05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Casuslar ölmez ABD'de: The Secret Pilgrim /John le Carre/Knopf/21.95 dolar îngiltere'de: The Secret Pilgrim /John le Carre / Hodder and Stougton / 14.95 sterlin Türkiye'de: Yolun Sonu /John le Carre / Çeviren: Mehmet Harmancı / Altın Kitaplar / 23.500 TL John le Carre'nin yeni casusluk romanı Yolun Sonu' ABD ve îngiltere'yle birlikte Türkiye'de de yayımlandı T DERLEYEN: COŞKUNIRMAK he Independent'tan Paul Mansfield'e bakılırsa, yeni kıtabı The Secret Pilgrim (Yolun Sonu) ile bir düzine casusluk romanını gerıde bırakan John le Carri'ye sorulmaması gereken iki soru var. Bunlardan bıri, "Bir zamanlar siz de casusluk yaptınız mı?" Ötekivse "Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle birlikte casusluk romanlarının da sonu geldi mi?" Yaklaşık otuz yıldır casusluk romanları yazan Le Carre, Mansfıeld'in yıne de sormadan edemediği bu soruları dişini sıkıp yanıtlarken " S o n zamanlarda bu ikinci soruyla çok sık karşılajıyorum" diyor. "Ister politik kavrayıs açısından bakın ister gerçek hammadde ile onun romana yansımaları arasındaki ilişki açısından, bu sorunun kaynağında cehalet yatıyor. Haberalma, uçsuz bucaksız bir sanayidir. Dünya bu işten asla vazgeçmez. Kocaman bir bütün olarak görünen hedefıniz parçalara aynlmıssa, o zaman karsıruza bir yığın küçük hedef çıkacak demektir. Ukraynalılar ne yapacak, Letonyalılar ne yapacak? Böylece haberalma örgütleri de parçalara ayrılır, çoğalır. Casusluk romanları yazarının tek yapacağı, bavulunu toplayıp dünyanın başka bir kösesine taşınmak olacaktır!" Ama Le Carre, ikinci sınıf casusluk romanları yazarlarının, Soğuk Savaş'ın ortadan kalkiığı koşullarda işlerinin zor olduğu kanısında: "Elbette basları belada. Bugüne kadar hep Bolsevik canavarına iliskin kitle çılgınlıgına bel bağlamışlardı. Şimdi ne yapacaklarını Dİlemiyorlar." Altmışına merdiyen dayamış olan Le Carre, kısa bir süre önce A B D ve İngiltere'de; bugünlerde de ülkemizde yayımlanan Yolun Sonu adlı romanında, bu konudaki düşüncesini belki de yazarın "ikinci ben"i sayabileceğimiz Smiley'in ağzından dile getiriyor. Genç casus adaylarıyla bir söyleşiye katılan Smiley, Soğuk Savaş1 ın son bulmasıvla casusluk mesleğinin de öfmeye vüz tutacağı yolundaki bir görüşe burun kıvınyor: "Ülkeler buzları erittikçe, yeni yeni ittifaklar oluştukça, eski kimlikler ve tutkular yeniden keşfedildikçe, eski statüko aşınıp yıprandıkça, casuslar da ijlerini tıkır tıkır sürdüreceklerdir..." The European'ın elan ekinde yazan Paul Johnson'ın yorumu ve yaklaşımı da Le Carre'yi dogrular nitelikte. "Soğuk Savaş'ın sona ermesi, casusluğun, dolayısıyla casus romanlarının da sona ermesi anlamına mı geliyor?" dıye soran Johnson'a göre ingiltere'de örgütlü casusluk en aztndan 16. yüzyıla kadar uzanıyor. 16. yüzyılda Ingiliz casus ağının Avrupa'ya yayıldığını, özellikle de Ispanyol donanmasının denıze açılmasıyla ilgıli haberlerın sıcağı sıcağına Ada'ya iletildiğini belirten "Soğuktan Gelen Casus" adlı yapıtının kendısını uluslararası bir üne eriştirdiflı günlerde karısından aynlan John le Carre, şimdı 20 yıllık ikinci karısı Jane'le birlikte Londra'daki evlnde oturuyor Le Carre', hemen her gün sabah altıda yazmaya oturuyor. Johnson, Sovyetler Birliği'nin silahlanma çabalarının, çeşitli alanlardaki tasarı ve etkinliklerinin casusların ana hedefi olmaktan çıkmasıyla birlikte İngiltere'nin casusluk kaynaklarının Irak ve Irlanda Cumhuriyetçi Ordusu'nun terör hareketleri gibi "çirkin mü}teriler"e yöneltilebileceğini vurguluyor. Johnson'a bakarsak bundan sonra en çok satan casus romanının Ortadoğu'yu konu alacağını söylemek bir kehanet olmasagerek. Nitekim Le Carre de 1983'te yayımlanan The Little Drummer Girl (Küçük Trampetçi Kız) adlı romanında Ortadoğu sorunlarına uzanmadı mı? Ama kesin olan bir şey varsa o da dünyanın fahijelikten sonra en eski ikinci mesleği olan casusluğun işsiz de romansız da kalmayacağı. Observer'dan Christopher Wordsworth ise yazısına, Soğuk Savaş'ın etkisinı yitirmesiyle birlikte Le Carre tiryakilerinin kaygıya kapıldıklarını belirterek başhyor. "Hele Küçük Trampetçi Kız, Le Carre hayranlarını iyidcn iyiye tedirginliğe sürüklemişti" dıyor Wordsworth. "Artık ustanın romanlarında casusluğun o giz dolu dünyasımn yerini 'terorizm' mi alıyordu yoksa?" Ne var ki Observer'ın yazan, yeni roman Yolun Sonu'yla birlikte Le Carre hastalarının yüreğine su serpildiğini söylemeden edemiyor: "...tngiliz yazar, nerdeyse damgasını vurduğu casus romanı türünün temel izleklerine gcri dönüyor. lhanet, sadakat ve acımamn insan köklerinde geziniyor yeniden. Le Carti bu romanıyla okurlarına bir güvence veriyor sanki: Casusluk ölmez! Biliniz ki ülkeler birbiriyle yanstığı, politikacılar aldatmacalannı, zorbalar açgözlülüklerini sürdürdükleri, yeni zenginlik kaynaklarına duyulan gereksinim sürdüğü sürece casusluk mesleği güvence altmdadır. Okumaya devam edin..." John le Carre'nin yeni romanı Yolun Sonu, hemen her romanının satır aralarından eksik olmayan ideolojik kuşku ve cedirginlikleri, ihanetleri barındıran bir casusluk öyküleri antolojisi. Yazarın kendisiyse romanı hem bir tür "veda konseri" hem de geleceğe bir bakış olarak görüvor: "Şu anda bizim Batı'da içinde bulunduğumuz ikircikli durum büyülüyor beııi. Daha kendi yeniden yapılanmamızı, kendi pcrcstroykamızı düC U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 5 3 S A Y F A 12
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle