29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Koman, oyun, deneme ve günceleriyle çok yönlü bir yazar: Max Frisch Katılımcı okurun yazarı Max Frisch, "benim görevim soru sormaktır, yanıt vermek değil" diyen Ibsen'in sözlerini benimser. Frisch okurunu bir anlamda yazarın ortağı olarak görür ve ondan yazara karşı çıkmasını, hiç olmazsa yazarı tamamlamasını bekler. NİLÜFER KURUYAZICI' Çağdas, Alman ya/ını İsviçreli Max Frisch'in ölümüyle, Brechı ve Dürrenmatt gibi daha şimdiden 20. yüzyıl 'klasikleri' arasına girmiş, bir yazarını daha yitirdi. Roman, oyun, deneme ve günceleriyle çok yönlü bir yazar olarak değerlendirilen Max Frisch, tüm yapıtları Türkçeye çevrilmemiş, de olsa, Türk yazın çevrelerinde tanınan bir yazardır. Stiller (Cezaevi Günleri) ve Homo Faber (Çarpık Sevda) gibi iki büyük romanının çevrilmiş,, Biedermann und die Brandstifter (Biedermann ve Kıındakçılar) ile Andorra gibi oyunlarının (Türkçeleri yayımlanmasa da) birkaç kez sahnelenmiş olması, Türk okurunu ve izleyicisini Frisch'in yapıtlarının temel sorunlarına yaklaştırmıştır. Bu yapıtlarda dile gelen 'kişilik arayışı' insanın çevresi tarafından algılanan kişiliği ile kendinin gerçekleştirmek istediği 'ben' arasındaki uyuşmazlıktan kaynaklanır. Kendi kendileri ile 'özdeş/ olamamanın sikıntısını çeken kisjlerin sürdürdükleri bir 'ben arayış/dır bu. Frisch'in özellikle Stiller'de işjediği bu sorun Andorra'nın da temelini olus,turur. Çevrenin, birtakım önyargılar sonucunda, bireyle ri belırli şemalar içine verleş.tirmekte dırenmesi (orneğin Andorralılar'ın yardımsever ve iyi, komşuları Karalar'ın ise kötii insanlar olduğuna ya da Yahudi lerin yurtlarını değil sadece parayı duijundüklerine inanılması), oyunun kahramanı Andri'nin trajik sonunıı hazırlar. Aıtıa asıl oneınlı olan, Andorralıların düştükleri hatayı tffilamaları ve Andri'nin ölümünden kendilerini sııçlu bulmalarıdır. Sürekli, "Andri'nin Yahudi olmadığını nereden bilebilirdim ki..." ya da "Gerçeği bilseydim... " gibi sö/lerle kendilerini savıınmaya çalışan Andorralıların asıl suçu, Frisch'e göre Andri'yi kendi oluş turduklan bir ki^ilik kalıbına girmeye, Yahudi olmadığı halde Yahudiliği kabul lenmeye zorlamalarıdır. Kitabı Mukaddes'ıen aldığı sözlerle "Kesin tasarımlar yapmamalısın insanlar konusunda..." der Frisch bize; çiinkü "ister dost olsun, ister düşman, karşımızdakinin bizi görmek istediği biçimi alırız. Ya da tersi... onların bize güsterdikleri yüzlerini de biz yaratırız bir ölçiide..." Gerçi Frisch'in çıkış noktası hep birey ve bireyin çevresiyle olan iliş,kisidir; ama bu birey merkezli tutum Biedermann ve Kundakçılar oyunundaçağımızın çıkarcı insan cipinin ele^ürisini de birlikte getirir. Kötülükler kendisine zarar vermediği sürece eylemde bulunmayan Biedermann bir yandan Naziler döneminde tırmanan olaylar karşısında sesini çıkarmayan Alman halkını düşündürürken, öbür yandan da günümüzde yapılan haksızlıklar, işlenen cinayetler karşısında, ucıı kendine dokunmadığı sürece tepkisiz kalan aydın tipini simgeler nitelikiedir. "Bir kötülük karçısında bile bile susmak, sanırım suça katılmanın en güncel bi<,imidir" der Frisch Frisch'in yazar kişiliğinin hir başka yönü de 'günce' türüne getirdiği yeni soluktur. Birincisi 19464C), ikincisi 196671 yıllarını kapsayan iki büyük Günce yazmış, bunların yanı sıra günceyi salt biçim açısın dan anlatı ve romanlarında da kullanmı^tır. Örneğin Stiller romanının birinci bölunui Stillcr'in c<?zaevinde tuttuğu gunce biçimindedir. Bu açıdan, Frisch'in 196671 yıllarını kapsayan ikinciGünce'sinin dilimi/eçevrilmişolmasıTurkokuru i(,in birka/ançtır llk güncesinde daha (,ok o yıllardaki ıııimari «,ali!