Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
0 Mario Levi'ye yanıt Düşünselyazınsal etkinlikler kimilerince kişilik gösterisiyle karıştırıliyor. Böyle olunca, sanatyayın ortamı da rakiplerin boy gösterdiği "arena" gibi algılanıyor. Pek anlam veremediğim bu tutumun son örneğini yine bu sayfalarda Bir Şehre Gidememek adlı kitabını değerlendirdiğim M. Levi verdi. "Türkçeyi Savunabilmek..." başlığıyla çok kişisel bir bir savunu yayımladı (Cumhuriyet Kitap, S: 19). Ne sövlendi: Levi'nin öykülerini değerlendirirken, bütünlüğü ve anlatımı örseleyen öğeler arasında dilin kullanım biçimi gösteriliyordu. Belirsizliğin tüm anlatıma egemen olduğu söyleniyordu. Yaygın kullanımı yeterlilik ifadesi olan "cbilmek" ekinin kimi yersiz, kimi de gereksiz kullanıldığına işaret ediliyordu. Değinilen bir başka nokta da, hareket bildiren fiilere ramak kalma anlamını veren "• eyazmak" ekinin düşünselduyusal eylemlerle kullanılmasıydı. (Cumhuriyet Kitap S: 17, s: 5) Levi, kitabı için kaleme alınan değerlendirme yazısından daha da uzun savunusunda eleştirinin ana öğesini gözardı ediyor, sözcüklere takılıyor. Ve gariptir; tüm hiddetine, şiddetine karşın "belirsiztitrek dil" değerlendirmesini doğruluyor: Doşru, "ebilmek" eki yeterlilik yanında "olabilirlik" yanı olasılık da belirtir. Yani o an için belirsizliği... Dikkat çekilen nokta da budur. Rum gözüyle Yeşil Ada Kıbrıslı Rum tarihçi Dr. Stavros Panteli'nin "Modern Kıbns'ın Oluşumu" başhklı incelemesi, Yeşil Ada'nın 1878'den günümüze gelişimini anlatıyor. Çeviriler Ben, büyük kentte yaşamayan bir okurum. Bu nedenle yeni çıkan kitaplar hakkındaki bilgilerim aylık sanat dergileri aracılığıyla oluyordu. Ama gazetemizin kitap eki ile çok daha sağlıklı ye zaman yitirmeden bilgi edinmek mümkün oldu. Ilk ağızda, sizlere teşekkür borçlu olduğumu söylemeliyim... Bu mektubu yazmamın nedenine gelince; Andrew Jolly'nin 'Seni İçime Gömdütn' adlı kitabının Sayın Tomris Uyar tarafından çevrildiğini derginizden öğrendim! Yayımladığı her yazıyı / kitabı, hemen edinip okuduğum Türkçe veya başka dillerde yazan birçok yazan izliyorum. Ama yalnızca yazarları değil, çevirmenlerimizi de izlemeye çalışıyorum. Sadece çevirmenine dikkat ederek gözü kapalı aldığım, okuduğum kitaplar, okuma programımın ilk sıralarında yer alıyor. Saygı duyduğum nice çevirmen arasında Tomris Uyar, Fatih Özgüven, Ahmet Cemal, Mazlum Beyhan 'izlediğim' çevirmenlerin başlıcaları. Evet, ben bir okurum. Yazarımı ve çevirmenimi seçme hakkım var! Bazen bir romanı bitirdıkten sonra, filanca tarafından çevrilmemiş olmasına üzülüyorum. Diyeceğim şu ki; dergide yeni bir köşe açıp, hangi çevirmenin neyi çevirmekte olduğunu, hangi kitapların programları dahılinde olduğunu arada bir de olsaduyurmanız... Seni İçime Gömdüm'ü okuyacağım... Ama neden biliyor musunuz? Sevgili Tomris Uyar tarafından çevrildiği için... Saygüarımla. EtkMi Y. KASTAMONU • •• AkademizmAnarşizm: "Akademik" sözünün önündeki ünlem ve sonraki tümce epey düşündürücü. "Coşkun gibi akademisyenler dilbilgisinden sapmaların bir dil anarşisine yol açabileceğini iddia edebilır" diyor Levi. Her ne kadar doktora moktora yapsam da akademisyen değilim. Ama akademisvenlik kötü bir şey değildır. Göstermelik "statü"ler bahşetmekte ne denli cömertsek, bilime karşı o denli düşmanız, küçümseyiciyiz. Bunu da anlamıyorum. Ne söylenebilir: Yeni bir anlatım biçimi denendiği söyleniyor. Olabilir. Fakat, değerlendirme yazısında da belirtildiği gibi 3035 sözcüğü aşan rümcelerde her iki anlamıyla "ebilmek" kullanır, bunları an arda sıralarsanız, geliştirmeye çalıştığınız anlatımı örselersiniz. Ustelik anlatıcı olarak kendiniz bunu yaparken tüm kahramanlarınızı da aynı dille konuşturur, düşündürürseniz gerçekten bir anarji doğabilir. Bu da gösterenin değil; yapanın, yazanın sorumluluğundadır. Ne söylenebilir? Türkçenin olanaklarını araştıralım, deneylerimizle onu zenginleştirelim. Bunu başarabiliriz. Ama Türkçeyi savunmakla kendimizi savunmayı karıştırmayalım! Ztkl C«fkM İSTANBUL 0 K U R D A 0 K U RA Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, Türk Edebiyatı Tarihi Biri 10, biri 5 ciltli, bu iki ansiklopediyi eşdeğer kitap ve ansiklopedilerle değiştirmek istiyorum. Bana yazar mısınız? VahapTofe Yaşlldam Köyü Ceyhan • Adana Cumkurtytt KİTAP l Sahıbı Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılık T A Ş adına Nadlr I M I n Genel Yayın Muduru Nasm C M M I n Müessese Müdürü EmİM Ufakhgll (1 Yazı Işlerı Mudtıru Okay U M M İ I I r I Yayın Yönetmenı C*W Ürter a Yayın Sekreten MArşlt BaMaMlılv [ 1 Reklam Muduru *n» feraR U Gratik Yunetmen Nazm ftctf ı Onümde açık bir kitap olduğu sıralarda ben, bütün masal şehzadelerinden daha mesuttum. Cenap Şahabettin ıbrıslı Rum tarihçi Dr. Stavros Panteli'nin "Modern Kıbrıs'ın Oluşumu" başhklı incelemesi, Yeşil Ada'nın 1878'den günümüze gelişimini anlatıyor. "Independent" gazetesi, kitabı "Soğukkanh bir yaklaşıma sahip" diye niteledi. Dr. Panteli'nin kitabı, İngilizlerin Kıbrıs'ın yönetimini TürkJerden devraldığı 1878 yılından günümüze kadar uzanan dönemi ele alıyor. Ancak yazara göre modern Kıbrıs'ın oluşumunda en önemli tarih 15 Temmuz 1974. "Yunanistan'daki güçsüz Cunta'ya bağlı faşist eğilimli subayların" yönetiminde yapılan darbenin, Dr. Panteli'ye göre iki amacı olabilir: Makarios'u öldürüp Kıbrıs'ta Atina'ya bağlı bir kukla yönetim kurmak ya da adayı Türkiye ile Yunanistan arasında paylaştırmak. Kıbrıslı Rum araştırmacı, darbenin amacının eğer, paylaştırma ise, bu amaca kısmen de olsa ulaşıldığını belirtiyor. Ne var ki, Kıbrıs'taki darbe başarıya ulaşamadığı gibi, Atina'daki Cunta da bir süre sonra bunalıma eiriyordu. Kitabın bundan sonraki bölümlerinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin adaya yaptığı askeri müdahale anlatılıyor. "Müdahalenin gerekçesi Kıbrıslı Türk azınlığı korumaktı. Yasal gcrekçesi ise 1960 yılında Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan'ın, imzaladığı Kıbrıs'ın bağımsızlığını garantiye alan anlaşmaydı" diye n Dr. Panteli, anlaşmanın 4. maddesini de alıntıhyor. Yazar, daha Türk askeri birliklerinin yaz boyunca adanın kuzey kesimini, "tüm ada yüzölçümünün üçte birini işgal ettiğini" hatırlatıyor. Dr. Panteli'ye göre Türkiye, Kıbrıs'ı, ABD'nin suç ortaklığı ile bölmeyi amaçlıyordu. "Türkiye'nin her halükârda eski anavasayı yeniden yürürlüğe koymak gibi bir amaçı yoktu" görüşünü savunan Kıbrıslı Rum tarihçinin kitap boyunca benimsediği tutum, eleştirmen John Torode tarafından "hoşgörülü ve tutkudan uzak" olarak tanımlar.ıyor. Torode, yazısına devamla, aynı olayları, Panteli kadar hoşgörülü ve tutkudan uzak bir Kıbrıslı Türk tarihçinin de kaleme almasını diliyor. Dr. Panteli, 1960 Anayasası'nın "aslında 60lı ydlann ortalarından itibaren uvgulanmadığını" belirtiyor. Kıbrıslı Rumların Türk azınlığa karşı olumsuz davranışlarını da sergileyen araştırmacı, "Kıbrıslı Türkler bazı bölgelere sıkıştınlmış ve yoksul bir yasam tarzı sürdürmek zorunda bırakılmışlardı" diyor. Yazar, kitabında "Enosis" davasını da ayrıntılı olarak irdeliyor. "Enosis"in Ankara ve Kıbrıslı Türkler tarafından devamlı olarak teşhir edildiğini kaydeden Panteli, "Enosis" fikrinin 1960 Anayasası'nda bulunmadığını da hatırlatıyor. D * The Making of Modern Cyprus/ Stavros Panteli/ Interworld Yayınlan/ 6.50 Sterlin/Londn (Independent/12 Haziran 19901 John Torode'un tanıtım yazısından) K CUMHURİYET KİTAP SAYI 21 S A Y F A 3