Katalog

olan efsanevi keman hocası ••••^•••••K^ Karl Berger gündeme geliyor. ^ ^ ^ M H M ^ ^ H ^ R S Koral Çalgan, kitabının 2. bö l lümünde, Ulvi Hoca'nın eşi &ı. Ferhunde Erkin'in anılarına E2*j3MHHtttfMM| genişyervermiş.onunanlattık • t t M H | ^ ^ ^ ^ ^ ^ H larından yola çıkarak, Cumhu ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H riyet öncesinde veliaht Abdül ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H mecit Efendi'nin himayelerin ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ V ^ "f™ de başlayan konser kariyerleri ^^^^^^^^F IM^H ninCumhuriyetlebirliktegeliş ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ . J ^ | mesine, Almanya'da sürdürü ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H L ^ H len eğitimin Atatürk'ün deste ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H ^ | ğiyle Ankara'daki Musiki Mu ^ H ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ l allim Mektebi'nde ve Ankara ^ E \ | ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H Devlet Konservatuvarı'nda so ^ ^ N t J ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H nuçlanmasına kadar uzanan se ^ ^ ^ H ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ l riiveni ayrıntdı olarak işlemiş ^ ^ ^ H ı ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H tir. ^Hİ^^HI Çalgan'ın kitabının 3. bölümü Erkin'in bestecilik serüveninin belgeselinin dökümünü içeriyor. Bu bölüm de ilginçtir. Yaşar Nabi, Peyami Sefa, Burhan Toprak, Hikmet Münir, HalidFahriOzansoy, SııutKc mal Yetkin gibi müzisyen ol Uhrt cemal Erkln. ülkemkde uzun yıllar çalısmıs Macar kemancı Uko Amar'la. mayan yazarların, Türk besteciliği, çağdaş Türk müziği, "Türk Beşleri" veUlvi CeHalil Bedii Yönetken ve Mesut Cemil Tel gibi yetkin müzik yazarlan kadar aydın yazar ve edebiyat adammal Erkin'le ilgili gazete ve dergi yazüarı yer almakta. Belgeler ve yazılardan anlaşılıyor ki, 1930'lu yıllar ile arımız da müzikle, müzikte yaratıcılıkla, çağdaş Tür1960'h yıllar arasında Mahmut Ragıp Gazimihal, ciye kültürü çerçevesi içinde müziğin yeri ile yalun ^^^^^^^^^^^^ ^^^^^^^^^^H ^^^^^^^^^^H ^^^^^^^^^H JB^^^^^^^^H ^^^^^^^^^^^H Hj^^^^^^^^^^B P^I^^^^^^^H MiHfl^^^^^^^H ^^^^^^^^^^H ^^^^^^^^^^H ^^^^^^^^^^^H ^^^^^^^^^^^H ^^^^^^^^^^^H ^^^^^^^^^^H ^^^^^^^^^^H ^^^H^^^^^^S! ^^^^^^^^^^H ^^^R^^^^^^^H ^^^^^^^^^^H ^^^H^^^^^^^Bj ^^^^^^^^^^^H ^^^^^^^^^ESi ^^^^^^^^^^^H ^^^^^^^^HSj ^^^^^^^^^^H I^^^^^^^^^HES K H B H H H H I^^HHHH^HEHHHHBHHHBHBHHHII BPVPMMVPİI ~" •••••••••••••I T " "f ı " HB^^^^^^ ^^Tz^^ lm»inm«mmat dan ilgilenmiş, kafa yormuş ve destekJeyici olmuşlar. 1960'lardan sonra aydınlarımızın müzikle, daha da kötüsü kendi kişisel ilgi alanları dı$ında kalan sanat kollarının biçbiriyle ilgilenmedikleri ve kopuklukların, uçurumlaşmaya kadar vardığı görülmekte. Koral Çalgan'ın kitabında toparladığı belgeler konuya bu açıdan bakıldığında daha da vurucuniteliklertaşıyorlar. Ulvi Hoca için "kimler neler dedi, kimler neler yazdı" "Duyuşlar"ın dördüncü bölümünde bulunabilir. Koral Çalgan, eserinin 5. bölümünü Erkin'in yapıtlarına ayırmış. Burada Erkin'in tüm eserleri, en ufak ayrıntısına kadar belgelenmiş. 222 sayfa olan kitapta, ayrıca Erkin'in yönettiği opera ve baleler, opera çevirileri, plağa alınmış yapıtlarının listesi, kaynakça ve "Duyuşlar"ın ilk par çası olan "Oyun"un tıpkı basım notası yer alıyor. Çalgan bir de "Index" yapsaymış, tam dcjrt başı mamur bir çalışma olacakmış, ama bu kadar kusur da kadı kızında bile olur. Üstelik baskı kalitesi ve fotoğrafların netliği ile deövülesi bir çalışma bu. D SİNEMA VE YAZI SANATININ EFSANEVİ ADI: YILMAZ GÜNEY'İN BİLİNMEYEN YÖNLERİYLE HAYATI AHMhT KAHRAIVIAN Parlak bir sinemaa vc sanatçı, hiçbir zaman amaförlüğün ötesine geçmemiş bir "siyasetçi"; her şeyini kitlelcrle paylaşmaya can atan bir "biz vc çıkardığı siyasi dergiye "Güney" adını verecek kadar bireyci bir "ben"; dünyanın sosyalizm öncesi popiilist başkaldırmaa kahramanına, ömeğin bir Robin Hood'a dcnk düşcn bir miza<; ve tarihi maddcciliğin teorik inceliklerini kavramaya hayati önem veren bir akıl; silah ve eylem ve mertlik dünyasının korkusuz bir savaşçsı ve insanlan barışa, sükunete, okumaya, sevgiye çağıran bir dervış. Bürün bunlann sonucunda mutlak bir yalruz adam..." MURAT BELGE "Aradan kaç yıl geçri? Uçup gitri Yılmaz... Ama filmleri kaldı. Öyle filmler ki bunlar, hem Anadolu sinemalannda kapalı gişe süriim yaparlar, hem sinematek salonlannda alkışlamrlar. Çok az sanatçının başarabıldiğini yaptı Yılmaz Güney. Seçkinlerle, kıtlelerın buğcnilerini bühınleştirebildi. Peki, 1980'ler Türkiye'sinde Yılmaz Güney'in filmleri niçin oynatılmıyor? Halk mı unuttu? Hayır... Bir toplumun bellcği bu kadar zayıf olamaz. Bir halkın bu kadar sevdiğini, bu kadar çabuk unutruğu görülmemiştir. Bu kadar vefasız değildir Anadolu insam.. 12 Eylül faşizminin ülkenin bürün aydınlanna, gerçek sanatçılanna, yazarlanna düşman olduğundan, Yılmaz Güney'in filmlerıne de çarpı işarcti koymuşru. (...) Vakhyle Nazım Hikmet'in başına gelcni şimdi Yılmaz Güney yaşıyor. S \ \\ |M İHI YILMA/GÜNEY FJSANFSİ f^^Riâ ^ ^ mâ tLHAN SELÇUK 1 C.U M H U R I Y£T K • T A P S A YI 6 7 VERSO YAYINCILIK A.Ş. P.K.359 Yenişehir/ANKARA • Fax:127 5715 SAYFA 17