Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Siyauttşgil'den bir çeviri başyapıtı: Cyrano de Bergerac Abdülhamit'in sansüpü koca burundan ürktü Cyrano de Bergerac'ın çevirmeni Sabri Esat Siyavuşgil, ünlü kitabı anlatıyor. Siyavuşgil'in, çevirisine yazdığı önsözden bölümler sunuyoruz. re, Avrupa gıpta ile Fransa gurur ve ümitle bakıyor." Piyes yüzlerce defa oynandı. Bütün dillere tercüme cdildi ve yüz binlerce nüsha satıldı. 1900de oynanan L'Aiglon, Rostand'ın şöhretini büyük bir s,as,aa içinde 20. yüzyıla nakletti. Bir an geldi ki büıün Fransız ve hatta diinya matbuatı, mütemadiyen genç şairin hayatı, eserleri, projeleri, serveti, akademi azalığı, nişanlarıvLmeihurArnagamalikânesiyleuğraşıroldu. SABRİ ESAT SİYAVUŞGİL Fakat mecmua sahiplerinin, tiyatro müdürlerinin, 19. yü/yılııı sonlarından 1914 hatta bazen siyasi partilerin, türlü türlü maksatlarla, şeametine (uğursuzluk) kadar, her gün biraz daha cila verdikleri bu şöhret, pek insaönce Fransa'yı ve tedricen bütün ni olarak, edebiyat ve tenkid âleminde muhtelif aksügarp edebiyatı âlemini en ziyade lanıeller (tepkiler) uyandırdı. Karikatürler, kabare meşgul eden simu, Edmond şarkıları, manzum ve mansur hicivler, Cyrano şairi Rostand olmustur. 21 Aralık nin lehinde, takat arzusu hilaiına yapılan propagan1987 gecesi, PortcSaintMartin dayı önlemek şöyle dursun, halkın tecessusünü (nıetiyatrosıında Cyrano dc Bergerak) mütemadiyen uyanık tutuyor ve Edmond Rosrac'ın kazandığı misli görülmemiş tand'ı günün adamı yapıyordu. muyaHakiyet, genç $airin bir gün öncesine kadar pek İ^te halk, derin bir vecd içinde, şairin ikide birde mahdut kalan şöhretini, bir anda, bütün Ftansa'ya, esrarengin bir tavırla nıüidelenen yeni şaheserini bühatta bütün cihana yavmışıı. Zamanın en müşkülpeyük bir sabırla, senelerce bekledi ve Chantccler, sent münekkitlerinden biri olan Emilc Faguct, ertesi 191ü'da okuyucu, seyirci ve münekkidin bu iştiyakıgiinü, büyiik bir şairin doğduğunıı cihana miijdelinı ancak yarı yarıya tatmin edebildi. Chantecler, layık yordu: olmadığı bir kayıtsızlıkla karşılanmı^ olmısına rağ"Göz kamaştırıcı bir zaferlc 20. yüzyılı açan bu şaimen, Kostand'ın şöhreti, ancak harp ve harp sonu dünyanın ihtila^Iarı (çırpınma) içinde bir aralık söner gibi oldu. Bugün, Cyrano de Bergerac hadisesinden tam 70 yıl sonra, Rostand hadisesini soğukkanlı bir muhakeme ile tetkik edebilecek bir va/.iyette bulunuyoruz. CJerek Rostand'ın kayıtsız şartsız dâhiliğini ileri sürjn taraharların, gerek Chantecler şairinin edebi bir blöften bajka bir şcy olmadığını iddia eden aleyhtarların aşırı propagandası, edebiyat tarihinin durultucu seyri i«,inde ar tık kaybolnıu^ ve yerlerini zaman ölçüsünün ve bir olu$ halinde devam eden zevkin şaşmaz hakemliğine bı rakmıştır <....) Dalıa La Princesse Fransız aktor Gerjrd Depardıeu. Edmond Rostand ın cizgi dısı kahramanı Cyranoyu beyazperdede ına Lointaine'in provasınnılmaz bir ustalıkla ranlandırıyor da, meşhıır Büyük Co Yedi Me^aİLi'ilcı toplııluğıınun kıırucularımian psikolog, ^aır, yazar vc CLvırmen Sabri Esat Siyavu^il (Ha/iran 19076 F.kim 1968), FranMi'du Oijoıı vr IAOII Univcrsitelcri telsck' bölümunü bıtirdikten sonra 1932de rürkiye'ye dondıi vu Ankaıa'claki Cia/.i Terbiye Fnstitiisü'ndc tdselı dtrslt'ii verdi 195î'te İst iiniversitesi F.dcbivat Fakiiltesi nde genel psikolojipedagoji dtw,cmi, 1942'ılc profesoı ohın Siyavıifgil, öğretinı üyeliğini yaşamının sonıına kadar sürdürclii. F.dcbıvat yaşamına ^iirle başlayan Siyavujgil, ilk ^iirlerini 1927 de Güneş vt Hayat dergilerinde yayımladıktan sonra 1928 dc 6 ^.