Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Efdal Sevinçli'nin Hüseyin Rahmi Gürpınar incelemesiyayımlandı İstanbul sokakları romancısı Hüseyin Rahmi Gürpınar / Efdal Sevinçli / Arba Yayınlan / 277 sayfa. 12.000 TL. / CKK Kod Noc 297.027 SENNUR SEZER Kültürümüzün kökenleri mi zorlar, yoksa modaya düşkün bir yapımız mı vardır bilemem, ancak "kişileri, akımları" çabuk eskiten bir ulus olduğumuzu düşünürüm hep. Diyelim Hüseyin Rahmi Gürpınar. İİk kitabının tefrika edilişinden 102, yayımlanışından 101 yıl geçtiği için mi kitaplarının yeni baskıları yapılmaz? Okul kitaplarında, yazar sözlüklerinde bir ad olarak tutsak kalır, arada televizyonumuz hatırlarsa, uyarlaamaların "dramatik" yanı değil, "komik" yanı ağır basar. Neyse ki araştırmacılarımız, incelemecilerimiz boş durmaz da Hüseyin Rahmi Gürpınar adı yeni basılmış bir kitabın üstünde görülebilir. Efdal Sevinçli, Hüseyin Rahmi Gürpınar'ı yaşamı ve çağı içindeki yazarhk etkinliği ile incelemiş. Yaşamının yazarlığına etkilerini, edebiyat tamşmalarını irdelemiş. Hüseyin Rahmi'yi "bir halk yazarı yapan" öğeleri, dilinin özelliklerini irdelerken onun pek üstünde durulmayan oyun yazarlığına da eğilmiş. Hüseyin Rahmi'nin yazarlığı üstüne savlarını örneklerle desteklemiş. Kaynaklardaki süregelen yanlışları da ilk öyküsünün yayımlanış tarihinde olduğu gibi düzeltmiş. Bir yazarın yaşamı üzerine, yazdıkları üzerine inceleme yapmak, ülkemiz gibi arşivciliği eksik bir ülkede, cesaret işi. Var olan kaynakların dışında kaynaklar aramaya kalkışmak bir serüvene atılmak demek. Ne kadar ünlü olursa olsun, bir yazar öldüğünde notları, kitaplığı, elyazıları korunamıyor. Ya sahafları ya kırpıntı kâğıtçıları boyluyor ergeç. Yakınları, çocukları yoksa yazar örgütleri yeterince güçlü değilse, bakanlıklar düzeyinde bu konuya ilgi duyacak ve sahip çıkacak kuruluşlar da yoksa, bu süreç kısalıyor. Bu yüzden Efdal Sevinçli'nin incelemesini okurken Hüseyin Rahmi'nin restore edilen köşküyle nerede olduğunu unrı bilir elyazmalarını, karalamalarını düşündüm hep. Hem Sevinçli'nin emeğine saygı duydum hem inceleyemediği belgeler için üzüldüm. Efdal Sevinçli'nin, Gürpınar incelemesi 1980 öncesine dayanıyor. YAZKO'nun yayını durdurması yüzünden yayımlanması bugünlere kalmış. Araştırma: Yaşamı, romanımızdaki ilk örnekler ve Serveti Fünun dönemi, halk yazarı Hüseyin Rahmi Gürpınar, tartışmalarıkavgaları: Cadı Çarpıyor ve Şekaveti Edebiyye, Hüseyin Rahmi Gürpınar ve tiyatro, yapıtlarında işlediği konular, yapıtlarındaki kahramanları, dilinin kaynakları, yapıtları, yaşamı ve sanatı üstüne yazılanlar planında yazılmış. Yapıtlarından seçmeler, hem örnek hem de ayn bir "seçmeler" bölümünde verilmiş. Bence kitabın tek eksiği, bir küçük "sözlük bölümü". Hüseyin Rahmi'nin yazdıklarına ilgi duyacak üniversite dışı kişiler, Osmanlıca bilmeyenlerle liseliler Hüseyin Rahmi'nin tartışmalarını daha rahat izleyebilirlerdi (Efdal Sevinçli'nin bir incelemeci olarak Hüseyin Rahmi'nin 1901'de yazdığı metni aynen yayımlaması elbette doğru. Ama ben bu incelemeyi yalnızca belü bir kesimin okumasını doğru bulmuyorum). Hüseyin Rahmi Gürpınar'ı, Efdal Sevinçli, "Değişik türleri deneyen anlatımlarındaki görselliğin etkisiylc romanları oyunlaştmlan, filme alınan Gürpınar, düşünsel inanışlarıyla idealist bir inanışın