}nıuları, Almanya yolcııluğıı, Brecht'le bulıışması gibi gundelik vaijamından olaylaıa yer vermesine, ya da bırçok yapıtının ilk taslaklarını yapmasına, edebiyata* ili^kin görüşlerini anlatmasına kar^ılık, ikinci günce sinde daha değışik bir vol i/lemijjtir. Bu güncenin temelini ankeı, sorıışturma ve el kitabı gibi, edebivatta kullanılmasına bizim pek alı^ık olmadığımız yazı biçimleri oluşturur. Daha <,\>k soru yanıt biçımınde gelışen kıırmaca söyle^iler evlilik, dostluk, kadın erkek ılişkisi gibi güncel konulara vonelirken, bir yandan da, "Politikada baskıdan yana mısınız...", "Hııkuk devletinden ne anlıvorsunuz... ", "Devrimlere inanır mısınız...", "Demokrasiden ne anlıvorsunuz.. "Sizce baskı nedir...", gibi yanıtını da i<,eren sorular aracılığıyla toplumsal olavlar karşısında bireyin tutumu irdelenmektedir. İlk güncesinde savaş sonrasınııı olaylarına tanıklık etmekten ıleri gitmeyen Frisch, aradan ge<,"en sürede yavaş, yavaş toplumsal olaylara ağırlık vermeye yönelmi^tir. Bir sövleiide kendinin de dile getirdiği gibi o, okurun politik bilincini gelis,tirmek ister. Amacı okuru düşündürmek, okudukları karşısında edilgen kalmamaya yöneltmektir. Bu tutumun da 'bir yazar olarak kendi politik bağlantısı' olduğunu ileri sürer. Frisch'in 1960lardan başjayarak yazdığı çeşitli deneme ve konuşları da aynı doğrultudadır. 1966 tarihli "Konuk İ^çiler ya da Yabancı tşçıler", "1967 Yılmda Yunanistan ve Biz", "Çekoslovakya'nın İşgali Üzerine" va da İsvicre'deki İc Politika olaylarına yöneldiği "Nasıl Yönetilmek Istivoruz " gibi yazılarında hep güncel politik olayları sorguladığınıgörürüzonun. Frisch'in bu yazılarının yanında, 1975'te yayımla nan Montauk, 1979da yayımlanan Dcr Mensch erscheint im Holozaen (İnsan Nedir ki) ve 1982de yayımlanan Blaubart (Mavi Sakal) gibi son dönem öyküleri sorgulama niteliği taşımasalar da, gene okurdan çok şey bekleyen birer 'taslak' özelliğindedir. Frisch'in ilk yapıtlarından bu yana savunduğu bir biçim özelliğidir taslak. Bitmemiş, henüz kesin biçimini alnıamış, daha çok bir deneme havasında, değiştirilmeye, oluijturulmaya açık bir biçınıdır taslak Frisch'te. .Onun söze dtikmediği. bo% bıraktığı alaıı ları okur kendisi tamamlaya.cak, olaylar arasındaki bağları kuracak, yazar olarak ortaya attığı sorulann vanıtını bulacaktır. "Benim görevim soru sormaktır, yanıt vermek değil" diyen Ibsen'in sözlerini benim ser Frisch, okurunu bir anlamda yazarın 'ortağı' olarak görür ve ondan yazara 'karsı çıkmasını', hiç olmazsa yazarı 'tamamlamasını' bekler. İşte bu açıdan, bağımsı/ parçaların bir araya gelmesinden olu^an günceleriyle birer taslak nitelığındeki öyküleıi, Frisch'in okurundan bcklentilerinı kar^ılam.ıya var dımcı olur. Frisch kendisini de "Hğer sormak ıstedı ği bir soruyu yapıtlarında, okurlarının o andan soııı a verecekleri yanıtı bulmadan (ki bu ancak onların kendi yanıtları olacaktır) rahat edemeyecekleri bir biçimde ortaya koymayı başarırsa " yazar olarak gö revıni tümüyleyerinegetirmi^ savar. D ' l'ro/ Dr NiliilcrKunıya/ıcıi V fidchnıii I"ıilvıltm, AII/MH Dılırc Hıh'hiYıifı Amt liı/ııı/1 )<;/; HıijhmıJıı Max Frisch Roma da bir sokak gösterısını ızlerken C D M H U R I V E T K İ T A P SAY: 65 S'A Y F A 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle