilimsel sosyalizmin bilgi birikimi kapsamında yanıtlamış. Türkiye'nin ekonomisi, sanayisi, üretimi, bilimi, kısacası tüm büyüklükleri sayılarla karşılaştırılabilir hale getirilmiş. Buradan matematik sonuçlara vardabilmesi çok kolaylaşmaktadır. Türk kapitalistlerinin dunya malioligarşis.i ile işbirliği ve bunun Türkiye'ye yansıyan olumbuzluklarını bir ekonomist bilgililiğiyle aktarmaktadır. Mason localarıyla işbirliği içinde olduğunu eni Dünya Düzeni" kavraını, süper güçlerce ne zaman planlamaya ahndı bilemiyorum ama Körfez Krizi ile birlikte kamuoyunun gündemine girdi. Dunyanın en istikrarsız bölgelerinden birinde konuşlanmiş olan Türkiye'de bu kavram farklı farklıyorumlandı.Kimiyorumcularkavramı ekonomik; kimileri siyasal yapılanma boyutunda ele aldı. Fakat genellikle Türkiye üzerine çözümler üretilmedi. Bu kavram, aslında SSCB'nin dağılmasıyla b'.rlıkte tartışılır oldu. Çok kutupluluksancıları 1985'inçoköncesindeba^Iamiijtı. Abkeristratejikyapılanmalı ıkikutupluluk, bu suıesonraekonomık ve siyasal sistemlerin de etken olduğu çok kutuplu bir sııreci birlikte yaşatmaya başladı. Durum böyle olmasına karsjin uluslararası Ui^kileri bu boyutlarda ıncelemek ya da olayları açıklamak o kadar kolay olmamaktadır. Örneğin, ABD lek başına bir süper güç olarak kalmı$ olmasına kar^ın, dunyanın her bolgesinde beliıieyici ve homojen denetimci bir güç kurabildiğini söyleyemeyiz. Ortadoğu'da, Güney Asya'da, Balkanlar'da, Kafkas,ya'da, kısacası dunyanın istikrarsızlık kaynağı olan bölgelerinde, yerel koşullar, tek merkezde tasarlanan strateji planlarını allak bullak etmektedir. Nükleer silahlanma yanşına son verilmesi kararı, serbest piyasa ekonomisi adıyla tanımlanan yeni ekonomik yapılanmayla, ülke ekonomilerinin birbirine bağlı hale getirilişi, makro ve mikro düzeyde teknolojilerin kazandığı boyutlar ışığında küreselleşmenin olası sonuçlannı irdelemeye çalışan yerli ve çeviri birçok araştırma yayınİandı.Bunlardan birisi de Anahtar Kitaplar Yayınevi'nce yayınlanan Halid özkul'un analizine dayanan "Yeni 11 Y Dünya Düzeni" adlı yapıttır. H. Özkul, "yeni dünya düzeni" kavramının aslında Güney ülkeleri için bir "Neomandaretizm" önermekten başka bir $ey olmadığını söylemektedir. "Siyasal Kültür ve Yontem" bağlamında sömürgeciliği analiz eden yazar bu evreleri, 1) XIX. yüzyıla kadar klasik sömürgecilik, 2) 19001989 arasını modern sömürgecilikemperyalizm, 3) 1989 sonrasını uygar sönıurgecilik olarak belirledikten sonra Neomandaretizm yani "Yeni Dünya Düzeni" dönenreli de (periodu da) ba^lamıştır yargısına varmaktadır. Stratejik ve taktik açıdan içinde bulunulan durum ve geleceğe yönelik varsayımların öne suruldüğü yapıtı, aynı konuyu araştıra»; öteki yapıtlardan farklı kılan "nasıl bir dünya ve Türkiye'" çözümlemesidir. Bunu da bilımsel sosyalizm ilkeleri Ue "Siyabal Kültür ve Yöntem" çerçevesinde yapıyor. "Sosyal Emperyalist Kapitalızm, kendi yapılanmasi içinde otoriter/mılitarizmi/ Yerel Yönetimi önermektedir. Modern Sömürgecilik döneminde Demokratik Merkeziyetçilik ilkesine göre yapılanan Sosyalizm ise bugünkü konumuna gelmiştir. Tek tümce ile sonuç: Bürokratlaşma ve mafyalaşmadır. Biz, ise Bilimsel Sosyalizmin Marksist ü z ilkelerinden hareketle seçenek olarak kitlelerin Siyasal Kültür yapılanmalarının zorunluluğu olarak; iktisadi bağımsızlık, siyasal özgürlük (düşünce/örgütlenme), toplumsal katılma \K I> söylediği Ay dan okuma sınavı olarak sunuyor. Neomantaterizm'e karjı özyönetimin kendisini antimilitarist önlem olan özsavunma yöntemi Ue savunmasını öneriyor. Uygulanma şansı olmayan "çelik çekirdek" birimlerikurdurmuş. Öziletişim ve kültür devrimi önerilerini ise "sosyalist devrimci ahlak anlayışı" kapsamında topluma maledileceğini söylemektedir. Halid Özkul, "Nasü bir Türkiye?" PC, >dl|iıw| dınlar Ocağı'ndanözal'a, Koç'lardanCavit Çağlar'a kadar herkesin ipliği pazara çıkanlmış. Ülkemizdeki biraderlerle uluslararası çıkar odaklarının işbirliğini somut kanıtlarıyla sergilemiş. Yüzlerce ad, bakan, işadamı, gazeteci, bilimadamı, şirket açıklanmış. Kısacası herkes payına düşen alıyor. Sonuç olarak, Halid Özkul'un yapıtın daki çözümlemelerin rümüne katılmamakla birlikte tartışılması gerektiğine inanıyorum. Bu yapıtı kaleme alan özkul, anlaşıluığı kadarıyla imanlı ve bilgili bir Marksist. Bu nedenle bir dönemler Marks'ın üç kitabını yarım yamalak okuyup Sosyalist kesilenlerle, bugün bile Mustafa Kemal'e küfredip küçük gören bazı solcu eskilerinin kendi bilgisizliklerinin eleştirilerini, hesaplaşmalarını bulacakları bu kitabı okumalarınıöneririm. • Yeni Dünya Düzeni/ Halid özkul/ AnahtarKitaplar/88s. SAYFA 21 C U M H U R İ Y E T K İ T A ^ S A Y I 1 » 3