ilginç bir savunucusudur" diye tanımlıyor. Gürpınar'ı günümüzde güncel yapan bir bakıma idealistliğidir. Öte yandan toplumumuzda var olan yapısal çelişkiler, neredeyse yüzyıldır değişmeden durmaktadır. İnsanımız yenileşmeyi, gelişmeyi yalnızca biçim olarak anlamasa da biçimsel değişmelerle yetinenler ağır basmaktadır. Bu yüzeysel değişim, asıl değişmesi gereken kurum ve kuruluşlan etkileyemediğinden çelişki ve karmaşa sürmektedir. Arada olan da değişimi özümseyenlere olmaktadır. Şık'taki gerçek Batı kültürü ve yaşam biçimini kavrayan kahramanının, taklitçi, özenti Batılı şöhretin gölgesinde kalışı gibi. Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın yaşamını ve tartışmalarını okumak, günümüz yazarlarının yaşam ve yazma koşullarını da düşünmeye zorluyor insanı. Bir yayınevine, 30 Osmanlı lirasıyla aylıklı olarak bağlanmak, sansür yazmasına izin vermeyince (öteki izin verilmeyenlerle birlikte) bir devlet dairesinde görevlendirilmek bugünün yazarlannca düşlenemeyecek olanak Tartışmadan doğan kitaplar Roman dünyamıza 23 Şubat 1888'de Tercümanı Hakikat Gazetcsi'nde yayımlanmaya başlayan Şık romanıyla katılan Hüseyin Rahmi, vazınımızda, romanları, romanlarındaki görüşleri nedeniyle kendini savunan, bu savunularını "kitaplaştırarak" göğüsleyen ilk romanctmızdır. Cadt Çarpıyor ile Şekaveti Edebiyye: Bu iki yapıt, Gürpınar'ın sanatını savunusunun anıtlarıdır. Kitaplaşmış savunularının dışında, gazete yapraklarından bize seslenen gorüşleri ile mahkemelerde yargıçlara, savcılara seslenerek düşünceleriyle bugün de canlı kalmasını bilmiştir. Kalemiyle yaşamını kazanan bir yazar olarak hemen bütün romanlarının ilk yayınları, gazetelerde "tefrika" yoluyla olan yazarımızın ilk tartışması, istibdad döneminin jurnalci gazetesi Baba Tahir'ledir. Ma'lumât Gazetesi'nin, II. Abdülhamid'in destekçisi, daha doğrusu çıkarcısı olduğunu biliyoruz. Jurnalciliği ile de ünlü Baba Tahır'in Gürpınar'ın Alafranga adıyla İkdam'da yayımlanan romanını, gazetesi Ma'lumât'ta tefrikaya başlamaM, hem Gürpınar'ı, hem de yazınımızı "bir basın haydutu" ile karşı karjıya bırakır. Yapılacak tek şey, Alafranga'nın tefrika edılişini engellemek ve Ma'lumâtçı Baba Tahir'le hesaplaşmaktır. Bir eşkıyaya karşı, önce sözle başlayan tartışmada, sansür karışıncaya dek, savunmada kalmak, yazarhk hakkını ve onurunu kurtarmak, korumak bir ilkedir. İşte bu ilke, Gürpınar'ın yazınımızdaki ilk tartıjmasının ürünü olan Arzı Hakikat'ı yaratır. Huseyin Rahmi Gürpınar S A Y F A 4 lar. İzinsiz basılan bir kitabı için tartışma açmak ve bu tartışmayı kitaplaştırmak Hüseyin Rahmi'nin öncü ve örnek bir davranışı. Ne yazık günümüzde bu olanak da yok. "Eser sahipliği yasası" olmayan o günlerde bu tartışma gazete sütunlarında yer bulabilmiş, yayınevince de kitaplaştırılmış. Telif Yasası'nın yürürlükte olduğu günümüzde ise bu yasa, TRT gibi kurumlarca ek bir yönetmelikle çiğnenebiliyor. Gazetelerde ise iki satırlık bir haber yer ahyor en çok. Efdal Sevinçli'nin Hüseyin Rahmi Gürpınar incelemesi, hem Hüseyin Rahmi'nin hem de edebiyatımızın anatomisini göz önüne getiriyor; değişeni ve değişmeyeniyle. Dileriz bu başlangıç, Hüseyin Rahmi'nin romanlarının yalınlaştırılarak yeniden basımlarının bir ilk adımı olur. D C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAY1 21