17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

antik adlarının eklenmesi de çok iyi düşünülmüş. Ancak ne var ki haritada batı komşu Muğla'ya geniş yer ay rıldığı halde, Antalya'nın doğusunun makaslanmas! kitabın içerdiği coğrafya açısından öncmli hir eksikliği oluşturuyor. Bu kitabı ilk gördüğümde çok heyecanlanmıştım. Dört yıl Yunanistan'da yaşamış bir insan olarak, orada müzeler ve ören yerleri için yabancı dilde basılan lanıtım kilaplarına imrenir ve bizde benzeri yayınların yapılmayışına da hayıflanırdım. Antalya Müzesi'nin hazırladığı bu kitabı görünce, böylesine güzel bir başvııru kitabına Türkiye'de de kavuşmamın beni ne kadar sevindirdiğini ve yabancı dostlarımı da ne kadar büyülediğini anlatamam. Ne zaman yabancı bir arkadaşıma hediye vermek dıırumunda kallmışsam, daima "Antalya Museum" kitabını seçtim. Bu hediyenin ne kadar makbule geçtiğini çok iyi biliyorum. Bir süre sonra kitabın Antalya Müzesi'nde tükendiğini gördüm. Amiyane tabiri ile "leblebıgibi satan" bu kitabın ikinci baskısı, parasızlıktan ötürü uzun bir süre yapılamamıijtı. Uzun bir aradan sonra nihayet ikinci baskısı piyasayaçıktı. * * * "Antalya Museum" kitabından sonra bazen kendi kendime ve bazen de yöneticilerebu soruyu sordum: "Acaba neden öteki müzeler için de benzeri kitaplar basılmaz?" Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürü Prof. Dr. Engin Özgen üçbeş ay öncehaberiverdi: "öncelikle, Ankara 'daki Anadolu Uygarlıklan Müzesi'nin çcş itli bölümle ri ıçtn aynt kalitede bir dizi kitabı yayımlamaya başltyoruz. Daha sonra stra öteki büyük müzelerımize gelecek..." Gerçekten dizinin ilk kitabı olarak Goods and Goddesses, Türkçesi Ue "Taımlar ve Tanrıçalar" kitabı da Antalya Müzesi kitabı ile aynı boyda, bi Elmalı Def ınesınden bir sıkke çimde, içerik yapısında basıldı. Hatta ön ve arka kapak da aynı espri yer alıyor. "Leopar taht"da otııran "ana tanrı fa'nın önden ve arkadan görünüşleri kitabın ön ve arka kapakların) süslüyor. İ.Ö. 6. binde Çatalhöyük'te bulunmuş olan bu "ana tanrtça"n\n ayakları dibinde bir bebek görülüyor. Günümüzden sekiz bin yıl önce, bu heykelciği çamurdany üreten usta, anatanrıçanın insa noğlu üzerindeki üstünlüğünü, t egemenliğini ve doğurganlığını bu görüntü ile simgelemiş. Kutsal olduğu kadar ilkel sanatın en değerli örnekJerinden biri olan bu heykelcik, kitabın içinde önden ve arkadan, ayrıca yandan da gösterüerek üç boyutuyla okura tanıtılıyor. Müzenin arkeologlarından Belma Kulaçoğlu'nun hazırladığı bu kitapta, tanrı ve tanrıçalar; ilkel tasarımlarından, idolleşmelerinden başlayıp ÎS. 4. yüzyıla kadar uzanan bir kronoloji içinde anlatılıyor. Sadece Anadolu UygarlıkJarı Müzesi'nde bulunan "tanrı ve tanrıça"lara yer verilen kitapta I lelenistik veRöma dönemi yapıtlar, tarih öncesi döneme ait yapıtlarla kıyaslandığında pek de o kadar "eşsiz" değil. "ölusal Muze" kimliğindeki Anadolu Uygarlıkları Müzesi'nin coğrafi konumundan doğan bu eksiklik, Türkiye'deki öteki müzelerce kapatılıyor. Bunıınla birlikte, aralarında Ankara Yenimahalle çöplüğünde bulunan Ay Tanrısı Men gibi eşsiz heykeller de yok değil. * * * Anadolu Uygarlıkları Müzesi Ue ilgili dizinin ikinci kitahı ise Metal Vessels adını taşıyor. "Madeni gereçler" diyebileceğimiz bu kitabın ön ve arka kapağı da öncekiler gibi aynı espriyi taşıyor. "Karun Hazinesi" dediğimiz ve önemli bölümü New York Metropolitan Sanat Müzesi'nce kaçırılan Lidya eserlerinden Türkiye'de kalan bir gümüs, tas, kitabın arka kapağında yer alıyor. Bu kap, ötekiler gibi Uşak'ın Güre Bucağında tkiztepe adlı bir tümülüs tebulunmuştu. Müzenin arkeologlarından Ayşe Toker'in yayına hazırladığı kitapta, altın, gümüj, kurşun ve demir eserler tarihsel çağlara göre tanııılıyor. Erken Bronz Çağı'ndan, Hitit, Frig, Lidya, Aka.. ve Urartu madenci liğinin eşsiz eserlerini gösteren fotoğ F A Usak ın Cure bucağında Ikıztepe bucağında bulunan gumus tas 20. yüzyılda yaşamış olsalardı, günümüz insanının "pct " şişelerinden ya da "plastik" bardaklardan içki ve su içtiğini görselerde kimbilir ne derlerdi? Acaba onlar mı daha uygardı yoksa günümüzdekiler mi? Acaba gelecek yüzyılda, Ankara'da Anadolu Uygarlıklar Müzesi'nde, altın, gümüş, kurşun, bronz kapkacakları arasında 20. yüzyılın plastik kap ve kacakları da sergilenecek mi? Gelecek arkeologların yapacaldarı kazılarda i.S. 20. yüzyıl katındt bulacakları kapkacaktan ötürü yüzyılımıza "plastik çağı" adını mı verecekler? Dizinin şimdilik son kitabı Roman Coins adını taşıyor. Müzeye çeşitli yollardan gelmiş "Roma Sikkeleri" yine tarihsel kronoloji içinde hükümdarlara göre tasnif edilerek okura tanıtılıyor. Türk arkeolog ve müzecileri uluslararası alanda önemli başarılar sağlarken, sikkecilik bilimi" denilen "numuzmatısm" alanında Tiirkiye çok zayıt kaldı. Oysa bugün Türkiye'deki müzelerde antik sikkelerin mikt.ırı 2î milyonu geçmektedir. Bıınların yüzde 98'inin tamtıın ve yayınının yapıldığını sanmıyorum. Türkiye'de 500 bin insanın define peşinde koştuğuna ve onların belki de bu konııda daha tazla bilgileri bulunduğuna dikkat edilecek olıırsa, sikkecilik alanında bilimsel eksıkliğin varlığı acı bir gerçektir. Durum böyle olunca, müzelerimizdeki milyımlarca sikke paslanmaya mahkum edilmekte vc üzerindeki tarıhsel gerçeklcr uzayııı tlerinliklerindc kiivbolmaktadır. Bu açıdan bakılınca, müzenin nıımismatlarından Melih Arslan'ın, İngili/. ıueslektaşı Chris Lightfoot'un katkisı ile ortaya önemli bir eser t,ıkardığı görülüyor. Alanında çok önemli bir hoşluğıı dolduran bu kitap, Roma sikkelerinin nasıl tanımlanacağı konusunda çeşitli teknik bilgileri de içeriyor. Türkiye'de uluslararası sikke müzayede katalogları ile sikke referans kitaplarının "Kuranı Kerim"<\en daha çok satıldığı dikkate alınacak olıırsa, bu kitabın uluslararası alanda nümismatlar, müzeler, koleksiyonerler kadar Türkiye'deki deHneciler açısından da büyük ilgi göreceğinSAYFA 13 raflar ve eserlere ili^kin tamamlayıcı bilgilerle Anadolu uygarlıklarının önemi dünyada bir kez daha ortaya çıkıyor. Kitapta, ayrıca, Anadolu'da maden. ciliğin tarihi, kaynaldarı, maden ticareti ve maden işleme teknikleri de okura anahatları ile anlatılıyor. Alacahöyük'te çıkmı^ beşbin yıllık bir altın sürahi ve altın ^arap kadehi ya da AmasyaMahmatlar'da bulunan bir altın sürahi ile içki içmenin zevkini tadan kişi ya da kişiler acaba kimlerdi? Bu zevk sahibi kişiler; uygarlığın zirvesinde olduğumuzun iddia edildiği Roman Coins adlı kitabın kapağındakı sıkke C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 183
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle