29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Gülten Dayıoğlu çocukları evrensel sorun ve degerlerle îanıştırıyor G E Ç M İ Ş İ N G E L E C E f i i Yaşasın Moliere Efendi MELİH CEVOET ANDAV I'aris'te görevli olarak hulunduğum sırada, Fransız milletvekillerinden ve senatörlerinden bir grubun Türkiye'yi ziyaretleri dolayısıyla büyük elçiliğimizde verilen bir yemekte bulunmuştum. Yanımda oturan senatöre bir ara, Krnest Robert Cıırtius'u bilir misiniz? diye sordum. Bilmiyormuş. Bu ünlü Alman düşünürünün "Fransa Üstüne Deneme' adında çok değerli bir kitabı vardır. Dilimize 195î'te Sabahattin Eyuboğlu çevirmişti. Curtius, kitabının bir yerinde, "Fransız yazınında büyük şairler, yazarlar yetişmiştir; hıkat bunların içinde bir Shakespeare le, bir Goethe ile, bir Cervantes le, bir Dante ile ölçü^türüleeek bir yaratıeı yoktuı " diyordu. Bıınu söyledim vanımdaki senatöre ve, Si/.in büyük şairini/ kimdir? diye sordum. Adam düşündü, sonra, Baudelaırc, dedi. Nedeıı Moliere demedi diye şaşmüjimdır. Bir hkra anlatayım: Bir İngilız, dostu Fransıza, Si/in yazınmızda Shakespeare büyüklüğünde bir şair yok, demiş. Fransız, "Var, Moliere, deyinte de eklemiş, Moliere bütün dünyanın malıdır. Mııhsin Ertuğrul, Odanııı başköşesinde Moliere nin resnıi asılıdır, derdi. Ama bu büyük adam "oyuncu " oldugu için, rahipsiz ve löıvnsi/, bir \erde toprağa atıldı. Tıpkı eşsiz Mozart gihi. Boulgakov'un "Moliere Efendi" adlı kitabı, 1985'te Ankara'da, Kuzey Yayınları aıasmda basılmıştt. (Çeviren: Ozdemir Ince). Bılmiyomm, ne kadar satıldı, ne kadar okundu? Ün, bu tür kitapların satışını olumsu/. etkiler Dııyan: Ha... Moliere mi? Biliıiz ıanım... der gcçer. ()y.s,ı bilinen sadece "ad"dır. Kimin M\\? "(Ianım 511 güldüruleri yazan adamın. " Denediğim için bilirinı, bu tür dahileri ancak yeniden yenıılen okuyarak tanıyabiliriz. Boulgakov'un kitabı, Moliere i tanımak için az bulıınıır bir hısattır tkıııci kez okuvuşumda Moliere'ı saııki daha iyı anladım ve kitaplığıında bulunan kimi oyunlarım heyetanla yenıden okudıım ( )/ellikle Don Juan heni ıı/un uzun dü^undıirdü. Ne sarsıcı bir yapıt! Don Juan. manastırdan kaçırdığı I.lvire yi yüzüstü bırakıp ondan uzakla^ır. Elvıre'nin uşağı Ciusman, onun ardına düşcr ve u^ağı Sganarelle i bulur, dıırumu öğrennıektir niyeti. Clalıil, takat kulağı bılgin erendisinın sözleri ile dolıı olan Sganarelle (bu rolü Moliere oynuyordu) bu karşılaşmayı tırsat bilip Cîusman'a fel.sefe yapmaya kalkar ve elbet yüzüne gözüne bula^ıırır: "Quoi que puisse dire Aristote et toute la Philosophie, il n'est rien d'egal au labac..." Yıllar önce bir arkadaşi'.nla şöyle çevirmiştik bu sözü: "Aristo ve bütün fclscfc ne dcrsc dcsin, dünyada enfiyenin eşi menendi yoktur..." Ovunun başlangıç sözüdür bu. Ne ^aşırtıcı bir başlangıc! Aristo dan "eııliye ye bu hızlı geçiş sarsar insanı ve Don Juan'ın mı yoksa Sganarelle'in mi daha önemli olduğunıı clüşündürur. Bütün oyıın bu zıtlık üzerine kurulmuştur. Denebilir ki Sganarelle olmasa Don luan'ı gereğince tanıyanıazdık. Bütün dahi yazarlar, karşıtlıkların değerini çok iyı hılmışjerdir. Ne az oynanıyor bizde Moliere! Güzel bîr 'yarın' umudu Midos Kartalı'nın Gözleri / Gülten Dayıoğlu / Altın Kitaplar, İst. 1991 / 172 s. / 15. 000 TL. / CKK Kod No: 007. 563 HÜSRANYAŞAR Gülten Dayıoğlu, geçen günlerdc, I ürkiye nin Budrum kıyı larında ba^layıp, dünyanın dört bir yanında süren, akıl almaz scrüvenlerle yiiklü, gi/emli, hcyccan verici, aynı zamanda öğretici, sıcacık bir (,ocuk kitabını daba nıinik okurlarına arnıağan etti: "Midos Kartalı'nın Gözlcri." Dayıoğlu, son cın yıldır, evrensel scırunları 'kendisine dert edinip' çocuk ve gençlerin anlayacağı bir biçimde. kaleme alarak, dünyanın ve dünya uluslarının bugününün sentezini yapıyor, (,'ocukları bu soru ve sorıınlara yöneltmeye çalışıyor; dünya barı^ı, >,evre sı>runları ve daha birçok konuyu siirüklcyici serüvenlerle sarıp sarmalayarak... Dayıoğlu'nıın "Dünya Çocukların Olsa"adlı kitabı lS)85'te Alman Yayıncılar Birliği tarafından gençliğe yarın umudu vereıı dünya cdebiyatındnn seçnıe üç yüz kiıap arasında ytr almı^tı. Yapıtlatının çoğu okullarda tavsiyccdilKor, gtv.i türündeyazdıgı kitaplar örnek oKırak gösteriliyor, hirçok dünya dilinc çcviriliyor. "Büyüklerden umudu kestim, tek istediğim her şeyi daha da kütüleştirmemclcri. Çocuklar isc bambaş ka... yarınlarımızı onlar hazırlayaeak. 27 yıldır onlara umut bağladım, her kitabımla, acaba bu verimli, güzel tarlaya ne ekebilirim ? diye düşündüm." Özenle, bilinçle yazıyor Gülten Dayıoğlu ve çocuklardan bahsederken gözlerinin i<;i gülüyor. Gördüğüm en iyimser insan. Düşler kuruyor, hcm cocuklar hem de bizler için. Büyük bir tııtkııyla inanıyor bu düşlere. "Jules Verne'in AyaSeyahat düşü gerçekleşti, benimdüşlerimniyegerçekleşmesin'diyor. Gülten Dayıoğlu, 2 bin yıllık bir aıııik köprünün üzerinden bugün de ulaşımın gerçekle^ıirildiği Kütahya'nın Emet ilçesinde doğdu. Yörcsindeki ören yerleriyle ilgili birçok esrarengiz hikâyc ile büyüdü. Çocukluğundan bu yana kokladıgı bu hava, ouu tam anlamıyla bir tarih ve kültür gezgini yaptı. Yirmi yıldırhemenheryazgezilereçıkıyor; Amerika, Venezuella.Peru, Arjantin,Brezilya,l.'ruguay,Mı.sır, Sovyetler Birliği, Çin, Japonya, Koıe, Filipinleı, gezdiği, tanıdığı ülkelerden sadece birkaçı. Buralarda odindiği birikimi okurlarına ilctmck istiyor vc konularını bu ülke kültürleriyleyoğııruyor. Yeni kitabı, Midos Kartalı'nın Gözleri'nde, değişjk bir konuyu ele alıyor; tarihi eserlerimiz ve tarihi eser kaçakçılığı. Böylesine ilginç ve güncel bir konuda yazmaya nasıl yöneldiğini şöyle anlatıyor: "Çocukluğumda başlayan arkeoloji merakı zamanla tutkuya dönüştü. Gezilerim sırasında karış karış, koy koy gezdiğim kıyılarımız ve ören yerleri beni hep derinden etkiledi. Dünya ülkelerini gezerken tercihim hep müzeler ve arkeolojik kalıntılar oldu. Bu gezilerim sırasında dikkatimi çeken en önemli şey de, hemen hemen dünyanın her yerindeki müzelerde karşılaştığım, bizim topraklarımızdan götürülmüş eserleroldu. Peru'da bile tanık olduğum bu durum beni hem faşırttı hem de düşündürdü. I986'da Berlin'e yaptığım gezi sırasında gördüğüm ZeusSıınağı neredcyse bardağı taşıran soıı damla oldu. Niçinbueserleryaratıldığı ülke topraklarından kopartılıp, ait olmadıkları mekânlarda sergilensinler. Bu konu üzerine birçok deneme yazdım. Geçen yıl notlarımı toparlayıp yazmaya giriştiğim bir sırada ilginç bir tesadüt oldu. Cumhuriyet'te Özgen Acar'ın 'FJmalı Definesi' ile ilgili yazı dizisi başladı. Bu araştırma benim ufkumu genişletti. Birçok detayı yakaladım. Böylece konu gerçek bir ternele oturdu." Bu kitabındaki düşü, büııin cski eserlerin aitolduklarıtopraklara iade edilmesi ve buralarda kendi mekânlarında sergilenmeleıi, bu tez.i insanlığı birleştiren, insanlar arasında sevgi, iletişinı ve dayanısjiııayı sağlayacak vc dünyadaki insanlık mirasının, tüm insanların zevk alıp örnek göstereceği bir ortam olu^tıırulınasını dileyerek sunuyor. Sizce gerçekleşmeyecek bir düş mü bu?D Culten Dayıoğlu 'Cocuklar baska Yarınlarımızı onlar hazırlayacak C U M H U R İ Y E T KİTAP S AY I 6 5 A Y F A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle