Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Murdoch'ın ilk romanı olmasına karşın en başanlı yapıtlanndan biri olarak değerlendirilen Ağ hayatını ucuz romanlar çevirerek kazanan bir yazann, geçmişiyle ve kendisiyle hesaplaşması üzerinde odaklanıyor: Murdoch, bu yazar özelinde insanın, rastlantıları ve öteki insanlan dikkate almadan, kendi hayatını kendi tasanlanna göre ne ölçüde yaşayabileceğini sorguluyor. Yazanmız geçmişinde çok önemli bir yer tutmuş olan dostlan ve daha önemlisi aşklanyla tekrar yüz yüze geldiğinde peş peşe, çok eğlenceli bir sürü bocalama anı yaşar; her şeyi yanlış anlamış, kimseyi doğru diirüst tanımayı becerememişür. En sonunda kendini, kendi hayal ve düşüncelerinden oluşan bir ağın içine kapattığını anlar. Bu yakıcı bir aydınlanma anıdır, ama yıkıcı olmaz. Diğer insanları kendi tasanmlanna indirgenemcz tekillikleri içinde gördüğü, her şeyi bilme ve ' denetlemc tutkusundan vazgeçip sadcce sevmeyi, Öteki'ne açılmayı denediği anda Sanat'a da ilk kez gerçekten açılabileceğini kavrar. Meslekten felsefeci olmasına karşın edebiyatın, ahlâk meselelerinin ve insan ilişkilerinin olağanüstü karmaşıkhğını daha iyi ilettiğini düşünen Murdoch, sanat/hayat, zorunluluk/rastlantısallık, genellik/tikellik, hakikate ulaşmak için benliğin ötesine geçme gibi temalan müthiş sürükleyici bir olay örgüsü içinde ve son derece incelikli bir mizah duygusunu besleyerek işliyor. Çok meraklanacak, çok eğlenecek, çok düşüneceksiniz. Karanlığın Sol Eli, dünyamıza çok benzeyen Kış adlı bir gezegende geçer. Bu gezegende yılın en sıcak zamanlannda bile yarıkutup iklimi yaşanır ve tüm sakinleri çift cinsiyetlidir (androjen). Cinsel kimliğin bir statü ya da güç aracı olarak kullanılmadığı bu gezegende kişiler yılın belli bir döneminde o anki hormonal durumlanna göre erkek ya da kadın olmaktadırlar. Öyle ki, birkaç çocuk doğurmuş bir ana daha sonra başka çocukların babası olabilmektedir. "Arkadaşlık" ve "sevgililik" arasındaki "boşluk" anlamsızlaşmış; insan düşüncesini belirleyen düalizm eğilimi azalmış; insanlığın güçlü/zayıf, koruyucu/korunan, hükmeden/hükmedilen, sahip olan/sahip olunan.. ve benzeri ikiliklerini oluşturan temeller zayıflamış gibidir. Bir gün Kış'a uzaydan bir erkek elçi gelir ve onlann da katılmasını istediği bir gezegenler birliğinden söz eder... Elçinin gelişiyle birlikte yerli ile yabancı, erkek ile dişi, benzerlik ile benzemezlik, parça ile bütün arasındaki ilişki ve çelişkiler insanlardaki karşılıklannı bulup yaşamaya başlarlar... Zihni kapasitesini zorlayan hayaller kurmayı hâlâ sevenler için... Ballard, yaşayan bilimkurgu yazarlan arasında kurduğu "alternatif hayaller" ile çok farklı bir yerde duruyor. Popüler bilimkurgunun sıradanhğına, bilim ve teknoloji hayranlığına karşı çıkıyor. "Dış uzaylara ve geleccğe yolculuk" temalarını işlemektense "asıl yabancı gezegen dünyamızdır" diyerek "iç uzaylardaki yolculukları" anlatmayı yeğliyor. Çağımızda "kitle iletişimi, imajlar, reklamlar ve reklamcılığın bir dalı olan politika gibi sayısız 'kurgu'lar arasında yaşadığımızı" söylüyor; ve kitaplannda bu 'kurgu'lardaki sahteliği yakalamak için "geleceğin bugünü anlamakta geçmişten daha etkili bir araç olduğunu" gösteriyor. Yakın Geleceğin Mitosları adlı öykü kitabında ise, gelecekte, ozon tabakasının delinmesinin yol açtığı hastalıklardan, hep özlenen bir düş olan "hayatın tatile dönüşmesi"nin bir "zorunluluk" olması halinden, ensestin Sindrella çeşitlemesinden, 2000'li yıllann "huzur harekâtı"ndan, polaroid ve vibratör burçlanndan, Casablancdnın gece kulübü işletmeciliği dersine dönüştürülmesinden ve birbirini görmeden, dokunmadan televizyon aracılığı ile sevişen evli çiftlerden söz ediyor. YAKINDA: GündeUk llayal KıUtvuzu / Susan VVİIIİs, Watt/ Samuel Beckett, Sivü Toplum vt DevUt I Der: John Keane, Sivü Toplum ve Demoknui I John Keane AYWT1 Piyer Loti Cad. 17/2 34400 Çemberlitaş/lstanbul Tel: 518 76 19 Fax: 516 45 77 ayrıntılar önemlidir!...