ıır arkadaşıyla birlikte Yedi Mc^alccilcr toplulıığunu kurdu ve Meşale adlı dergiyi çıkardı. Ocrgi kapandıktan sonra şıirlerim Muhit vc Varlık dergilerinde yayınılayatı Siyavuşgil. dı^avurunıcu bir ressam tııtunuıyla yeni vt' canlı ^iirlcr vazdı Ulus, Yeni Sabah, Habcr gibi yayın orgaıılannda kö^c ya/arlığı da yapan Siyavujgil, pek cok Fransı/ta yapılı Türkceve kazanıiırdı. Fransı/ vazar Edmond Rostand'ın tanınııııi} ouııuı Cyrano de Bergcrac'ın matmıın çcviıisiylc ( 1942 I hiiviik iitı kazandı. Odalar ve Sofalar ( 195 i) Siyavuşgil in tek $iiı kitabı. tncelenıelerini İstanbul da Karagö/ ve Karagöz'de Istanbul (1958), Psikoloji vc Terbiyc Bahislcri (1940). Karagöz ( 1941. 1961) gibi yapıtlaıda toplayan Sabri Fsat Siyavuşgil'in Saiı Faik'tcn l'ransızcaya cevirdığı övkiiler 1962de Un Point Sur la Carte 11 laritada Bir Nokta) adıvla Ilollanıla'ıla vavınılaıulı qııelin, Rostand'a "Ben de bir piyes isterim" demis,ti. Coquelin'in istediği piyes, çoktan beri Rostand ın kalasında hazırdı. Luchon'da ge(,irdiği bir yaz lati linde Rostand, sevgilisinin bir türlü gözüne gireme yen beceriksiz bir dostıına, hoppa ve zaraleı dü^künü bir genc; kızın kalbini çelmek usullerini ögretmek mecburiyetindekalmıştı. Önce"Seniseviyorum" iti ratıııı kekelenıekten başka bir şey beceremeyen âşık, Rostand'dan öğrendiği sözler ve göz alıcı cümielerle öyle belâgat gösterdi ki gent,' kız bu hassasiyete ıneltun oldu ve evlenmeye muvatakat etti. Bu hadise, Cyrano'nunilhamnoktasıoldıı. I ) Rostand, 17. yü/yılın derbeder şairi Cyrano de Bergerac'a karşı ruhunda, öteden beri, merhametle karışık bir incizap (çekme, çekilme) dııymaktaydı. Büyük asrın bu büyük "rate"si, hakikaten ır.eraka değer bir sinıadır. 1619'da Paıis'te doğnıasma ve Bergerac'ın IledeFrance'da bulunmasma rağmeıı tam bir Cîasknn mizacı taşıyan bu garip adam, bu şair, filozot, mıısikişinas, Hzikçi... ve:;ilahşör, La Mort d'Agrippine'i ile 11647'de yazılmış ve ancak 16") Vtc oynanabilmi^tir) trajediye lelseteyi sokmıış ve Le Pedant Jouc'siyle de Moliere'e ilham ve intibal kay nağıolmu^tur' 1650). (.... I MadamedeSevigne'den önce, "kuş ötcn bir yapraktır" diyecek kadar ince ve zaril buluşları olan bir şair, hiddet edince de "Ne, çapkın herif, beni tahkir etfikten sonra hâlâ mı yaşamak küstahlığtnda bulunuyorsun? Sen ki şu cihanda bir hiçsin veyahut tabiatın kıçma çakılıni!; bir çividen ibaretsin. Tutmasam öyle aşağıya düşersin ki yerde sürünen bir pire, seni kaldırım taşından ayırt edemez..." diyecek kadar atak ve mahrıır bir silahş,ördür. Mağrur ve "libertin", aynı zamanda beıule ve solu, mutedil aynı zamanda şeılit, ici güzel, lakal dışı ı,iı kin, yüz kisiye mevdan okuyup hepsini larumar etlecek kadar cesur, aynı zamanda uıklidini yupaıı bir maymunıı kılınçtan geçirecek kadar da ölçü ve mııvazeneden mahrıım olan bu adam, Ifı55'te, cinnet buhC U M H U R I Y E T K İ T A P S AY I 6 5 Yedi Meşalecilen'den P O R T R E S A B R İ E S A T S İ Y A V U Ş G İ L S A Y h A 12