Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Gerard Depardieu, Cyrano de Bergerac ı dahice canlandırdı Burun farkıyla Depardieu C.annes Şenliği'nde Gerard Depardieu'ye Altın Palmiye getiren, Fransa'da Cesar ödüllerini silip süpüren "Cyrano de Bergerac" filmi, §u sıralar Türkiye'de de gösteriliyor. amille Claııdel adlı Hlmde ünlii Fransız heykeltıraş Rodin'i, Polonyalı yönetmen Andrzej Wajda'nın Danton'unda Fransız Devrimi önderlerinden Danton'u canlandıran Gerard Depardieu, Cyrano de Bergerac'taki u/.ıın burun! j , çirkin, iyi yürekli, şovalye nılılu, asi Cyrano rolüyle ününe iin kattı. Yirmi \1ld.1 tam SO hlmde oynayan ve günümüzde Fransa'nın simge sanaıçılarından biri olııp çıkan Depardieu, geçen yıl Caıınes Film Şenliği'nde en iyi erkek oyuncuya verilen Altın Palmiye'yi, ülkesinin Oscar'ı sayılan Cesar'ı Cyrano rolüyle aldı. Gerçi Avrupa'nın Oscar'ı kabul edilen Felix heykelciğini ve AıneıikanSinemaAkademisi'ninOscarheykelciğini cvinc göıüremcdi, aına Fransız yönetmen JeanPaul Rappeneau'nıın Edmond Rostand'ın ünlii man/unı ovıınundan beyazperdeye aktardığı Cyrano de Bergerac'taki yorumuyla meslek yaşamının doruklarındanhiriniya^adı. Türkiye'de son olarak Peter Weir'in Ycşil Kart (Cireeıı Card) adlı lilminde izledigimiz 43 yaşındaki Depardieu, aslında Rostand'ın oyıınunu pek o kadar sevmiyor: "Oyunun kendisinden pek hoşianmıyorum. Beyazperdeye gitti, çünkü oyunun epeyce tozunu silkeledik, epey çalıştık üzerinde. Sahnede sanki bir sürü tekrar varmış gibi geliyor bana." Gcrard Depardieu'nün sinemada yommladığı Cyrano, oldııkça tensel ve co^kulu bir Cyrano: "Cyrano öyle bir rol ki onunJa ilgili her şeyi bildiğinizi sanıyorsunuz, ama gerçekte lıiçbir şey bilmiyorsunuz. Bu tür birçok rol vardır, sözgelimi Hamlct ve Macbeth. ama ben gcrçekten Cyrano üstüne hiç düşünmcmi^tiı'.ı. Bu rolü oynamayı biç gönlümden geçirmemişt'm. Kimbilir, belki de bu yüzden, öneriyi lıemen kabul etıinı. Daha ilk sahneden başlayarak Cyrano yu yabanıl bir lıayvan gibi oynadım. Cyrano çılgın bir adam. Sokakta düello yapabilmek için tiyatronun duvarlarını yıkabilecck bir adam. İlk çekimlerde yoksa fazla mı ileri gidiyorum diye düşündiim doğrusu. Yoksa Cyrano'yu biraz daha yumuşatmalı mıydım? Ama yönetmenim de ben de sonucu gördükten sonra, 'İşte tam böyle olmalıydı' dedik!.." l'Vansa'da tanı Jı>rt nıilvon sevircivi salonlara (,ekın Cyrano de Ber^erac, şıı sıralar Türkiye sinemalarında. I üıl< tıy.ıtro seyircisinin Sabri Esat Siyavuşgil'in ölıinısüz çevırisiyle Mücap Ofluoğlu'ndan ve Müşfik Kenter'den i/.lcdi»i Cyrano de Bergerac, bu ke/ Depaı(.lieu'ıuın be\a/.perdedeki \orııınıı\ la 1 uı • kive'de. I ilmin İn^ilıerc1 nosK.Tİmındi' In^ili/cv alty.ı/ılan ıııılıı ya/ar Anthony Bıırgess ha/ırlamıştı Türkı\e'ıleki 'I'ürk^e alt\azılar ise Rekin Teksoy'Lin. Hdmond Rostaııd'ın 1987 tarihini ta^nan ovuruı, 17. vü/vılm ilgiın," \azan ve düello ustası Cyrano de C Cerard Depardieu. Cyrano de Bergerac'takı yorumuyla meslek yaşamının doruklarından bırını yasadı Jean beyazperdeye aktardığı yapıt Fransada tam 4 mılyon seyırcıyı salonlara cektı Paul Rappenau nun Bergerac'ın gerçek yaşamından yola çıkıyor. Cyrano, kocaman burnıı kadar bir kerede y üz hasmıyla düello yapmasıyla da nam salmı^. Rostand'ın Cyrano'su ise, Dumas'ın Üç Silahşörler'ine ve Victor Hugo'nun Ruy Blas'ındaki Don Cesar de Bazan'a da bir şeyler borçlu. Cyrano, Roxanne'a umutsuzca vurgun. Ama öyle ^ururlu ki bunu asla a(,ığa vıırmuyor. Üstelik, Roxanne'ın beceriksiz sevgilisi Christian de Neuvillette'in arkasına geçip onun adına güzel sözler söylüyor Roxanne'a, onun kaleminden ^ıkınışçasına dayanılmaz mektuplar yazıyor. Ve gerçek ancak Christian savaşta öldükten sonra ve Cyrano düşmanlarının tuzağına düşüp son nefesini verirken ortaya çıkıyor. Gerard Depardieu, Cyrano rolü için yönetmen Rappeneau'nun ilk ve tek seçimi olmuş. Rappeneau, ("yrano'yla Depardieu arasında bir benzerlik de bulmtış: "Cyrano burnundan ve gövdesinden hiç hoşlanmaz, kendini çirkin bıılıır. Gerard da öyle, kendini çok çirkin bulııyor... " Ne var ki Rappeneau'nun lilminde Cyrano'nun o upuzıın burnu o kadar belirgin değil, tazla bir abartnıaya gidilmeınis. Rappeneau bunu şöyle açıklıvor: "Cyrano'nun burnunu fazla abartmadım, çünkü burnun yalnızca bir rastlantı olduğunu, Cyrano'nun gerçek sorunu olmadığını göstermek istedim. Asıl sorun, Cyrano'nun korkusu, aşk korkusu, âşık olunacak biri olmadığı korkusu. O koca burun a<lında Cyrano'nun yüzünde değil, kafasının içinde!.." Cyrano de Bergerac'ın senaryosunu JeanClaude Carriere ile birlikte ha/.ıtlayan Rappeneau'ya bakılırsa, Depardieu prova yapmaktan da rol hakkında uzun uzadıya konusmaktan da ho^lanmıvor, çiinku yorumun kendiliğindenliğini yitirmesinden korkııyor. Klasik bir tiyatro eğitiminden geçmemi^ olan Cîerard Depardieu, nerdeysehiçhazırlıksız, tümüyle içgüdüsel oynuyor roliinü. Ama Rappeneau, Rostand'ın man/unı oyununda ba^ıan son a %iir okumak gerektiginden Depardieu yiı belli bir provadan geçirmek zorunda kalmı^: "Bu yüzden, bir okuma provası yapmak üzere bütün oyuncuları bir masanın başına topladık. Kırk kadar oyuncu. Depardieu dışında hepsi de tiyatrodan seçilmişti, çünkü şiir okuma konusunda klasik bir eğitimden geçmiş olmaları gerekiyordu. Bu iş çok basit görünür, ama aslında çok zordur. Okuma provası sırasında Depardieu hiç öne çıkarmadı kendini, yalnızca oynamakla yetindi. Ama hep dinledi. Zaınanla, içgüdüsünü kullanarak, herkesin tekniğini yakaladı ve şaşırtıcı bir hızla sünger gibi emdi onu. Ve sonunda, öğrendiklerini, herkesten daha iyi uyguladı. Provalarda edindiklerini, bir sinema oyııncusu olarak kendi tekniğinin kalıbına döktii, Cyrano'ya özgün bir canlılık ka/.andırdı, onu etlen kemikten bir insana dönüştürdü. Sanırım, dahiliğe yakın birşeydi onun yaptığı..." D C U M H U R l Y E t ' k l T A P S AY I 65 "• A Y F A 1 4