18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

40'lıyıllann Vatan başyazartAhmetEmin Yalmanhnkitabı Beyne ve yüreğe seslenen yazılar HUdR MVKIKT DUİSBURO Yarının Türkiyesine Seyahat / Ahmet Emin Yalman / Cem Yayınevi / 2. basım, İst. 1990 / 216 s. / 10.000 TL. / CKK Kod No: 022.475 Aklımdan, anılarımdan çıkmayan, yıllar öncesinin çok okunmuş, ama zamanla unutulmuş bir kitabı, güneşten bir parça gibi pınl pırıl bir aydınlıkla çıkıp geldi. İlk basılışından tam 46 yıl sonra... 194O'lı yılların başı... Milli Eğitim Bakanı Yiicel, Meclis'te, merkezdeki işlerinin başında... Türkiye'nin uzayan cumhuriyet yıllarında çözümünü bulamamış İlköğretim sorunu için Eğitmen Kurslan açılmış, Köy Enstitüleri kuruluyor. İlköğretim Genel Müdürü Tonguç, bürosunu yakın yardımcılarından Ferit Oğuz Bayır'a bırakmış, o il senin, bu köy benim durmadan dolaşıyor. Türkıye genelinde 21 Köy Enstitüsünü kurmak ve iyi işletmek için her ayrıntıyı yerinde denetliyor, öğrencilere, öğretmenlere yol gösteriyor... Enstitülerin kiminde bin, kiminde binden çok köy çocuğu, başlarında seçme ilkokul öğretmenleri ve yöneticileriyle toprağı ışliyor, yapılar yapıyor; gördükleri haftada 44 saac dersin yansını kültür, yarısını sanat ve tarım çalışmalarına ayırıp harıl harıl okuyor, öğreniyorlar. İçeride çivi, cam, tuğla, kireç bulmak olanakh değil. Kendilerini parçalarcasına bir çalışma... Dışarıda kızgın savaş on dört cephede birden sürüyor. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, ilköğretim seferberliği'ni yakından izliyor. Yöneticilerin dikkatini, gücünü oraya çevirmek istiyor. Dıştan bakarsan, çoğunluk bürokratlar, politikacılar bu seferberliği canla başla destekliyor. İçten içe bir direnç var. Enstitülerde uygulanan yenilikleri, yeni eğitbilim çabalarını, özellikle de bürokrasi dışı yönetim biçimini "Milli Eğitim Bakanlığı'nın eski dar usullere bağlı mensupları" ik "Kurulu geri düzeni benimseyen kötü politikacılar" sevmiyor, ama bunu belli etmiyorlar. Ûnlü Vatan Başyazarı Ahmet Emin Yalman, Köy Enstitülerinden beşini (Arifiye, Çifteler, Kepirtepe, Kızılçullu, Hasanoğlan) iki üç kez gezip görerek nem başkent Ankara'da hem uzak yakın köylerde sayısız görüşme ve gözlemler yaparak, izlenimlerini dizi yazılar halinde yayımlıyor. Yalman içeride, dışarıda uzun yıllar eğitim görmüş, iyi yetişmiş, deneyimli bir gazeteci. Kılı kırk yarıyor. Diyelim Tonguç'tan bir ad duydu. Bu adın sahibini arayıp bulmak için o yılların kıt ulaşım olanaklarıyla, işini gücünü boşlayıp yollara düşüyor. Anılan kişiyi arayıp buluyor, görüşüyor. Yaptığı söylenen işleri görüyor, sonra oturup özenle, okuru ınandıracak kanıtları bir bir sıralayarak yazıyor. Sadece usta bir gazeteci değil, iyi bir yazar; tatlı, babacan bir anlatımı var. Issız köylerde karşılaştığı bu yeni, akıncı, güleç, şakacı, başargan insanlardan ayrılırken üzülüyor. Köy Enstitülerinde yetiştirilmiş köy çocuklan gibi yalın bir öğretmen olarak oralarda kalıp çalışmak istiyor. Gazetesinin yönetimevinde işleri onu beklediği için istemeye istemeye gene yollara düşüyor. Köy Enstitülerine öylesine gönül veriyor ki orada yetişenlerden Bolu'nun Karacaviran köyünün çocuğu Muhittin'i evlât ediniyor (evlâdı olduğu halde). Muhittin tatillerinin bir bölümünü Vatan Başyazarı Ahmet Emin Yalman. (ortada) CUMHURİYET K İ T A P SAYI 53 Yılmanlar'da geçiniyor. Yalman kaç kaz kendisi Karacaviran'a, Muhittin'in çalışmalarını görmeye gidiyor. İstanbul'da masasının başında otursa, ara sıra politikanın merkezi Ankara'ya gelip gitse, başyazarlığını öbür meslektaşları gibi rahatça yürütse olmaz mı? Bunca koşup yorulmaları neden? Çok sevdiği enstitüleri kamuoyuna tanıtmak, onları sevdirmek için. Elimizdeki 200 sayfayı aşkın güzel kitap dikkatle okunduğunda görülüyor, böylesine sevgiyle yazıldığı için gazetecilik çalışması, yazınsal değerde bir yapıta dönüşüyor. Çünkü gerçekten gönül diliyle yazılmıştır. Okurun hem kafasına hem yüreğine seslenmektedir. Birkaç kez içtenlikle "Gazeteciliği bu derece sevmesem bir köy öğretmeni olarak çalışmak isterdim" cümlesini yineliyor, inanıyoruz. Tür olarak yazınsal röportajın başarılı bir örneği sayacağımız kitap, dil yönünden biraz geri kalmış ne yazık! Yer yer rastladığımız 'esiri bir âlemde, perilerin diyarında imişim gibi bir hafiflik ve saadct hissi duyuyorum' benzeri cümleler Türkçenin her güçlüğe karşı sağlıkla geliştiğini gösteriyor. Bugün artık bu sözlerin özbeöz yerlilerini kullanıyoruz. Gene de beliıteyim, bu sözler kitabın genelinde az yer tutuyor, özellikle yeni kuşaklar için anlamayı fazla zorlaştırmıyor. Yalman, k'itabının sonuna enstitülü gençlerin öykü ve şiirlerinden örnekler koymuş. Yarım yüzyıl önce halk diline yaslanarak yazılan bu yazılar bugün kaleme alınmış gibi taze Bu ikinci baskıya ayrıca Yalman1 ın enstitüler yıkılırken yazdığı bir makaleyi eklemişler. Kırk altı yıl önce Hasanoğlan'da görüştüğü gençlerden Ali Yılmaz'ın çilelı, uzun meslek yaşamında başından geçenleri özetleyen kısa bir yazısı da ekler arasında... Okura kıyaslama olanağı veren bu ekleri, nasıl anlatayım, gözlerim yaşararak okudum. Yukarıda andığım makalesinde Yalman'ın belirttiği gibi enstitüler ne yazık, kuruluşlarından on yıl sonra yıkılmış, yerlerine köy çocuklan ve bütün 'l'ürkiye için imam hatip okulları açılmıştır. Yalman donüp dönüp, "Enstitülerde yetişefi öğrctmenler desteklenmeli" diyordu. Başta devlet, kuçüklü büyüklü politikacılar, cskiye bağlı yöneticiler destek yerine enstitülere köstek vurmayı politik çıkarlarına ve rahatlarına daha uygun buldular. Oralardan yetişmiş bir köy çocuğu olarak kaç kez $u tur soruları yanıtlamak zurunda kaldım: "Madem enstitüler iyiydi, siz de orada yetiştiniz, niçin şimdi köylerde değil de şehirlerde, hattâ yurtdışındasınız?" Çürikü daha öğretmen olduğum gün Ankara da rota değiştirdi. Bakanlar, milletvckilleri hattâ Mcclis Başkanı el ele verdiler. Günümüz gecelerden beter karartıldı. Üç günde bir arama taramalarla durmadan tedırgın edildik. Eskiden bir olan karşıtlarımız 19^0'den sonra bın oldu. Çoğumuz canımızı ölümlerde.i, ölümc benzer sakıncalardan zor kurtardık. Lütfen biraz ciddi düşünclim: Köy öğretmenlerini devlet tutmazsa eğitim öğretim öğretim işleri nasıl yürür? Kimi insanın işi eleştırmektir sadece. Ama hiç değilse, 46 yıl önce Yalman nelcr yazmış, enstitüleri vc eğitim seferberliğini baltalamakla nelerden kalmışız, "Yarının Türkiyesine Seyahat" adlı bu yapıtı okuyarak görsünJer. Kımsenin yurtseverliğinde'n kuşkulanmak ıstemem ama okusunlar Yalman'ın bu kitabını, boşalan köylerimizle, köyleşen şehirlcrimizde eskisinden beıer karanlığa gömülen kadınlarımızla, yaban ellere akan ış gücümüzle neden ve nasıl bu hallere geldiğımızi anlarlar belki.D S A Y F A 1 »
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle